Tarihten önce ve asırlar boyunca Tibet ve uzakdoğu düşünürleri tarafından hazırlanmış şahane bir eserdir. Kitap ayrıntılı bir şekilde, maddesel ölümden sonra, ruh'un geçtiği çeşitli devreleri anlatıyor... Bu anlatma ise Dr.Rimon Mod'un ölüme yaklaşanların raporunda anlattığı olaylara çok benzemektedir.
Şimdi Tibet kitabın da Ruh hakkında yazılanları şöyle bir inceleyelim:
Akıl veya ruh can çekişen kimsenin vücudundan ayrılır ve ruh bir baygınlık veya şok devresine girer. Kişi kendini bir boşlukta hisseder, şuuru ise yerinde kalır. Ayrıca rahatsız edici gürültüler duyabilir veya yıldırıma benzer sesler kulağına gelebilir.
Bazen de kasırgadan oluşan ıslık sesleri de duyabilir ve kendisini kuşatan aydınlanmamış gri bir sis tabakası içinde bulur. Daha sonra kendisini maddesel vücudunun dışında bulur.
Kendisini defnetmeğe gelen eş ,dost, ahbab ve akrabasını görür, hisseder
ve vücudunun başında ağladıklarını müşahade eder. Kendisi ise cevap vermek ister; fakat ne yazık ki kimse onu duymuyor ,o zaman kendisi şaşkına döner. Ben ölü müyüm? Diri miyim? Tam ölü olduğunu anladıktan sonra hayrete düşer... Ne yapacak? Nereye gidecek?
O zaman büyük üzüntüye bürünür. Belli bir süre içerisinde daha önce yaşadığı bölgenin etrafında dolaşır, daha sonra (RUHANİ VARLIK) onu çağırır ve çeker. O zaman karşısına gelen dağlar, duvarlar ve kayaları rahatça geçebilir. O zaman yapmak istediği herhangi bir yolculuk anında ve düşündüğü saniyede gerçekleşir. Bu durumda iken düşünceleri daha net, hisleri pek şeffaf ve kendisi bütün olarak sanki kemale ermiş bir durumda olur. O zaman ölmüş olan zatın karşısında (ve dolayısıyla yanında duran nurani varlıklar) hayatında yaptığı bütün iyi ve kötü işler ayna gibi gözükür. Burada yanlış veya hatalı değerlendirme yoktur ve böyle bir şey söz konusu değildir. Ayrıca şahıs hakkında verilen karar yalan olmaz...
(konuyu okurken oldukça ilginç geldi.. sanırım İslamiyet'de de buna benzer bir inanış var... kimden duyduğumu hatırlayamıyorum ama ölen kişi defnedildiği zaman öldüğünün farkına varırmış...)
Keyifli ve Doygun zaman geçirmek isteyenlerin tek adresi... Unusual Life Game Forums
ölüler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ölüler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Mart 2011 Salı
10 Şubat 2011 Perşembe
Nefes Alan Ölüler
Ölmeden Önce Ölenler…
Günümüzde hiç kimse ıssız bir adada tutsak değil artık. Hâlbuki bizler gerçek tutsaklığı ruhlarımızda yaşıyoruz. Hepimizin ruhlarının derinliklerinde prangalarla sımsıkı bağlı olduğu bir tinsel adası mevcut. Bizi o adalara bağlayan prangalardan ancak bağımlılıklarımızdan ve bizi tutsak eden her şeyden özgürleşerek kurtulabiliriz. Aşkımızdan, sevgimizden, nefretimizden ve bizi biz yaptığını sandığımız tüm o saçma sapan sanrılardan özgürleştiğimizde ancak o zaman gerçekten özgür olmuş sayılırız. Egolarımızdan özgürleştiğimizdeyse kocaman bir boşlukla karşılaşmaya hazır olmalıyız. Çünkü yokluk hissinin kendisi bile kalmadığında, biz olmayacağız artık. Gerçek özgürlük budur. Gerçek özgürlük, kişinin egosundan özgürleşmesidir.
Günümüzde hiç kimse ıssız bir adada tutsak değil artık. Hâlbuki bizler gerçek tutsaklığı ruhlarımızda yaşıyoruz. Hepimizin ruhlarının derinliklerinde prangalarla sımsıkı bağlı olduğu bir tinsel adası mevcut. Bizi o adalara bağlayan prangalardan ancak bağımlılıklarımızdan ve bizi tutsak eden her şeyden özgürleşerek kurtulabiliriz. Aşkımızdan, sevgimizden, nefretimizden ve bizi biz yaptığını sandığımız tüm o saçma sapan sanrılardan özgürleştiğimizde ancak o zaman gerçekten özgür olmuş sayılırız. Egolarımızdan özgürleştiğimizdeyse kocaman bir boşlukla karşılaşmaya hazır olmalıyız. Çünkü yokluk hissinin kendisi bile kalmadığında, biz olmayacağız artık. Gerçek özgürlük budur. Gerçek özgürlük, kişinin egosundan özgürleşmesidir.
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
nefes darlığı,
Ölenler,
ölmeden,
ölüler,
önce,
özgür olmak,
özgürlük
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)