Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

13 Haziran 2010 Pazar

Besinlerin Titreşimleri / Yoga ve Beslenme

Yiyecekleriniz ilaçlarınız, ilaçlarınız da yiyecekleriniz olmalıdır...
Hippocrates


Yaşadığımız evrenin; enerji ve maddenin farklı titreşimlerdeki toplamından meydana geldiği bugün bilim tarafından da kabul görmektedir. Aynı şekilde bütün besinlerin de kendine özgü titreşimleri vardır. Bu salınımlar onu yiyen kişinin bedenini ve zihnini etkiler. Besinlerin etkilerini uzun süreler deneyen yogiler, besinleri, titreşimlerine ve insan sağlığındaki etkilerine göre 3'e ayırmıştır.






Duyarlı enerji içeren besinler

Duyarlı besinler, duyarlı kuvvetin baskın olduğu, zihnimizi açan ve sakinleştiren besinlerdir.
İnsan zihninde ve hücrelerinde duyarlı etki yaratan bu besinler ise: pirinç, buğday ve diğer tahıllar; nohut, fasulye, soya gibi baklagil ürünleri; ayrıca, süt ve süt ürünleri, patates, turp, havuç gibi yumru kökler ve yeşil yapraklı sebzelerin çoğu.

Değişken etkisi olan besinler

Bunlar beden için faydalı olup, zihin için tüketim biçimine göre bazen faydalı bazen faydasız olabilirler. Ama zararlı değildirler, etkileri değişkendir. Küçük miktarlarda çay, (Kara veya yeşil çay) kahve ve kakao ürünleri, bazı baharatlar ve hazır içeceklerin çoğu…

Kaba ve durağan etkisi olan yiyecekler
Kullanım ölçüsüne, besinin cinsine, kişinin biolojik yapısına ve de yaşına göre aşırı tüketimleri zararlıdır. Özellikle ileri yaşlarda çok tüketim; kollestrol oranın artmasına, kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasına ve de hipertansiyona neden olabilir. Bunlar; soğan, sarımsak, mantar, alkollü içecekler, et ve yumurta gibi...
İnsanın zihinsel, bedensel ve psikolojik yapısına en uygun beslenme tarzı olan vejetaryenlik , ilerici ve yeniliğe açık insanlarca daha bir kabul görmektedir.













Özellikle insanın fiziksel yapısı, bedensel işlevleri ve sindirim sistemi etoburlarınkinden tümüyle farklıdır. Aslan, köpek, kurt, kedi gibi etobur hayvanlarda çok kısa ve basit bir sindirim sistemi vardır. Bunun nedeni ise, vücutta uzun süre kalan etin, çabuk çürümesi
ve meydana gelen zehirli maddelerin kana karışmasıdır. Bu yüzden çürümüş bakterilerin bir an önce beden dışına atılması için kısa bir sindirim sistemine ihtiyaç vardır. Otla beslenen hayvanlarda ise bağırsak sistemi bedenlerinin 10 katı kadardır. Bu etoburlarda 3 kattır. Sindirim sisteminin uzun olmasının nedeni besinlerin sindirilmesi için uzun zaman gerekmesidir. Ayrıca etobur hayvanların diş yapıları da buna göre düzenlenmiştir. Eti koparmak için güçlü çeneleri ve sivri ön dişleri vardır. Etin sindirimi için çiğnenmesi
gerekmez, bu daha çok midede ve kalın bağırsaklarda yapılır. Damar sertliği, kanser ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıkların tetikleyen unsurlardan birinin de aşırı et tüketimi olduğu 10 yıllarca süren araştırmalar sonucu nihayet anlaşılmıştır.
Bir beslenme uzmanına göre :

Yeryüzünde sözüm ona en gelişmiş insan kadar; bedenini
aşırı yeme ile sindirilmemiş, mayalanmış, çürümüş besinlerle ve doğal olmayan yiyeceklerle dolduran bir başka canlı yoktur
”.


Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Yoga Size Ne Kazandırır?



Yoga Size Ne Kazandırır?
Fitness ve spora zaman ayıranlar arasında yoga pek yaygın olan bir uygulama değil. Bazıları yogayı bir zaman kaybı olarak görebiliyor. Özellikle erkekler yogaya çok soğuk bakıyor çünkü yoganın bir kadın aktivitesi olduğunu düşünüyorlar. Bununla birlikte yoga uzun süren ve sabır isteyen bir uygulama olduğu için birçok kişiye sıkıcı görünüyor. Yoga, yapabileceğiniz en yararlı egzersizlerden biridir. Yoganın vücudunuza ve zihninize sağladığı yararı kısa sürede fark edebilirsiniz.


Esneklik
Yoga, esneklik kazanmak ve hareket menzilinizi arttırmak için harika bir egzersizdir. Ne kadar esnek olursanız olun, yogayla esnekliğinizi ikiye katlayabilirsiniz. Esneklik kazanmak size Bir şey ifade etmiyor mu? Esneklik yalnızca dansçıların ve balerinlerin işine yarayan bir özellik değildir. Esnek vücut demek çok daha az sakatlanma riski demektir. Vücudunuz yeterince esnekse, ağırlık çalışırken ve spor yaparken sakatlanma şansınız çok düşüktür.

Yoga Size Ne Kazandırır?

Kas Gelişimi
Yoga yaparken yalnızca kendi vücut ağırlığınızı kullanırsınız. Hareketleri yaparken sürekli olarak kendi vücudunuzu destekleme ihtiyacını duyarsınız. Böylece kaslarınız esneyerek gelişir. Güç egzersizlerinde olduğu gibi şişmek yerine estetik bir görünüm kazanırsınız.

Güç
Yoga yaparak core kaslar denilen vücudunuzun merkezindeki kas grubu oldukça güçlenir. Core kaslar vücuduz zorlandığında destek aldığı en önemli kaslardır. Yoga yaparak güçlenen bu kaslar sayesinde vücudunuz genel olarak güç kazanır. Önceden gücünüzün yetmediği ve zorlandığınız aktiviteleri yoga sayesinde daha kolay yapabilirsiniz.

Yoga Size Ne Kazandırır?

Denge
Yoga hareketleri genellikle denge üzerine yoğunlaşır. Hareketleri yaparken vücut dengenizi sürekli olarak korumanız gerekir. Bu şekilde yan kaslar da gelişir ve denge kabiliyetiniz oldukça gelişir.

Duruş
Denge kabiliyetinizi ve gücünüzü artmasıyla duruşunuzda değişir. Güçlenen yan kaslar ve omurganız sayesinde daha dik ve sağlam bir duruşa sahip olursunuz. Silüetiniz güzelleşir ve öz güveniniz artar.

Yoga Size Ne Kazandırır?

İç Organlar
Yoga yaparak iç organlarınıza ve salgı bezlerinize masaj yapmış olursunuz. Vücudunuzun bu bölümleri her zaman uyarılmazlar. Yoga sayesinde uyarılan iç organlar ve salgı bezleri görevlerini daha iyi yerine getirirler.
This image has been resized.Click to view original image
Yoga Size Ne Kazandırır?

Nefes
Yoga yapmak, derin ve kontrollü bir şekilde nefes almanızı gerektirir. Yoga yaparak akciğerlerinizin kapasitesi yükseltebilirsiniz. Bu şekilde dayanıklılığınız ve performansınız artar ve yoğun nefes alıp vermeniz gereken tüm aktivitelerde başarılı olabilirsiniz.

Reiki Nedir? Reiki Hakkında; Reiki Dereceleri, Çakralar, Uyumlama

Reiki Nedir?







Reiki inancına göre; evrende varolan her şey bir enerjidir.
İnsan da iki boyuttan oluşur; enerji ve fizik boyutları. Her şey önce enerji boyutunda gerçekleşir ve daha sonra fizik boyutuna geçer. Reiki de özel bir tür yaşam enerjisidir. Kişinin bilincini ve yaşama bakışını değiştirerek onda temel bir denge oluşturur. Böylelikle yaşamını denge içinde, sağlıklı olarak sürdürmesini sağlar.

"Evrensel Yaşam Enerjisi" (Universal Life Force Energy) anlamına gelen Reiki binlerce yıl önce Tibetli Lamalar'ın kullandıkları Raku-Kei adlı enerji ile iyileşme yöntemine verilen isimdir. "Ruhsal Bilgelik Rehberliğinde Yaşam Gücü" olarak da ifade edilen Reiki şu iki anlam bileşeninden oluşur. "Rei" Tanrı bilincine sahip, bilgili, akıllı ve yaradılıştaki sevgi gücüne sahip demektir. "Ki" ise enerji anlamına gelir.

Reiki bu enerjiye sahip bir kişinin ellerini bedenine koyarak enerjisini kendine ya da başkalarına aktarmasıdır. Bu kişi bir Reiki ustası olmalıdır.

İnsan vücudunda herhangi bir sorun meydana geldiğinde bu aslında enerji sisteminin karışması, dengesinin bozulmasıdır. Baş ağrısı ve psikolojik sorunların yanı sıra herhangi bir organdaki fonksiyon bozukluklarına varana kadar enerji karışıklığı yaşanan durumlarda Reiki enerji sistemine saf bir enerji olarak girer.

İnsanın hem fizik bedenden hem de enerji bedenden oluştuğunu söylemiştik. Fizik bedendeki damar ve sinir sisteminin enerji bedendeki karşılığı meridyen sistemidir. Meridyenler enerjinin aktığı kanallardır. Bedendeki önemli enerji merkezlerine "çakra" adı verilir. "Çakra" adı verilen noktalara ellerimizi koyarak enerji transferi yaptığımızda enerji karışıklığını gidermiş, dengeyi sağlamış oluruz.

Reiki Eğitimi


Herkese açık olan Reiki eğitimi bir gün gibi kısa bir sürede tamamlanabilir. El vererek öğrenilir. Önce teorik kısım öğretilir. Daha sonra, el verme esnasında kişi gözleri kapalı bir şekilde 15-20 dakika sakin bir şekilde oturur ve Reiki eğitimini manevi olarak edinmiş olur. Reiki ustası olmak da çok zor değildir. Önemli olan istemek ve gerekli çalışmaları yapmaktır. Reiki eğitim süreci 3 aşamadan oluşur




Modern tıp ve Reiki

Enerji beden ve fizik beden birbirinden ayrılmadan hareket eder. Birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Bu durumda modern Batı tıbbı ile Reiki birbirinin zıddı değil tamamlayıcısıdır.

Fiziksel bedenimizin etrafında onu kuşatan bir de enerji bedenimiz vardır. Bu enerji bedende 7 adet çakra yani enerji merkezi vardır. Çakralarımız doğduğumuzda temiz ve açıktırlar. Yaşam boyu edinilen negatifliklerle (kıskançlık, hırs, öfke, ego) çakralarımız kirlenir ve kapanırlar. Çakralarımız kapandığı için evrendeki kozmik enerjiyi bedenimize aktaramayız.

Çakraların fizik bedendeki karşılıkları Endokrin sistemlerinin bulunduğu yerlerdir. Reiki ile oluşan enerji dengesizliğini dolayısıyla fizik bedendeki sorunları da iyileştirebilmek mümkün.

UYUMLAMA: (İnisiyasyon)


Reiki’yi diğer şifa yöntemlerinden ayıran uyulmama sürecidir.
Uyulmama bir şifa terapisi değildir. Şifacıyı uyandıran sürecin ta kendisidir.
Verilen bilgiler, sizin inisiye olmanızı sağlamaz. Uyumlanmış reiki
Uygulamacısına yol gösterir.

Reiki 1-2-3 uygulamacısı olabilmek için, kendiside eğitim ve uyumlama almış
Bir öğretmen tarafından uyumlanması gerekir.
Reiki uyulmaması, enerji kanallarındaki engelleri temizler. (Tıkanıklıkları açar, depolanmış fazla enerjiyi boşaltır.)
Çakralar adını verdiğimiz enerji merkezlerini dengeler. Bütün bunlar birkaç dakika içinde gerçekleşir. Uyumlama bilgileri Reiki 3 derslerinde verilir.
Uyumlama süreci alıcıdan negatif karmayı uzaklaştırır. Bu Ki’nin alıcıya özel bir hediyesidir.

Uyumlama tamamlandıktan sonra ‘şifacı uyandırılmış’ olur. Kaynaklar ‘ şifacının yaratılmasından söz eder. ‘uyandırılma’ özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.
Uyumlama süreci yok olan bir şeyi oluşturmuyor.
Bu bizim DNA larımıza işlenmiş durumda. Biz bunu unutmuş ya da unutturulmuşuz.

Uyumlama doğumumuzdan bu yana bir yığın etkenle bozulan şifrelerimizi onarır,
Kaybettiğimiz bilgileri bize geri verir.

Uyumlama bitiminden hemen sonra Reiki ile yolculuğumuz başlamış demektir.
Bu yolculuğu nasıl yapacağımızın kararı yine bize aittir. Bizi rahatlatacak önemli şey,
biz neyi seçersek onu yaşayacağımızdır. Bu güne dek yaşadığımız her şeyin bizim seçimiz olduğunu kavramak olacaktır. Sonuçlarını yine biz üstleneceğimiz için seçimlerimiz de bize aittir.
Hepimiz birer şifacıyız ve şifa her yanda.


AURA VE ÇAKRA



İnsanların vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana aura denir. İnsan aurası evrensel enerjiden beslenir ve sürekli olarak evrensel enerjiyle iletişimdedir. Aurada 7 ana enerji merkezi bulunur. Bu enerji merkezlerine çarka denir.

Enerji hiçbir blokaj olmaksızın aktığında ve gerekli miktarda serbestçe hareket ettiğinde yararlı olur. Bu akış bozulduğunda, merkezlerdeki enerji noktalarında dengesizlikler oluşur. Enerji uyumunun bozulması ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkları yaratır. Kişinin normale dönmesi için bu fazla enerjinin sabitlenmesi gerekir.




ÇAKRA DENGELEMESİ
1- Taç ve Kök çarka


2- Sakral ve Alın
3-Boğaz ve Solar Plexus
4-İki el kalbin Üstünde
5-Boğaz ve solar plexus
6-Alın ve sakral
7-Taç ve kök sakral

KÖK ÇAKRA Kırmızı

SAKRAL Turuncu

SOLAR PLEXUS Sarı

KALP Yeşil
Boğaz Açık mavi
Alın çivit mavisi

Taç çarka mor

9 Haziran 2010 Çarşamba

Üzerklik' in Faydaları

Üzerklik' in Faydaları



Bağırsak kurdundan prostata, hemoroitten karın ağrısına pek çok hastalığa iyi gelmektedir. span.fullpost {display:none;}
--------------------------------------------




Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,Feng Shui,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık,hipnoz ,Akupunktur, Aküpresür ,Shiatsu,masaj,
spa,şifalı bitkiler,bitkilerle tedavi

Fitoterapi - Alternatif Tıp

Fitoterapi bitkisel tedavi anlamına gelsede, ben burada daha çok Üni araştırmaları ile etkisi ispatlanan bitkilerden bahsedeceğim. Gnümüzde başta ABD, Almanyaa, Japonya ve Fransa dünyada en cok doğali laç üreten ülkelerdir. Almanyanin bitki örtüsünü Türkiyenin bitki örtüsü ile karşılaştırmak bir hayaldir, yani Türkiyede oldukca çok farkli bitki yetişmektedir. Almanyada 200''ün üzerinde büyük firma dogalilaçlar (preparatlar) ürtmektedir. Örneğinin 100'' den fazla firma ginseng preparatları üretmektedir, fakat bunlardan sadece ücünün üretiği ürün gerçekten etkilidir.


Neden diyecek olursaniz, bir kapsülde olmasi gereken 1000 mg etki maddesi olan ginsenosit içermesi gerekirken çoğu firma preparatı sadece 1-50mg çoğu firma preparatı sadece 1-50mg ginsenosit içerir. Tabiiki bu doğal ilacinda etkisi olmaz. Bu sadece ginseng için değil aynı zamanda bir cok bitki preparati içnde aynıdır. O halde eczaneden herhangi bir ilaç almadan önce, bu konunun uzmanlarına danışıp bilgi almak (Türkiyede bulunmaz) gerkir. Almanyada Doktorların büyük bir kısmı ayrıce Doğaltedavi (Naturheilkunde) eğitimi görmektedirler. Bu Doktorlarda diğerlerine göre daha çok ragbet görmektedirler.

Kimyaslilaclar kimyasal silahlar gibidi, nasilki kimyasal silahlar dost düşman ayrımı yapmadan bütün canlıları yokederse kimyasal ilaçlarda bağiısakflorasındaki (Hastalıklardakı bağırsak florasına bak) faydalı bakterilaride aynı anda yokeder vede hücrelere zarar verir. Doğal ilaçlar ise aklili füzeler gibi sadece hedefteki mikropları yokeder. Almanyadaki Doktorların yazdıkları kimyasal ilaçların yantesirinden dolayı heryıl 25 000 kişi ölmektedir.

Bu konuda yazılmış olan eserler mevcuttur vede bunedenle belgelere dayanmaktadır. Mesela bir Contaganın 15 000 çocuğun spastik özürlü doğmasına neden olduğu bilinmektedir (Tehlikeli maddelere bak). Birde bitkilerden zehirlenenler oldumu ona bakalim. Örnegin ısırgan, kimyon, rezene, anason, nana, ogulotu, çörek vb. bitkilerden zehilenen varmi? Tabiiki bundan benim tibba karşı olduşum anlaşılmamamalıdır bana göre modern tıp ve dogal tedavi birbirini tamamlarlar. Tabiiki bundanda Lokman Hekim ismi ile milleti dolandıran şarlatanları desteklediğim anlaşılmamalıdır, onları eserlerimdeki eserlerimde bulabilirsiniz.

Türk Milleti olarak eskiden doğal tedavide ne kadar ilaeride isek bugünde okadar gerideyiz, bunun nedeni muhtemelen bazi ilaç fabrikalarının sahipleri olanların veya ilaç ithalatı ihracatı ile uğraşanların ayni zamanda basınıda konturol etmeleridır. Benim doğal ilaçlarla tedavi edemiyeceğim (Allahin izniyle) hastalık yoktur. Örneğin oğlum M. Samil 3 yaşinda pseudokrup''a (larenjit) yakalandi ve Frankfurt üniversitesi çocuk kliniğinde bu hastalığa viruslar neden oluyor bakteriler değil bunedenle antibiyotikler etki yapmaz sadece tuzlu su ile enhalasyon yapabiliriz dediler. Bende evde tuzda suda yeterince var o halde çocuğu eve götüre bilirim dedim ve çocuğu doğal bir ilacla tedavi ettim.

Alman Sağlık Bakanlığı''na bağlı olarak çalışan bir komisyion olup konunun uzmanı olan ilimdamları tarafından oluşur. Bunlar yılda bir kaç defa toplanarak kendilerinin veya diğer ilim adamlarının yaptıkları çalışmaları değerlendirirler ve bitkiler üzerine monografi bildirileri yayınlarlar. Neden komisyon E diyecek olursanız, çünkü ilerde sıksık karşınıza gelecek!

KOMİSYON E '' DE BULUNAN İLİM ADAMLARI
1.) Prof. Dr. Med. H.W. Bauer, Münih
2.) Dr. Med. F. E. Brock, Bad Wörishofen
3.) Prof. Dr. med. W. Dorsch, Münih
4.) Prof. Dr.med. G. Faust, Mainz
5.) Prof. Dr. rer. nat. G. Franz, Regensburg
6.) Prof. Dr. med. H. Frotz, Bergisch-Gladbach
7.) Prof. Dr. phil. W. Gaus, Ulm
8.) Priv. Doç. Dr. med. K. Kraft, Bonn
9.) Prof. Dr. rer. nat. U. Undeguist, Greifswald
10.) Prof. Dr. rer. nat A. Nahrstadt, Münster
11.) Prof. Dr. med. D. Loew, Wiesbaden
12.) Prof. Dr. med. I. Roots, Berlin
13.) Prof. Dr. S. Wellek, Mannheim
14.) Prof. Dr. rer. nat. H. Winterhoff, Münster
15.) Dr. rer. nat. W. Widmaier, Stuttgart
16.) Dr. med. M. Wiesenauer, Weinstadt
17.) Dr. med. A. Wiebrecht, Berlin
18.) P.A. Zizmann, Hechingen

Miao Tıbbı

Miao milliyeti tıbbı, zehir, besin eksikliği, yara, iltihap, mikrop ve böcekler gibi altı faktörün hastalıklara yol açabileceğini savunur. Hastalıkları teşhis etmek için nabzı saymak, dinlemek, görmek, sormak, ellerle muayene etmek, gibi geleneksel muayene yöntemleriyle vücut yapısı ve ruhta meydana gelen anormal değişikler fark edilir.

Miao tıbbında genellikle kullanılan ilaçlar, bitki, hayvan ve az miktardaki mineralden elde edilir. İlâçların üç özelliği vardır: Sıcak, soğuk ve ılık. Sıcak ilaç, iç organlardaki kronik bozulmaları ve soğuk almanın neden olduğu hastalıkları tedavi eder. Soğuk ilaç ise bulaşıcı bir hastalığın varlığına ya da hastalıklı metabolizma artışına işaret eden, ateşli etkenlerin neden olduğu hastalıkları tedavi eder. Üçüncü ilaç türü besin takviyesine yarar. Kesin olmayan istatistiklere göre, şimdi sık görülen 1500'den fazla hastalık çeşidi bulunuyor. Sık kullanılan ilaçların sayısı da yaklaşık 200 kadardır.

 


Miao eczasında kullanılan şifalı otların çoğu Miao milliyetinin yaşadığı Miao dağları, Wumeng dağları ve Wuling dağları gibi bölgelerde yetişiyor. Çeşitli bölgelerin bulundukları değişik enlemler, coğrafi ortam, ilaç kullanımındaki değişik alışkanlıklar ve çeşitli şifalı otların dağılımları nedeniyle Japon hanımeli çiçeği gibi bazı şifalı otlar çeşitli yerlerde bulunuyor. Betel cevizi gibi bazı şifalı otlar ise deniz seviyesinden belli bir yükseklikteki dağlarda bulunmaktadır. Son yıllarda, Miao milliyetinin toplu halde yaşadığı geniş bir bölgede şifalı otlar yetiştiren birçok merkez kuruldu. "Fuling" (poris kokos) ve Ökommia kabuğu gibi şifalı otlar insan eliyle yetiştirilmektedir.

Tıbbi Çigong: Sağaltım Yöntemi Olarak Çigong

"Işığı Toplama", C.G.Jung ve Richard Wilhelm'in yazdığı "Altın Çiçeğin Gizi" kitabındaki Taoist meditasyon uygulaması

Çigong, Çin'de 1989 yılından bu yana tıbbı tedavi yöntemi olarak resmi kabul görmüş ve çoğu üniversitenin de müfredatına alınmıştır. 1996 yılında ise Çin hükümeti tarafından Ulusal Sağlık Planı'nın bir parçası olarak ele alınmıştır.
Tıbbi Çigong'un şu üç alanda uygulanmaktadır: 1. Bedenin sağlık durumunu korumak için fiziksel terapi ve belirli rahatsızlıkların tedavisi 2. Stres yönetimi ve gevşeme teknikleri 3. Harici Çi Sağaltımı (Çin Terapötik Dokunuşu olarak da adlandırılır)
Kas-iskelet problemleri, iç organlara ilişkin problemler ve diğer rahatsızlıklara ilişkin geliştirilmiş belirli çigong egzersizleri vardır. Örneğin yirminci yüzyılda Şangay fizik terapistleri çigong ve savaş sanatları ustaları ile birlikte Batılı fizik terapi bilgisiyle geleneksel çigong formlarını bir araya getirerek boyun ve omuz problemleri, alt sırt, diz ve kalça, üst ve alt uzuvların eklem problemlerini, tenis dizi ve iç organ bozukluklarına yönelik sağaltıcı Liangong Shr Ba Fa (18 Arınma Metodu) adlı çigong formunu geliştirmişlerdir.
Çigong uygulayıcısı Diyafram nefesiyle stres ile mücadelede önemli bir rol oynayan gevşeme çalışmalarını sürdürür.
Batı ve Çin tıbbı alanlarında doktora yapmış olan ve Yan Xin Çigong okulunun kurucusu olan Dr. Yan Xin Çigong'un modern dünyada bir "hurafe" olarak görülüp gözardı edilmesinin önüne geçmek için çigong ile ilgili bilimsel çalışmaların yapılması gerektiğini öne sürmüştür. 1980'lerin ortalarında bu amaçla hem Yan Xin hem de diğer araştırmacılar Çin ve A.B.D'deki bazı araştırma kuruluşlarında Çigong ile ilgili sistematik araştırmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların sonucunda 20'den fazla bilimsel tebliğ yayınlanmış bulunmaktadır.
Çigong kadim Çin tıbbının bir başka önemli ve modern tıp tarafından da kabul görülen bir başka uygulaması; akupunkturla da benzer ilkeler üzerine kuruludur. Tıpkı akupunktur gibi pek çok rahatsızlığa karşı alternatif bir tıp yöntemi olarak kullanılan Çigongun klinik deneylerde kronik kalp hastalıklığı, mide ya da oniki parmak bağırsağı ülseri, kronik sarılık, kronik hazımsızlık, gastroptoz, nevrasteni, verem, kronik bronşit, kronik bronşiyal astım, yaşlılığa özgü bel ağrısı, hamilelik toksemisi ve pelvik iltihaplanmada etkili olduğu gösterilmiş. Ayrıca miyop, uykusuzluk, soğuk algınlığı, hipertansiyon, artrit, adet düzensizlikleri, kronik gastrit gibi rahatsızlıklarda da kullanılabilmektedir.
Çigong uygulamaları sırasında en son gelişmelerden biri günümüzde gözlükle geçici, lazerli yöntemlerde kalıcı iyileşme sağlanılan miyop ve hipermetropi gibi göz kusurlarına karşı çigong kullanılmasıdır. Çinli ünlü çigong ustası Weizhao Wu'nun Hunyuan Gong stillerinden biri olan Göz Çigongu ilk kez onun tarafından 1980'lerin sonlarında gözlerinden kanama geçiren annesini iyileştirmek için geliştirilmiştir. Doktorların annesinin kör olacağını söylemesiyle birlikte Wu usta annesi için bir çigong programı tasarlamış ve sonunda bu rahatsızlığı ile birlikte gözlük kullanmaktan da kurtulmasıyla bu çigong çalışmasının adı duyulmaya başlanmıştır. Wu ustanın çigong tekniği üzerinde 100 kişilik tıbbi kurul 3 yıl çalışmış ve 4000'den fazla klinik dosya üzerinde yapılan araştırmada yüzde 90'ın üzerinde bir başarı sağlandığı tespit edilmiş ve sonuçlar ulusal düzeyde yayınlanmıştır. Halen Guangdong Bölgesindeki okullarda bu göz çigongu günlük olarak uygulanmaya devam etmektedir. Emekli olduktan sonra Kanada Toronto'ya yerleşen Wu usta burada açtığı çigong merkezinde göz çigongu eğitimi vermeye devam etmektedir.