Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Eylül 2013 Salı

FELSEFİ TEORİLER

Bugünkü gördüğün güzel ve kötü bir şey yarınki göreceğinin teminatı sayılmaz...Kötü gördüğün iyi çıkar, iyi gördüğün kötü olur...





 Unutma ki ey dost!..

Bir adım atmadan iyi düşün, gönder aklını teftiş etsin.. Attığın her ilk adımda attığın mermer seni tartabilir. Ama sonraki diğer ayağının yanına attığın ikinci adımda mermer seni taşımayabilir. İyi düşün iyi karar ver. Sonrasındaki aldığın kararın arkasında dur. Dur ki, mücadeleyi öğren. 

Son olarak; " BİLGİNİN MAAŞI AZ, TECRÜBENİN MAAŞI ÇOKTUR!.." sözümü de unutma... 

                                                                                                                                    Halit ÖZKAN

1 Ocak 2012 Pazar

Uyku Nedir - Uyku Hakında Bilgi

Uyku Nedir?


Uykunun sebebi veya fonksiyonu bilinmemektedir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır.
Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir.
İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütör ilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemize Müsaade etmesi, zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlanmaktadır.
Temple Üniversitesinden Koruyucu ilaç profesörü Dr.Fred.Rofers uykunun aktif hayattan tamamıyla uzaklaşmak olmadığını, bilakis yavaşlayan kalp de dahil olmak üzere uzuvlarımızın değişik bir tip yaşayış durumuna girdiğine inanmaktadır.
Fakat yinede aklımıza şu sorunun gelmemesi mümkün değil. Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi?
Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket,yani ritim hakimdir. Med-Cezir, güneş ve ayın doğup batmaları, mevsimler, dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterirler.

Dr.Franz Halberg normal durumda ve 24 saatlik bir periyotta meydana gelen değişmeler için "circation" kelimesini kullanmıştır. Vücut dengesi zamana bağlı ritim değişmeleriyle sağlanır.
Azalarımızın ritminin en kifayetsiz olduğu anlarda uyku bastırır. Gecenin ilk uyku dönemine hızlı olamayan göz hareketi manasına gelen "NREM-non Raped Eye Movement" denilmektedir. Vücudun dinlendiği en sakin uykudur bu. Nefesimiz düzgün ve sakindir. EEG kayıtları ve beyin faaliyetleri düzgün ve imtiyazlıdır. Horlamada bu uyku döneminde vuku bulur.
Hızlı göz hareketi denilen (REM Ropel Eye Movement) faal uyku halidir. Vücut hareketsiz olmakla beraber yüzde ve parmak uçlarında düzensiz hareketler vardır. Horlama kesilir. Nefes düzensiz haldedir. Yani hızlı ve yavaş arasında ritim değişikliği görülür. Bazılarının kanaatlerine göre REM uyku hali değil bir çeşit sara nöbetidir.
Gece uykumuzun 1.5 ile 2 saati REM uykusudur. NRAM ve Rem dereleri 70 ile 110 dakika arasında değişir.Ortalama 90 dakika olarak kabul edilmektedir.
Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme hadisesi ekseriye REM döneminde olmaktadır.Pek çok kişi yatıştırıcı ve uyku verici ilaçları almalarına rağmen REM döneminde faal uyku halinden kurtulamazlar. Halbuki alınan ilaçlarda Rem'i tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması aranmaktadır.
Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm ... Astroloji Burçlar,fallar,tarot,Rüya Analizi

2 Haziran 2011 Perşembe

Sigara Hakkında Bilgi, Sigara Kullanımı

Sigaranın Tarihçesi: Dünya'da ve Türkiye'de Sigara

Sigara Hakkında Bilgi, Sigara Kullanımı


Tütün bitkisi yüzyıllar önce yani tarih öncesi dönemlerde, yeni dünya yerlileri tarafından keyif verici bir madde olarak kullanılmaktaydı. Aynı bitki Avusturalya'da da bulunmasına rağmen orada bu amaçla kullanılmamıştır.

19 Mayıs 2011 Perşembe

Sigara Hakkında Bilgi, Sigara Kullanımı

Sigaranın Tarihçesi: Dünya'da ve Türkiye'de Sigara

Sigara Hakkında Bilgi, Sigara Kullanımı


Tütün bitkisi yüzyıllar önce yani tarih öncesi dönemlerde, yeni dünya yerlileri tarafından keyif verici bir madde olarak kullanılmaktaydı. Aynı bitki Avusturalya'da da bulunmasına rağmen orada bu amaçla kullanılmamıştır.

14 Mart 2011 Pazartesi

Ateş saati,Ateş saati hakkında bilgi,ateş saati nasıl çalışır

Ateş saati,Ateş saati hakkında bilgi,ateş saati nasıl çalışır,ateş saati nerelerde kullanılır,ateş saatinin özellikleri,

Ateş Saati ya da diğer ismiyle Mum Saati; Petrol lambasının alevi ile çalışan saat mekanizmasında, tüketilen yağın bölmeli bir saydam kapta izlenmesi ya da kısalan mumun gölgesinin, arkadaki bir cetvel üzerindeki boyuna göre zaman belirlenen saatdir.

20 Nisan 2010 Salı

Soykırım Nedir / Soykırım Olgusu Üzerine Genel Bilgi

Soykırım Nedir? Soykırım Olgusu Üzerine Genel Bilgi Soykırım: suçların en ağırı










Giriş



Soykırım, kuşkusuz insanoğlu tarihinin en ciddi ve en kompleks konularından birisidir. Uluslararası bilim dünyası, soykırım olgusu üzerine özellikle son elli yılda geniş bir bilgi birikimi geliştirmiştir ve bu süreç esnasında soykırım araştırmaları birkaç yönde hızla ilerlemektedir. Bu makale, soykırım konusunda henüz yeterince bilgi sahibi olmayanlar için genel bir giriş olarak algılanmalıdır. Sunulacak olan teorik bilgi, ayrıntı ve belirli perspektifler okuru nesnel ve bağımsız düşünmeye teşvik edebilmişse makale meramına ulaşmış sayılacaktır. Soykırımın hukuksal açıdan tanımlanması, çeşitli bilim dallarına ayrılması ele alınacak ve bir soykırım tipolojisi sunulacaktır. Somut örnekler olarak İkinci Dünya Savaşı’nda gerçekleşen Yahudi soykırımı (Holokaust), Avustralya’nın yerlileri olan Aboriginal toplumunun yokedilmesi ve Bosna soykırımı (1992) işlenecek, ve nihayet bir netice çıkarılacaktır.



Soykırım’ın tanımlanması