Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

20 Kasım 2015 Cuma

'Uzay Yarışı'nda Hayatını Kaybeden Cesur Kozmonot: Albay Vladimir Komarov

1967 yılında hayatını kaybeden Rus kozmonot Vladimir Komarov'un öyküsü...

1. 60'ların başında ABD ile SSCB arasında yaşanan 'uzay yarışı'

60'ların başında ABD ile SSCB arasında yaşanan 'uzay yarışı'
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, ABD ile SSCB arasında bir soğuk savaş başladı. İlerleyen yıllarla birlikte iki ülke arasında uzay ve havacılık alanındaki rekabet de artmaya başlamıştı, ABD uzay teknolojileri alanında Sovyetler'den daha ileride olduğunu savunuyordu.
1957'de SSCB'nin uzaya gönderdiği ilk yapay uydu Sputnik 1, savaşı başlattı. Çalışmalarını hızlandıran ABD, Explore 1 uydusunu gönderdi.
Skor eşitlenmişti ancak mücadele asla bitmedi. 1957'den 1975 yılına kadar uzay

9 Kasım 2015 Pazartesi

Aşağılık duygusu ve özgüven hakkında

Aşağılık duygusu ve beraberinde umutsuzluk gibi duygular, genellikle evde, okulda veya işte yaşanılan kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar.
Kişinin kendinde bulunmayan başkalarındaki özellik veya varlıkları övüp, kendi sahip olduklarını görmezden gelmesi de bir aşağılık duygusu ifadesidir.

Altında Yatan Neden

Aşağılık duygusunun altında özgüven eksikliği yatar. Kişilerin kendini rahat, huzurlu ve başarılı hissetmeleri,

6 Kasım 2015 Cuma

Gitmeler/ kaçmalar üzerine


Gitmeler/ kaçmalar üzerine son zamanlarda oluşan atmosferin altında geliştirilen söylemler ne anlama gelmektedir? Özgürlük uğruna insanların köklerinden kopmak istemesi, hangi reddetme duygusunun baskın hale gelmesi ile oluşur?

indigo dergi Drapetomania

İnsanın kendi hayatından çıkıp gitmesi çok zor, ama çıkıp gitme arzusu duyması o kadar da zor değil. Bu türden bir arzuyu duyduğu zaman da, gidemese de yaşadığı hayatla kendisi arasında bir yalıtılmışlık başlamaz mı? Yalıtılmışlığın ortasında her şeye rağmen yaşamayı sürdürmek, özgür bir birey olduğuna dair naif bir inanca sahip olmakla mümkün olabilir mi?

Gerçekten çekip gitmek fantezinin ötesine geçemeyen bir düş mü? Bu olasılığı gerçekleştirmek, hangi gemilerin neden/niçin yakıldığına bağlı değil midir?



Yaşam ve İnsan için herşey Genel Kültür, Bilgi Bankası

3 Kasım 2015 Salı

Milyonlarca yıl öncesine ait taşlaşmış ormanlar

Image copyrightJavier Etcheverry Alamy Stock Photo
Patagonya’da milyonlarca yıl öncesinden kalma taşlaşmış olağanüstü ormanlar var.
Arjantin’in güneyindeki Chubut bölgesinde ilginç heykelimsi oluşumlar göze çarpar. 65 yıl önceki yaşamdan geriye kalan izlerdir bunlar. Patagonya’daki bu topraklar taşlaşmış ormanlara ev sahipliği ediyor.
ABD’de Paleobotanik Profesörü Dr Peter Wilf, çoğu insanın bu bölgeyi ay yüzeyine benzettiğini söylüyor. “Benim içinse burası olağanüstü güzel” diyor.
“Bugüne ait bir bitki örtüsü neredeyse yok, çok kuru bir toprak ve aşırı rüzgar var. Cüsseme rağmen beni bile deviriyor bazen.”
Image copyrightKarel de Pauw Alamy Stock Photo
Taşlaşma bir bitkinin ya da hayvanın içerdiği organik maddelerin yerini minerallerin alması sonucu oluyor. Bu o canlının yapısını koruyarak bütün ayrıntılarıyla görmemizi sağlıyor.
Dr. Wilf ve ABD’deki ekibi ile Arjantin’deki paleontoloji müzesi ekibi 16 yıldır Patagonya’nın taşlaşmış ormanlarını inceliyor.
Chubut’taki Ormahea Parkı bu bakımdan en önemli taşlaşmış orman alanlarından biri

25 Ekim 2015 Pazar

En zehirli hayvan hangisi?

Image copyrightNPL
İki santimetreyi aşkın dişler veya delici zıpkınlarla doğrudan kaslara işleyen zehir, bazı canlıların silah olarak kullandığı kimyasal maddeler içerir.
Dünyanın en zehirli hayvanı listesinde yılanlar genellikle ilk sırada yer alır. Tüm yılanlar zehirli değildir. Bazıları ise dişlerindeki kanallar vasıtasıyla zehirlerini akıtacak şekilde evrilmiştir.
Avustralya Queensland Üniversitesi’nden Doktor Bryan Fry, Avustralya’da bulunan bir

24 Ekim 2015 Cumartesi

Gizemli Uygarlık Keltler

Gizemli Uygarlık Keltler

Dünyada çok çeşitli uygarlık var. Ama acaba hepimiz birbirimize sandığımızdan daha mı yakınız? Kelt atalarımız olabilir mi?

Isa' dan önce 500 yıl kadar eskilere dayanan hikayeleri olan Keltler, İngiltere ve Avrupa' nın büyük bir kısmı, hatta Anadolu' da bile varlıklarını sürdürmüşler. Peki kimdi bu gizemli uygarlık? Keltleri araştıran bilim adamlarının işi çok zor oldu çünkü Keltler ne yazık ki kendileri için önemli olan bilgileri yazılı bırakmaktansa, ağızdan ağıza

Karada Yaşayan Balık Çamur Zıpzıpı Hakkında Bilinmeyenler

Karada Yaşayan Balık Çamur Zıpzıpı Hakkında Bilmedikleriniz

Karada yaşayabilen bu balık ilginç özelliklere sahip.

Dünyada binlerce belki milyonlarca farklı türde hayvanlar var. Çoğunu da yeni yeni keşfediyoruz. Onlardan birisi de Latince adı Periophthalmus argentilineatus olan Çamur Zıpzıpı’dır. Belgesel izlerken rastgele gördüğüm bu balık diğer balıklardan oldukça farklı.
Karada Yaşayan Balık Çamur Zıpzıpı Hakkında Bilmedikleriniz-ev8lpt70km

Hayatının çoğunu suda değil karada geçiriyor. Kara hayvanları gibi karada nefes alabiliyor ve sürünerek ilerliyor.

Espresso nasıl bir kahvedir?

Sihirli Kafein Espresso

Sırf ismi şekil diye tercih edilen bir çok kahvenin temelinde bu aslan yatar !!!

Çay konusunda dünyanın üretim merkezi olan bir ülke olarak, çayı en çok tüketen toplumlardan biriyiz. Ancak Türk kahvesininde tüketim oranı oldukça yüksektir. Yabancı markaların gözlerini Türkiye'ye dikmesi ve kendi kültürlerini Türkiye pazarında satması, günümüz conconlarının standart kahveleri bambaşka bir şekilde telaffuz etmesi ile boyut değiştirmektedir.

22 Ekim 2015 Perşembe

Hep o en olmadıklar bir anda oluverir


hayat hayatın renkleri çocuklar
Hayatta her zaman mükemmel olamayız. Olmak isteriz fakat başaramayız. Gel gelelim, doğamız gereği, bilinmeyenleri bilmek, görünmeyenleri görmek zorunda kaldığımız zamanlar mutlaka olmuştur, yahut olacaktır. Görünmek istemeyeni görmek, bilinmek istemeyeni bilmek bize kalmıştır. Fikrimiz sorulmadan… Kim bilir belki de uzaklarda beliren siluetler, sizi tam da şuanda bir noktadan izler!
Bir ömür bu… Uçsuz ve bucaksız… Yalnız kendinizin var olduğuna inandığınız, yalnızca kendi

21 Ekim 2015 Çarşamba

Neye direniyoruz?

Acı çektiğimiz her defasında direnç yaratıyoruz. Bir ucundan biz, diğer ucundan yaşadığımız olay veya kişi asılıyor…

direnç

İlişkilerde Acı ve Kutuplaşmalar

Bir halatı iki ucundan çekişen iki insan düşünün. Çektikçe direnç büyüyecektir ve birinden biri bırakmadığı sürece kısırdöngü bir süreç devam edecektir. Oysa yaşanan her neyse kabul verdiğimizde direnmeyi kesmiş oluyoruz. Yani halatın ucunu bırakıyoruz; Böylece bir boşluk oluşuyor…
Ve bu boşluktan yepyeni bir şey çıkar. Bir seçim yaparsınız bu bir harekettir ve sonrasında olana izin vermiş, aradan çekilmiş olursunuz. Her şeyin bir oluş süreci vardır, aktif bir seçimle teslimiyete girip, gizli güce teslim olursunuz. İlahi işleyiştir bu.

Postmodern dünyanın vebası: Enformasyon ve insan kapışma telaşı

İnsanın hayattaki yeri, eskiden Şeytan ile Tanrı arasındaki mücadelenin ortasında kalmış bir beşer figürü, yahut iyi – kötü yönelimi ile sembolize edilmiş savaşta kendisine saf tutmak zorunda olan bir canlı şeklindeydi. Teknolojinin, ekonomik ve sosyal gelişmelerin etkisi ile dönüşü hızlanan küçük mavi evimizde, konumumuz değişerek ilginç bir hal aldı: kapışılan ve insan kapışması gereken insan.

insan kapışma telaşı

Postmodern dünyanın vebası: Enformasyon ve insan kapışma telaşı

Dünya hızla değişmekte ve bu değişim her geçen gün daha hızlanmaktadır. O derece ki, bu yazı süresince her kelimede dahi dünyanın diğer kıtalarında bir yerde o an peyda olmuş bir düşünce akımı, bir sosyal fenomen veya bir buluş biz sonraki kelimeye geçinceye kadar bizim sokağımıza, evimizin önüne gelebilir veya ailemize, arkadaşlarımıza ulaşıp bizi bekleyebilir.

“Yapmak istiyorum ama zamanım yok”

“Yapmak istiyorum ama zamanım yok”, “bir türlü zaman kalmıyor”, “vakit bulsam yapacağım”. Bu klişeleri hepimiz sarf etmişizdir herhalde? Şehirde okul iş şu bu derken hepimiz ağzımıza sakız etmişiz bu sözleri. Ama doğada evinde yaşayıp görünürde “yapması gereken” listesi kısacık olanlardan da aynılarını duyunca yedim tokadı.

zaman ayırmak
Meğer yalanmış, bahaneymiş bunlar. Yapmak isteyen ne koşulda olursa olsun yapar, yapmayansa gerçekte yapmak istemiyor demekmiş. Yani yapacak kadar, yeterince istemiyormuşuz meğer bahsettiklerimizi.
Hepimiz yapılabilecek güzel şeylerin hayallerini kurarız. Kitap okumaktan tut, değişim yaratacak sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmeye, yolculuk yapmaya, veya sadece oturup

15 Ekim 2015 Perşembe

Deliler Kasabası: Rapunzel olan teyzenin garip hikayesi..

Deliler Kasabası: Rapunzel olan teyzenin garip hikayesi..: Saçlarınız uzadı diye şikayet mi ediyorsunuz? Gu Meiying ile tanışın. Kendisi 59 yaşında ve saçının uzunluğu tamı tamına 2.52 metre, üstel...

Yaşam ve İnsan için herşeyGenel Kültür, Bilgi Bankası

Deliler Kasabası: Göz renginiz karakteriniz hakkında bilgi veriyor

Deliler Kasabası: Göz renginiz karakteriniz hakkında bilgi veriyor: İsveç'teki Orebro Üniversitesindeki araştırmacılar 428 denekle çok ilginç veriler ortaya çıkartan bir çalışmaya imza attılar. Ulaşmak ... Dünyanın En Çılgın Resimleri,İlginç Resimler,Sıradışı Olaylar, Garip Olayların Resimleri, Enterasan Resimler** Normal üstü (Paranormal) Olaylar

7 Ekim 2015 Çarşamba

Yunan Mitolojisinden 2 Tanrı Hakkında

Athena ve Ares hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için araştırdık

Yunan mitolojisini zaman zaman sizlerle paylaşacağız.

1. Yunan Mitolojisinde Zeka Tanrıçası olarak inanılmıştır.

Yunan Mitolojisinde Oniki Olimposlu tanrılar içinde geçen, Baş Tanrı Zeus Annesi, Okeanos’un kızı olan ve Eski Yunancada “akıl, düşünme gücü” anlamına gelen Metis’tir. Yunan Mitolojisinde Zeka Tanrıçası olarak inanılmıştır. Zeus, Metis ile birlikte olduktan sonra Metis'in hamile kaldığını öğrenir. Çocuğunun olmasını istemeyen Zeus, Metis'i hamileyken yutar. Böylece, akıl gücüyle elde edilen dünya egemenliğini ve

14 Eylül 2015 Pazartesi

Noktalama işaretlerinin tarihçesi

Nokta, virgül, soru işareti gibi noktalama işaretleri öylesine yaygın kullanılıyor ki onların tarih boyunca var olduğunu sanıyoruz. Oysa öyle olmadı. İşte bu işaretlerin hikayesi.Noktalama işaretleri gramatik yapıların nasıl kurulacağını gösterir; tek tek harfleri kelimelere ve cümlelere dönüştürmemize veya beynimizde onların resmini oluşturmamıza yardımcı olur. Onlar olmadan kitapları nasıl okur anlardık diye merak ediyor insan. Oysa ilk zamanlarda noktalama işaretleri yoktu. Yazarlar binlerce yıl onlarsız yazdı yazılarını. Peki, ne oldu da bu tarzı değiştirme gereği duydular?
M.Ö. 3. yüzyılda Yunan uygarlığının etkisi altındayken Mısır’ın İskenderiye kentinde ünlü bir kütüphane vardı. Bu kütüphanenin başında Aristofanes vardı. Buradaki yüzbinlerce parşömen tomarını okumak çok zaman alan bir işti. Yunanlılar daima kelimeleri bitişik olarak ve hiçbir

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Türkiye'nin Ezber Bozan Haber Gazetesi: Beyin Gücüyle ağrıyı yenebilirsiniz

Türkiye'nin Ezber Bozan Haber Gazetesi: Beyin Gücüyle ağrıyı yenebilirsiniz: Vücuttaki ağrıların kontrolü üzerinde uzman Vidyamala Burch, hastalarını tedavi ederken yaşanan ana daha fazla odaklanılması esasına da...

Son haberler.Spor, Finans, Kültür Sanat Magazin, Ekonomi, Dış Haberler, Politika Haberleri - - - - facebook, Instagram, internet, Pinterest, sosyal medya, Twitter, vine

'Zihin gözü körlüğü' nedir? Zihin gözü körlüğü hakkında


Image copyrightThinkstock
Gözlerinizi kapatın ve bir kumsalda yürüdüğünüzü, Güneş'in doğuşuna doğru ilerlediğinizi düşünün. Aklınıza gelen görüntü ne

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Onlar Hiç Savaşmadı

Neolitik çağın savaşsız yaşayan halkı
   
Dünya tarihinde neolitik çağın en kalabalık yerleşim yeri olarak kabul edilen ve 5 ile 7 bin insanın yaşadığı tahmin edilen Çatalhöyük kazılarında ok, mızrak gibi savaş aletleriyle öldürülmüş tek bir insan kalıntısı dahi bulunmaması bilim insanlarını hayli şaşırtıyor.

Konya kentinin Çumra ilçesi yakınlarında yer alan Çatalhöyük kazı alanının girişinde, yaklaşık 50 yıldır süre kazılarda sürdürülen çalışmalar nezdinde bulunan 240 adede yakın kerpiç evin neye benzediğini günümüz insanının daha iyi anlayabilmesi için inşa edilen model evde kazı

Tarımın daha verimli olması için neler yapılmalı?

Tarım daha verimli yapılabilir mi?
   
Bu soruların cevapları şu sıralar İngiltere Nottingham Üniversitesi kapsamında yapılan araştırmalar ile gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor.
Nottingham Üniversitesi araştırma merkezi nezdinde yapılan araştırmalarda farklı tıbbi görüntüleme teknolojisinden faydalanılarak bitki köklerinin zamanla nasıl bir gelişim

Tarihte yaşamış en eski insan ismi kimin?

Sence en eski isim kime ait?
   

O kişi olduğunu iddia ediyorlardı geride bıraktıkları izlerde. Mağara duvarları aracılığı ile günümüze ulaştırdılar kendilerini. Belki ibadetlerinin bir parçasıydı, belki de öylesine bıraktıkları bir duvar yazısıydı, bilmiyoruz.

Sana tam 30.000 yıl evvelinden bahsediyoruz. Yani insanoğlunun yazıyı henüz bulmadığı zamanlardan. Dolayısı ile o zamanın insanlarının isimlerini yazabilecekleri şimdiki gibi araçları

21 Temmuz 2015 Salı

Fotoğraf her zaman gerçeği mi yansıtır?


Baktığımız şeyin gerçek olup olmadığını nasıl anlarız?
CGI ve Instagram gini akıllı telefon uygulamaları ile dünyayı daha çok bir filtreden görmeye alışıyoruz. Bu filtreler selfielere uygulandığında kimse bunu sorun etmez elbette. Ama haber görüntüleri için durum farklı. Bu görüntüler üzerinde oynanmadığını nasıl bilebiliriz?

Kişilik psikolojisi kötülüğü nasıl açıklıyor?


Bazı insanlar neden bencil ve kötü karakterlidir, başkalarına acı çektirmekten hoşlanır? İnsan beyninin en karanlık köşelerini inceleyen psikologlar açıklıyor.
Diyelim ki zararsız böcekleri kahve öğütme makinasına atıyorsunuz; bu iş hoşunuza gider miydi? Ya da sokaktan geçen herhangi bir insanı sağır edici bir sesle korkutmak?
Bunlar Delroy Paulhus’ın içimizdeki “kötü insanları”

İş hayatında ne kadar dayanıklısınız?


Harvard Business Review’in iş hayatına ilişkin dayanıklılık testini uygulayın.
Uzmanlar dayanıklı olmanın hayatın birçok alanında olduğu gibi kariyer bakımından da gerekli bir özellik olduğunu belirtiyor.
Hayatınızda çok fazla zorlukla karşılaşmamışsanız ve ne kadar dayanıklı olduğunuz konusunda bir fikriniz yoksa Harvard Üniversitesi tarafından yayımlanan işletme dergisi Harvard Business Review’in (HBR) hazırladığı testten yararlanabilirsiniz. Dergi, üç temel alanda güçlü ve zayıf yanlarınızı tespit etmenizi sağlayarak dayanıklılığınızı ölçmenizi sağlıyor: Yenilik, kontrol ve kararlılık.
Yenilik: Bu konuda yüksek skor kaydetmek yeniliğe açık olduğunuzu gösteriyor. İstikrarın bir yaşam biçimi olmadığı düşüncesi sizi rahatsız etmiyor. Yenilginin size kapıları kapatmaktan ziyade yeni bir öğrenme fırsatı sunduğuna inanıyor ve zorlukları avantaja dönüştürme gücünü taşıyorsunuz demektir.
Kontrol: Bu kategoride yüksek puan almanız hem iş hayatınızda hem de özel yaşamınızda sizin

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Son Saniye Şakalar


Dünya geneline baktığımız da şaka olarak evrensel olarak yapılan bir eğlence olarak karşımıza çıkıyor.

Son Saniye Şakalar  Farklı açılardan gerçekleştirilen bu şakalar kimi zaman üzücü kimi zaman da oldukça yaralayıcı oluyor. Bu sefer ki yazımız da baktığımız da internet ortamında oldukça etkili şaka resimleri ve videolarıyla karşılaştığımız görebiliyoruz. Bizler de bunları hızlı bir şekilde birleştirerek yapılan şakanın hemen hemen en kısa anında neler olduğunu göstermek adına bu resimleri paylaşıyoruz.

  •  


14 Temmuz 2015 Salı

Sözden anlamadığı düşünülen çiçekler bile insanın söylediklerinden etkileniyor.

Yüreklendirilmiş bir çocuk kendine özgüveni gelişmiş, başarılı bir yetişkin olurken, malesef ki eleştirilerek büyüyen çocuklar özgüven eksikliği ve sosyal hayatta başarısızlıklar ile karşı karşıya geliyorlar.
Bu sebeple, kendi hayatımızda ne kadar etkili olduğumuzu düşünüyorsak, birlikte yaşadığımız insanlar üzerinde de, -bilerek ya da bilmeyerek- bir o kadar etkiye sahibiz.
 
İstekler, arzular, gereksinmeler ne kadar önemli mutlu, güzel, verimli yaşamak için. Ve tabii eğitim adına. Özenmek, özendirerek duyguları yönlendirmek, başarıya koşarak ulaşmak için gerekli. Davranışları şaha kaldırma, yönünü, önünü açma ve sürdürülmesini sağlama hep sihirli bir sözcükte saklı. “Motivasyon” yani yüreklendirmede. Tıpkı bilinmeyen bir serüvene atılma heyecanı gibi.

İçte yaşananlar önceliklidir, önemlidir. İnsanın neyi istediğini bilmesi, neden heyecan duyduğunu fark etmesi gerekir. Bireyin hedefi olmalı ve bu hedeflerine ulaşmasını kendince ödüllendirmeli. En güzel ve öncül motivasyon bu olsa gerek.

Tabii bir o kadar da size ulaşan övgüler, destekler, teşvikler önemlidir. Bir işi, öğrenmeyi güler yüzle yapmak, aynı işi asık suratla yapmaktan çok daha iyidir. Başarı güler yüzdedir. Sevgi ile paylaşarak yapılan güzeldir. Bunu ortaya çıkarmanın ve cesaret vermenin en iyi yoludur yüreklendirmek. Hataların, çalışmamanın, sorumluluk yüklenmemenin giderilmesinin en güzel yöntemidir insanları motive etmek. Başarmanın, insanları başarılı yapmanın en doğru yoludur. Ve asla zaman kaybı değildir. Aksine zamana ve emeğe yapılan en değerli katkıdır yüreğe el koymak. Bizde “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” derler. Güler yüzün, yüreklendirmenin ise yüz yıl hatırı olsa gerek.

Merak ve arkasından gelen bilinmeyeni araştırma. Önüne her konulanı kabul etmeme. Çevreyi hayal edilen hale çevirmeyi deneme. Bunlar için kendini fark etme, yani fiziksel ve zihinsel bağlamda çalışma. Bununla birlikte gelen kendini diğerlerine de kabul ettirme. Tabii her şey bilgi birikimi ile olur. Yoksa salt vücudunuz çalışır beyniniz değil. Bu da sizin başkaları tarafından idare edilmenizi beraberinde getirir.
İnsana dair temel gereksinmeler vardır.
1- Fizyolojik ihtiyaçlar
2- Güvenlik
3- Yakınlık/Sevgi
4- Saygınlık
5- Estetik ihtiyaçlar
6- Kendini gerçekleştirme
( Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı )

İnsanları harekete geçirmenin en önemli yollarından biri yüreklendirme olduğuna göre, her zaman zihnimizde, masamızın önünde hazır olmalı. Organizasyonlarda çok önemlidir bu tavır. Umutlar harekete geçirilir. İhtiyaçlar anımsatılır. Motive etmek güç kaynağı gibidir. Yokluğu ise, gücü ortadan kaldırır adeta. Böyle bir etkenle yaşatmak ve yaşamak başarıyı her zaman canlı ve zengin tutacaktır ve sıradanlıktan arındıracaktır.

Kendinize neyi layık görüyorsunuz ve tabii çevrenize? Bu çok önemlidir. Takdir etme, edilme ne kadar çok aç olduğumuz gereksinmelerden biridir. Bir insana, özellikle deneyimlerimden bilirim öğrenciye sorumluluk vermek gerekir. Ortaya söylenenler ortada-orada kalır, ama bireye doğrudan devredilen sorumluluk yerini bulur. Orada güven sarsmamak önemlidir. Çünkü hemen güvenilme duygusu ve isteği devreye giriyor insanda. Bu da bir nevi motivasyondur. Yetkiyi, sorumluluğu devretmek, güzel bir iş paylaşımı sağlamaktır. Bu doğrudan başarıyı gündeme getirir. Ayrıca başarısızlık da bir anlamda yıkıcı değil değiştirici tavır geliştirilmesine neden olabilir. Saygı, sevgi, bildiğini paylaşma dostluğu, dayanışmayı sağlar. İşte eğitim bu anlamda çok önemlidir. Yeni bilgilerin ve deneyimlerin paylaşımı verimliliği artırır. Bunların sevgiyle, espriyle, öğrencinin özelliklerine dayanılarak yapılması, ilgi açısından da çok önemlidir. Tüm bunlar tek taraflı bilgi

9 Temmuz 2015 Perşembe

Kot pantolonun kökenleri ve evrimi


Çivit mavi renkte katlanan paçalardan bol paça modellere, oradan da bugünkü dar paçalara kadar gelen ve biçimi sık sık değişen kot pantolon, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra moda dünyasının vazgeçilmez bir unsuru oldu. Bu pantolonun ortaya çıkışı ise tümüyle kullanışlı ve dayanıklı olma özelliğine dayanıyor.
Levi Strauss kot pantolonun yaratıcılarından biri olarak görülüyor. İlk kot pantolon 1873’te, California’daki Altına

Deliler Kasabası: Tarih boyunca tehlikeli moda akımları

Deliler Kasabası: Tarih boyunca tehlikeli moda akımları: “Moda kurbanı” deyimine yeni anlam katan kişilerden biri 35 yaşındaki Avustralyalı kadın oldu. Kompartman sendromu  adı verilen bir raha...

16 Haziran 2015 Salı

Evrenin sonuna dair dört teori


Bilim insanlarına göre evren dört şekilde son bulabilir: büyük donma, büyük çökme, büyük değişim, büyük parçalanma.
Bilim insanları 6 milyar yıl sonra Dünya’nın muhtemelen yok olacağına inanıyor. Güneş sönerken kızıl bir deve dönüşüp gezegenimizi yutunca…
Oysa Dünya, güneş sistemindeki gezegenlerden sadece biri ve Güneş, galaksideki milyarlarca yıldızdan biri ve evrenin sadece görebildiğimiz kısmında yüz milyarlarca galaksi var. Onların sonu nasıl olacak? Evren nasıl sona erecek?
Bu konuda daha az fikir birliği var. Hatta evrenin ani ve kesin bir sonu olacak mı yoksa yavaş yavaş mı kaybolacak onu da bilmiyoruz. Mevcut fizik bilgimiz evrenin altüst oluşuna dair birkaç senaryo sunuyor.

Büyük Donma








null
Evrenin sonu ile ilgili ilk ipucu termodinamiğe, yani ısı devinim bilimine dayanıyor. Fakat evrenin ısıya dayalı ölümünden ateşte yanıp kavrulma anlaşılmamalı. Tersine ısı farklarının ölümü olarak düşünülmeli.
Bu kulağa daha az korkunç gelse de aslında ısı ölümü yanıp kül olmaktan daha kötü. Çünkü hayattaki

6 Haziran 2015 Cumartesi

Deliler Kasabası: Uzayda nasıl çocuk yetiştirilir?

Deliler Kasabası: Uzayda nasıl çocuk yetiştirilir?: Rocket Man adlı şarkısında Elton John, “Mars çocuk yetiştirilecek yer değil” diyordu. Fakat insanlar önümüzdeki 50 yıl içinde Mars’ta k...

1 Haziran 2015 Pazartesi

Yaşam Enerji: Uyurken vücudumuzda neler oluyor?

Yaşam Enerji: Uyurken vücudumuzda neler oluyor?: Uyku yaşamın ayrılmaz bir parçası. Ama dikkatle düşünülürse, tuhaf bir şey: her akşam kendimizden geçip, hareketlerimizin kontrolünü bırak...





 Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng ShuiMetafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm ...Astroloji Burçlar,fallar,tarot,Rüya Analizi

Uykudayken Eğitim

Beynin uykudayken eğitilmesinin, farkında olmadan ırklar ya da cinsiyetler arasında ayrım yapanlarda ön yargıların azalmasını mümkün kıldığı ortaya çıktı.
ABD'de, Chicago'daki Northwestern üniversitesinden bir ekip, 40 kişi üzerinde bir deney yaptı.
Deneklere, aynı gün içinde yaptıkları bir alıştırmayı hatırlatmak için uyurken bazı sesler dinletildi.
Science adlı dergide yayınlanan araştırma sonuçları, ön yargıların azaldığını ve bu durumun en az bir hafta sürdüğünü gösterdi.

30 Mayıs 2015 Cumartesi

John Nash Kimdir? John Nash Hayatı..


Elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz John Nash kimdir ?
Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi'nin fotoğrafı.

Aramızdan ayrılan Nobel Ödüllü Ünlü Matematikçi John Nash ve eşini saygıyla anıyoruz.
John Nash Kimdir?
Hayatı film konusu olan, birçok kişinin Russell Crowe'un "Akıl Oyunları" filmi ile tanıdığı ünlü matematikçi John Nash, 13 Haziran 1928'de Bati Virginia'da doğdu. Princeton’da doktora tezi, “Oyun Teorisi” üstüneydi. Bir gün fakültedeyken “Uzaylıların gizli bir mesajı bu ve onu sadece ben çözebilirim” dedi. Bu, Nash’ın akli dengesini yitirmekte olduğunun ilk belirtisiydi. Bir süre sonra şizofreni teşhisiyle özel bir kliniğe yatırıldı. Nash daha sonra bu konu ile ilgili “ama bu fikirler bana, aynen matematikle ilgili fikirlerin geldiği yoldan ve o şekilde geliyorlar.” diye ifade etmiştir. 90'lı yıllardan sonra iyileşerek derslere tekrar girmeye başladı.

22 Mart 2015 Pazar

Kötü olana gözümüzü kapatarak, iyi olanı göremeyiz..


indigo dergi- Bayram Sarı
O’nun varlığını bir kez daha duyumsamak için, geceden bize sırrını açıklamasını diledik. Gökteki yıldızlar kadar çoktu saklananlar ama biz sadece bir tek sırrı merak ediyorduk. İçimizdeki özlemi ve aşkı canlandıracak bir sırrın açıklanmasını! Kesinleşmiş bir sonun değiştirilme olasılığı kadar düşüktü ümit etmek ve ölmek için de yaşamak için de beklemenin bir anlamı kalmıyordu. Güzel olan, tüm imkansızlıklara rağmen, O’nun hayalini yanımıza çağırmaktı belki. Kaçmayı, şimdiye kadar gerçeklik kabul edilen renksizlikten dolayı seçiyorduk ve yönümüz gökkuşağıydı. Kendi rengimiz ise, gece siyahının içinde kızıl bir önsöz olabilirdi ancak!
Gitmelerin ve yola düşmelerin, geri dönüş olmazsa bir anlamı olabilirdi. Birlikteliklerin, aşkların ve

25 Ocak 2015 Pazar

Dünyaya popona atılan bir şamar ile gelirsin..


 Çocuk; daha anne rahminden çıkar çıkmaz ayrılık yüzünden korkmaya başlar. Bu ayrılıktan önce onda bir korku yoktur. Çünkü yalnız değildir. Anne rahmi en konforlu yerdir, çocuk orada yüzüp durmaktadır. Hiçbir çaba sarf etmeden tüm ihtiyaçları karşılanmaktadır. Endişe yok, sorun yok, açlık yok, işsizlik yok, savaşlar ve ölüm yok. Anne karnında olduğu için korkuları da yoktur. Korkması için bir sebep de yoktur ortalarda ama rahimden çıktığında hayatının en büyük şokunu yaşar.
Ölüm bile böylesi büyük bir şok değildir. Çünkü ölüm uyarmadan gelmektedir ve büyük olasılıkla da bilinçsiz bir haldeyken gelecektir ona... Çocuk annesinin rahminden çıkarken bilinçli bir haldedir. Aslında ilk kez bilinçli olmaya başlıyordur. Onun huzurla dolu olan dokuz aylık uzun uykusunu altüst etmişsindir ve annesi ile olan bağını

14 Ocak 2015 Çarşamba

Nümeroloji ile Kehanet


 Nümeroloji, her şeyin sayılara indirgenebileceği dolayısıyla her şeyin sayılarla ifade edilebileceği fikrinden hareket ederek, geleceğe ait kehanetlerde veya kişilerin karakterlerini yorumlamada sayıların kullanılmasıdır. Yunan ve İbrani alfabelerinde her harf bir sayıyı gösteriyordu. Nümerolojide de yazı veya isimlerdeki harflere sayılar yerleştirilir, bunlara bakarak mevcut durum ve geleceğe yönelik kehanetlerde bulunulur.
Zamanla bu yöntem kutsal kitaplarda da aynı şekilde bir takım gizli mesajlar ve geleceğe ait bilgiler arama çalışmalarına dönüştü.

Konuşurken kendini çıkardan kurtar.


DÜŞÜNCE VE KONUŞMADA ORTAYA ÇIKAN

KARALAMA VE YIPRATMA
İnsanı tanımadan bilmeyerek söyleyeceğin bir şey insanı karalar ve yıpratır. Kimseye aslını bilmeden konuşma insanı karalar ve yıpratır. İftira atarak konuşma insanı karalar ve yıpratırsın, aslı ortaya çıksa bile izi kalır. Kimseye ispatlamadan konuşma insanı karalar ve yıpratır.
İnsanları karalamak ve yıpratmak istemiyorsan. Kimsenin arkasından konuşma. Kimseyi kendi lehine bir şey söyleme. Yaptığın konuşmayı kılıfına göre konuşma. Konuşurken kendini çıkardan kurtar.

KILIFINA GÖRE SÖYLEME

İşe uygun söylemeye çalışma. Yapılan şeye uygun, kendine göre söyleme. Yapılan şeyin benzerini söylemeye çalışmak, yapılana uygun söylemek.
Kendini haklı çıkarmak ve karşı tarafı karalamak, yıpratmak amaçlıdır. Söylenen yalandır, kendini

10 Ocak 2015 Cumartesi

Sosyal dışlanma olgusu



Dışlanma algısının internet bağımlılığına etkisi

Bedensel engelli gençlerin yaşadıkları sosyal dışlanma olgusu ile internet kullanım alışkanlıkları arasındaki ilişki Türkiye’de ilk kez bilimsel olarak araştırıldı ve kitap haline getirildi.


Dışlanma algısının internet bağımlılığına etkisi
 (İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyeleri)SosyologYrd. Doç. Dr. Esra Köten ve Yrd. Doç. Dr. Barış Erdoğan’ın Gençlik ve Spor Bakanlığı desteğiyle Türkiye çapında gerçekleştirdikleri araştırma “Engelli Gençler, Sosyal Dışlanma ve İnternet” adıyla kitap olarak İGÜ Yayınları’ndan çıktı. 8 İlde 14-29 yaş arası 31 gençle derinlemesine görüşmeler yapan sosyologlar, Türkiye çapında da 408 kişiye anket uygulayarak internetin bedensel engelli gençler üzerinde etkileri konusunda yeni bir bakış açısı ortaya koydular.

İstanbul Times Haber Merkezi
Araştırmanızın çıkış noktası neydi?
Esra Köten:Resmi istatistiklere göre Türkiye nüfusunun %12,9’u engelli. Ancak engelsiz bireyi “normal” ya da “standart” kabul ederek inşa edilen kentsel, toplumsal düzen engelli bireyleri toplumsal hayattan dışlıyor, işte, okulda,