Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

nature etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nature etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Haziran 2011 Salı

İnsanlık Dünyaya nereden yayıldı?

İnsanoğlunun dünyaya nereden yayıldığını gösteren yeni arkeolojik bulgular elde edildi.

İlk insanların dünyaya yayılmasının Afrika-Avrasya arasında çift yönlü olduğunu, Avrasya’dan da Afrika’ya göçler olmuş olabileceğini gösteren bulgular elde edildi.

Gürcistan’ın güneyinde dağlık bir bölgede bulunan Dmanisi’de yıllardır devam eden kazılarda elde edilen bulgular, insanların Avrupa ve Asya kıtalarına sanıldığından daha erken, 1,85 milyon yıl önce yayılmış olduğunu gösteriyor. Daha önce insanların 1,7 milyon yıl önce yayılmış olduğu düşünülüyordu.

Proceedings of the National Academy of Sciences’ın yeni sayısında yer alan araştırmaya göre; ilk Homoerectus insanların kullandığı taş aletler bulundu. Bu aletlerin, Homoerectus’un (dik yürüyen insan) Avrasya’nın çeşitli noktalarında kullandığı aletlerden çok daha eski olduğu anlaşıldı. Bu bulgu da, Homoerectus’un Avrasya’da geliştiği, muhtemelen sonra Afrika’ya göç ettiği fikrinin ortaya atılmasına yol açtı. Ancak bu fikrin kanıtlanması için bir çok çalışmanın daha yapılması gerekecek.
North Texas Üniversitesi’nden Reid Ferring ve Gürcistan Ulusal Müzesi’nden David Lordkipanidze’nin başında bulunduğu ekibin sürdürdüğü arkeolojik çalışmalara ilişkin raporda, "Keşifler, Homoerectus’un Afrika’nın doğu kesiminde yayılmasından daha önce değilse bile, en azından burasıyla aynı dönemde Dmanisi bölgesinde de yayılmış olduğunu gösteriyor" denildi. Dmanisi’nin, Homoerectus’un Afrika dışındaki ilk yerleşimlerinden birini gösterdiği kaydedildi.
Bölgede, kazı yapılan derin katmanlarda 100’den fazla taş alet bulundu. Bu yeni bulgular Kafkasya bölgesinin geçici kolonilerce değil, daimi olarak burada yaşayan bir nüfusça işgal edilmiş olduğunu gösterdi.
Lordkipanidze, "Dmanisi’deki ilk insanların, sonraki bütün Homoerectus’ların tümünün ilk ataları olabileceğini" belirtti. Bir başka teori ise, Homoerectus’un Afrika kökenli olabileceği, Dmanisi ise bunların Afrika dışındaki ilk yerleşimleri olabileceği.

3 Haziran 2011 Cuma

Hayvanların ölümsüzlük sırları!

Bilim dergisi Science'da yayınlanan bir araştırma, bazı hayvanların ömürlerini bir şekilde uzatabildiğini, bazılarının ise ölümsüzlüğün formülünü bile bulmuş olabileceğini ortaya koydu.
Bugüne kadarki bilimsel araştırmalara göre, hayvanlar da insanlar gibi doğdukları günden itibaren yaşlanmaya başlıyor.
Bebeklikteki yüksek ölüm riski gençlikte düşüyor, yaşlılıkta tekrar yükseliyor.
Bilim adamları bazı hayvanlar üzerinde yaptıkları deneylerde, ömrü kısmen uzatmanın formülünü bulmuş durumda.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Zaman kavramı olmayan bir Amazon kabilesi

Zaman kavramı olmayan bir Amazon kabilesi bulundu.

Bilim insanları, zaman ve tarih mefhumuna sahip olmayan bir Amazon kabilesi keşfedildiğini açıkladı. Brezilya'daki Amondawa halkının dilinde 'zaman', 'hafta', 'ay' ya da 'yıl' kelimeleri bile yok.

24 Nisan 2011 Pazar

Zeytin yaprağının mucizevi faydası

Endonezyalı bilim insanları zeytin ağacının yapraklarından üretilen bir hapın kalp hastalıkları ve yüksek tansiyonla savaşmaya yardımcı olduğunu açıkladı.

180 hasta üzerinde deneme yapan bilim insanları, zeytin hapının yüksek kan basıncını düşürmede kalp hastalıkları için kullanılan ilaçlar kadar etkili olduğunu ortaya çıkardı. Yapılan denemede hapın ayrıca kanda bulunan trigliserit adlı yağın seviyesini düşürmeye ve bu sayede kalp krizi ve felç riskini de azaltmaya yardımcı olduğu belirlendi.

İki gruba ayrılan deneklerden normal tansiyon düşürme hapı kullanan deneklerin kan basınçlarında yüzde 13.7 oranında bir düşüş yaşanırken, zeytin yaprağı hapı kullananlarda da bu oran 11.5 olarak ölçüldü. Geçirilen kalp krizi ve felç rahatsızlıklarının yüzde 50'si yüksek kan basıncı sebebiyle oluyor.

18 Ocak 2011 Salı

Beynimiz için faydalı 4 bitki

Birçok şifalı bitki ve baharatın tıbbi etkisi bulunuyor. Bunların içinde beyin sağlığını da destekleyenler de var. İşte daha keskin bir zekaya sahip olmak için yemeniz gereken bitkiler!

Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, beyninizi, hafızanızı korumak ve kuvvetlendirmek istiyorsanız özellikle bu dört şifalı bitkiye odaklanmalısınız:
1. Zerdeçal: Bu hardal sarısı toz bir antioksidan ve aynı zamanda güçlü bir anti-inflamatuardır. Zerdeçalın her gün acı baharatların içinde yendiği Hindistan'da Alzheimer gelişme riskinin Amerika'dan yüzde 25 daha az olduğu belirtiliyor. Laboratuar çalışmalarında, zerdeçalın içindeki aktif madde olan "Curcumin" ile beslenen farelerde Alzheimer'la ilişkili amiloid plaklarının daha az oluştuğu belirlendi.
Zerdeçalı baharatlı yemeklerinize ya da yumurta salatanıza toz olarak atabilirsiniz. Ya da şehriye çorbasına ekleyebilirsiniz.
2. Adaçayı: Nane ailesinin bir üyesi olan adaçayı, hafıza artırıcı olarak biliniyor ve beyni Alzheimer'a
neden olan belirli süreçlere karşı koruyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmada, sağlıklı genç yetişkinlerin adaçayı hapları içtikten sonra kelime hatırlama testlerinde daha başarılı oldukları tespit edildi.
Adaçayını omletlere, domates sosuna, kızarmış tavuğunuza ekleyebilirsiniz. Ya da 2 çay kaşığı kurutulmuş adaçayını kaynamış suya atıp şifalı bir etkiye sahip çay elde edebilirsiniz.
3. Wasabi: "Japon Hardalı" olarak da bilinen ve bayır turpundan elde edilen yeşil renkli macun Wasabi, hardal ailesinden geliyor. Genellikle suşi ile birlikte yeniyor. Sinir hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurmalarına yardım ediyor.
Herhangi bir balık çeşidiyle iyi giden bu gıdayı tüp ya da toz şeklinde satın alabilirsiniz. Bu sosu ayrıca salata süslemelerinde veya lahana salatasının üzerinde kullanabilirsiniz.
4. Sarımsak: Kan pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olmak için kanı incelten sarımsak, kolesterolü de düşürebiliyor. Sarımsağın strese direnmeye yardım eden kimyasalların üretimini harekete geçirerek yaralanma ya da hastalıklardan kaynaklanan nöronları koruduğu düşünülüyor.
Kıyılmış sarımsağı her türlü salamurada ya da salata soslarında kullanabilirsiniz. Etinizde, tavuğunuzda, bifteğinizde, hamur işlerinizde veya sebze yemeklerinizde de rahatça sarımsak tüketebilirsiniz.

Nane ve Faydaları

Dolmalarda, çorbalarda ve daha birçok yemekte güzel bir tat veren nanenin aynı zamanda sağlığınıza da sayısız yararı bulunuyor.

Bozulan midenize iyi gelen nanenin yağı düz kaslarınızın gevşemesini sağlıyor, böylece kramplarınızın iyileşmesine yardım ediyor.
Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, nanenin faydasının bunlarla sınırlı olmadığını söyleyen uzmanlar, nanenin evde uygulayacağınız tedavilerde mükemmel bir baharat olduğunu belirtiyorlar. İşte nanenin 20 faydası:
Akne, eklem iltihabı, midede toplanan gazın çıkarılması, vücut kokularının giderilmesi, soğuk algınlığı ve grip, öksürük, ekstra enerji, yorgunluk, ayak problemleri, baş ağrısı, hazımsızlık, geğirme, irritabl bağırsak sendromu, hamilelik döneminde oluşan sabah bulantıları, bulantı ve kusma, ağrı kesici, cilt bakımı, boğaz ağrısı, böcek sokmaları ve ısırmaları, sinüzit.

Nanenin içeriği: Nanenin içinde 100'den fazla bileşen bulunduğunu tespit eden uzmanlar, nanenin kesin niteliği bitkinin nerede ve nasıl yetiştiğine bağlı olarak farklılık gösteriyor. Genel olarak nane bağırsakla ilgili spazmları gevşeten, karın ağrısını geçiren, burun açıcı ve topikal ağrı kesici olarak görev yapan mentol, menton, flavonoidler, fenoller, triperten ve tanen içeren uçucu yağ içeriyor.
Bilim adamları ne diyor?
Uzmanlar birçok araştırmanın bitkinin kendisinden çok nane yağı üzerine ve irritabl bağırsak sendromunu iyileştirme özelliğine odaklandığını belirttiler. Son yapılan araştırmada Tahran Üniversitesi Tıbbi Bilimler bölümünde görevli araştırmacılar, irritabl bağırsak sendromu olan 90 hastaya 8 hafta boyunca boş ilaç ile günde 3 kez nane yağı kapsülü verdiler. çalışmanın sonunda, nane yağı kapsülü içen 14 kişi ağrılarından kurtulduğunu açıkladı.
Tayvan'da yapılan bir araştırmaya göre ise, yemeklerden 15-30 dakika önce içilen nane yağı kapsülü karındaki şişkinliği, gazı ve gurultuyu önemli ölçüde azaltıyor. Bazı vakalarda ise karın ağrısının azaldığı ya da tamamen ortadan kaybolduğu belirtildi.