Le Mutus Liber iconographique Alchimie ( resim ve sembollerle anlatım ) İkonografik Simya alanında dünyada referans olarak bilinen bu eser 15 adet resim sayfasından meydana gelir. Kitapta hiçbir yazı yoktur. Onun İçin Mutus Liber ''Dilsiz Kitap'' diye adlandırılmıştır.
Sadece 1nci ve son 15nci sayfasında bir yazılı açıklama vardır.
Yazarının Altus olduğu tahmin edilmektedir. Sulat‘nın anagramı olarak. (Anagramme : bir kelimedeki harflerle başka bir kelime üretilmesine denir.) Yazarı Jacob Sulat Marez şehrinin yöneticisi olan bu şahıs XVII asırda yaşamıştır.
Bu kitabın resimler ve hiyerografik figürlerle izah etmek istediği Maddeleri Transmutayonu ( maddelerin değişime uğrayıp bir kaçının beli formüllere göre karıştırıp üçüncü bir maddenin meydana gelmesi gerek modern kimyanın gerekse Simyanın ana prensibidir.) nun sırlarıdır. Bu Sırlar o zaman Hermetik (gizli sadece bilgelerinin ve initiyelerin bildiği felsefe) felsefe tarafından gizlenmekte ve sadece ona bağlı olanlara öğretilirdi. Bunun kurucusu Tarihte bir Mitoloji Tanrısı olan Hermes’ti ( Merkür ) ve o bu sırları biliyordu...
Bu Dilsiz Kitap her ne kadar yazı ihtiva etmiyorsa da hiyerologrif resimler ve şekillerle Hermetik felsefenin tümünü anlatmaktadır. Affedici Tanrı için kutsal olan ve üç kere daha büyük olan sadece bu ilme inanan oğullarına hitap eder. Yazarının ismide Altus‘dur.
Bu sayfadaki resmin ortasının üstünde bir idrar torbası görülmekte, bu aynı zamanda Filozofların Yumurtasını da temsil etmektedir. Bu Filozofların yumurtası bazı simyacılar tarafından Felsefe taşı diye adlandırılan (Pierrephilosophale) ve maddeleri altına çeviren Simyacıların kulandığı taştır. Bu yumurtanın içinde Tanrı Neptün (deniz Tanrısı) bir yunusun üzerinde ve kollarının altında ikiinsan figürü ile görülmekte. Başlarının üzerinde onların ''erkek'' ve ya ''dişi'' olduklarını gösteren altın ve gümüşten yıldız ve ayı andıran figürler vardır. Kitabın yazarı bu resimlerle bir kimya / simya formülü ifade etmek istemiş bilgelere. Bu iki kıymetli madeni (altın ve Gümüş’ü) felsefe taşının içine koymak lazım ve orada onların fermante olmalarını sağlamak için basit tuzdan elde edilmiş Nitrat Ruhu (çok fiks bir element olduğundan onu Neptünün üzerinde durduğu Yunusla simgelemiş)ile karıştırmış ve içine biraz da Kükürt ilave etmiş ve hepsinin altında yanan lambanın sıcaklığının ılık ve rutubetli Buharında bekleteceksiniz. Bu bekleme ile Nitrat iyice yabancı maddelerden kurtulup arınacak. Ve Onun Atmosferde Azotun içinde bulunduğu gibi yalın hale gelecek içindeki yabancı Kükürt ve Şap’tan arınıp saflaşacak.Bu şekilde altın’ın elde edilmesinin ilk adımı atılmış olacak...
Geri planda Jüpiter elinde taç taşıyan bir asa ile görülmekte. Sol da Güneş Sağda ise Ay vardır. Ortada iç içe üç çember bulunmaktadır Dış çember kendisi de üç parçaya ayrılmıştır. En geniş bölümü üç sıra yatay çizgilere bölünmüş ve her bölümü iki katı olan (2 -4 – 6) Tam tepe kısmında bir Tavus kuşu beraberinde bir Tanrıça ile görülmektedir. Alt tarafta ise bir deniz kızı vardır. Sol tarafta beyaz on kuş bunlar beyaz güvercin veya Martı da olabilir. Orta çemberde : üst kesiminde ilk bahar ile ilgili ağaç ve çiçekler var. Orta kesim sanki daha geride bulunmakta. Bu bölümün ortasında sağ ve solda ''boğa'' ve ''koç'' görülmektedir. Orta kısmın altında ise bir ''simya'‘cı çift görülmekte solda kadın elinde bir lamba ile sağda ise erkek elinde bir balık oltasıyla. Bu oltanın ucu en dış çemberdeki Deniz kızının bulunduğu kısma sallanmaktadır. En iç çember ise denizde Deniz de yol alan gemiler gözükmekte.Resmin Ön kısmında ve alt kısmında Bütün ihtişamı ile arabasında elinde üç başlı mızrağı ile ucu bir alt çemberde . Aynı resmin geri planında ise bir gemi içinde gezen Simyacı çift görülmektedir .Tavus kuşu ihtişam ve lüksü simgesidir.. Tanrı Hera ve Jupiter’in kuşlarıdır ve Güneşi simgeler.Tavus kuşunun kuyruğu gök kuşağının renklerini simgelemektedir. Bu gök kuşağı bir yarım çemberi veya yayı temsil eder ve Arcas(Jupiter ile Callistro ‘nun oğlu ismi fonetik olarak yay : arc Fransızca benzediğinden)'ın çağrımı ile onun temsil ettiği ve Annesi ile beraber meydana getirdikleri matafor sayesinde büyük ayıyı temsil etmektedirler. Bu da simyacı E.Canseliet ‘in Deux Logis alchimique kitabının l’ourse et les deux singes (ayı ve iki maymunlar) bölümdeki bir formülü tanımlamaktadır...
Bu resim Sayfası Mutus Liber kitabının en tanınmış sayfasıdır. Tekra Koç ve Boğa'yı buluyoruz. Daha önde Simyacı çift bir bezi iyice sıkıp Mayıs sabahının kırağını bir kovaya dolduruyorlar. Daha geride geceden sabah kırağı ile ıslansın diye serilmiş başka çarşaflar sıkılma sıralarını bekliyorlar.En geride sağda ve solda güneş ve ay görülüyor. Daha evvel bu işlemden bahis etmiştik. Bu simgesel alegori olarak Mayıs ayındaki kırağıdan onun tuzunu çıkarıp Cıva yapımında kullanılmasını anlatmaktadır.Cıva kimyacılarda içinde kıymetli maden bulunan madenlerden onu ayırtmaya yarayan bir ara medde olarak kullanılmaktaydı...
Bu sayfa da 4'deki operasyonun bir devamıdır. Sayfa 4'de gördük ki bu operasyonun gayesi tartarik asit (bu aynı zamanda vitriolü bir tortu yani simyacıların ve eski kimyacıların sülfatlara verdikleri bir ad) elde etmekti. Ama burada bir alegori yapılmış olabilir o zaman da gaye Evrensel Ruhu yani Güherçile veya Güherçile Tuzundan bahsedilmektedir. Operasyon neticesinde ilk ağızda bir değersiz caput Mortuum (Simyacıların analizler yaparken elde ettikleri ve değeri olmayan tortu. Latince; ölü , değersiz ürün manasında ) elde etmişlerdi bu herhalde cıva suyu şeklide bir tuzdu. Bu elde edilen ürün daha sonra Resimde de görüldüğü gibi en alta bir sıcak kum banyosuna konmuş ve burada uzun zaman bekletilerek içindeki bütün atıklardan arınıp saflaşmasını sağlamıştır.Resmi incelediğimizde laboratuar da çalışan müritler görmekteyiz. Bu çıraklar bir evvel ki resimde elde edilen mayiinin damıtılmasını sağlamaktadırlar.Bir kadın ve bir erkek onu dikkatli ateşin üzerine oturtulmuş bir kazana dökmektedirler. Daha alttaki resimde Adam bunun içine mayi halde olan bir madde ilave etmekte .öbür elinde de kapağı tutmaktadır , aynı sırada yandaki resimde ise çıplak bir adam göğsünde Ay motifi ve kucağında bir çocukla görülmekte, ve kadın mürit’in elinden bir şişe alıyor. Şişede 4 adet üçgen görülmekte. Bu içindeki karışımın kaçta kaç nisbette olduğunu göstermektedir.Bir ölçü kükürt üç ölçü cıva için bu karışımda . Bu karışımın oluşmasında Ay’ın da etkisi olduğu adamın yanında gözüken ''Arma''‘nın üzerindeki gümüş ay resmi ile anlatılmıştır. Burada ki armadaki Gümüş ay bu operasyonun civa ve Güherçileden gümüş elde edilmeğe çalışıldığını gizli olarak ifade etmektedir mürit olmayanlara karşı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder