Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

şifalı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şifalı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Haziran 2011 Çarşamba

Şifalı Bitkiler - Dulaptal Otu Dulaptal Otu ve Faydaları

Dulaptal Otu ve Faydaları


Dulaptalotu (daphne mezereum) : Dulaptalotugillerin örnek bir bitkisi olan bir ağaçcıktır. Yüksek yerlerde yetişir. Çiçekleri güzel kokuludur. Meyveleri kırmızımtıraktır. Yaprakçıkları ise, açık yeşildir. Kabukları kullanılır.Çeşitli flavonlar ve zehirli bileşikler içerir.

Faydası :
  • Zona tedavisinde faydalıdır.
  • Egzama gibi cilt hastalıkları ile arpacığa karşı etkilidir.
  • Tentür halinde romatizma olan bölgeye sürülürse romatizma ağrılarını hafifletir.
Dulaptalotu Nasıl Kullanılır? Kabukları kullanılır. Bütün bitki oldukça zehirlidir. Bu nedenle dahilen kullanılmamalıdır.


Dulaptal Otu (Daphne mezereum




Dulaptal Otu

Taçsız ikiçeneklilerden dulaptalotugillerin örnek bitkisi olan ağaççık (Daphne mezereum). Dulaptalotunun çiçekleri güzel kokuludur, yüksek yerlerde yetişir.

Yüksek yerlerde yetişen, meyveleri kırmızıya yakın, yaprakları açık yeşil olan ve 1,5 metreye kadar uzayabilen güzel kokulu bir ağaççıktır. Çeşitli flavonlar ve zehirli bileşikler içerir.

Dulaptalotunun faydaları:

Egzama gibi cilt hastalıkları ile arpacığa karşı etkilidir. Tentür halinde romatizmalı bölgeye sürülürse romatizma ağrılarını hafifletir.

Dulaptalotunun kullanımı:

Kabukları kullanılır. Bütün bitki oldukça zehirlidir. Bu nedenle dahilen kullanılmaması önerilmektedir..

Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui

30 Nisan 2011 Cumartesi

Carmen Electra'dan yoga dersleri

Carmen Electra'dan yoga dersleri

ABD'li model ve oyuncu Carmen Electra, yoga konusundaki ustalığını kanıtladı. İlk kez Playboy dergisine verdiği pozlarla tanınan, 'Sahil Güvenlik' dizisiyle ününü pekiştiren ve Beyaz Show'un konuğu olarak Türkiye'ye gelen 39 yaşındaki yıldız, bu fotoğraflarla formunu başarıyla koruduğunu kanıtlıyor.







Carmen Electra'dan yoga dersleri









Carmen Electra'dan yoga dersleri








Resimlerle yoga




yoga dersleri








Carmen Electra'dan yoga dersleri


29 Nisan 2011 Cuma

Depresyon VE Yoga

DEPRESYON VE YOGA

İnsanlar mutluluk arayışıyla yaşamlarını sürdürür ancak çok azı erişir gibi görünür.

Kendilerini mutlu edeceğini düşündükleri aktivitelerle oyalanır– televizyon, sinema, spor — fakat kısa bir süre bulunabilse bile sürekli mutluluk duygusu yakalayamazlar…

İnsanlar güç, statü ve materyal de mutluluk ararlar. Bunun karşılığında birçok kişi korku, nefret,başarısızlık, yetersizlik, güvensizlik, ülser, kalp krizi, akli bozukluklar gibi şeylerden muzdarip olur…

Aslında hayatta mutluluğa ve hayata karşı pozitif ve dışa dönük bir tutum basittir, o kadar basit ki aslında insanlar onu hiç denemezler ve hatta düşünmezler bile...

Cevap: Farkındalığınızı arttırmak, zihnin sonsuz derinliklerine dalmaktır. Daha önce deneyimlediğiniz diğer huzur türlerini aşacak huzuru bulacağınız yer burasıdır. Zihninizi tanıdığınızda tüm küçük şeyler ve tartısmalar önemlerini yitireceklerdir.
Hala dünyada yaşayacak ve işinizi yapacaksınız, diğer insanlarla etkileşeceksiniz fakat devamlı bir tatmin durumu hissedeceksiniz. Çoğu insanın saplandığı yüzeyselliklerle değil, anlamı olanla etkileşimde olacaksınız.

İnsanın en büyük problemlerinden biri değişikliğe adapte olamamasıdır. Yüzyıl önceye kadar ve hatta şimdi de teknolojik bir toplum geliştirmemiş ülkelerde bu bir problem değildi zira yıldan yıla neredeyse hiç değişiklik olmuyordu. Ancak teknolojik toplumlar devamlı bir değişim hali içindeler. Değişimler zihnin onlara adapte olma hızından daha hızlı şekilde meydana geliyor. Sonuç, kişiye göre değişen, küçük ya da büyük ölçekte zihinsel rahatsızlıklar. Psikoloji bu problemi gördü ve değişiklikle yüzleşme kapasitesi geliştirmenin kesin yolu olarak Meditasyonu önermekteler.

Birçoklarımızın hayatta gerçek bir mesleği, bazı şeyleri yapmak için doğal bir yeteneği vardır fakat bunları bilmediğimizden, bunları hiç yapmayız . Bir bakıma devamlı bir düş kırıklığı hali içersindeyizdir. Bu potansiyeli dışa vurabilirsek artık kendimizi gerçekleştiren, yaratıcı ve mutlu hayatlar yaşarız. Metot meditasyon yoluyladır. Bu şekilde iç varlığımızı bulabilir ve sonra bunun doğuştan gelen doğasını uygulayabiliriz. En iyi olduğumuz şeyi yapmaya başlayabiliriz.

Dış olguları yaşamalıyız zira bu hayatın bir parçasıdır. Fakat dış hayatımızı iç hayat ile beslemeliyiz. Bu şekilde materyal hayatın tadını daha fazla alırız. Şu anda birçoğumuz bilgisizce neredeyse tamamen dışa dönük bir yaşam sürmekteyiz. Meditasyonun amaçlarından biri de bilincimizi dışarıdaki dolambaçlardan kısa bir süre için bile olsa almak ve onu içimize yönlendirmektir. Amaç iç yaşama küçük bir bakış atmak ve sonunda onu dış hayatla bağlamaktır. Bu bağlantı hep vardır ama biz bu gerçeğin hiçbir zaman bilincinde değilizdir. Meditasyon bizi bu bağlantıya bilinçli yapar ve mutluluk ve huzura götürür.

Meditasyon karamsarlık, depresyon ve benzerleri gibi insanların hayatın normal bir parçası olarak kabul ettiği zihin durumlarını etkisiz hale getirmenin kesin yoludur. Psikologlar bile artık buna inanmaktalar ve psikoloji alanında modern ileri düşünürler bu fikri ortaya koyarlar. Yoga gibi onlar da artık insanın normal durumunun sürekli bir mutluluk ifadesi olduğuna inanıyorlar. Meditasyon moralini kontrol altında tutmak, olumsuz durumları ortadan kaldırmak ve yerlerine iyi hissetme durumları koymak için herkes tarafından kullanılabilir. Böylece amaç var olan kompleksleri, fobileri, önfikir yüklü zihinsel programı kırmak ve yerine arınmış zihinsel programı yerleştirmektir

Vücudun dövüş ya da kaç savunma mekanizması

Vücudun dövüş ya da kaç savunma mekanizması sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezleridir. Sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezlerinin aktiviteleri bayağı bir süredir bilinmektedir; bu iki sistem birbirini tamamlar. Stres, tehlike veya korku anında adrenal bezleri vücudu dövüş ya da kaça hazırlayan adrenalin adında bir hormon salgılar. Bu vücudu daha etkin hale getirir. Kalp atış hızı artar, nefes alış sıklığını artar, görüşü, duymayı vs. keskinleştirir ve aynı zamanda sindirimsel işlevleri baskılanır ki tehdit eden durumla yüzleşirken enerji daha faydalı şekilde kullanılabilsin. Bu sistem kısa süreli tehlikeler içindir. Daha uzun süren tehditler için sempatetik sinir sistemi olayı devralır ve vücudu sürekli daha yüksek güç seviyelerinde tutar. Ancak bir an gelir ve tehdit geçtiğinde vücut fonksiyonları normal aktivite seviyelerine geri döner.

Stres dolu, rekabetçi, modern yaşam şekli ise öyledir ki insanlar neredeyse devamlı olarak dövüş ya da kaç durumuna hazır durumda yaşarlar. Bu, patron korkusundan, arkadaş ve komşuların gözünde değer kaybetmekte korkusundan, kira ve faturaları ödeyememe korkusundan vs. olabilir. Bu şartlar altında, kişi devamlı gergindir, ruh halinde büyük dalgalanmalar olur ve neredeyse devamlı bir tatminsizlik ve genel mutsuzluk hali yaşar. Vücut da hastalığa direnme kabiliyetini yitirir.

Birçok kişi hayatlarının büyük bölümünde gergin olmadıklarını söyleyebilir veya düşünebilir. Bazıları için bu doğru olabilir fakat çoğu kişi için bilimsel testler göstermektedir ki neredeyse sabit bir şekilde gerginlerdir fakat bunun farkında değillerdir. Değişik şartlara tepki olarak, bunların önemsiz sonuçları olacak olsa bile, kaslarını kasarlar, gözlerini kısarlar, tırnaklarını yerler veya bunun gibi şeyler… Bu şekilde hareket etmek öylesine alışkanlık olmuştur ki , hareketleri yaptıklarının farkında değillerdir…

Bu huy edinilmiş tepkiler psikosomatik hastalıkların habercisidir. Biri bu gerginlikleri gösterdiğinde, bilse de bilmese de kendini aslında dövüş ya da kaç tepkisine hazırlıyordur; sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezlerinin varoluş sebebi olan tepkiye. Bu faaliyetler dış görünüşte küçük ve önemsizdir ancak içerde kalp atışı ve kan basıncında vs. değişikliklerin meydana geldiğini işaret eder. Adrenal ve sempatetik sistemin bu uzayan uyarımı, medeni rahatsızlıklar denen yüksek tansiyon, diyabet, koroner trombosis, peptik ve duodenal ülserler ile birçok ruhsal rahatsızlık, ayrıca sırt ağrıları, cilt problemleri, kas çekmeleri ve bir dizi diğer rahatsızlığa yol açar.

Bu rahatsızlıkları dengelemek, önlemek ve iyileştirmenin kesin olan tek yolu her gün vücut ve aklı tamamen gevşetmektir. Uyku tabii ki her zaman ki yoldur fakat çoğu kişi o kadar gergindir ki uyku sırasında bile gevşeyemezler. Uyku, genel olarak, adrenal ve sempatetik sistemin fazla kullanılmasının zararlı etkilerini ortadan kaldırmak, gevşemek ve dengeye kavuşmak için yetersizdir. Vücut süreçlerinin nihayet kendilerini yenileyip edip normal aktivite seviyelerine dönmeleri sadece derin gevşeme sırasında olur. Meditasyon bunu yapmanın bir yoludur. Bir bakıma meditasyon ,sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezlerin karşıtı, bunlara karşı bir denge unsuru olarak görülebilir. Modern hayatın her derde deva ilacıdır. Bütün akıl-vücut kompleksinin pozitif sağlık kazanmasının kesin bir yoludur.

Sadece gevşemeyi öğrenmek zorunda değil ayrıca çevremize tepkilerimizi de değiştirmeliyiz. Her kişinin mutluluğu çevre ile uyumlu hale gelmesine ve entegrasyonuna bağlıdır, çevreden devamlı korku içinde olmaya değil. Akıl-vücut sistemi yeniden programlanmalıdır ki her mümkün olan durumda kana adrenalin püskürtülmesin. Aklımızı ve vücudumuzu tepki değişik olacak şekilde yeniden programlamalıyız ki gevşeyelim, mutlu olalım ve farkındalık seviyemizi yükseltmeye başlayalım.

13 Mart 2011 Pazar

Reflü - Reflü İçin Şifalı Bitkiler


Reflü nedir?
Stres, acelecilik, psikolojik sıkıntılar, aşırı nikotin veya alkol tüketimi, yanlış beslenme, bazen kaynağı belli olmayan şikâyetler bunların hepsi midenin dengesinin bozulmasına neden olabilmektedir. Sonuçta mide yanmaları, mide ekşimesi, mideye baskı, mide ağrıları gibi birçok problem ortaya çıkmaktadır.
Mide reflüsü olarak da bilinen Gastro Özafagial Reflü hastalığı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Göğüs ağrısı ve yutma güçlüğü bilinen en yaygın belirtileridir. Reflü olan kişide yemekten 30 – 60 dakika sonra oluşan ve uzanıp yatmakla başlayan veya artan yanma belirtileri görülür. Ayrıca tükrük salgısında artış, yutma güçlüğü ve yutma sonrası ağrı duyulması, kusmayla kan gelmesi, dışkının siyah gelmesi ve demir eksikliği anemisi görülebilir.
Fazla kilolu kişilerin büyük kısmında mide yakınmaları ve reflü şikâyeti olabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda sık yağlı besin tüketiminin kilo almayı artırdığı ve beraberinde reflü oluşumuna neden olabileceği belirtilmiştir.
Reflü şikayetini hafifletmek için;

* Yemekleri az az, sık sık olacak şekilde tüketin.
* Yavaş yiyin, iyi çiğneyin.
* Yiyecek ve içeceklerinizin çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat edin.
* Karında basıncı arttıran sıkı kemer, çamaşır kullanmayınız.
* Yemeklerden hemen sonra uzanıp yatmayın.
* Sıvıları öğün aralarında alın.
* İlaçlarınızı yeterli suyla birlikte, tercihen dik pozisyonda alın.
* Alkol ve sigara kullanmayın.
* Sakız çiğnemeyin.
* Yürüyüş yaparak, mide ve bağırsak hareketlerini daha düzenli hale getirin.
* Çok dar ve belinizi sıkan kıyafetler giymeyin.
* Yiyecek ve içeceklerinizin çok sıcak, çok soğuk ve aşırı baharatlı olmamasına dikkat edin.
* Yatmadan önce mide salgısını artırabilecek besin ve ilaç kesinlikle kullanılmamalıdır.
* Sigara içiyorsanız mutlaka bırakmalısınız.
* Yemek yerken mideyi çok doldurmamalısınız.
* Stresten mümkün olduğunca kaçının, stresli ortamlarda bulunmayın.
Reflü şikayeti olanlar için tüketilmesi önerilmeyen yiyecekler ve içecekler;
* Kızartma ve kavurma yöntemiyle pişirilmiş besinler, sakatatlar, pastırma, sucuk, sosis
* Et suyu içeren besinler
* Kurubaklagiller (nohut, mercimek, fasulye)
* Soğan, keskin naneli şeker kahve, çay, neskafe, asitli içecekler, çikolata
* Kereviz, lahana, karnabahar, havuç, kabak, muz, elma, portakal, kayısı
* Acılı baharatlar, baharat olarak kullanılan otlar ,turşu, sirke, limon tuzu, sarmısak
* Aşırı yağ ve yağlı besinler
* Kafein içeren tüm besinler
* Yağda kızarmış yumurta
* Yüksek yağ içeriği olan peynirler
İşte Bitkisel Reçetemiz!
Tahmini 25 gram Meyan kökünü akşamdan derin bir kap içerisine koyup yaklaşık 1,5 litre su ekleyiniz ve demlenmeye bırakınız.Ertesi gün demlenen meyan kökünü bir tülbent yardımı ile süzerek afiyetle içiniz.Şifa bulmanız dileğiyle.

Siyatik ve Siyatik İçin Şifalı Bitkiler

Siyatik siyatik
Üst bacağın arka kısmı, arka bacağın dış tarafı ve siyatik siniri boyunca yayılan ağrıya siyatik denir. Ağrı, bazen birdenbire gelir. Bazen de yavaş yavaş ilerler. Otururken, kalkarken, uzanırken hareketler zorlukla yapılır. Belkemiğinin aşağı bölgesi, hassastır. Ağrılar yürürken, öksürürken ve gerinirken daha da artar. Halk arasında sinir romatizması da denir. Nedeni, omurlar arasında kıkırdak disklerin yerinden oynaması, yani disk kayması, omurganın alt bölümünün iltihaplanmış veya zedelenmiş olması, dizkapağı iltihabı veya sinir iltihabıdır. Tedavinin ilk şartı yatak istirahatidir. Ayrıca yatak altına kalın bir tahta koymalı, iki yastıktan fazla da yastık kullanmamalıdır.

baldıran ( ağuotu)
Nemli yerlerde yetişen, 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir.Ev ilaçlarında kullanılmaz.Tıpta, özellikle dişçilik alanında kullanılır.Ağrı kesici, spazm giderici ve siyatik, tetanoz ile epilepsi hastalıklarinin tedavisinde kullanılır.
turp
Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.

9 Mart 2011 Çarşamba

ABD'li model ve oyuncu Carmen Electra, yoga konusundaki ustalığını kanıtladı. İlk kez Playboy dergisine verdiği pozlarla tanınan, 'Sahil Güvenlik' dizisiyle ününü pekiştiren ve Beyaz Show'un konuğu olarak Türkiye'ye gelen 39 yaşındaki yıldız, bu fotoğraflarla formunu başarıyla koruduğunu kanıtlıyor.







Carmen Electra'dan yoga dersleri








Carmen Electra'dan yoga dersleri







Resimlerle yoga













Carmen Electra'dan yoga dersleri


19 Kasım 2010 Cuma

“Kehribar Taşı“, “Şifalı Taşlar”

Kehribar Taşı“, “Şifalı Taşlar” arasında sarı renk skalasında yer alır.
Pozitif düşünce üzerine çok etkili bir taştır.
Mutluluk, kendine güven, stres azaltıcı, depresyon üzerinde etkili bir taştır. Geçmişten günümüze kazanç taşı olarak bilinir.
Bunun yanında özellikle “negatif enerji” “astım , bronşit , alerji , guatr” üzerinde şifalı etkiye de sahiptir.
  • Astım, bronşit, alerji, guatr, grip gibi rahatsızlıklar için tedavi edici özelliktedir.
  • Sol el ile taşındığı zaman bedendeki negatif elektriği toplar ve depresyonu giderir.
  • Ağrıyan bölgeler üzerinde tutulduğu zaman ağrıları azaltır.
  • Şifa yüklü enerji vererek bedeni canlandırır.
  • Zihinsel ve ruhsal gelişimi etkiler.
  • Para getiren taşlardan olduğuna inanılır ve bu sebepten dolayı para kasalarına da konur.

5 Ağustos 2010 Perşembe

Mesir Macunu, 41 çeşit şifalı nebat ve baharat karışımından yapılır

Mesir Macunu



Mesir mâcunu, 41 çeşit şifâlı nebât ve baharat karışımından yapılır. Bunların isimleri ve özellikleri şöyledir:

Anason: İştah açıcı ve karminatif olarak kullanılır.

Çivit: Halk arasında kabakulak ve pnömorinde kullanılır. Çöpçün: Hemoroit ve egzamada kullanılır.

Çörekotu: Gaz söktürücü.

Dar-ı fülfül: Öksürük kesici ve bedeni ısıtıcı olarak kullanılır.

Hardal tohumu: İştah açıcı ve mîdeyi yatıştırıcı olarak kullanılır.

Havlıcan: Öksürük kesici ve ağız kokusunu gidericidir.

Hıyarşenbe: Müshil olarak kullanılmaktadır.

Hindistancevizi ve beşbase: Kaynatılmış suyu mîde ağrılarına iyi gelir.

Hindistançiçeği: Hazım kolaylaştırıcıdır.

Kakule: Lezzet verici, iştah açıcı.

Kalbarda: Mîde ağrılarına iyi gelir.


Karabiber: Öksürük kesici, uyarıcı ve baharat olarak kullanılmaktadır.

Karanfil: Ağız kokusunu giderici, diş çürüklerinde ve diş ağrılarında kullanılır.

Kebabiye: İdrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.

Kimyon: İştah açıcı, gaz söktürücü ve terletici olarak kullanılır.

Kırım tartar: Kaşıntılı deri hastalıklarında kullanılır.

Kişniş: Gaz söktürücü ve iştah açıcıdır.

Limon tuzu: Mâcunun fazla tatlı etkisini hafifletmek için kullanılır.

Ma-i leziz: Kalıcı tatlılık sağlar.

Meyan balı: Öksürük kesici, idrar arttırıcı olarak kullanılır.

Portakal kabuğu: Mîdeyi uyarıcı, koku verici olarak kullanılır.

Revan kökü: Laksatif ve hemoroit tedâvisinde kullanılır.

Safran: Çarpıntı giderici ve ferahlık verici.

Sakız: Mîdeyi rahatlatıcı ve nefes darlığında öksürük gidericidir.

Sarı halile: İştah kesici olarak kullanılır.

Sinameki: Müshil olarak kullanılır.

Şamlı ve şaşlı: Kadın hastalıklarına iyi gelir.

Şeker: Mâcunun kıvamını veren ve tatlandıran ana maddedir.

Resene: Mîde rahatlatıcı ve gaz söktürücü.

Tarçın: Kabızlığı ve karın ağrılarını giderir.

Tarçın çiçeği: Koku özelliği için kullanılır.

Teke mersini: Mâcun terkibinin daha değişik kokması için kullanılır.

Tiryak: İlk çağlardan beri her derde devâ olarak kullanılan muhtelif maddelerden meydana gelmiş bir terkiptir.

Ud-ül-kahar: Diş ağrısı ve diş nezlesine karşı kullanılır.

Vanilya: Uyarıcı, olarak bilinir.

Yeni bahar: Kuvvet verici olarak mâcunlara konulur.

Zencefil: Nefes darlığı, soğuk algınlığı ve astıma karşı kullanılır.

Zerde çöp: Kuvvet verici ve mîdeyi koruyucudur.

Zulumba: Mîde rahatsızlıklarında ve hemoroitte kullanılır.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Miao Tıbbı

Miao milliyeti tıbbı, zehir, besin eksikliği, yara, iltihap, mikrop ve böcekler gibi altı faktörün hastalıklara yol açabileceğini savunur. Hastalıkları teşhis etmek için nabzı saymak, dinlemek, görmek, sormak, ellerle muayene etmek, gibi geleneksel muayene yöntemleriyle vücut yapısı ve ruhta meydana gelen anormal değişikler fark edilir.

Miao tıbbında genellikle kullanılan ilaçlar, bitki, hayvan ve az miktardaki mineralden elde edilir. İlâçların üç özelliği vardır: Sıcak, soğuk ve ılık. Sıcak ilaç, iç organlardaki kronik bozulmaları ve soğuk almanın neden olduğu hastalıkları tedavi eder. Soğuk ilaç ise bulaşıcı bir hastalığın varlığına ya da hastalıklı metabolizma artışına işaret eden, ateşli etkenlerin neden olduğu hastalıkları tedavi eder. Üçüncü ilaç türü besin takviyesine yarar. Kesin olmayan istatistiklere göre, şimdi sık görülen 1500'den fazla hastalık çeşidi bulunuyor. Sık kullanılan ilaçların sayısı da yaklaşık 200 kadardır.

 


Miao eczasında kullanılan şifalı otların çoğu Miao milliyetinin yaşadığı Miao dağları, Wumeng dağları ve Wuling dağları gibi bölgelerde yetişiyor. Çeşitli bölgelerin bulundukları değişik enlemler, coğrafi ortam, ilaç kullanımındaki değişik alışkanlıklar ve çeşitli şifalı otların dağılımları nedeniyle Japon hanımeli çiçeği gibi bazı şifalı otlar çeşitli yerlerde bulunuyor. Betel cevizi gibi bazı şifalı otlar ise deniz seviyesinden belli bir yükseklikteki dağlarda bulunmaktadır. Son yıllarda, Miao milliyetinin toplu halde yaşadığı geniş bir bölgede şifalı otlar yetiştiren birçok merkez kuruldu. "Fuling" (poris kokos) ve Ökommia kabuğu gibi şifalı otlar insan eliyle yetiştirilmektedir.