Kundalini
Sushumna nadisi kundalini enerjisinin geçtiği bir kanaldır. Kundalini mecazi olarak omuriliğin dibinde yedi rakamın yarısına eşit üç-buçuk kez kıvrılmış uyuyan bir yılan şeklinde gösterilir. Kundalini kelimesinin kökeni spiral anlamına gelen "kundal" kelimesinden gelir ve bu kundalini uyarıldığında spiral şeklinde ve yılan gibi hareket edip yükselişinden kaynaklanır.
Üç ana nadi kuyruk sokumunda bir araya gelirler. Eğer solar prana ve lunar prana eşit bir şekilde buraya inerlerse, birleşerek üçüncü bir prana şekli olan Kundalini'yi meydana getirirler, kundalini de bu orta kanaldan yukarıya doğru
yükselir. Kundalini yükselişinde yedi çakranın da içinden geçtiği söylenir. En üstteki Sahasrara'ya ulaştığında insan bir vecit, kendinden geçme hali yaşarmış. Kundalini Şakti adında dişi bir enerji olarak tanımlanır. Sahasrara çakrada ise Şakti'nin eşi tanrı "Şiva" bulunmakatdır ve her ikisinin birleşmesi kozmik bir vecit halini yaratır. Bu birleşme yoga'nın gayesidir ve sonucunda "Samadhi" denilen bir hal yaşanır. Hatta "yoga" Sanskritçe'de birlelşme anlamına gelen "yug"'den türemiştir. Bu durumda omuriliğin dibindeki cinsel enerjisi dönüşüme uğrayarak mistik bir deneyime sebep olmaktadır. Kundalini enerjisinin bir ateş özelliği vardır, ve yer çekimine karşın yükselme eğilimini gösterir. Nadilerde herhangi bir blokaj varsa, onu yakarak geçer. Tehlikeli yanı buradan kaynaklanır. Ayrıca kişide çakraların enerjisi yukarıya doğru bakmıyorsa, enerjiyi yapıcı bir şekilde yönlendiremiyorsa veya kişinin sağlam karakteri yoksa, kundalini enerjisi aşağı doğru akar, kabına sığmaz ve bir şekilde patlar ve dışarıya boşalır. Bu boşalma kişinin zaaflarına göre değişir, aşırı şiddet, öfke veya şehvet olabilir. İnsan bir anda kendini kaybedebilir, çünkü Kundalini yükseldiğinde insanda inhibisyonlar yok olur. Normal olarak kundalini yükseldiğinde insanın yüksek ve ince düşüncelerini, hislerini, yaratıcı faaliyetlerini hatta fiziksel gücünü devreye sokar. Bütün dahilerde kısmi de olsa bir kundalini faaliyeti bulunduğu söylenir. Bazen de kundalini bir kaza sonucu yükselebilir. Belirli gizli tekniklerle uyarılabilir. Bir anda aşırı enerji yüklemesi olur, insan kendini güçlü ve şuurlu hisseder, duyuları iyicene açılır, ancak kişinin geliştirdiği pozitif yönleri yoksa, aksine negatif yönleri varsa, örneğin potansiyel bir cani ise, bir anda içindeki dışa çıkar ve cinnet geçirir. Kundalinin doğal bir süreçle gelişmesi en iyi yöntemdir.
(Klasik yogadaki çakralar)
Başın en tepesindeki Sahasrara çakrasına erişen kundalini, burada baştan aşağı inen beyaz ışıkla birleşir. Bu beyaz ışığın menşei kozmiktir, oysa kundalini dünya enerjisidir. Kundalini enerjisinin en büyük birikimi dünyanın tam merkezindedir. Güneşten ve aydan gelip burada biriken solar ve lunar prana kundalini oluşturur. Yane dünya gezegenin de Kundalinisi vardır, hatta çakraları da vardır.
(6. asırdan mistik Johann Georg Gichtel'in Batı kaynaklı ilginç bir resmi)
Ureus olarak bilinen, eski Mısır'da firuvanların taçlarındaki kobra motifi, yükselmiş kundalini'yi gösterir ve ilahi bir yönetici olarak firavunun inisye olduğunu belirtir. Aztek ve diğer eski Amerikan uygarlıkların kanatlı yılanları, aynı Mısır'da resmedilen kanatlı yılanlar gibi kundalini sembolleridir. D.H. Lawrence Meksika'da geçen "Tüylü Yılan" romanında bu gerçeği yakalamıştı. Ejderha diğer bir kundalini sembolüdür, hatta İncil'in sonundaki "Kehanet"teki yedi başlı ejderha, kundalinin yedi çakra ile bağlantısını gösterir. Ayrıca Azteklerin iki başlı yılan sembolü, Kundalini'nin iki yüzünü gösterir, biri yapıcı ve diğeri yıkıcı. Kundalini elektrik enerjisi gibidir, evleri aydınlatığı gibi elektrik sandalyesinde insanı da kızarır, çünkü nerede kanal bulursa oraya gider. Hiç bir moral yönü yoktur.
Kutsal kitaplarda Tanrı Adem'e Cennet Bahçesinin ortasında bulunan "İyiliği ve Kötülüğü Bilme Ağacının" meyvasını yememesi yeğane yasak olduğunu belirtir. Fakat yılan Havva'yı aldatır ve yasak meyveyi yemesini ikna edip "Katiyen ölmezsiniz, çünkü Tanrı bilir ki, ondan yediğiniz gün, o vakit gözleriniz açılacak, ve iyiyi ve kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız" der. Bu ağaç nadi sistemi ve yılan da kundalini olması gerek. Batı'da yaygın olan Kabalistik sistem ise Cennet Bahçesinde kökleri göklerde diğer ağaç, "Hayat Ağacı" etrafında gelişmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder