Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

özgürlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özgürlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mart 2011 Perşembe

Köle Isaura Gerçeği

Kim bilir belki de on dokuzuncu yüzyıl Brezilya’sındaki bir kahve tarlasında köle olarak çalışan bir Güney Amerika yerlisi ruhsal olarak bizden çok daha özgürdü. Köle İsaura’ mı daha özgürdü yoksa günümüzde yaşayan İşçi Hasan mı? Özgürlüğün ne kadar sübjektif bir durum olduğuyla ilgili bir de şu örneğe bakalım: Hapisteki bir mahkûmu ele alalım. Bu kişi hapisten çıktığında dışarıda serbestçe dolaşıp gezebildiği için bir süreliğine kendisini özgür hissedecektir. Taa ki yurt dışına çıkmak isteyene kadar. Bu kişi ülke içinde gayet serbest bir şekilde hareket edebilmekteyken mahkeme kararıyla yurt dışına çıkamayacağını öğrendiği anda özgürlüğünün kısıtlandığını düşünecektir. O artık gerçekten özgür bir insan olmadığını düşünüyor. Eğer öyle olsaydı dünyada istediği her yere gidebilirdi. Fakat şimdi bir milyon kilometrekarelik bir alanda, ülkesinde bir tutsak gibi yaşıyor. Hâlbuki yurtdışına çıkamayacağını öğrenmeden bir gün önce özgür olduğunu düşünüyordu. Şimdiyse bedbaht ve hala mahkûmluktan kurtulamadığını düşünüyor. Eğer yurtdışına çıkmak istemeseydi hala kendisinin özgür olduğunu düşünecekti. Peki, öyleyse ne değişti? Yalnızca fikirleri değişti. Bunun dışında değişen hiçbir şey yok. Değişen sadece kendi düşünceleri oldu. Klasik anlamda süregelen değer yargılarına baktığımızda aslında bizler ne özgürüz ne de değiliz. Bu tamamen konuyu nasıl düşündüğümüzle alakalı. Diğer taraftan bizlerin bu sübjektif bakış açılarımızı kendi lehlerine kullanmak isteyen kişi ve kurumların olduğunu da göz ardı etmemeliyiz ki bu başlı başlına ele alınması gereken ayrı bir konudur.

10 Şubat 2011 Perşembe

Nefes Alan Ölüler

Ölmeden Önce Ölenler…
 
Günümüzde hiç kimse ıssız bir adada tutsak değil artık. Hâlbuki bizler gerçek tutsaklığı ruhlarımızda yaşıyoruz. Hepimizin ruhlarının derinliklerinde prangalarla sımsıkı bağlı olduğu bir tinsel adası mevcut. Bizi o adalara bağlayan prangalardan ancak bağımlılıklarımızdan ve bizi tutsak eden her şeyden özgürleşerek kurtulabiliriz. Aşkımızdan, sevgimizden, nefretimizden ve bizi biz yaptığını sandığımız tüm o saçma sapan sanrılardan özgürleştiğimizde ancak o zaman gerçekten özgür olmuş sayılırız. Egolarımızdan özgürleştiğimizdeyse kocaman bir boşlukla karşılaşmaya hazır olmalıyız. Çünkü yokluk hissinin kendisi bile kalmadığında, biz olmayacağız artık. Gerçek özgürlük budur. Gerçek özgürlük, kişinin egosundan özgürleşmesidir.

Özgürlük Üzerine Düşünsel Denemeler

Ne büyük filozoflar ne büyük laflar ettiler özgürlük üzerine. Ne büyük siyasetçiler ne ahkâmlar kestiler. Özgür insanlar olduğumuza bizi inandırmaya çalıştılar yıllarca. Ve de inandık… Peki, gerçekten özgür müydük?

İşte bu yazıda özgürlükle ilgili milyonlarca bakış açısından sadece birkaçını bulacaksınız. Zaten her şey bakış açımızı genişletmek için, dünyaya daha geniş bir açıdan bakabilmek için değil mi? Her şey daha iyi görebilmek için, her şey görünenin ardındaki sırrı bulabilmek için. Gözlerimizin önündeki sır perdelerinin hepsi açılana kadar düşünmeye devam. Öyleyse açılsın perde ve oyun başlasın…


Nedir bu özgürlük?

Issız ada…

İnanıyorum öyleyse özgürüm…

Aforizma

Köle Isaura Gerçeği

Köle Olmanın Avantajları

Ölmeden Önce Ölenler

Özgür Olmak

16 Nisan 2010 Cuma

ÇOCUKSU ŞİZOFRENİ Mİ veya DAHİLİK Mİ?

ÇOCUKSU ŞİZOFRENİ Mİ veya DAHİLİK Mİ?




Kazan şehrinde bir mucizevi çocuk doğuyor: Bulat Husainov. 10 aylık iken yüze kadar sayabiliyordu. İki yaşındaki Bulat yüze kadar saymaktan öte Rusça, Tatarca ve İngilizce konuşabiliyordu. Ayrıca özel bilimsel kitaplar okuyordu. 1 yıl 10 aylık iken Bulat çocuk yuvasına gidiyor; çocukların hepsi uyuduğu zaman kendi yatağında yatan çocuk, ünlü bir kompozitörün şarkılarını söyleyerek öğretmenlerini şok etmiş. Aynı çocuk kendi öğretmenlerini çok ciddi şekilde sorgulamış. Yemekten sonra eline kalem alıp yazmış: "et yasak" diye. 1 yaş sekiz aylıkken Bulat’ın fenomenal özelliği ortaya çıkıyor.


Yeni çağ çocuklarının özellikleri

YENİ ÇAĞ ÇOCUKLARININ ÖZELLİKLERİ






Yeni Çağ’ın çocukları birçok ülkede indigo veya kristal çocuk olarak bilinmektedir.

İndigo çocuklar gerçek görevlerini biliyorlar, her şeye farklı gözle bakıyorlar ve eleştiriyorlar, bu bencil ve kötüleme eleştirisi değil. Tam aksine bu yapıcı eleştirileri yaratıcılıkla dolu ve bunun amacı bu Yeni Çağa geçiş döneminde eski Dünyanın evrimsel engellerini insanlıkla birlikte aşarak Yani Dünyayı inşa etmektir! İndigo çocukların görünen çok özel bazı özellikleri de vardır: gözler ve bakışlar. Onlar baktıkları her şeyi etkileme ve her şeyi değiştirme özelliğine sahiptir. Mesela sevginin olmadığı bir yerde bakışları, gözlerindeki ateşi ile etrafa sevgi saçıp sevgiyi uyandırabilecek. Elde taşınan koca ateşli bir meşaleden etrafa dağılan ve düştüğü yerde yeni meşaleleri alevlendiren ateş parçaları gibi bir etkidir bu.

Yeni çağ çocuklarının özellikleri

YENİ ÇAĞ ÇOCUKLARININ ÖZELLİKLERİ





Yeni Çağ’ın çocukları birçok ülkede indigo veya kristal çocuk olarak bilinmektedir.

İndigo çocuklar gerçek görevlerini biliyorlar, her şeye farklı gözle bakıyorlar ve eleştiriyorlar, bu bencil ve kötüleme eleştirisi değil. Tam aksine bu yapıcı eleştirileri yaratıcılıkla dolu ve bunun amacı bu Yeni Çağa geçiş döneminde eski Dünyanın evrimsel engellerini insanlıkla birlikte aşarak Yani Dünyayı inşa etmektir! İndigo çocukların görünen çok özel bazı özellikleri de vardır: gözler ve bakışlar. Onlar baktıkları her şeyi etkileme ve her şeyi değiştirme özelliğine sahiptir. Mesela sevginin olmadığı bir yerde bakışları, gözlerindeki ateşi ile etrafa sevgi saçıp sevgiyi uyandırabilecek. Elde taşınan koca ateşli bir meşaleden etrafa dağılan ve düştüğü yerde yeni meşaleleri alevlendiren ateş parçaları gibi bir etkidir bu.

Mekanda olan herhangi biri veya herhangi bir şey bu sevgi kıvılcımlarını hissedip etkilenebilir. Hatta onun bulunduğu veya geçtiği ortam güzelleşmeye başlayabilir. Ama bunu hepsi değil; bu özelliğinin farkına varan daha yüksek ruhlar yapacaklar. Karanlığı yok etmenin yolu, onunla onun metotları ile savaşmak değildir; karanlığı ancak etrafa yayılacak Işık ve Sevgi ile yenmek mümkündür.

Bir yıldızın ışığının milyarlarca kilometreden bile Dünyaya gelebilmesi ve gecenin karanlığını bir damla bile olsa aydınlatması, o kadar kutsal ve değerlidir ki! İşte bir indigo çocuğu bir insanın veya herhangi objenin en ince derinliklerine kadar Işık verebilecek. Ve o Sevgi Işığı ile Yürekleri ısıtabilmektedir, canlandırabilmektedir.

Sevgi - insan Yüreğindeki Tanrısal Ateşin dışarı akan Işığıdır. Sevgi, ateş misali, önce Yüreğin içinde bir yerde başlar ve sonra Güneşin ışığı gibi ılık ılık tüm Yüreğe, Ruha, Cana, bedene ve insanın dışında her şeye yayılır.

İnsanın içindeki ruhsal güneşini, ruhun merkezi olan Yüreğini, onun Gerçek, Tanrısal Işık Kaynağını aydınlatan ve canlandıran Tanrının Sevgisidir.

İşte bu nedenle indigo çocuğun Yüreğinden çıkan Tanrısal Işık, ulaştığı kişinin Yüreğini - onun Işık Kaynağını alevlendirmeye çalışır. İndigonun gözlerinden akan bu Yüce Işık, başkasının Yüreğine akar.

Çünkü indigo çocuğun asıl amacı Yüreklerin meşale gibi aydınlanmasını sağlamak, Yürekten Yüreğe bağlar kurmak ve sonunda tüm dünyayı aydınlatabilen bir Işık ve Sevgi Ağı yaratmaktır. Işıklanan her Yürek onun gibi olanları bulur ve bulunca işte o Ağ oluşur.


İndigo çocukların bazı genel özelliklerini sıralamak mümkündür:

- Bedenleri daha dayanıklıdır. Kolay yorulmazlar, hatta bazı dönemlerde (2 – 3 yaşlarında) kolay acıkmazlar. Bu nedenle çocuk az yiyorsa tam vitaminli besin vermek yeterli olur, ama asla telaş yapılmamalıdır.

- Sporu ve hareket etmeyi çok severler. Bu onlar için bedenlerindeki fazla enerjiyi atıp rahatlama yoludur.

- Rahatsızlık veya hastalık durumunda çok nadiren güçsüzleşirler. Kendi kendilerine hastalığın sebebini idrak etmeye çalışıp onu ruhsal yollarla, ruhları ile çözmeye çalışırlar. İlk denemeler başarısız olsa da buna yetenekleri vardır ve hastalığı başarıyla yok edebilirler.

- Kötülükler onları korkutmaz. Birçok çocuğun ürktüğü durumlarda onlar çok daha soğukkanlı ve cesur durabilirler.

- Bir sorun olunca, kötü bir durum oluşunca olan biteni anlamaya değil, doğrudan düzeltmeye çalışırlar. Bu davranışın sebebi, içlerinde bulunan Yücelik ve Kahramanlık duygularıdır.

- Çok sevgilileri olabilir, ama Gerçek Sevgiyi bilir ve her defasında onu yaşar ve yaşatırlar. Karşı cins bunu anlamasa da, tek başlarına da olsa sevgiyi Yüce yaşarlar.

- Kendini de, diğer indigo çocukları da çok severler. Kendi gibi indigo çocuklarla tanıştırılması gelişimine ve toplum içi rahatlığına, mutluluğuna çok faydalı olur.

- İndigo tüm insanları da sever. Bu nedenle aileden, aile çevresinden, mahalle arkadaşlarından ayırmamak aksine beraber yaşamı teşvik etmek gerekir.

- Onlar nasıl sorusunu değil, ne için sorusunu daha çok sorar. Başka değişle öğretilenlerin özünü anlamak ister. Bu nedenle düz mantık ile öğretilenler, standart okul eğitimi onu çok sıkabilir. Çocuğun ilgi alanlarını anlayıp ona uygun, seveceği kitaplar, sanatsal aletler almak ona çok iyi gelecektir. Bunun için çocuğu, ilgi alanlarını ve yeteneklerini takip etmek ve iyi anlamak gerekir.

- Okuldaki çocuklarla uyumsuzluk olabilir. Bu durumda uyumlu olması için onu değiştirmeye çalışmak doğru değildir. Böyle durumlarda ona iyi gelecek okul dışı uğraşları, aktiviteleri keşfetmek uygundur. O kendini değiştirmemeli, hatta kendi ruhunu yaşayarak toplum için ve yaşam için gereken çözümleri kendince bulmalıdır. Hangi muhteşem sanatçı yalnız değildi ki; onun yalnız kalmasından korkmaya gerek yok! Bu korku ile onu değiştirmeye, baskılar altına almaya çalışılmamalıdır!

- İndigo çocuk ona engel olan bir şeyi pek sorun etmez. Kendince çözüm bulmak onun için sanattır ve kendini geliştirme yoludur. O bu dünyaya sorunları çözmeye geldi; sorunlar altında ezilmeye veya sorunlardan korkmaya değil. Ona güvenilmesi gerek!

- İndigo çocuk saç telinden ayak tırnağına kadar özeldir. Ama bu özellikler aileleri korkutmamalıdır. Bu çocuklara, sıradan çocuk gözüyle bakıp müsait olunduğu kadar, maddi imkanlar el verdiği kadar bakılabilir, bunda bir sakınca yok. Çocuğun özel olduğunu bilmekte fayda var, ama kesinlikle bu özelliklerinden dolayı anne ve baba kendini baskı altında hissetmemelidir.

Gelecek - Özgürlük ve Özgür Birlik Dünyasıdır. Yeni çocuklarla birlik içinde, el ele ve özgürce Ruhsallaşmaya ve Güzelleşmeye cesurca hazır olunmalıdır.

Yeni çağ’ın çocuklarının temel ihtiyaçları

YENİ ÇAĞ’IN ÇOCUKLARININ TEMEL İHTİYAÇLARI






Yeni Çağın çocuklarını sadece dünyevi sorunlar değil, ruhsal sorunlar da bekliyor. Çünkü Dünyanın kirlenmeye ve kuraklaşmaya başlaması gibi tüm fiziki, psikolojik ve toplumsal sorunlar ruhsal sorunları da artırıyor.

Bu nedenle çocuklara ruhsal enerji vererek ruhsal güç pompalamak, onları ruhsal açıdan canlandırmak, ruhsal destek sağlamak gerek. Ruhsal destek konusu kesinlikle psikoloji ile karıştırılmamalıdır. Bu nedenle çocuğa en iyi ruhsal enerji desteğini ruhsal bir anne veya baba verebilir; çocuk için en iyi doktor onlar olacaktır.

Yeni Çağın Çocukları ( İndigo ) İndigo Çocukları

YENİ ÇAĞIN ÇOCUKLARI





İNDİGO ÇOCUKLARI

Son zamanlarda bilim adamları olağanüstü yeteneklere sahip ve indigo adındaki çocukların hızla çoğaldığını fark etmişler. Gezegenimizde hiçbir zaman olmayan yeni çocuk türü doğmaya ve hızla çoğalmaya devam ediyor. Fransa’da onlara "Teflon Çocuklar" - "Enfants Téflon" diyorlar. Britanya adalarında "Bin Yılın Çocukları" - "Children of the New Millenium" diyorlar. Rusya’da onlara "Işık Çocukları" diyorlar. Bilim adamları ise onlara "İindigo Çocukları" diyorlar. Dünyanın çoğu gelişmiş ülkelerinde, indigo çocuklarla devletsel boyutta ilgileniliyor. Ama hala birçok ülkede maalesef ne devlet adamları, ne de bilim adamları bu konuya yeterince ciddi dikkat vermemiştir. Bu tür ülkelerde milli, Ruhsal ve Entelektüel Potansiyel Araştırma Merkezi veya Komitesi yok. Ve yöneticiler Yeni Çağ’ın indigo çocuklarını desteklemiyor. Ama olağanüstü ruhsal bilince ve yeteneklere sahip olan bu yeni çocuklar belki de gelecek dünyanın tek ümididir.