Keyifli ve Doygun zaman geçirmek isteyenlerin tek adresi... Unusual Life Game Forums
Üzerine etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Üzerine etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3 Mart 2011 Perşembe
İntihar ve Toplum Üzerine, André Gorz Ve Ölümü
İntihar toplumların görünmeyin ya da göz ardı edilmişidir. Bazen çok eleştirilse de acaba neden bu adar toplumun tüm kesimleri tarafından tercih ediliyor düşündürücü. Yakın zamanda bunun üzerine fırathaber ajansında yazılmış aşağıdaki haber ilgimi çekti ve sizinle paylaşmak istedim.
10 Şubat 2011 Perşembe
Özgürlük Üzerine Düşünsel Denemeler
Ne büyük filozoflar ne büyük laflar ettiler özgürlük üzerine. Ne büyük siyasetçiler ne ahkâmlar kestiler. Özgür insanlar olduğumuza bizi inandırmaya çalıştılar yıllarca. Ve de inandık… Peki, gerçekten özgür müydük?
İşte bu yazıda özgürlükle ilgili milyonlarca bakış açısından sadece birkaçını bulacaksınız. Zaten her şey bakış açımızı genişletmek için, dünyaya daha geniş bir açıdan bakabilmek için değil mi? Her şey daha iyi görebilmek için, her şey görünenin ardındaki sırrı bulabilmek için. Gözlerimizin önündeki sır perdelerinin hepsi açılana kadar düşünmeye devam. Öyleyse açılsın perde ve oyun başlasın…
Nedir bu özgürlük?
Issız ada…
İnanıyorum öyleyse özgürüm…
Aforizma
Köle Isaura Gerçeği
Köle Olmanın Avantajları
Ölmeden Önce Ölenler
Özgür Olmak
İşte bu yazıda özgürlükle ilgili milyonlarca bakış açısından sadece birkaçını bulacaksınız. Zaten her şey bakış açımızı genişletmek için, dünyaya daha geniş bir açıdan bakabilmek için değil mi? Her şey daha iyi görebilmek için, her şey görünenin ardındaki sırrı bulabilmek için. Gözlerimizin önündeki sır perdelerinin hepsi açılana kadar düşünmeye devam. Öyleyse açılsın perde ve oyun başlasın…
Nedir bu özgürlük?
Issız ada…
İnanıyorum öyleyse özgürüm…
Aforizma
Köle Isaura Gerçeği
Köle Olmanın Avantajları
Ölmeden Önce Ölenler
Özgür Olmak
30 Kasım 2010 Salı
Ernst Haeckel’in embriyo çizimleri üzerine Yaratılışçı çarpıtmalar
Bir grup bilimci, bilgi birikimine katkı sağlamak için emek sarf ediyor ve birtakım bulgular ortaya koyuyor. Fakat bu sonuçlar, bilgi üretmeyen, bilim asalağı durumundaki Yaratılışçılar tarafından, Darwin ve Evrim Kuramını karalamak için sömürülüyor. Araştırmacılar sonunda, bilim dünyasında görmeye pek alışık olmadığımız bir şekilde, çalışmalarının Yaratılışçılar tarafından çarpıtıldığını, Ernst Haeckel’in kimi çalışmalarının bilimsel gerçeklere uymasa da, konuya genel bakışının doğru olduğunu ve embriyoloji biliminin Darwin’in çalışmaları ve Evrim Kuramıyla tam bir uyum içinde bulunduğunu dünyaya duyurmak zorunda kalıyor.
Yaratılışçıların propaganda dokümanlarına baktığımda aklıma hep, çöl yaşamının güçlü ve mağrur hayvanı deveye atfedilen ve çoğumuzun bildiği küçük öykü gelir. Hani, “Boynun neden eğri?” diye sorulduğunda, onun “Nerem doğru ki!” dediği öykü.
Yaratılışçıların iddialarıyla ilgili hangi konuya el atılsa, içinden mutlaka bir bit yeniğinin çıkması, artık çocukların dahi fark ettiği sıradan bir gerçek haline gelmiş vaziyette.
Bu bağlamda Türk halkının aydınlanma mücadelesine katkı amacıyla, Yaratılışçıların bir çarpıtmasını daha insanımızın bilgisine sunmak istiyorum:
Science’daki haber ve Yaratılışçının yorumu
Yaratılışçıların propaganda amacıyla yaygın olarak kullandıkları dokümanlardan biri açıldığında, “Bilim Tarihinin En Büyük Sahtekarlığı: Evrim Teorisi” başlığı görülür. Fakat başlığın hemen altına bakıldığında, büyük sahtekârlığı ifşa edenin kendisinin de sahte bir ad kullandığı fark edilir. Peki Evrim Kuramı, uzmanlık isteyen bir konu olduğuna göre, bunu ifşa edenin en azından bir yüksek eğitiminin olması gerekmez mi? Ne gezer, adam lise mezunu.
Sahte isimli, sahte uzman, bilim sahtekârlığını açıklıyor!
Bakalım bu işin mümkünü var mı? İnternetteki sayfayı okumaya devam edelim:
Bilimci Michael Richardson’un açıklamaları
Şimdi işin aslına bakalım…
Öncelikle Science dergisindeki “Haeckel’in Embriyoları: Sahtekârlık Yeniden Keşfedildi” başlıklı yazıyla ilgili bir iki şey söylemek gerekli: Bu yazı, bilimsel bir araştırma makalesi değildir. Derginin “Araştırma Haberleri” kısmında yer alan, uzunluğu bir sayfadan daha kısa, bir yorum yazısıdır (1). Yazıyı yazan Elizabeth Pennisi ise, derginin kadrolu yazarlarından biri olup, kendisinin herhangi bir akademik ya da araştırmacı kimliği yoktur.
Pennisi yazısının başlığına ne koymuştu? “Sahtekârlık Yeniden Keşfedildi.” Yaratılışçı bu yazıya dayanarak ne demişti: “Her ideolojinin olduğu gibi, bu ideolojinin de fanatik taraftarları vardır ve bunlar evrimi her ne pahasına olursa olsun ispatlama çabası içindedirler.”
Şimdi bundan sonraki gelişmeleri izleyelim…
Makalelerinin (2) yayımlanmasından birkaç ay sonra, Pennisi’nin yazısından yola çıkarak Yaratılışçıların, kendi araştırmalarını bilinçli şekilde çarpıtıp, Evrim Kuramına saldırı için kullanmalarından çok rahatsız olan Michael Richardson ve arkadaşları, en sonunda Science dergisine bir mektup göndermek zorunda kalırlar. Yaratılışçıların gerçek yüzünü göstermesi açısından bu önemli mektubun dikkatle okunması gerekiyor: Yaklaşık bir sayfalık mektubun burada sadece ilk paragrafının çevirisini aktarmak istiyorum:
Çarpıtmalarına destek için kullandıkları araştırmacıların yanıtlarını tokat gibi yiyen safsata erbabının yazdığını tekrar anımsayalım, sevgili dostlar. Ne demişti: “Evrim Teorisini desteklemek uğruna yapılan bu tüm bu bilimsel sahtekârlıklar ya da önyargılı değerlendirmeler, bu teorinin bilimsel bir açıklamadan ziyade, bir tür ideoloji olduğunu göstermektedir.”
Şimdi kime inanılacak? Sahte isimli, sahte uzmana mı?
Yoksa onun, emeklerini sömürdüğü bilim insanlarına mı?
Bu, insanın önünde duran yaşamsal önemde bir seçimdir…
Prof. Dr. Haluk Ertan
İÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Biyologlar Derneği İstanbul Şubesi
Bir grup bilimci, bilgi birikimine katkı sağlamak için emek sarf ediyor ve birtakım bulgular ortaya koyuyor. Fakat bu sonuçlar, bilgi üretmeyen, bilim asalağı durumundaki Yaratılışçılar tarafından, Darwin ve Evrim Kuramını karalamak için sömürülüyor. Araştırmacılar sonunda, bilim dünyasında görmeye pek alışık olmadığımız bir şekilde, çalışmalarının Yaratılışçılar tarafından çarpıtıldığını, Ernst Haeckel’in kimi çalışmalarının bilimsel gerçeklere uymasa da, konuya genel bakışının doğru olduğunu ve embriyoloji biliminin Darwin’in çalışmaları ve Evrim Kuramıyla tam bir uyum içinde bulunduğunu dünyaya duyurmak zorunda kalıyor.İÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Biyologlar Derneği İstanbul Şubesi
Yaratılışçıların propaganda dokümanlarına baktığımda aklıma hep, çöl yaşamının güçlü ve mağrur hayvanı deveye atfedilen ve çoğumuzun bildiği küçük öykü gelir. Hani, “Boynun neden eğri?” diye sorulduğunda, onun “Nerem doğru ki!” dediği öykü.
Yaratılışçıların iddialarıyla ilgili hangi konuya el atılsa, içinden mutlaka bir bit yeniğinin çıkması, artık çocukların dahi fark ettiği sıradan bir gerçek haline gelmiş vaziyette.
Bu bağlamda Türk halkının aydınlanma mücadelesine katkı amacıyla, Yaratılışçıların bir çarpıtmasını daha insanımızın bilgisine sunmak istiyorum:
Science’daki haber ve Yaratılışçının yorumu
Yaratılışçıların propaganda amacıyla yaygın olarak kullandıkları dokümanlardan biri açıldığında, “Bilim Tarihinin En Büyük Sahtekarlığı: Evrim Teorisi” başlığı görülür. Fakat başlığın hemen altına bakıldığında, büyük sahtekârlığı ifşa edenin kendisinin de sahte bir ad kullandığı fark edilir. Peki Evrim Kuramı, uzmanlık isteyen bir konu olduğuna göre, bunu ifşa edenin en azından bir yüksek eğitiminin olması gerekmez mi? Ne gezer, adam lise mezunu.
Sahte isimli, sahte uzman, bilim sahtekârlığını açıklıyor!
Bakalım bu işin mümkünü var mı? İnternetteki sayfayı okumaya devam edelim:
Ünlü bilim dergisi Science, 5 Eylül 1997 tarihli sayısında, Haeckel’in embriyo çizimlerinin bir sahtekarlık ürünü olduğunu açıklayan bir makale yayınlamıştır. ‘Haeckel’in Embriyoları: Sahtekarlık Yeniden Keşfedildi’ başlıklı yazıda şöyle denmektedir:Bu alıntıdan sonra sahte isimli, sahte uzmanımız bilgiççe bir değerlendirme yapıyor:
“Londra’daki St. George’s Hospital Medical School’dan embriyolog Michael Richardson, ‘(Haeckel’in çizimlerinin) verdiği izlenim, yani embriyoların birbirine çok benzedikleri izlenimi yanlış’ diyor… O ve arkadaşları Haeckel’in çizdiği türdeki ve yaştaki canlıların embriyolarını yeniden inceleyerek ve fotoğraflayarak kendi karşılaştırmalarını yapmışlar. Richardson, Anatomy and Embryology dergisine yazdığı makalede, ‘embriyolar çoğu zaman şaşırtıcı derecede farklı görünüyorlar’ diye not ediyor.
Haeckel’in, embriyolorı benzer gösterebilmek için, bazı organları kasıtlı olarak çizimlerinden çıkardığını ya da hayali organlar eklediğini bildiren Science dergisi, yazının devamında şu bilgileri vermektedir:
“Richardson ve ekibinin bildirdiğine göre, Haeckel sadece organlar eklemek ya da çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda farklı türleri birbirlerine benzer gösterebilmek için büyüklükleri ile oynamış, bazen embriyoları gerçek boyutlarından on kat farklı göstermiş. … Richardson ‘(Haeckel’in çizimleri) biyolojideki en büyük sahtekarlıklardan biri haline geliyor’ diyor.
Evrim teorisini desteklemek uğruna yapılan tüm bu bilimsel sahtekarlıklar ya da önyargılı değerlendirmeler, bu teorinin bilimsel bir açıklamadan ziyade, bir tür ideoloji olduğunu göstermektedir. Her ideolojinin olduğu gibi, bu ideolojinin de fanatik taraftarları vardır ve bunlar evrimi her ne pahasına olursa olsun ispatlama çabası içindedirler. Ya da teoriye o denli dogmatik bir biçimde bağlanmışlardır ki, ellerine geçen her bulguyu, evrimle hiçbir ilgisi olmasa da, teorinin büyük bir kanıtı olarak algılamaktadırlar. Bu kuşkusuz bilim adına üzücü bir tablodur; çünkü bilim dünyasının temelsiz bir dogma uğruna yanlış yönlendirildiğini gösterir.Şimdi bu yazıyı okuyan bir kişi ne düşünür? Kafasında büyük olasılıkla Ernst Haeckel, çalışmaları ve Evrim Kuramı hakkında ciddi sorular oluşur. En azından bir şüphe doğar. Hatta, tanınmış bilim dergisi Science bile konuyu ele aldığına göre, acaba Yaratılışçıların söylemleri doğru olabilir mi, diye de düşünebilir.
Bilimci Michael Richardson’un açıklamaları
Şimdi işin aslına bakalım…
Öncelikle Science dergisindeki “Haeckel’in Embriyoları: Sahtekârlık Yeniden Keşfedildi” başlıklı yazıyla ilgili bir iki şey söylemek gerekli: Bu yazı, bilimsel bir araştırma makalesi değildir. Derginin “Araştırma Haberleri” kısmında yer alan, uzunluğu bir sayfadan daha kısa, bir yorum yazısıdır (1). Yazıyı yazan Elizabeth Pennisi ise, derginin kadrolu yazarlarından biri olup, kendisinin herhangi bir akademik ya da araştırmacı kimliği yoktur.
Pennisi yazısının başlığına ne koymuştu? “Sahtekârlık Yeniden Keşfedildi.” Yaratılışçı bu yazıya dayanarak ne demişti: “Her ideolojinin olduğu gibi, bu ideolojinin de fanatik taraftarları vardır ve bunlar evrimi her ne pahasına olursa olsun ispatlama çabası içindedirler.”
Şimdi bundan sonraki gelişmeleri izleyelim…
Makalelerinin (2) yayımlanmasından birkaç ay sonra, Pennisi’nin yazısından yola çıkarak Yaratılışçıların, kendi araştırmalarını bilinçli şekilde çarpıtıp, Evrim Kuramına saldırı için kullanmalarından çok rahatsız olan Michael Richardson ve arkadaşları, en sonunda Science dergisine bir mektup göndermek zorunda kalırlar. Yaratılışçıların gerçek yüzünü göstermesi açısından bu önemli mektubun dikkatle okunması gerekiyor: Yaklaşık bir sayfalık mektubun burada sadece ilk paragrafının çevirisini aktarmak istiyorum:
Bizlerin bazısının yardımcı yazar olarak yer aldığı ve Elizabeth Pennisi tarafından da konu edilmiş (Araştırma Haberleri, 5 Eylül 1997 s. 1436) yeni bir çalışma, Ernst Haeckel tarafından geçen yüzyılda yayımlanmış embriyo çizimlerindeki hataları inceledi. Çalışmamız, ulusal kanalda yayımlanan bir tartışma programında Evrim Teorisine saldırmak ve evrimin embriyolojiyi açıklayamayacağını göstermek için kullanılmıştır. Bizler bu bakış açısına kesinlikle katılmıyoruz. Embriyolojiden elde edilen bulgular Darwinci evrim ile tamamen uyumludur. Haeckel’in tanınmış çizimleri, uzun zamandır bilinen Yaratılışçı bir tartışma konusudur. (Bu çizimlerin) ilk sürümleri, farklı omurgalı türlerinde oldukça benzer görünen genç embriyoları gösterir. Temelde, Haeckel haklıydı. Bütün omurgalılar (notokorda, vücut bölmeleri, farinks keseleri içeren) benzer bir vücut taslağı geliştirirler. Bu ortak gelişme planı, ortak bir evrimsel geçmişi yansıtır. Bu bilgi, farklı hayvanlardaki gelişimin ortak genetik mekanizmalar tarafından kontrol edildiğini bildiren çok yeni ve önemli kanıtla da uyumludur. (…)Saygıdeğer okuyucular düşünebiliyor musunuz, bir grup bilimci, bilgi birikimine katkı sağlamak, gerçeğe ulaşmak için emek sarf ediyor ve birtakım bulgular ortaya koyuyor. Fakat bu sonuçlar, bilgi üretmeyen, bilim asalağı durumundaki Yaratılışçılar tarafından, Darwin ve Evrim Kuramını karalamak için sömürülüyor. Çaresiz kalan araştırmacılar sonunda, bilim dünyasında görmeye pek alışık olmadığımız bir şekilde, çalışmalarının Yaratılışçılar tarafından çarpıtıldığını, Ernst Haeckel’in kimi çalışmalarının bilimsel gerçeklere uymasa da, konuya genel bakışının doğru olduğunu ve embriyoloji biliminin Darwin’in çalışmaları ve Evrim Kuramıyla tam bir uyum içinde bulunduğunu tüm dünyaya duyurmak zorunda kalıyorlar.
[Michael K. Richardson, James Hanken, Lynne Selwood, Glenda M. Wright, Robert J. Richards, Claude Pieau, Albert Raynaud, (1998). Science. 280(5366), s.983]
Michael Richardson’un embriyo fotoğrafları
Bundan birkaç yıl sonra aynı araştırmacının, hazırladığı kapsamlı bir derleme yazısında, konuya son noktayı net bir şekilde koyduğu görülüyor:“Haeckel’in çok eleştirilen embriyo çizimleri, filogenetik hipotezler, eğitime destek ve evrime kanıt olmaları açısından önemlidir. Çizimlerle ilgili bazı eleştiriler mantıklı ve akla yatkın iken, diğerleri daha çok art niyetlidir.” (Richardson ve Keuck) (3)http://www.yasamoyunu.net/evrim_evrim_teorisi/1649-ernst_haeckel8217in_embriyo_cizimleri_uzerine_yaratilisci_carpitmalar.html
Çarpıtmalarına destek için kullandıkları araştırmacıların yanıtlarını tokat gibi yiyen safsata erbabının yazdığını tekrar anımsayalım, sevgili dostlar. Ne demişti: “Evrim Teorisini desteklemek uğruna yapılan bu tüm bu bilimsel sahtekârlıklar ya da önyargılı değerlendirmeler, bu teorinin bilimsel bir açıklamadan ziyade, bir tür ideoloji olduğunu göstermektedir.”
Şimdi kime inanılacak? Sahte isimli, sahte uzmana mı?
Yoksa onun, emeklerini sömürdüğü bilim insanlarına mı?
Bu, insanın önünde duran yaşamsal önemde bir seçimdir…
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
çarpıtmalar,
çizimleri,
embriyo,
ernst haeckel’,
Üzerine,
yaratılışçı
20 Nisan 2010 Salı
Soykırım Nedir / Soykırım Olgusu Üzerine Genel Bilgi
Soykırım Nedir? Soykırım Olgusu Üzerine Genel Bilgi Soykırım: suçların en ağırı
Giriş
Soykırım, kuşkusuz insanoğlu tarihinin en ciddi ve en kompleks konularından birisidir. Uluslararası bilim dünyası, soykırım olgusu üzerine özellikle son elli yılda geniş bir bilgi birikimi geliştirmiştir ve bu süreç esnasında soykırım araştırmaları birkaç yönde hızla ilerlemektedir. Bu makale, soykırım konusunda henüz yeterince bilgi sahibi olmayanlar için genel bir giriş olarak algılanmalıdır. Sunulacak olan teorik bilgi, ayrıntı ve belirli perspektifler okuru nesnel ve bağımsız düşünmeye teşvik edebilmişse makale meramına ulaşmış sayılacaktır. Soykırımın hukuksal açıdan tanımlanması, çeşitli bilim dallarına ayrılması ele alınacak ve bir soykırım tipolojisi sunulacaktır. Somut örnekler olarak İkinci Dünya Savaşı’nda gerçekleşen Yahudi soykırımı (Holokaust), Avustralya’nın yerlileri olan Aboriginal toplumunun yokedilmesi ve Bosna soykırımı (1992) işlenecek, ve nihayet bir netice çıkarılacaktır.
Soykırım’ın tanımlanması
Giriş
Soykırım, kuşkusuz insanoğlu tarihinin en ciddi ve en kompleks konularından birisidir. Uluslararası bilim dünyası, soykırım olgusu üzerine özellikle son elli yılda geniş bir bilgi birikimi geliştirmiştir ve bu süreç esnasında soykırım araştırmaları birkaç yönde hızla ilerlemektedir. Bu makale, soykırım konusunda henüz yeterince bilgi sahibi olmayanlar için genel bir giriş olarak algılanmalıdır. Sunulacak olan teorik bilgi, ayrıntı ve belirli perspektifler okuru nesnel ve bağımsız düşünmeye teşvik edebilmişse makale meramına ulaşmış sayılacaktır. Soykırımın hukuksal açıdan tanımlanması, çeşitli bilim dallarına ayrılması ele alınacak ve bir soykırım tipolojisi sunulacaktır. Somut örnekler olarak İkinci Dünya Savaşı’nda gerçekleşen Yahudi soykırımı (Holokaust), Avustralya’nın yerlileri olan Aboriginal toplumunun yokedilmesi ve Bosna soykırımı (1992) işlenecek, ve nihayet bir netice çıkarılacaktır.
Soykırım’ın tanımlanması
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
Bilgi,
Genel,
Olgusu,
ödev,
sosyoloji,
sosyoloji dersleri,
Soykırım,
Soykırım Nedir,
Üzerine
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)