Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

resim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
resim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Nisan 2012 Cuma

Geleceğin Dünyasını Geçmişte böyle anlattılar

 Geleceğin Dünyası Geçmişte Böyleydi



20. yüzyılın ilk yarısında, geleceğin dünyasının nasıl olacağına dair oldukça "uçuk" fikirler ileri sürülmüştü. İşte onlardan bir örnek: 1967'de çizilmiş bu resim, "geleceğin şehirlerini" gösteriyor.


17 Temmuz 2010 Cumartesi

Dünyadan Yaz Manzaraları

Sıcakta böyle serinliyorlar

Yaz ayları çoğu ülkeyi bunaltırken bazı ülkelerde tam tersi yağışlar hayatı duraklatıyor. Genel manzara ise, sıcaktan bunalanlar farklı şekillerde serinlemeye çalışıyorlar. İşte dünyadan yaz manzaraları... Brooklyn, New York








Vancouver, British Columbia, Kanada






Philadelphia, Amerika





Kavurucu yaz günlerinde dünyadan serinleten manzaralar

26 Haziran 2010 Cumartesi

"Türk basınının anıt ismi: İlhan Selçuk"

"Türk basınının anıt ismi: İlhan Selçuk"

Ali Baransel, "Türk basınının anıt ismi: İlhan Selçuk" başlıklı bir yazı kaleme aldı ve duayenle ilgili bir anektotu anlattı.
İlhan Selçuk 12 Eylül askeri harekâtına ilk günden karşı çıkan ender yazarlardan biriydi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren bu nedenle kendisinden fazla hoşlanmaz, ancak Cumhuriyeti’n kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri konusundaki duyarlılığını takdir ederdi. Yazılarını da aksatmadan okumaya özen gösterirdi. Türk basınının anıt isimlerinden olan İlhan Selçuk ve Kenan Evren’le ilgili bir anımı anlatmak istiyorum.

Kenan Evren Ankara’da Devlet Resim Heykel Müzesi’nde

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Hayvan Sevgisi / Hayvan Sevgisi Resimleri

Hayvan Sevgisi









Yeryüzünde sadece insanlar yaşamıyor, onlar, birçok canlı türü içinde sadece biri. Bu canlı türleri de varoluş nedeni ve halihazırdaki işlevleri ile, birbirini tamamlayarak, bir döngü biçiminde karşılıklı etkileşerek gerek ekolojik, gerek biyolojik ve gerekse insanlar için geçerli olan ruhsal boyutlarda yaşamlarını anlamlı kılmaktadırlar. Doğanın gereğide budur. Birisindeki eksikliğin bu döngüyü olumsuz yönde etkileyerek diğerlerinin varoluşlarının veya işlevlerinin aksamasına neden olduğu bilinmekte ve "Çevrecilik" akımları tarafından çok açık bir biçimde vurgulanmaktadır.

insan gelişiminde de hayvanların, bitkilerin özellikle de evcil hayvanların katkısı sanıldığından daha çoktur.











15 Mayıs 2010 Cumartesi

Güzel Kadın Circlist Tablosu, Beautiful Woman Circlist Painting

Güzel Kadın Circlist Tablosu, Beautiful Woman Circlist Painting



güzel kadın circlist tablosu, beautiful woman circlist painting

22 Nisan 2010 Perşembe

Zombies ( Zombiler ) - Zombi Resimleri

Zombies vs Guys



Zombi
yasamoyunu.net




Zombi voodoo’ nun Afro-Caribbean ve Creole ruhani inanç sistemlerinde ölümsüz bir insandır. Bu folklorik zombiler doğaüstü güçler ve şamanistik hekimliği vasıtasıyla, yaşayanlar arasında korku yaratmak amacı ile ölü insan bedenlerinin yeniden canlandırılmasıdır. Zombilerin daha korkunç versiyonları yamyamlık ögesi kullanılarak korku sinemasında sıkça sergilenmektedir.

Voodoo’ da Zombiler
Voodoo inancına göre ölü bir insan, mambo tarafından yeniden diriltilebilir. Zombilerin kendi bilinçleri ya da istekleri olmadığı için bokor ya da mambo’ nun kontrolü altındadırlar. Zombi aynı zamanda voodoo yılan tanrısı Niger-Congo’ nun adıdır. Kongo dilinde kullanılan ve tanrı anlamına gelen ‘’nzambi’’ kelimesine benzemektedir.
1937 yıılında Haitide’ ki gelenek ve adetler üzerinde yapılan bir araştırma sırasında Zora Neale Hurston , 1907 yılında 29 yaşındayken ölmüş ve gömülmüş Felicia Felix-Mentor ile ilgili bir söylentiyle karşılaştı. Köylüler ölümünden 30 yıl sonra Felicia’ yı yollarda sersem bir şekilde ve yanında birkaç kişi ile birlikte yürürken gördüklerini söylüyorlardı. Hurtson, bu bahsedilen insanlara çok güçlü ilaçlar verilmiş olduğu söylentilerinin peşine düştüysede daha fazla bilgi vermeye istekli bireyler bulamadı.
“Eğer bilim kabile törenlerindeki figürler yerine Haiti ve Afrika’ daki Voodoo’ nun altına inerse, bugüne kadar tıp ilmi tarafından bilinmeyen bir takım tıbbi gizemlerin gücüne ulaşacaktır. ” cümleleri ile bir yazısında bu konuya değinmiştir.
15-20 sene önce Kanadalı ethnobotanist Wade Davis zombilerin farmakolojik durumu ile ilgili iki kitap yayınladı; The Serpent and the Rainbow (yılan ve gökkuşağı-1985) ve Passage of Darkness: The Ethnobiology of the Haitian Zombie (Karanlığın pasajı: Haitili zombilerin ethnobiyolojisi-1988). Davis 1982 yılında Haiti’ ye gitmiş ve orada yaptığı araştırmalar sonucunda, yaşayan bir insanın iki özel tür tozu almasıyla bir zombiye dönüştürülebileceğini iddia etmişti. Birincisi coup de poudre (Fransızca: 'toz çarpması') içersinde bulunan tetrodotoxin (TTX) maddesi nedeniyle ölü benzeri duruma neden olur. Tetrodotoxin Japonların yemek zevkini oluşturan , fugu, ya da kirpi balığı içinde bulunan zehirli toksin ile aynı özelliklere sahiptir. Öldürücü etkisi olan bu maddenin 1 mg’ lık dozu insanı günlerce, bilincü açık olmasına rağmen yarı ölü bir durumda bırakabilir. İkinci toz ise (şaşkınlık veren halisilasyon etkisi vardır) insanı bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri bir duruma sokar. Davis aynı zamanda bu deneyimleri yaşamış Clairvius Narcisse ‘ ın hikayesini de popülerleştirmişti. David’ in yaptığı çalışmaların gerçekliği ve doğruluğu üzerinde halen şüpheci görüşler bulunmaktadır.





korku, korkunç resimler, resimleri, zombi, zombies, zombiler, ölü resimleri, ölüm

20 Nisan 2010 Salı

Deniz Yıldızı ve Köpek Duvar Kağıdı, Sea Stars and Dogs Wallpaper

deniz yıldızı ve köpek, sea stars and dogs, Marine Predators, deniz yırtıcıları


deniz yıldızı ve köpek, sea stars and dogs, Marine Predators, deniz yırtıcıları














http://www.fantastikresimler.net/wp-content/uploads/2010/04/deniz-yildizi-ve-kopek-sea-stars-and-dogs.jpg

18 Nisan 2010 Pazar

Doğa Fotoğrafları, Manzara Resimleri, Nature Photos, landscape pictures

karlı dağlar ve manzara, snowy mountains and scenery



karlı dağlar ve manzara, snowy mountains and scenery


göl kenarı ve ormanlık alan, shore of the lake and forest area



göl kenarı ve ormanlık alan, shore of the lake and forest area

16 Nisan 2010 Cuma

Karakalem İlginç Resim Çalışmaları, Different Drawing Pictures

karakalem dövüşçü kızlar resim çalışması, 3 fighting girl drawing, japon dövüşçü kızlar karakalem resim yapma çalışması


karakalem dövüşçü kızlar resim çalışması, 3 fighting girl drawing


fashion designer drawing, karakalem kılık kıyafet çalışmaları, fahsion studies drawing
fashion designer drawing, karakalem kılık kıyafet çalışmaları, fahsion studies drawing

karakalem değişik resim çalışmaları, Karakalem ilginç resim çalışmaları, different drawing pictures

Resimlerde Kadın figürü

Resimlerde Kadın figürü

RESİMDE KADININ YERİ
Kadın figürü bir çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Gerek dinsel konulu tasvirlerde gerekse de günlük doğal yaşamından sahnelerin tasvirinde çokça kullanılmıştır.
"Sanatçının figürsel anlatım amaçlarıyla duygularının dışavurumunda , dış gerçekçilikle kurulduğu beraberlik yada onu reddedişte kadını imge olarak kullanması sanatın var olmasıyla başlar. Kadın imgesi sayısız konu içinde önemini koruyarak sanatın evrimine paralel bir değişim gösterir." .
"Peolitik dönemden Hıristiyanlığın başladığı döneme kadar insanın kurallaştırılması bağlamında kutsal kadın ve kutsal erkek imgelerine yüklenen anlam farklılık göstermez. Kadın kimi zaman bereket kimi zaman tanrısal ğüç kimi zaman da ideal güzellik sembolü olarak gerek figürü ile benzer mekanlarda ve benzer konular betimlenmiştir."
" Kadın cinsinin köreltilmesinde Hıristiyanlığın önemli rolü vardır. Havanın suçu sonucu günahkarlık masallarından kadını ilkede günahkar , şeytani ve cennetlik olmanın önünde engel gören Astetizm (çilecilik) öğretisinden kadın değersizliği düşük değeri ve aynı zaman da erkeğe karşı itaatkarlık ve boyun eğme görevi türetilmiştir."


Resimlerde Kadın figürü

Resimlerde Kadın figürü

RESİMDE KADININ YERİ
Kadın figürü bir çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Gerek dinsel konulu tasvirlerde gerekse de günlük doğal yaşamından sahnelerin tasvirinde çokça kullanılmıştır.
"Sanatçının figürsel anlatım amaçlarıyla duygularının dışavurumunda , dış gerçekçilikle kurulduğu beraberlik yada onu reddedişte kadını imge olarak kullanması sanatın var olmasıyla başlar. Kadın imgesi sayısız konu içinde önemini koruyarak sanatın evrimine paralel bir değişim gösterir." .
"Peolitik dönemden Hıristiyanlığın başladığı döneme kadar insanın kurallaştırılması bağlamında kutsal kadın ve kutsal erkek imgelerine yüklenen anlam farklılık göstermez. Kadın kimi zaman bereket kimi zaman tanrısal ğüç kimi zaman da ideal güzellik sembolü olarak gerek figürü ile benzer mekanlarda ve benzer konular betimlenmiştir."
" Kadın cinsinin köreltilmesinde Hıristiyanlığın önemli rolü vardır. Havanın suçu sonucu günahkarlık masallarından kadını ilkede günahkar , şeytani ve cennetlik olmanın önünde engel gören Astetizm (çilecilik) öğretisinden kadın değersizliği düşük değeri ve aynı zaman da erkeğe karşı itaatkarlık ve boyun eğme görevi türetilmiştir."
Meryem ana ve İsa betimlemelerinin dışında ancak Aristokrat kadınlar belgelemek amacıyla bir sanat ürünün konusu oluşmuşlardır. 18.yy dan itibaren insanın kulluktan birey olma bilincine geççisi ile birlikte insan figürünün yüklediği anlamda değişmiş günlük yaşantı içinde insana özgü kanunlarla betimlenmiştir. Özgür
Özgürleşen birey öznel duyguların dışavurumunda da kadına bakış açısını da oryaya koymuştur. Kadın erkek arasındaki cinsiyet farklılıklarının gösterme biçimi bir anlamda toplumsal rollerinde belirmesidir."
Fransız devrimi ile birlikte özgürlük , eşitlik ve insan hakları kavramları gündeme girmiş toplumsal anlamda bu kanunlarda önemli gelişmelere tanık olmuştur. Toplumsal anlamda etkili bir kimliği olmayan evinde kapalı kalmış kendi yalnız dünyasındaki kadın konuları ilk kez bu kadar geniş bir tavır olarak gündeme getirilmiş önemle üzerinde durulmuştur.
" 19. yy başlarında toplumsal düşünce ile birlikte teknolojik dönüşümlerin hızlanması kadın imgesini de ve genelde onun algılanışında önemli değişikliklere neden olmuştur. Burada toplumsal ahlak anlayışının ve anlayışının sarsılması söz konusudur. Manet'in "Kırda Öğle Yemeği" tablosu bunun iyi bir örneğidir. Yerleşmiş kurallar ve geleneklere bir başkaldırı niteliğinde olan sanatçının bu tavrı bu ideal güzellik kavramlarının ve namuslu kadın imajının değiştiği bir belgedir."
Empresyonizm ressamlarının doğrudan doğruya hayatın içinden gelmeleri kanunlara etki etmişlerdir. Eski ressamlar gibi göklere yükselen ağaçlara değil, memleketlerinin ağaçlarını, yalnız kişizadeleri değil bar kızlarını konu resimlerin özellikleri onların resimlerini hak tarafından götürülmesi sağlanmıştır.
Görüldüğü gibi kadın figürü hem cinsel bir öğe olarak hem estetik bir nesne olarak özellikleri ile algılanır. 20. yy dan sonra sıkça resmedilmiştir. Neredeyse tüm sanatçıların ilgi odağı durumuna gelmiş özellikle Empresyonistler çok farklı yaklaşımlarda bulunmuşlardır. Her sanatçı kendi tarzını kendi eğilimini daha da derine inerek kendi kadın tipini yaratmıştır.
Yeni figür anlayışından insan doyumsal değil aynı zamanda ruhsal bir varlık olarak ele alınışı estetik sınırların belirlenmesinde yeni yaklaşım getirilmiştir. Yeni figür anlayışı formsal olmakta ve kavramsaldır.

TÜRK RESİM SANATINA FİGÜRÜN GİRİŞİ
"19. yy başındaki yeni gereksinmeler figür sorununa karşı batıya yönelik radikal çözümler aranmasını hızlandırmıştır. Klasik anlamda figür sorunu şüphesiz fotoğraf öncesinde var olan organik Antropoformis (sanatta tanrıları insan biçiminde betimleme anlayışı) hedefleri itibariyle büyü çağından endüstri çağına değin bu yana özgün üslup serüvenleriyle gözler önüne sermektedir. Türk ressamlarının batı deneyimlerinde elde ettikleri kazançlardan biri de desen çalışmağıyla...

Resimlerde Kadın Unsuru

Resimlerde Kadın Unsuru

Resimlerde bayan unsuru her zmaan göze çarpan bir unsur bu yazıda bayan unsurunun teknik sebeblerini veya neden kullanıldıgını incelemicez bu yazda bayan unsurunun neden kullanıldıgına bantıksal bir bakış yoluyla bakıcaz.Mantıksal dedigim icin şu nokta yanlış anlaşılmasın mantık dışı bir şey bu olay ama biz mantıksal anlamaya çalışcaz gibi anlanmasın.
Bildiginiz gibi çok eski sanatçılardan beri bayan unsuru resimlerde öncelik almış ve önem verılmış bir konudur.Eski dönem rönesans resimlerinde bu unsur yanu bayan unsuru çok göze çarpar dönemki resimlerde bayanlar resimlerdeki anlatılmak istenen önemli konuları anlatmıştır desek yeridir bu açıdan bakılırsa Leonardo Da Vincinin resimleri buna çok güzel bir örnek olabilir.

Bayanlar leonardonun resimlerinde öne çıkan önemli unsurdur kanatlanmış bir bayan veya eliyle gögü gösteren bir bayan resimlerde bayanlar ince gizli konuları anlatan veya melekler olarak kullanılır erkek ise asiligi ve savaşcılık özelligi sebebiyle olsa gerek her zmaan savaşan veya kaslı yapılarla gösterilir.




Bayanın zarifligi ve estetigi resimlere gizem katmak ve resime estetik yönden pay vermek acısından belkide eski ressamların buldugu bir yoldu ama günümüzdede bayan unsuru önemini korumakta resimlerde bayanlara estetik ve zarafet acısından yer verilmekte ve cogu snaatcı bayan unsurunun zarafetini ve ideal güzelligini korumakta.

Erkek ise bayanın tam tersi oalrak resimlerde yerını aldı bayan zarafet, masumiyet unsurları olarak resimlerde yerini alırken erkek unsuru coggunlukla savaşcı, asi, güçlü, ve yalnız olarak resimlerde yerini aldı erkekler resimlerde ideal yapı olarak mı bilinmez sürekli kaslı ve güçlü çizildi bayan ise zarafeti temsil etti resimlerde.

Bayanın zarafetinin saf olarak gösterilmesi duygusu baynaları resimlerde ara ara oalrakta ola çıplak olarak göstermeye başladı kendini.


Vucut Boyama - Vucut Boyama Sanatı

Vucut Boyama - Vucut Boyama Sanatı










Vucut Boyama - Vücut Boyama Sanatı










Vücut Boyama - Vucut Boyama Sanatı




Sanatın Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Çocukların resim veya müzikle ilgilenmeleri iki şekilde olabilir. İlkinde çocuğun özel yeteneği doğrultusunda sanatçı olarak yetiştirilmesi ve sanat etkinlikleri ile yoğun olarak ilgilenmesi, ders almasından bahsederiz. Böyle bir deneyim için mutlaka çocuğun neye ilgisinin olduğu belirlenmelidir, çünkü sanatçı olmak uzun ve emek isteyen bir yoldur.

İkinci yol ise, sanatın etkinlikler yolu ile çocuğun hayatında var olmasıdır. Resim, müzik, dans, tiyatro gibi etkinliklerin çocuğun dünyasına katkısı büyüktür:



• Kendini tanımasına yardım eder.

• Hayal dünyasını geliştirir.

• Duygularını rahatça ifade etmesine imkan tanır.

• Farklı bakış açıları geliştirebilir.

• Beden, zihin ve ruh sağlığı olumlu etkilenir.

• Benlik algısı olumluya döner.

• Öz güveni gelişir.

• Sosyal becerileri gelişir.

• Duygusal zekası beslenir.

• Okul başarısı olumlu etkilenir.

• Sağlam bir kişilik geliştirmek için fırsat bulmuş olur.

Tüm bu olumlu gelişmelere sahip olmak için çocuğunuzun bir sanat kursuna katılması veya özel ders alması da gerekmeyebilir, çünkü resim ve müzik günlük hayatınızın içinde var olabilir, çocukların sanata olan ilgileri aile tarafından da beslenebilir.

Ayrıca; çocuklar kendilerini ifade ettikleri ölçüde gelişirler. Bu nedenle, sanat da çocuğun kendini geliştirmesine büyük imkan tanır. Sanatla ilgilenmek çocuğun okul başarısına da olumlu yansır. Kendini iyi ve mutlu hisseden çocuk okulla ilgili işlerde de ilerleme gösterir. Aynı zamanda, çocuklar kişiliklerini oluştururken kendileri hakkında ipucu toplamaya ihtiyaç duyarlar. Sanatla ilgilenen çocuklar, kendilerini daha iyi tanır, böylece kişiliklerini daha sağlam olarak geliştirebilirler





Çocuk İçin Sanat
Bir çocuğun ilgi alanını ortaya çıkaracak aktiviteler bulmak ne zordur esasen. Yaşına uygun, dikkatini verebileceği, yaratıcılığını kullanacağı, yaşıtlarıyla bir arada olabileceği bir ortam bulmak? Hatta sosyalleşmesine katkıda bulunacak bir eğlence aracı yaratmanın zorluğu? 



OPS Kids Sanat Atölyesi kurucularından Pemra Yüce ile sorulara cevap bulmaya çalıştık. Çocuğunuza değişik bakış açıları sunabilmeniz ve ruhunu zenginleştirmeniz için size de ilham olacağına eminiz.
Röportaj: Gizem Şıvka Pideci
Profesyonel fotoğrafçı iken çocuklar için atölye açma süreci nasıl gelişti?
Pemra Yüce:Çocuklarım doğduktan sonra zaten onlara yönelik çok çalışma yapıyordum. Uzun yıllar üniversitede öğretim görevlisiydim. Bu keyifli çalışmaları daha küçük yaş gruplarına indirmek istiyordum. Oğlum Ege’nin yuvaya başlamasıyla, yuvasında bir fotoğraf kulübü kurdum. 5-6 yaş grupları ile fotoğraf çalışmaları yapmaya başladık. Daha sonra çeşitli okul, kamp ve yaz okulları derken çocuklarla fotoğraf çalışmalarımız arttı. Veliler bu çalışmaların devamını talep ettiler. Böylelikle çocuklara yönelik sanat atölyesi açma fikri doğmuş oldu.
Anladığım kadarıyla her atölyenin eğitmenleri özenle seçilmiş ve her atölyenin çocuk üstüne ayrı bir etkisi ve amacı var.
Pemra Yüce:Dört atölye ile başladık; fotoğraf, ebru, ritim ve seramik. Daha sonra geliştiririz diye düşündük. Atölyeler stüdyomuzda olacağı için mekâna uygun kurslar seçtik.
Genel olarak atölyelerin amacı; çocukları sanat ile yakınlaştırmak, görsel ve işitsel anlamda zekâlarını geliştirmek, kompozisyon becerilerini kuvvetlendirmek. Bununla beraber var olan hayal güçlerini sanat ortamı ile birleştirerek ortaya bir takım ürünler çıkarmak da diğer amacımız. Geleneksel bir sanatımız olan ebru sanatını tanıtmak, canlandırmak, fotoğraf ile teknoloji becerilerini arttırmak gibi birçok amaç sıralayabilirim.
Atölyeler kaç yaş aralığı için uygun?
Pemra Yüce:6-12 yaş arası çok uygun.

Yaş aralığının 6-12 aralığı olmasının belli bir amacı var mı?
Pemra Yüce:Daha küçük yaş grubu bu atölyeler için uygun değil. Tam kavrayamıyorlar. Ebru sanatı mesela… Kesinlikle 6’dan küçük olamıyor. Biz, yine de 6 yaşındaki bir çocukla 12 yaşındaki bir çocuğu aynı zaman aralığında atölyeye sokamıyoruz. Kopukluk oluyor.
Atölyeye kayıt olmak için ne yapılması gerekli?
Pemra Yüce:Esasen atölyeler daha çok yeni. Şimdilik ön kayıt alıyoruz. Belli bir sayıya ulaşmamız gerekiyor. Sanırım yazın, okullar tatil olunca daha yoğun bir çalışma temposu olacak.

Kursun amacı, yeteneği olan çocuğun gelişimine destek olmak mı yoksa çocukta yetenek geliştirmek mi?
Pemra Yüce:Her ikisi de! Çocuğun içinde bir yetenek varsa zaten uygun zaman ve mekân bulduğu anda adeta fışkırır. Fakat çocuğun, -yeteneği olmasa bile- ilgili sanat dalını tanıma isteğinin olması ve atölyeye geldiği sürece zevk alması yeterlidir. Hiçbir zaman bir çocuğu istemediği bir şeye zorlayamazsınız. O yüzden severek yapması bizim için yeterli. Bununla beraber, çok büyük bir kabiliyet görürsek veya hissedersek tabi ki üzerinde yoğunlaşır ve yönlendiririz.
Çocukta yetenek, öğrenilen bir özellik mi? Mesela ritim atölyesi sayesinde bir çocuğun müzik kulağı gelişebilir mi?
Pemra Yüce:Bu soruyu müzik hocamız daha net cevaplayabilir. Benim fikrimi sorarsanız müziğin temelinde ritim var, ritmi bilen bir çocuk eğer isterse bütün müzik dallarında başarılı olabilir. Yine de uzmanına sormak daha doğru.
Peki, çocuğun hangi atölyeye gitmesi gerektiğine kim karar veriyor? Çocuk mu yönlendiriyor, aile mi?
Pemra Yüce:Genelde aileler karar veriyor. Zaten çocuklarını tanıyorlar ve hangi atölyeye yatkın olduklarını biliyorlar. Tabii ki çocuğa da sormak gerekiyor. Mesela benim oğlum Ege’nin en çok tercih ettiği atölye ritim atölyesi. Bu kendi kararı!
Bir atölyenin içeriğine ilgisi/yeteneği olmayan, uyum sağlamakta zorluk çeken çocuk için neler yapılabilir? Ailesine öneri de bulunuyor musunuz?
Pemra Yüce:Zaten uyum sağlamakta zorlanıyorsa o atölyeden hoşlanmamış demektir. Çocuğu zorlamanın bir anlamı yok. Burası, öğrenilmesi zorunlu bir matemetik dersi değil. Çocuk burada hoş ve keyifli bir zaman geçirmeli. Ritim atölyesinden hoşlanmadıysa (ki zor!) belki seramikten hoşlanır, o da olmazsa fotoğraf denenebilir… Belki sırayla hepsi denenmeli. Baktık ki hiçbirinden zevk almıyor o zaman önce çocukla daha sonra ailesiyle konuşmayı tercih ederiz.

Çocukların kendilerini ifade etmesi için doğrudan bir araç esasen bu atölyeler. Sizin bizzat eğitmenlik yaptığınız fotoğraf atölyesinden bahsedersek aynı gruptaki çocukların bir yeri fotoğraflamasında nasıl bir farklılık olabilir ki? Sinirli bir çocuk, dışa dönük bir çocuk, çok zeki bir çocuk vs. Belirgin farklılıklar var mı örnekleyebileceğiniz?
Pemra Yüce:Bu soruyu ders verdiğim okullardaki örneklerle cevaplamak isterim. Herkesin bakış açısı farklı olduğu gibi çocuklarınki de farklı. Kimisi detaya yönelirken bir diğeri çok daha farklı bakış açılarıyla fotoğraf çekmeyi seviyor.
Örneğin karanlık odada fotogram çalışması yapıyoruz. Bu çalışma çok özel bir çalışma. Fotoğraf kâğıdının üstüne bir takım objeler koyarak bir kompozisyon oluşturuyorlar ve çeşitli kimyasallar ile bu görüntüyü ortaya çıkarıyoruz. Tabii çok farklı çalışmalar ortaya çıkıyor. Çocukların zekâ seviyelerini benim ayırt etmem doğru değil. Kaldı ki bence her çocuk kendine göre zekidir. Ama çok hareketli bir çocuk ile daha sakin bir çocuğun çalışmaları birbirinden çok farklı olabiliyor. Hepsinin iç dünyası çok farklı, hepsinin çalışması birbirinden güzel.
Resim atölyesinin olmaması dikkatimi çekti. Resim, çok tercih edilen ve sonucu doğrudan ortaya çıkan bir atölye olmaz mıydı?
Pemra Yüce:Resim atölyesi zaten çok var. Fakat çocuklara yönelik fotoğraf, ritim veya ebru atölyesi varsa bile tanınmıyor. Amacımız öncelikle olmayan atölyeleri oluşturmaktı. Daha sonra tabii resim atölyesini de düşünüyoruz.
Peki, ebeveyn olarak -sizinkisi kadar profesyonel olmasa da- evde biz de buna benzer aktiviteler yapabilir miyiz? Ebeveyn ve çocuğun bir arada vakit geçirebilmesi açısından öneriniz var mı?
Pemra Yüce:Tabi ki! Profesyonel olmasa da sizin de evde yapabilecekleriniz var. Zaten yapıyorsunuzdur da! Örneğin, bir masada ellerinizle ritim tutabilir, fotoğraf makinesi ile bir çiçeği çekebilir, oyun hamuru ile şekiller yapabilirsiniz. Ebru atölyesi için hazır kitler olduğunu duymuştum ama hiç denemedim.
Bizim atölyelerimizde; profesyonel ekip eşliğinde, çok daha ileri safhaları çok daha profesyonel araçlar ile çalışıyoruz.
Peki siz ebeveyn-çocuğun bir arada olduğu atölyeler düşünüyor musunuz?
Belki ileride… Önce çocuklarla biraz yol alalım ileride çok daha farklı bir mekânda olabilir.