Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

insanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Haziran 2011 Çarşamba

Tüm insanlık, kendi sevgi öykülerimizi yazıp, oynayabiliriz

Neden sevilmek isteriz?


Severiz… Nedenleri vardır belki ama biz düşünmeden, içimizden gelen bir istekle severiz. Kalp seçmiştir ve sevgili karşımızdadır. Çeşitli sevgi deneyimleriyle, kendimize aslında sevmeyi öğretiriz. Onda, bizi tamamlayan yansımalar gördüğümüz için, bütünlendiğimiz için, bir yanımızla örtüştüğü için oluşmuş olabilir mi aramızdaki sevgi?

7 Haziran 2011 Salı

İnsanlık Dünyaya nereden yayıldı?

İnsanoğlunun dünyaya nereden yayıldığını gösteren yeni arkeolojik bulgular elde edildi.

İlk insanların dünyaya yayılmasının Afrika-Avrasya arasında çift yönlü olduğunu, Avrasya’dan da Afrika’ya göçler olmuş olabileceğini gösteren bulgular elde edildi.

Gürcistan’ın güneyinde dağlık bir bölgede bulunan Dmanisi’de yıllardır devam eden kazılarda elde edilen bulgular, insanların Avrupa ve Asya kıtalarına sanıldığından daha erken, 1,85 milyon yıl önce yayılmış olduğunu gösteriyor. Daha önce insanların 1,7 milyon yıl önce yayılmış olduğu düşünülüyordu.

Proceedings of the National Academy of Sciences’ın yeni sayısında yer alan araştırmaya göre; ilk Homoerectus insanların kullandığı taş aletler bulundu. Bu aletlerin, Homoerectus’un (dik yürüyen insan) Avrasya’nın çeşitli noktalarında kullandığı aletlerden çok daha eski olduğu anlaşıldı. Bu bulgu da, Homoerectus’un Avrasya’da geliştiği, muhtemelen sonra Afrika’ya göç ettiği fikrinin ortaya atılmasına yol açtı. Ancak bu fikrin kanıtlanması için bir çok çalışmanın daha yapılması gerekecek.
North Texas Üniversitesi’nden Reid Ferring ve Gürcistan Ulusal Müzesi’nden David Lordkipanidze’nin başında bulunduğu ekibin sürdürdüğü arkeolojik çalışmalara ilişkin raporda, "Keşifler, Homoerectus’un Afrika’nın doğu kesiminde yayılmasından daha önce değilse bile, en azından burasıyla aynı dönemde Dmanisi bölgesinde de yayılmış olduğunu gösteriyor" denildi. Dmanisi’nin, Homoerectus’un Afrika dışındaki ilk yerleşimlerinden birini gösterdiği kaydedildi.
Bölgede, kazı yapılan derin katmanlarda 100’den fazla taş alet bulundu. Bu yeni bulgular Kafkasya bölgesinin geçici kolonilerce değil, daimi olarak burada yaşayan bir nüfusça işgal edilmiş olduğunu gösterdi.
Lordkipanidze, "Dmanisi’deki ilk insanların, sonraki bütün Homoerectus’ların tümünün ilk ataları olabileceğini" belirtti. Bir başka teori ise, Homoerectus’un Afrika kökenli olabileceği, Dmanisi ise bunların Afrika dışındaki ilk yerleşimleri olabileceği.

15 Mart 2011 Salı

Tüm insanlık, kendi sevgi öykülerimizi yazıp, oynayabiliriz

Neden sevilmek isteriz?


Severiz… Nedenleri vardır belki ama biz düşünmeden, içimizden gelen bir istekle severiz. Kalp seçmiştir ve sevgili karşımızdadır. Çeşitli sevgi deneyimleriyle, kendimize aslında sevmeyi öğretiriz. Onda, bizi tamamlayan yansımalar gördüğümüz için, bütünlendiğimiz için, bir yanımızla örtüştüğü için oluşmuş olabilir mi aramızdaki sevgi?
Sevgi hakkında çok şey düşünülüp, yazılsa da, nedenli mi, nedensiz de sevilir mi, koşullu, koşulsuz sevgi konuşulmaya devam edecektir her daim…
Tüm koşullara, koşulsuzluklara rağmen sevmek, bir insanla, bir hayvanla sevgimizi yaşamak dünyada yaşanabilecek en güzel, en muhteşem, en eşsiz, en mucizevi oluş halidir…
Nietzsche'nin, sevgilisi Lou Salome' ye adadığı şiirde de yazdığı; “sevilmek istiyorsak, sevmeyi bilmeliyiz!”sözüne ne dersiniz?
İnsan doğduğunda sevme ve sevilme kapasitesi ile dolu olarak yaşama gelir. Bu kendiliğindendir, doğamız gereği bizler sevgiyiz. Sevmeyi ve sevilmeyi bilerek doğarız. Ve sonra, anne-baba, çevre ve toplum insanı bir robota dönüştürür. İnsan çeşitli sebeplerle öyley-miş gibi yaşamaya başlar.