Endonezyalı bilim insanları zeytin ağacının yapraklarından üretilen bir hapın kalp hastalıkları ve yüksek tansiyonla savaşmaya yardımcı olduğunu açıkladı.
180 hasta üzerinde deneme yapan bilim insanları, zeytin hapının yüksek kan basıncını düşürmede kalp hastalıkları için kullanılan ilaçlar kadar etkili olduğunu ortaya çıkardı. Yapılan denemede hapın ayrıca kanda bulunan trigliserit adlı yağın seviyesini düşürmeye ve bu sayede kalp krizi ve felç riskini de azaltmaya yardımcı olduğu belirlendi.
İki gruba ayrılan deneklerden normal tansiyon düşürme hapı kullanan deneklerin kan basınçlarında yüzde 13.7 oranında bir düşüş yaşanırken, zeytin yaprağı hapı kullananlarda da bu oran 11.5 olarak ölçüldü. Geçirilen kalp krizi ve felç rahatsızlıklarının yüzde 50'si yüksek kan basıncı sebebiyle oluyor.
Keyifli ve Doygun zaman geçirmek isteyenlerin tek adresi... Unusual Life Game Forums
24 Nisan 2011 Pazar
Zeytin yaprağının mucizevi faydası
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
biology,
drug,
faydası,
health,
heart disease,
high blood pressure,
human body,
medicine,
mucizevi,
nature,
olive leaf,
pill,
science,
yaprağının,
zeytin
Tai Chi Chuan -Kimine göre meditasyon tekniği, kimine göre egzersiz sistemi
Tai Chi Chuan
SERTLİĞİN ÜSTESİNDEN YUMUŞAKLIKLA GELME SANATI
Kimine göre meditasyon tekniği, kimine göre egzersiz sistemi, kimine göreyse bir savunma ya da dövüş sanatı... İçerdiği hareket, tekme, yumruk ve savuşturmalarla bir dövüş sanatı görüntüsü çizse de Tai Chi aslında tek başına bunların hiçbiri ya da tam tersine, hepsi...
Modern yaşamın stresi, yıpratıcılığı, yarattığı gerginlik ve türlü hastalıklar, Batılı toplumları olduğu gibi kentli Türk insanını da Uzak Doğu’ya yöneltti. Modern insanın, elde bulunandan çabuk sıkılan ve gözünü yeni, farklı şeylere diken karakteri ve biraz da mistisizm modası, küreselleşmenin yarattığı imkânlarla birleşince; meditasyon, yoga gibi Uzak Doğu’ya özgü pek çok aktivite, spor Batılı insanın yaşamına girdi, oldukça da “trendy” bir hâl aldı. Bu sporlardan biri de, ülkemizde adını artık daha sık duyar olduğumuz “Tai Chi” ya da tam adıyla “Tai Chi Chuan”.
Kimilerine göre bir meditasyon tekniği, kimilerine göre bir egzersiz sistemi, kimilerine göreyse bir savunma ya da dövüş sanatı, Tai Chi. Barındırdığı hareket, tekme, yumruk ve savuşturmalarla bir dövüş sanatı görüntüsü çizse de, Tai Chi’nin aslında tek başına bunların hiçbiri ya da tam tersine hepsi olduğu söylenebilir: Zihinsel dinginliği ve konsantrasyonu gereksindiği için bir meditasyon tekniği; artık tıp doktorlarının reçetelerine bile girdiği, bir koruyucu hekimlik türü olarak kabul görmeye başladığı için egzersiz sistemi; asla saldırganlık barındırmasa da bir saldırıyı rahatlıkla savuşturabilen yapısından, dahası adındaki “yumruk” anlamına gelen “Chuan” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere bir savunma sanatıdır Tai Chi.
Kendini savunmanın bilgeliği
Taoizm felsefesinden etkilenerek geliştiği bilinen Tai Chi’nin ortaya çıkışıyla ilgili birçok rivayet anlatılır. Bunlar arasında en çok bilinenine göre; günümüzden yaklaşık 900 yıl kadar önce Chang San Feng isimli bir rahip, meditasyon yaparken, bahçeden birtakım sesler duyar. Bir yılan, bir turnaya doğru kafasını kaldırmış, saldırmaya hazır beklemektedir. Turna aniden yılana saldırarak savaşı başlatır. Yılan, turnanın bacaklarına dişlerini geçirmek üzere hamle yaptığı sırada turna, ayaklarını yukarı çekip kanatlarını alçaltır ve atağı savuşturur. Bir süre sonra her ikisi de birbirlerine dokunamadıkları hâlde bu savaştan yorgun düşerler. Bu noktada rahip, kendini savunmanın bilgeliğinin, kuvvete karşı esnek olmakta yattığını görür ve yaşanan bu savaştan hareketle Tai Chi Chuan’ı geliştirir. Buna göre, küçük bir güç uygulaması, kendinden çok daha büyük bir gücün savuşturulması ya da zararsız hâle getirilmesi için yeterlidir. “Yumuşak”, “sert”in üstesinden gelebilir; “güçsüz”ün “güçlü”yle dövüşmek için korkmasına gerek yoktur. Bir Çin filozofu olan Lao Tzu’nun (M.S. 4. yy) da işaret ettiği gibi, “Dünya üzerinde sudan yumuşak ve esnek canlı ya da madde olmadığı gibi, ne kadar sert ve dayanıklı olursa olsun, suya karşı direnebilen de yoktur. Esnekliğin direnci, yumuşaklığın sertliği yendiği herkes tarafından bilinen ama uygulanmayan bir gerçektir.” Yani Tai Chi, bireye kaba kuvvetten ziyade, karşı tarafın ne zaman atak yapacağını kestirebilme yetisi, hız ve hassasiyet kazandıran bir sanattır.
Chi ile bütünleşmek
Tai Chi, Chi ile uyumlu olma sanatı olarak da tabir ediliyor. Japonca’da “Ki” hâlini alan Çince “Chi” sözcüğü, evreni tümüyle dolduran enerji anlamına geliyor. Yıldızlar, hatta galaksiler arasında bulunan Chi; evrensel enerji, aynı zamanda evrenin kendisi kabul ediliyor. Evrensel uyuma ters düşmemek, daha gelişmiş bir varlık olabilmek ve üstün bilince ulaşabilmek için Chi ve onun akımlarıyla uyum içerisinde yaşamak gerekiyor.
Tai Chi, tek başına çalışılabiliyor olsa da grup hâlinde yapılanı makbul sayılıyor. Hareketlerin Chi ile bütünleşmek amacıyla yapıldığı Tai Chi’de zihin boşaltılıyor; hareketler akıcı, yavaş, yumuşak, döngüsel, kesintisiz bir biçimde, kendini sıkmadan ve kasları zorlamadan yapılıyor ve bunlar sürekli tekrar ediliyor. Gelişimin sırrı da bu tekrarlarda yatıyor: Tekrarlarla birey, kendini seyretme şansını yakalıyor; ki kendini seyretmek, meditasyonun bir başka tanımı kabul ediliyor. Chi ile ancak bu tekrarlar neticesinde, bu hareketler artık düşünmeden yapılmaya başlandığında bütünleşilebiliyor. Kişinin bu hareketleri yaparken iyi bir biçimde konsantre olup, Chi’nin akımlarını gerçekten hissederek yaşamaya başlamasıyla artık bu hareketleri onun yapmadığı; bunun Chi’nin yönlendirmeleri, Chi’nin gücü olduğuna inanılıyor. Bu hareketlerle en üst noktaya, evrensel birliğe, bütünlüğe varılmaya çalışılıyor. Bu açıdan bunun, Tasavvuf’taki, tüm varlıkları sevgiyle kucaklayıp, evren içinde bölünmezliğin içinde yer almak, birey olarak farkındalık, evrenin içinde, evrenin tozuna karışarak yaşama, tek vücut oluşturma düşüncesiyle paralellik taşıdığı söylenebilir. Buradan bakınca, Tai Chi’nin neden grup hâlinde yapılmasının tercih edildiği, bunun nasıl bir ahenk oluşturduğu anlaşılabilir.
Yararları saymakla bitmiyor
Tai Chi ilk dönemlerde Çin’de karate ve judo gibi bir dövüş sanatı tekniği olarak kullanıldıysa da zamanla sağlığı geliştirmek ve korumak amacıyla uygulanan bedensel ve ruhsal bir uyum sanatı hâlini aldı. Kas gücü, özel ekipmanlar, kıyafetler, aletlerle donatılmış salonlar gerektirmeyen, uygulanması için küçük bir oda yeterli olabilen Tai Chi, tüm yaş grupları için uygun nadir sportif aktivitelerden biri olarak çıkıyor karşımıza.
Tai Chi’nin gerçek bir sağlık kaynağı olduğu, artık hekimlerce, bilim adamlarınca kabul edilen bir gerçek hâline geldi. Geçtiğimiz yıl ABD’de gerçekleştirilen bir çalışma, Tai Chi’nin kronik hastalıklara iyi geldiğini; denge kontrolü, esneklik ve kalp sağlığı kazandırarak, kalp-damar hastalıkları, Multipl Skleroz (MS) gibi hastalıklarda olumlu sonuçlar verdiğini ortaya koydu. Uzmanlar, Tai Chi’nin birçok yıkıcı sağlık sorununda tedaviyi destekleyici olumlu etkilere sahip olduğunun altını çizerken; obezite sorunu yaşayanlara da diyet programına ek olarak, hem vücudu şekle sokması hem de diyetin oluşturacağı stresi azaltması açısından Tai Chi’yi salık veriyorlar. Tai Chi teknikleriyle doğru duruş pozisyonu sağlanacağı için, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkacak denge problemlerinin ve osteoporoz riskinin önemli ölçüde azaltılacağı bildiriliyor. Kas gücü gerektirmeyen egzersizler olduğu için de koşma gibi yüksek etkili egzersizlerde ortaya çıkan vücuda zarar verme riski, Tai Chi’de baş göstermiyor. Ve tabii ki çağımızın en büyük sorunlarından stresle başa çıkabilmek için de Tai Chi en fazla önerilen aktiviteler arasında yer alıyor. Anti-stres bir uygulama olarak ortaya çıkan Tai Chi’de stres, pozitif enerjiye dönüştürülüyor; böylelikle stres hormonlarının oluşturacağı zehirli etki önlenmiş oluyor.
Bir oduncu kadar sağlıklı bir bilge kadar sakin yapıyor
Tai Chi’de hareketlerin bir uyum içinde, yumuşak ve yavaş bir biçimde yapılıyor oluşu, sağlığı korumanın en gerekli kısmını oluşturuyor. Yavaş çekim hareketi, ilk aşamanın temelini teşkil ediyor. Her hareketin birkaç uygulaması bulunurken, yavaş hareketlerle kişi, vücuduna daha yakın oluyor ve kaslarını daha kolay rahatlatabiliyor. İlk aşamada yavaş çalışılırsa, vücudun nasıl hızlı kullanılacağı öğreniliyor ve sonrasında da hızlı uygulamalara geçilebiliyor.
Tai Chi’nin bedenimiz ve ruhumuz için faydaları aslında buraya yazmakla bitecek gibi pek görünmüyor. Çinlilerin şu tabiri, aslında konuyu özetlemeye yetiyor: Tai Chi kişiyi, bir çocuk kadar “ben” duygusundan uzak, bir oduncu kadar sağlıklı, bir bilge kadar da sakin ve huzurlu yapıyor.
Türkiye’de Tai Chi
Tai Chi, Türkiye’de de gitgide yaygınlaşan bir spor hâline geldi. Pek çok merkezde Tai Chi uygulamaları yapılırken, pek çok büyük şirket de çalışanlarına bir anti-stres uygulaması olarak Tai Chi çalışmaları imkânı sunuyor. Yine de -daha önce de belirtildiği üzere- Tai Chi çalışmak için herhangi bir özel mekâna, özel kıyafetlere vs. gerek duyulmuyor.
Türkiye’de Tai Chi konusunda en bilinen isim, Süha Ertekin. 1988’den bu yana Tai Chi’yle ilgilenen Ertekin, gruplara periyodik olarak Tai Chi çalışmaları yaptırıyor. .
SERTLİĞİN ÜSTESİNDEN YUMUŞAKLIKLA GELME SANATI
Kimine göre meditasyon tekniği, kimine göre egzersiz sistemi, kimine göreyse bir savunma ya da dövüş sanatı... İçerdiği hareket, tekme, yumruk ve savuşturmalarla bir dövüş sanatı görüntüsü çizse de Tai Chi aslında tek başına bunların hiçbiri ya da tam tersine, hepsi...
Modern yaşamın stresi, yıpratıcılığı, yarattığı gerginlik ve türlü hastalıklar, Batılı toplumları olduğu gibi kentli Türk insanını da Uzak Doğu’ya yöneltti. Modern insanın, elde bulunandan çabuk sıkılan ve gözünü yeni, farklı şeylere diken karakteri ve biraz da mistisizm modası, küreselleşmenin yarattığı imkânlarla birleşince; meditasyon, yoga gibi Uzak Doğu’ya özgü pek çok aktivite, spor Batılı insanın yaşamına girdi, oldukça da “trendy” bir hâl aldı. Bu sporlardan biri de, ülkemizde adını artık daha sık duyar olduğumuz “Tai Chi” ya da tam adıyla “Tai Chi Chuan”.
Kimilerine göre bir meditasyon tekniği, kimilerine göre bir egzersiz sistemi, kimilerine göreyse bir savunma ya da dövüş sanatı, Tai Chi. Barındırdığı hareket, tekme, yumruk ve savuşturmalarla bir dövüş sanatı görüntüsü çizse de, Tai Chi’nin aslında tek başına bunların hiçbiri ya da tam tersine hepsi olduğu söylenebilir: Zihinsel dinginliği ve konsantrasyonu gereksindiği için bir meditasyon tekniği; artık tıp doktorlarının reçetelerine bile girdiği, bir koruyucu hekimlik türü olarak kabul görmeye başladığı için egzersiz sistemi; asla saldırganlık barındırmasa da bir saldırıyı rahatlıkla savuşturabilen yapısından, dahası adındaki “yumruk” anlamına gelen “Chuan” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere bir savunma sanatıdır Tai Chi.
Kendini savunmanın bilgeliği
Taoizm felsefesinden etkilenerek geliştiği bilinen Tai Chi’nin ortaya çıkışıyla ilgili birçok rivayet anlatılır. Bunlar arasında en çok bilinenine göre; günümüzden yaklaşık 900 yıl kadar önce Chang San Feng isimli bir rahip, meditasyon yaparken, bahçeden birtakım sesler duyar. Bir yılan, bir turnaya doğru kafasını kaldırmış, saldırmaya hazır beklemektedir. Turna aniden yılana saldırarak savaşı başlatır. Yılan, turnanın bacaklarına dişlerini geçirmek üzere hamle yaptığı sırada turna, ayaklarını yukarı çekip kanatlarını alçaltır ve atağı savuşturur. Bir süre sonra her ikisi de birbirlerine dokunamadıkları hâlde bu savaştan yorgun düşerler. Bu noktada rahip, kendini savunmanın bilgeliğinin, kuvvete karşı esnek olmakta yattığını görür ve yaşanan bu savaştan hareketle Tai Chi Chuan’ı geliştirir. Buna göre, küçük bir güç uygulaması, kendinden çok daha büyük bir gücün savuşturulması ya da zararsız hâle getirilmesi için yeterlidir. “Yumuşak”, “sert”in üstesinden gelebilir; “güçsüz”ün “güçlü”yle dövüşmek için korkmasına gerek yoktur. Bir Çin filozofu olan Lao Tzu’nun (M.S. 4. yy) da işaret ettiği gibi, “Dünya üzerinde sudan yumuşak ve esnek canlı ya da madde olmadığı gibi, ne kadar sert ve dayanıklı olursa olsun, suya karşı direnebilen de yoktur. Esnekliğin direnci, yumuşaklığın sertliği yendiği herkes tarafından bilinen ama uygulanmayan bir gerçektir.” Yani Tai Chi, bireye kaba kuvvetten ziyade, karşı tarafın ne zaman atak yapacağını kestirebilme yetisi, hız ve hassasiyet kazandıran bir sanattır.
Chi ile bütünleşmek
Tai Chi, Chi ile uyumlu olma sanatı olarak da tabir ediliyor. Japonca’da “Ki” hâlini alan Çince “Chi” sözcüğü, evreni tümüyle dolduran enerji anlamına geliyor. Yıldızlar, hatta galaksiler arasında bulunan Chi; evrensel enerji, aynı zamanda evrenin kendisi kabul ediliyor. Evrensel uyuma ters düşmemek, daha gelişmiş bir varlık olabilmek ve üstün bilince ulaşabilmek için Chi ve onun akımlarıyla uyum içerisinde yaşamak gerekiyor.
Tai Chi, tek başına çalışılabiliyor olsa da grup hâlinde yapılanı makbul sayılıyor. Hareketlerin Chi ile bütünleşmek amacıyla yapıldığı Tai Chi’de zihin boşaltılıyor; hareketler akıcı, yavaş, yumuşak, döngüsel, kesintisiz bir biçimde, kendini sıkmadan ve kasları zorlamadan yapılıyor ve bunlar sürekli tekrar ediliyor. Gelişimin sırrı da bu tekrarlarda yatıyor: Tekrarlarla birey, kendini seyretme şansını yakalıyor; ki kendini seyretmek, meditasyonun bir başka tanımı kabul ediliyor. Chi ile ancak bu tekrarlar neticesinde, bu hareketler artık düşünmeden yapılmaya başlandığında bütünleşilebiliyor. Kişinin bu hareketleri yaparken iyi bir biçimde konsantre olup, Chi’nin akımlarını gerçekten hissederek yaşamaya başlamasıyla artık bu hareketleri onun yapmadığı; bunun Chi’nin yönlendirmeleri, Chi’nin gücü olduğuna inanılıyor. Bu hareketlerle en üst noktaya, evrensel birliğe, bütünlüğe varılmaya çalışılıyor. Bu açıdan bunun, Tasavvuf’taki, tüm varlıkları sevgiyle kucaklayıp, evren içinde bölünmezliğin içinde yer almak, birey olarak farkındalık, evrenin içinde, evrenin tozuna karışarak yaşama, tek vücut oluşturma düşüncesiyle paralellik taşıdığı söylenebilir. Buradan bakınca, Tai Chi’nin neden grup hâlinde yapılmasının tercih edildiği, bunun nasıl bir ahenk oluşturduğu anlaşılabilir.
Yararları saymakla bitmiyor
Tai Chi ilk dönemlerde Çin’de karate ve judo gibi bir dövüş sanatı tekniği olarak kullanıldıysa da zamanla sağlığı geliştirmek ve korumak amacıyla uygulanan bedensel ve ruhsal bir uyum sanatı hâlini aldı. Kas gücü, özel ekipmanlar, kıyafetler, aletlerle donatılmış salonlar gerektirmeyen, uygulanması için küçük bir oda yeterli olabilen Tai Chi, tüm yaş grupları için uygun nadir sportif aktivitelerden biri olarak çıkıyor karşımıza.
Tai Chi’nin gerçek bir sağlık kaynağı olduğu, artık hekimlerce, bilim adamlarınca kabul edilen bir gerçek hâline geldi. Geçtiğimiz yıl ABD’de gerçekleştirilen bir çalışma, Tai Chi’nin kronik hastalıklara iyi geldiğini; denge kontrolü, esneklik ve kalp sağlığı kazandırarak, kalp-damar hastalıkları, Multipl Skleroz (MS) gibi hastalıklarda olumlu sonuçlar verdiğini ortaya koydu. Uzmanlar, Tai Chi’nin birçok yıkıcı sağlık sorununda tedaviyi destekleyici olumlu etkilere sahip olduğunun altını çizerken; obezite sorunu yaşayanlara da diyet programına ek olarak, hem vücudu şekle sokması hem de diyetin oluşturacağı stresi azaltması açısından Tai Chi’yi salık veriyorlar. Tai Chi teknikleriyle doğru duruş pozisyonu sağlanacağı için, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkacak denge problemlerinin ve osteoporoz riskinin önemli ölçüde azaltılacağı bildiriliyor. Kas gücü gerektirmeyen egzersizler olduğu için de koşma gibi yüksek etkili egzersizlerde ortaya çıkan vücuda zarar verme riski, Tai Chi’de baş göstermiyor. Ve tabii ki çağımızın en büyük sorunlarından stresle başa çıkabilmek için de Tai Chi en fazla önerilen aktiviteler arasında yer alıyor. Anti-stres bir uygulama olarak ortaya çıkan Tai Chi’de stres, pozitif enerjiye dönüştürülüyor; böylelikle stres hormonlarının oluşturacağı zehirli etki önlenmiş oluyor.
Bir oduncu kadar sağlıklı bir bilge kadar sakin yapıyor
Tai Chi’de hareketlerin bir uyum içinde, yumuşak ve yavaş bir biçimde yapılıyor oluşu, sağlığı korumanın en gerekli kısmını oluşturuyor. Yavaş çekim hareketi, ilk aşamanın temelini teşkil ediyor. Her hareketin birkaç uygulaması bulunurken, yavaş hareketlerle kişi, vücuduna daha yakın oluyor ve kaslarını daha kolay rahatlatabiliyor. İlk aşamada yavaş çalışılırsa, vücudun nasıl hızlı kullanılacağı öğreniliyor ve sonrasında da hızlı uygulamalara geçilebiliyor.
Tai Chi’nin bedenimiz ve ruhumuz için faydaları aslında buraya yazmakla bitecek gibi pek görünmüyor. Çinlilerin şu tabiri, aslında konuyu özetlemeye yetiyor: Tai Chi kişiyi, bir çocuk kadar “ben” duygusundan uzak, bir oduncu kadar sağlıklı, bir bilge kadar da sakin ve huzurlu yapıyor.
Türkiye’de Tai Chi
Tai Chi, Türkiye’de de gitgide yaygınlaşan bir spor hâline geldi. Pek çok merkezde Tai Chi uygulamaları yapılırken, pek çok büyük şirket de çalışanlarına bir anti-stres uygulaması olarak Tai Chi çalışmaları imkânı sunuyor. Yine de -daha önce de belirtildiği üzere- Tai Chi çalışmak için herhangi bir özel mekâna, özel kıyafetlere vs. gerek duyulmuyor.
Türkiye’de Tai Chi konusunda en bilinen isim, Süha Ertekin. 1988’den bu yana Tai Chi’yle ilgilenen Ertekin, gruplara periyodik olarak Tai Chi çalışmaları yaptırıyor. .
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
aerobic,
break dans,
breakdance,
dvd,
Fitness,
latin dance,
latin dansları,
martial arts,
Pilates,
step,
tae bo,
tai chi,
tattoo,
vcd,
yoga
Ruhun Yolu
Ruh, varlığımızın en büyük alanıdır. Yaşam ve gerçeklik bu alanın bir gölgesidir. Geçmiş çağların bilgelerine göre, bu beden ve bu gerçeklik ilk olarak ruh alanında oluşur. Madde bu görünmez alanın bir izdüşümü olarak varlık alanına çıkar. Yani madde oluşmak için ruh alanındaki yolları takip eder. Eğer ruh alanı düzgün oluşursa, onu takip eden madde de düzgün oluşacaktır. Bu nedenle çalışmaların en ileri aşaması ruhun mükemmelliğini oluşturmak için tasarlanmıştır.
Ruh, insan bedeninin ve gerçekliğinin ardındaki temel alandır. Ruh alanında bulunmayan hiçbir şey, ister iyi ister kötü, ister içeriden geliyormuş gibi ister dışarıdan geliyormuş gibi görünsün, bu gerçeklikte varolamaz. Bu nedenle hayatımızdaki iyi şeylerin de kötü şeylerin de nedeni kendi ruhumuzdur.
Ruhun yolu çalışmalarının ilk amacı, ruhun mükemmel dengesini sağlamaktır.
İkinci amacı ise ruhun doğmadığını ve ölmeyeceğini anlayarak bir tür aydınlanmaya ulaşmaktır. Bu aydınlanma ruhun bilinci ile bedenin bilincini birleştirerek ruha bireysellik kazandırmaktadır. Bu bireysellik, ölüm sonrasına taşşınabileceği gibi daha üst boyutlardaki gerçekliklerle ve bilgilerle temas etmemizi de sağlamaktadır.
Ruhun Yolu çalışmaları, yalnızca beden ve zihin çalışmalarını tamamladıktan sonra uygulanabilmektedir.
Ruh, insan bedeninin ve gerçekliğinin ardındaki temel alandır. Ruh alanında bulunmayan hiçbir şey, ister iyi ister kötü, ister içeriden geliyormuş gibi ister dışarıdan geliyormuş gibi görünsün, bu gerçeklikte varolamaz. Bu nedenle hayatımızdaki iyi şeylerin de kötü şeylerin de nedeni kendi ruhumuzdur.
Ruhun yolu çalışmalarının ilk amacı, ruhun mükemmel dengesini sağlamaktır.
İkinci amacı ise ruhun doğmadığını ve ölmeyeceğini anlayarak bir tür aydınlanmaya ulaşmaktır. Bu aydınlanma ruhun bilinci ile bedenin bilincini birleştirerek ruha bireysellik kazandırmaktadır. Bu bireysellik, ölüm sonrasına taşşınabileceği gibi daha üst boyutlardaki gerçekliklerle ve bilgilerle temas etmemizi de sağlamaktadır.
Ruhun Yolu çalışmaları, yalnızca beden ve zihin çalışmalarını tamamladıktan sonra uygulanabilmektedir.
Sorularla dolmak yerine sorulardan arının. Boşluğu koruyun. Sorular yanıtları sınırlar. Sorularınız kalmadığında Yanıtlar doğar. – Lao Tzu
İyi bir yolcunun belli bir planı yoktur Ve bir yere ulaşmaya çalışmaz. – Lao TzuMutluluk varlıkta değil, insanların kalbindedir. – Hz. Muhammed
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
ruh,
ruhun yolu
Sarkaç Kullanımı - Sarkaç Yapımı - Sarkaç Düzeneyi
Sarkaç bir çok farklı amaç için kullanılabilir. Bunlardan bazıları yüksek bilinçle bağlantı kurarak sorularımıza yanıt alma, chakralardaki enerji dengesizliklerini tespit etme, Bir odadaki enerji dengesizliklerini tespit etme, chakraların dönüş yönlerindeki sorunları giderme, chakralardaki enerji dengesizliklerini gidermedir.
Sarkaç konusunda en önemli konulardan biri sarkacın hangi maddeden yapılması gerektiğidir. Bu konuda en iyisi kuvars bir sarkaca sahip olmanızdır. Özellikle enerji çalışmaları için bu çok önemlidir, aksi halde sonuç alma şansınız fazla olmayacaktır. Ancak amacınız sadece yüksek bilinçle bağlantı kurup sorularınızın yanıtlarını almaksa cam bir sarkaç da işinize yarayacaktır. Hatta sadece bu amaçla yüzük gibi bazı nesnelere ip takıp sarkaç haline getirenlerde vardır. Eğer programı doğru yaparsanız bu yöntemde işe yarayabilir.
Sarkacınızı hangi amaçla kullanırsanız kullanın önce onu istediğiniz amaç doğrultusunda programlamalısınız. Yüksek bilinçle bağlantıya geçip sorularınıza yanıt almak için sarkacınızı şu şekilde programlayabilirsiniz. Öncelikle sarkacınızı sol elinize alın, bir süre elinizde ve ona sevgi enerjisi gönderin. Daha sonra sağ elinize alın ve ister içinizden ister sesli olarak ona "Artık yüksek bilincimle bağlantıya geçmen ve sorularıma yanıt vermen için seninle çalışmak istiyorum. Lütfen sorularımın cevabı hayır ise düz bir çizgi halinde hareket et" deyin. Bu sırada sarkacınıza bakın ve onun hareket etmesini bekleyin. Ancak onu yönlendirmemeye çalışın. İlk başta talimatlarınıza uymayabilir, hareketsiz kalabilir ancak bir süre sonra yavaş yavaş hareket etmeye başlayacak ve hareketi gittikçe hızlanacaktır. Eğer hareket etmiyorsa içinizden aynı şeyleri bir kaç kere daha tekrarlayın ve gerekirse siz onu düz bir çizgi şeklinde hareket ettirin ve bu hareket hayır anlamına geliyor deyin. İstediğiniz etkiyi elde ettikten sonra bu seferde bundan sonra bana cevabın evet ise daire şeklinde dön deyin ve aynı işlemi bu hareket içinde yapın.
Sarkacınızı ne kadar çok kullanırsanız aranızdaki bağ güçlenecek ve yüksek benliğinizden yanıt almanız o kadar kolay olacaktır. Ancak sarkacı kesinlikle başka bir amaç için kullanmayın. Ona kimsenin dokunmasına izin vermeyin. Özellikle kuvars bir sarkacınız varsa onu da zaman zaman kristal arıtır gibi arıtın. Onu özel bir yere koyun ve elinize aldığınız zaman sevgi enerjisi göndermeyi ihmal etmeyin.
Sarkacınızı kullanırken önce içinizden sorunuzu sorun ve düşüncelerinizle onu yönlendirmeyin. Eğer cevabın ne olmasını istediğinizi düşünürseniz sarkacı etkilersiniz ve size istediğiniz cevabı verir. Burada en önemli nokta dikkatinizi ona vermemeniz ve sorunuzu sorduktan sonra beyninizi boşaltmaya çalışmanızdır. Sarkacınızı kendi düşüncelerinizle etkilemekten kaçının. Sarkacınızı ne kadar sık kullanırsanız o kadar kesin cevaplar alabilirsiniz. Sarkacınıza artık istediğiniz her soruyu sorabilir ve yanıtlar alabilirsiniz. Unutmayın yanıtı veren sarkacın kendisi değil, sadece yüksek beliğiniz ve sarkacınız yanıtı anlamanız için size elçilik yapıyor.
Sarkaç konusunda en önemli konulardan biri sarkacın hangi maddeden yapılması gerektiğidir. Bu konuda en iyisi kuvars bir sarkaca sahip olmanızdır. Özellikle enerji çalışmaları için bu çok önemlidir, aksi halde sonuç alma şansınız fazla olmayacaktır. Ancak amacınız sadece yüksek bilinçle bağlantı kurup sorularınızın yanıtlarını almaksa cam bir sarkaç da işinize yarayacaktır. Hatta sadece bu amaçla yüzük gibi bazı nesnelere ip takıp sarkaç haline getirenlerde vardır. Eğer programı doğru yaparsanız bu yöntemde işe yarayabilir.
Sarkacınızı hangi amaçla kullanırsanız kullanın önce onu istediğiniz amaç doğrultusunda programlamalısınız. Yüksek bilinçle bağlantıya geçip sorularınıza yanıt almak için sarkacınızı şu şekilde programlayabilirsiniz. Öncelikle sarkacınızı sol elinize alın, bir süre elinizde ve ona sevgi enerjisi gönderin. Daha sonra sağ elinize alın ve ister içinizden ister sesli olarak ona "Artık yüksek bilincimle bağlantıya geçmen ve sorularıma yanıt vermen için seninle çalışmak istiyorum. Lütfen sorularımın cevabı hayır ise düz bir çizgi halinde hareket et" deyin. Bu sırada sarkacınıza bakın ve onun hareket etmesini bekleyin. Ancak onu yönlendirmemeye çalışın. İlk başta talimatlarınıza uymayabilir, hareketsiz kalabilir ancak bir süre sonra yavaş yavaş hareket etmeye başlayacak ve hareketi gittikçe hızlanacaktır. Eğer hareket etmiyorsa içinizden aynı şeyleri bir kaç kere daha tekrarlayın ve gerekirse siz onu düz bir çizgi şeklinde hareket ettirin ve bu hareket hayır anlamına geliyor deyin. İstediğiniz etkiyi elde ettikten sonra bu seferde bundan sonra bana cevabın evet ise daire şeklinde dön deyin ve aynı işlemi bu hareket içinde yapın.
Sarkacınızı ne kadar çok kullanırsanız aranızdaki bağ güçlenecek ve yüksek benliğinizden yanıt almanız o kadar kolay olacaktır. Ancak sarkacı kesinlikle başka bir amaç için kullanmayın. Ona kimsenin dokunmasına izin vermeyin. Özellikle kuvars bir sarkacınız varsa onu da zaman zaman kristal arıtır gibi arıtın. Onu özel bir yere koyun ve elinize aldığınız zaman sevgi enerjisi göndermeyi ihmal etmeyin.
Sarkacınızı kullanırken önce içinizden sorunuzu sorun ve düşüncelerinizle onu yönlendirmeyin. Eğer cevabın ne olmasını istediğinizi düşünürseniz sarkacı etkilersiniz ve size istediğiniz cevabı verir. Burada en önemli nokta dikkatinizi ona vermemeniz ve sorunuzu sorduktan sonra beyninizi boşaltmaya çalışmanızdır. Sarkacınızı kendi düşüncelerinizle etkilemekten kaçının. Sarkacınızı ne kadar sık kullanırsanız o kadar kesin cevaplar alabilirsiniz. Sarkacınıza artık istediğiniz her soruyu sorabilir ve yanıtlar alabilirsiniz. Unutmayın yanıtı veren sarkacın kendisi değil, sadece yüksek beliğiniz ve sarkacınız yanıtı anlamanız için size elçilik yapıyor.
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
advanced,
aura,
biomeridyen,
biyornerji,
energy,
enerji,
feng shui,
gringberg metodu,
hastalıklar,
Healing,
hidroterapi,
hipnoz,
homeopati,
karma
Yüz Yogası - Çene Egzersizleri
Yaşımız ilerledikçe alt çenede sarkmalar meydana gelir. Aşağıda tarif edeceğimiz egzersizleri alt çene bölgenize düzenli olarak uyguladığınız takdirde harikulade sonuçlar alabileceksiniz.
1- Çene Egzersizi
Kulak memesinden başlayarak çenenize doğru, parmak uçlarınızı kullanarak hafif çimdikleme hareketleri yapın ve aynı zamanda boyun kaslarınızı gergin tutun. Parmaklarınıza karşı uyguladığınız direnci hissedin.
Başparmaklarınızı çenenizin tam altına getirerek tutun. Baş parmaklarınız ile çenenizi aşağıya doğru iterken kasınızın gerildiğini hissedin. Bu hareketi 10 kez tekrar edin ve dinlendirin. Sonra çenenizden kulak memenize kadar çimdikleme hareketini uygulayın.
2- Çene Masajı
Bu egzersiz biraz daha farklıdır. Burada boyun ve alt çene kısmını çimdiklemek yerine masajlayın. Çene kaslarınızı hissederek kulak memesinden itibaren başparmağınızı ve işaret parmağınızı kullanın.
İki elinizin parmaklarını kullanarak kulak memesinden çeneye doğru inin.
Bu hareketle kaslarınızın çalıştığını hissedeceksiniz. Parmaklarınızı yukarı doğru iterken çenenizi aşağıya doğru itin ve parmaklarınızı hafifçe içeri iterken boynunuzu gergin tutun ve yukarıya doğru itin. Parmaklarınızı baskı kullanmak için değil, kaslarınızı hissetmek için kullanacaksınız.
Bir elinizi yarım yumruk(parmaklarınızı hafifçe kıvırarak) haline getirip işaret ve orta parmağınızı tam çenenizin altındaki kasın üzerine yerleştirin. Çenenizi yumruğunuza doğru itin. 10’a kadar sayın ve bırakın.
3- Çene Şekillendirici Egzersiz
Ellerinizi kıvırarak yarım yumruk haline getiriniz. Küçük parmaklarınızı boynunuzun tam orta yerinde geleceği şekilde ellerinizi çenenize yerleştirin ve çenenizi yumruklarınıza doğru itin.
Çene ve boyun kaslarınızı 10’a kadar sayarak kasın ve sonra gevşetin. Bu hareketi bir kere daha tekrarlayın. Boyun kaslarınızın çalıştığını hissedeceksiniz.
Şimdi ellerinizi yanlara doğru kaydırın ve tekrar 10’a kadar sayarken boyun kaslarınızı kasın ve gevşetin.
1- Çene Egzersizi
Kulak memesinden başlayarak çenenize doğru, parmak uçlarınızı kullanarak hafif çimdikleme hareketleri yapın ve aynı zamanda boyun kaslarınızı gergin tutun. Parmaklarınıza karşı uyguladığınız direnci hissedin.
Başparmaklarınızı çenenizin tam altına getirerek tutun. Baş parmaklarınız ile çenenizi aşağıya doğru iterken kasınızın gerildiğini hissedin. Bu hareketi 10 kez tekrar edin ve dinlendirin. Sonra çenenizden kulak memenize kadar çimdikleme hareketini uygulayın.
2- Çene Masajı
Bu egzersiz biraz daha farklıdır. Burada boyun ve alt çene kısmını çimdiklemek yerine masajlayın. Çene kaslarınızı hissederek kulak memesinden itibaren başparmağınızı ve işaret parmağınızı kullanın.
İki elinizin parmaklarını kullanarak kulak memesinden çeneye doğru inin.
Bu hareketle kaslarınızın çalıştığını hissedeceksiniz. Parmaklarınızı yukarı doğru iterken çenenizi aşağıya doğru itin ve parmaklarınızı hafifçe içeri iterken boynunuzu gergin tutun ve yukarıya doğru itin. Parmaklarınızı baskı kullanmak için değil, kaslarınızı hissetmek için kullanacaksınız.
Bir elinizi yarım yumruk(parmaklarınızı hafifçe kıvırarak) haline getirip işaret ve orta parmağınızı tam çenenizin altındaki kasın üzerine yerleştirin. Çenenizi yumruğunuza doğru itin. 10’a kadar sayın ve bırakın.
3- Çene Şekillendirici Egzersiz
Ellerinizi kıvırarak yarım yumruk haline getiriniz. Küçük parmaklarınızı boynunuzun tam orta yerinde geleceği şekilde ellerinizi çenenize yerleştirin ve çenenizi yumruklarınıza doğru itin.
Çene ve boyun kaslarınızı 10’a kadar sayarak kasın ve sonra gevşetin. Bu hareketi bir kere daha tekrarlayın. Boyun kaslarınızın çalıştığını hissedeceksiniz.
Şimdi ellerinizi yanlara doğru kaydırın ve tekrar 10’a kadar sayarken boyun kaslarınızı kasın ve gevşetin.
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
Çene egzersizleri,
yüz yogası
REİKİ; Yaşama ve İyileşme sanatı
REİKİ; Yaşama ve İyileşme sanatı
Reiki ışık ve sevgidir, herşeyi ayakta tutan evrensel güçtür. Bizi çevreleyen evren, sonsuz ve tükenmeyen bir enerjiyle doludur.
Reiki doğal şifa enerjisidir.
Beden ve ruhu dengelemek te, yaşamın her planın da etki göstermektedir. Japon ya da Mikao USİU tarafından tekrar keşfedilen tarihi M.Ö 2500 yıllarına dayanan, kültürel ve dinsel sınırları aşan bağımsız güç enerjisidir.
Neye gereksinimiz var sa onu verir.
Yukar da verilen Reiki kısa bilgisi, söylenebileceklere önsöz olabilir ancak...
Yıllardır reikiyle yaşıyan biri olarak, bu sınırsız akışkan gücü hiç bir tanıma sığdıramıyacağım için bu güne dek edindiklerimi ve hala öğrenme sürecim olan birlikteliğimiz de ulaşacağım bilgileri akış için de aktarmaya çalışacağım.
Reiki nedir ve nasıl işler sorusuna yqnıt ararken önce ne olmadığını bilirsek yolumuz daha açık ve yükümüz daha hafif olacaktır. Evet, yolculuğa çıkacaksak -yükümüz hafif olmalı-...
Bu çok önemli ve ilerki paylaşımlarımızın ana konusu olacak.
REİKİ Ne Değildir:
*Reiki belli bir düşünce ya da inançla ilgili değildir.
*Reiki konsantrasyona bağlı değildir.(Tersine geniş farkındalık gerektirir.)
*Reiki belli bir yana ya da belli kişilere ait değildir.
*Reiki bir kuruluş ya da Reiki Master dan öğrenilemez.
(Öğretmen öğrenciye ancak yolu gösterir, yürümek ya da yürüme biçimini belirlemek öğrenciye aittir.)
*Reiki prensibi nedeniyle asla kötüye kullanılamaz.
(Ne verirsen onu alırsın prensibiyle çalışır.)
*Reiki reddedilecek bir şey değildir, o zaten vardır.
Seda PEKGÖZ
Reiki Nedir? Reiki Hakkında; Reiki Dereceleri, Çakralar, Uyumlama
Reiki ışık ve sevgidir, herşeyi ayakta tutan evrensel güçtür. Bizi çevreleyen evren, sonsuz ve tükenmeyen bir enerjiyle doludur.
Reiki doğal şifa enerjisidir.
Beden ve ruhu dengelemek te, yaşamın her planın da etki göstermektedir. Japon ya da Mikao USİU tarafından tekrar keşfedilen tarihi M.Ö 2500 yıllarına dayanan, kültürel ve dinsel sınırları aşan bağımsız güç enerjisidir.
Neye gereksinimiz var sa onu verir.
Yukar da verilen Reiki kısa bilgisi, söylenebileceklere önsöz olabilir ancak...
Yıllardır reikiyle yaşıyan biri olarak, bu sınırsız akışkan gücü hiç bir tanıma sığdıramıyacağım için bu güne dek edindiklerimi ve hala öğrenme sürecim olan birlikteliğimiz de ulaşacağım bilgileri akış için de aktarmaya çalışacağım.
Reiki nedir ve nasıl işler sorusuna yqnıt ararken önce ne olmadığını bilirsek yolumuz daha açık ve yükümüz daha hafif olacaktır. Evet, yolculuğa çıkacaksak -yükümüz hafif olmalı-...
Bu çok önemli ve ilerki paylaşımlarımızın ana konusu olacak.
REİKİ Ne Değildir:
*Reiki belli bir düşünce ya da inançla ilgili değildir.
*Reiki konsantrasyona bağlı değildir.(Tersine geniş farkındalık gerektirir.)
*Reiki belli bir yana ya da belli kişilere ait değildir.
*Reiki bir kuruluş ya da Reiki Master dan öğrenilemez.
(Öğretmen öğrenciye ancak yolu gösterir, yürümek ya da yürüme biçimini belirlemek öğrenciye aittir.)
*Reiki prensibi nedeniyle asla kötüye kullanılamaz.
(Ne verirsen onu alırsın prensibiyle çalışır.)
*Reiki reddedilecek bir şey değildir, o zaten vardır.
Seda PEKGÖZ
Reiki Nedir? Reiki Hakkında; Reiki Dereceleri, Çakralar, Uyumlama
İçimizdeki Güç Reiki
İÇİMİZDEKİ GÜÇ
REİKİ
Uzakdoğu Şifa Yöntemi olarak anılan Reiki yi tanımlamak tan kaçınmış, Yaşam Biçimi olarak algıladığımı paylaşmıştım.
Reiki (yaşam enerjisi) diğer şifa yöntemlerinden ayrı değildir hepsini içinde barındırır. Reiki yapmanın amacı, iyileşmek ve iyileştirmeye yardımcı olmaktır. Hedefimiz, gerçekte kim olduğumuzu bilmek, gerçeklik içinde mutlu ve huzurlu yaşamaktır.
Reiki için kaynakların verdiği metodolojik bilgileri akış için de bulacaksınız.
Reikinin bu kadar olmadığını yol aldıkça farkedecek, anlamaya başlıyacak ve kendi deneyimlerinizle tanımınızı siz yapacaksınız.
Bu anlam da benim tanımım; Reiki elle, gözle, söz ve davranışlarımızla, duygu ve düşüncelerimizle, yaşam içindeki duruşumuzla gerçekleşen bir şifa gücüdür.
Şifa ancak, gerçek senin kişiliğin sevginin renkleriyle boyandığında gerçekleşir.
Şifa ancak, Tüm kavgalara son verdiğin, korkunun gölgesini aydınlanmanın ışığıyla yok ettiğin de gerçekleşir.
Şifa gücünü tanımladığın zaman göremezsin, ancak seninle bir araya geldiğinde tanımlıyabilirsin.
Varoluşumuzla DNA larımıza kodlanan Reiiki enerjisine açık hale geldiğimiz de o bizim için işler...
İnsan içselleştiremediği hiç bir olguya uyumlanamaz. Bir çok teknik öğrenip yol almaya yönelsek de zoraki bir yolculuk olur bu.
Daha önce, uyumlama yapıp yapmadığımı soran bir arkadaşıma ''Hayır'' demiştim. Reikiyi öğrenmek isteyen sayısız öğrencim den çok az sayı da kişiye uyumlama verdim. Sanırım yukar da verilen kısa bilgiler nedenini vurgulamıştır. Reiki nin amacına ters olduğunu bildiğim den kazanç kaygım hiç olmadı.
Ve karşıma çıkan vermeme olanak sağlayan herşeye teşşekkür içindeyim.
Siz de eğer ilgi duyuyorsanız; Yolculuğu başlatan siz. yardımcınız reiki olacaktır. Yola çıktığınız andan itibaren Reiki nin anlamını anlıyacaksınız. Reiki yi anlamaya çalışırken bakmamız gereken ilk yer; olumsuz duygu ve düşünce kalıplarımız, yanılgılarımız olacaktır. Hasta yanlarımız.
Bu anlam; İçimiz deki Güç tür.
Seda Pekgöz
REİKİ
Uzakdoğu Şifa Yöntemi olarak anılan Reiki yi tanımlamak tan kaçınmış, Yaşam Biçimi olarak algıladığımı paylaşmıştım.
Reiki (yaşam enerjisi) diğer şifa yöntemlerinden ayrı değildir hepsini içinde barındırır. Reiki yapmanın amacı, iyileşmek ve iyileştirmeye yardımcı olmaktır. Hedefimiz, gerçekte kim olduğumuzu bilmek, gerçeklik içinde mutlu ve huzurlu yaşamaktır.
Reiki için kaynakların verdiği metodolojik bilgileri akış için de bulacaksınız.
Reikinin bu kadar olmadığını yol aldıkça farkedecek, anlamaya başlıyacak ve kendi deneyimlerinizle tanımınızı siz yapacaksınız.
Bu anlam da benim tanımım; Reiki elle, gözle, söz ve davranışlarımızla, duygu ve düşüncelerimizle, yaşam içindeki duruşumuzla gerçekleşen bir şifa gücüdür.
Şifa ancak, gerçek senin kişiliğin sevginin renkleriyle boyandığında gerçekleşir.
Şifa ancak, Tüm kavgalara son verdiğin, korkunun gölgesini aydınlanmanın ışığıyla yok ettiğin de gerçekleşir.
Şifa gücünü tanımladığın zaman göremezsin, ancak seninle bir araya geldiğinde tanımlıyabilirsin.
Varoluşumuzla DNA larımıza kodlanan Reiiki enerjisine açık hale geldiğimiz de o bizim için işler...
İnsan içselleştiremediği hiç bir olguya uyumlanamaz. Bir çok teknik öğrenip yol almaya yönelsek de zoraki bir yolculuk olur bu.
Daha önce, uyumlama yapıp yapmadığımı soran bir arkadaşıma ''Hayır'' demiştim. Reikiyi öğrenmek isteyen sayısız öğrencim den çok az sayı da kişiye uyumlama verdim. Sanırım yukar da verilen kısa bilgiler nedenini vurgulamıştır. Reiki nin amacına ters olduğunu bildiğim den kazanç kaygım hiç olmadı.
Ve karşıma çıkan vermeme olanak sağlayan herşeye teşşekkür içindeyim.
Siz de eğer ilgi duyuyorsanız; Yolculuğu başlatan siz. yardımcınız reiki olacaktır. Yola çıktığınız andan itibaren Reiki nin anlamını anlıyacaksınız. Reiki yi anlamaya çalışırken bakmamız gereken ilk yer; olumsuz duygu ve düşünce kalıplarımız, yanılgılarımız olacaktır. Hasta yanlarımız.
Bu anlam; İçimiz deki Güç tür.
Seda Pekgöz
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
güç,
İçimizdeki,
reİkİ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)