Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

Genel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Genel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2010 Perşembe

Evrim - Seçilimle ilgili Genel Yanlış Anlaşılmalar

Seçilimle ilgili Genel Yanlış Anlaşılmalar

Seçilim yer çekimi ya da güçlü nükleer kuvvet gibi bir kuvvet değildir. Fakat anlaşılırlık için biyologlar bazen öyleymiş gibi davranırlar. Bu biyologlar “seçilim baskısı”ından söz ettiğinde kafa karışılığına yol açar. Bu çevrenin bir populasyonu daha uyumlu bir duruma “itmesi” anlamını içerir. Durum bu değildir. Seçilim yalnızca şans eseri ortaya çıkmış yararlı genetik değişimleri destekler –ortaya çıkmalarını sağlamaz. Seçilimin işleme potansiyeli seçilebilir genetik çeşitlenmenin ortaya çıkmasına öncülük edebilir. Seçilimden bir kuvvet olarak söz edildiğinde sanki kendine ait bir zihni varmış ya da doğanın kişileşmiş haliymiş gibi anlaşılıyor. Bu genelde biyologlar seçilim hakkında şairaneleştiklerinde oluyor. Bunu evrim üzerine bilimsel bir tartışmada hiçbir yeri yok. Seçilim iradeli ya da bilinçli bir varlık değil sadece bir etki.
Seçilimi tartışırken karşılaşılan bununla ilgili bir zorluk yaşayan varlıkları kişileştirilmesidir. Evrim tartışılırken çoğu zaman canlılara hatta genlere bilinçli güdüler atfedilir. Bu en çok hayvan davranışları tartışılırken yapılır. Hayvanların seçilim tarafından destekleneceği için bir takım davranışlarda bulunduğu söylenir. Bu daha doğru bir şekilde şöyle söylenebilir: ”genetik bileşimleri nedeniyle bu davranışta bulunan hayvanların, genetik bileşenleri nedeniyle bu davranışta bulunmayanlara oranla doğal seçilim tarafından desteklenmesi daha olası.” Bu şekilde söyleyince akıcı olmuyor. Bunu önlemek için biyologlar çoğu zaman kişileştirme yaparlar. Maalesef bu yüzden evrimsel hükümler kulağa saçma gelir. Unutmayın ki bu yalnızca ifade uygunluğu için yapılır.
“En uyumlu olanın hayatta kalması (survival of the fittest)” sözü doğal seçilimle eş anlamlı kullanılır. Bu söz hem eksiktir hem de yanlış yönlendiriyor. Bir kere hayatta kalma seçilimin yalnızca bir yönü –muhtemelen pek çok populasyon için en önemsiz olanı. Örneğin çok eşli türlerde erkeklerin bir kısmı üreme çağına kadar hayatta kalır, ama yalnızca çok azı çiftleşir. Erkeklerin hayatta kalma yetenekleri arasında çok az fark vardır, ama eş bulma yetenekleri arasında çok fazla fark vardır –üreme başarısındaki fark asıl ikincisinden kaynaklanır. Ayrıca “fit” (uyumlu) sözcüğü fiziksel açıdan fit olmakla; formda olmakla karıştırılır. Evrimsel anlamda uyumluluk, gen havuzundaki bir genetik çeşitlenme sınıfının ortalama üremesidir. Uyumlu illa ki en büyük, en hızlı ya da en güçlü anlamına gelmek zorunda değil.

20 Nisan 2010 Salı

Soykırım Nedir / Soykırım Olgusu Üzerine Genel Bilgi

Soykırım Nedir? Soykırım Olgusu Üzerine Genel Bilgi Soykırım: suçların en ağırı










Giriş



Soykırım, kuşkusuz insanoğlu tarihinin en ciddi ve en kompleks konularından birisidir. Uluslararası bilim dünyası, soykırım olgusu üzerine özellikle son elli yılda geniş bir bilgi birikimi geliştirmiştir ve bu süreç esnasında soykırım araştırmaları birkaç yönde hızla ilerlemektedir. Bu makale, soykırım konusunda henüz yeterince bilgi sahibi olmayanlar için genel bir giriş olarak algılanmalıdır. Sunulacak olan teorik bilgi, ayrıntı ve belirli perspektifler okuru nesnel ve bağımsız düşünmeye teşvik edebilmişse makale meramına ulaşmış sayılacaktır. Soykırımın hukuksal açıdan tanımlanması, çeşitli bilim dallarına ayrılması ele alınacak ve bir soykırım tipolojisi sunulacaktır. Somut örnekler olarak İkinci Dünya Savaşı’nda gerçekleşen Yahudi soykırımı (Holokaust), Avustralya’nın yerlileri olan Aboriginal toplumunun yokedilmesi ve Bosna soykırımı (1992) işlenecek, ve nihayet bir netice çıkarılacaktır.



Soykırım’ın tanımlanması