Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

ölüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ölüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ağustos 2017 Salı

Yalnızlıktan ölünür mü?

Yeni bir araştırmaya göre kronik sosyal izolasyon, obezite ve sigara ile benzer boyutta ölüm riski oluşturuyor. Yalnızlık bizleri ölüme sürükleyen sessiz bir katil olabilir mi?


Yalnızlıktan ölebiliriz!
Yıllar boyunca yapılan çalışmalar ile devamlı yalnızlıkların sağlık üzerindeki olumsuz etkileri araştırıldı. 2010 yılında yayınlanan bir makale, yalnızlığın

1 Şubat 2012 Çarşamba

Ölümü beklerken ; En büyük pişmanlığınız nedir?

 Ölürken pişman olunan 5 şey

Avustralya’da bir hemşire ölüm döşeğindeki hastalara pişmanlıklarını sordu. Buna göre, insanlar en çok hayallerini gerçekleştirememekten yakınıyor.


Yıllarca evlerinde ölümü bekleyen hastalara bakan Avustralyalı hemşire Bronnie Ware, emekli olduktan sonra kitap yazmaya karar verdi. Hemşire Ware, hastalara “En büyük pişmanlığınız nedir?” diye sordu. Bronnie Ware yanıtlara kitabında yer verdi.

17 Kasım 2011 Perşembe

Enerji Beden ve Ölüm Olayındaki Durumu

Enerji Beden ve Ölüm Olayındaki Durumu
Ölümle birlikte bu Enerji Bedenin, fizik bedenle olan irtibatının kesildiği söylenir. Medyumların raporuna göre; Esiri ya da Enerji Beden, fizik bedenin içindedir. Tam bir Duble durumundadır. Ölüm sırasında et kılıfımızdan çıkarız. Ve yaşantımıza Enerji Beden olarak devam edip, gideriz.
Bu çalışmalarıyla Sovyetler, ölüm sonrası hayata adeta sondaj yapmaktadırlar. Ve öyle görünüyor ki, astral seyahatin bütün izahı, Sovyetlerin Biyoplazmasında gizlidir. Bu ileri araştırmaları sırasında Kirlian metoduyla bir çok defalar ölüm anının fotoğrafını çektiler. Hayvan ya da bitki bedeni yavaş yavaş ölürken, Biyoplazmik Beden'in kıvılcım ve alevlerinin dışa (uzaya) doğru fırladığını, sonra uzaklaşıp, gözden kaybolduğunu gördüler. Yavaş yavaş ölmüş bitki ya da hayvan bedenindeki ışımanın dindiğini, fakat biyolojik dedektörlerin, bir süre daha pulsasyon halinde, henüz ılık olan bedenden gelen güç alanını tespit etmişti. Bu, acaba dağılmakta olan Biyoplazmik Bedenden gelen enerji midir? Belki de Kirlian Fotoğrafçılığı yardımıyla ölüm olayının esrar perdesi biraz daha aralanacaktır.
Valentina ve Semyon Kirlian, Aura'nın, hiç değilse bir kısmının, herkes tarafından görülebilmesini mümkün kılmışlardır.Onlar ikinci, Suptil Bedenimizin fotoğrafını çekmiş bulunuyorlar. Curie'lerin bir radyum parçası içindeki devreden Evren'i buldukları gibi, Kirlianlar da yaşayan organizmaların, bizim içimizdeki mavi, sarı, yeşil, ışık galaksilerini ateşli dünyaları keşfetmiş bulunmaktadırlar.

Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui
Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm

7 Temmuz 2011 Perşembe

Ölümün Belirtileri-Ölümün Erken Belirtileri-Ölümün Geç Belirtileri

Ölümün Belirtileri
A) Erken Belirtileri
1) Fonksiyon belirtiler
2) Kas gevşemesi
3) Su kaybı
4) Soğuma
4) Soğuma
5) Otoliz
6) Göz değişiklikleri
7) Kan değişiklikleri

B) Geç Belirtileri
1) Ölü lekeleri
2) Ölü katılığı
3) Çürüme
Yaşam ve İnsan için herşey

Ölümün Fiziki Manası ( Ölümün Belirtileri ve Gerçekleşmesi )

Ölümün Fiziki Manası İnsanı bütün maddî varlığından koparacak olan ölüm hâdisesi, insanın düşünmek dahi istemediği bir kâbus, onu görünüşte bütün sevdiklerinden ayıran bir yok oluştur. Halbuki insanın yaratılışında sonsuz bir yaşama arzusu bulunmakta ve bunun gereği olarak ölümsüzlüğü istemektedir. Günümüzde ölüm olayı bilimsel araştırma alanına girmiş bulunuyor. Konu, çok sayıda bilim adamı tarafından inceleniyor. Değişik metotlarla ölümün sırrına erişilmeye, ardındaki gerçeklere ulaşılmaya ve ölümden sonraki bir hayatın ihtimalleri ortaya konmaya çalışılıyor. Bu çalışmalar ölüm sonrası hayatın varlığı üzerine sondaj anlamına gelmektedir.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Eski Anadolu'da Ölüm İnançları ve Gelenekleri

Kazılardan elde edilen bilgilere göre Anadolu'da ölülerle ilgili işlemlerin en yoğun olduğu dönem Hititlerin yaşadıkları çağlardır. Ancak, onların ölülerle ilgili tüm uygulamaları ve inançları kendilerinin yarattığı söylenemez. İ.Ö.2000 yıllarının çok gerilerine giden birtakım geleneklerden etkilenmeleri, onları komşu ülkelerden aldıklarını, kendi buluşlarına katmaları olağandır, doğaldır. Bugün, ölü gömme geleneğinin çağını kesinlikle belirleme olanağı yoktur. Ancak eldeki buluntular Anadolu uygurlığının gelişmiş dönemlerinde ölü gömmeyle ilgili epeyce ilerleme olduğunu gösterir.
Kimi yörelerde ölülerin evlerin içine, döşemelerin altına, kimi yerlerde höyüklere, kimi bölgelerde kuyu biçimli kazılmış yerlere, özel küplere, odacıklara, kimi kesimlerde de taştan oyulmuş yerlere gömüldüğünü gösteren kanıtlar vardır. Yalnız Hititlerde üç türlü gömme yapıldığını biliyoruz. Toprak içine, küpe, taş kap içine ölü gömülürdü. Gene Hititlerde, eti yakılan ölünün kemiklerinin bir kaba doldurulup gömüldüğünü gösteren kanıtlar vardır.

"Hitit İmparatorluk devrine tarihlenen, içinde kral ve kraliçenin öldüğü zaman yapılan dini bir töreni anlatan çivi yazılı metinler ölü yakma geleneğini detaylı bir şekilde tarif etmektedir. Ondört gün sürdüğü anlaşılan törenin ilk gününde hayvanlar kurban edilmekte, ölüye içki ve yemek sunulmakta,

Ölümün Fiziki Manası ( Ölümün Belirtileri ve Gerçekleşmesi )

Ölümün Fiziki Manası İnsanı bütün maddî varlığından koparacak olan ölüm hâdisesi, insanın düşünmek dahi istemediği bir kâbus, onu görünüşte bütün sevdiklerinden ayıran bir yok oluştur. Halbuki insanın yaratılışında sonsuz bir yaşama arzusu bulunmakta ve bunun gereği olarak ölümsüzlüğü istemektedir. Günümüzde ölüm olayı bilimsel araştırma alanına girmiş bulunuyor. Konu, çok sayıda bilim adamı tarafından inceleniyor. Değişik metotlarla ölümün sırrına erişilmeye, ardındaki gerçeklere ulaşılmaya ve ölümden sonraki bir hayatın ihtimalleri ortaya konmaya çalışılıyor. Bu çalışmalar ölüm sonrası hayatın varlığı üzerine sondaj anlamına gelmektedir.

İnsanın fizikî bedeni gerçekte trilyonlarca hücrenin düzenli ve uyumlu bir organizasyonudur. İnsan bedeninde her an milyonlarca eski hücre ölür ve yenileri ortaya çıkar. Gençlikte beden, kaybettiği nisbette yeni hücre üretebilir. Ancak, ileri yaşlarda bedenin hücre sayısında azalma başlar. Beyin hücreleri belirli bir yaştan sonra yenilenemez. Daha ileri yaşlarda kaybedilen hücre miktarı gitgide artar ve sağlam hücre sayısı azalır. Böylece hayat yavaş yavaş dengesini kaybeder. Gelir-gider dengesinin bozulmasıyla bedenin ahengi ve nizâmı bozulmaya yüz tutar, ister istemez ölüm ufukta görünür.



Ölümün Belirtileri ve Gerçekleşmesi

21 Mart 2011 Pazartesi

Ölümün Fiziki Manası ( Ölümün Belirtileri ve Gerçekleşmesi )

Ölümün Fiziki Manası İnsanı bütün maddî varlığından koparacak olan ölüm hâdisesi, insanın düşünmek dahi istemediği bir kâbus, onu görünüşte bütün sevdiklerinden ayıran bir yok oluştur. Halbuki insanın yaratılışında sonsuz bir yaşama arzusu bulunmakta ve bunun gereği olarak ölümsüzlüğü istemektedir. Günümüzde ölüm olayı bilimsel araştırma alanına girmiş bulunuyor. Konu, çok sayıda bilim adamı tarafından inceleniyor. Değişik metotlarla ölümün sırrına erişilmeye, ardındaki gerçeklere ulaşılmaya ve ölümden sonraki bir hayatın ihtimalleri ortaya konmaya çalışılıyor. Bu çalışmalar ölüm sonrası hayatın varlığı üzerine sondaj anlamına gelmektedir.

İnsanın fizikî bedeni gerçekte trilyonlarca hücrenin düzenli ve uyumlu bir organizasyonudur. İnsan bedeninde her an milyonlarca eski hücre ölür ve yenileri ortaya çıkar. Gençlikte beden, kaybettiği nisbette yeni hücre üretebilir. Ancak, ileri yaşlarda bedenin hücre sayısında azalma başlar. Beyin hücreleri belirli bir yaştan sonra yenilenemez. Daha ileri yaşlarda kaybedilen hücre miktarı gitgide artar ve sağlam hücre sayısı azalır. Böylece hayat yavaş yavaş dengesini kaybeder. Gelir-gider dengesinin bozulmasıyla bedenin ahengi ve nizâmı bozulmaya yüz tutar, ister istemez ölüm ufukta görünür.



Ölümün Belirtileri ve Gerçekleşmesi

28 Nisan 2010 Çarşamba

Ölüm karşısında insan gibiler

Şempanzeler ölüm karşısında insan gibi tepki veriyor.

İngiliz araştırmacılar insanoğluna en yakın hayvanlar olarak bilinen şempanzelerin ölüm karşısında insanınkine benzer tepki gösterdiğini belirledi.
İskoçya’daki bir yaban hayvanları parkında şempanzeleri izleyen bilim adamları, ölümü yaklaşan yaşlı bir şempanzeye, grubun diğer üyelerinin sarılarak vedalaştığını belirledi. Yaşlı şempanze ölünce de ötekiler, ölüp ölmediğini belirlemek için elini hafifçe salladı, yüzünü yakından dikkatle inceledi. Kızı da, ölen şempanzenin başında sabaha kadar bekledi.
Afrika’da şempanzeleri inceleyen bilim adamları, başkalarına karşı sempati duygusu yüksek olan bu hayvanların, insana, daha önce tahmin edilenden çok daha yakın olabileceğini belirtiyor.

22 Nisan 2010 Perşembe

Zombies ( Zombiler ) - Zombi Resimleri

Zombies vs Guys



Zombi
yasamoyunu.net




Zombi voodoo’ nun Afro-Caribbean ve Creole ruhani inanç sistemlerinde ölümsüz bir insandır. Bu folklorik zombiler doğaüstü güçler ve şamanistik hekimliği vasıtasıyla, yaşayanlar arasında korku yaratmak amacı ile ölü insan bedenlerinin yeniden canlandırılmasıdır. Zombilerin daha korkunç versiyonları yamyamlık ögesi kullanılarak korku sinemasında sıkça sergilenmektedir.

Voodoo’ da Zombiler
Voodoo inancına göre ölü bir insan, mambo tarafından yeniden diriltilebilir. Zombilerin kendi bilinçleri ya da istekleri olmadığı için bokor ya da mambo’ nun kontrolü altındadırlar. Zombi aynı zamanda voodoo yılan tanrısı Niger-Congo’ nun adıdır. Kongo dilinde kullanılan ve tanrı anlamına gelen ‘’nzambi’’ kelimesine benzemektedir.
1937 yıılında Haitide’ ki gelenek ve adetler üzerinde yapılan bir araştırma sırasında Zora Neale Hurston , 1907 yılında 29 yaşındayken ölmüş ve gömülmüş Felicia Felix-Mentor ile ilgili bir söylentiyle karşılaştı. Köylüler ölümünden 30 yıl sonra Felicia’ yı yollarda sersem bir şekilde ve yanında birkaç kişi ile birlikte yürürken gördüklerini söylüyorlardı. Hurtson, bu bahsedilen insanlara çok güçlü ilaçlar verilmiş olduğu söylentilerinin peşine düştüysede daha fazla bilgi vermeye istekli bireyler bulamadı.
“Eğer bilim kabile törenlerindeki figürler yerine Haiti ve Afrika’ daki Voodoo’ nun altına inerse, bugüne kadar tıp ilmi tarafından bilinmeyen bir takım tıbbi gizemlerin gücüne ulaşacaktır. ” cümleleri ile bir yazısında bu konuya değinmiştir.
15-20 sene önce Kanadalı ethnobotanist Wade Davis zombilerin farmakolojik durumu ile ilgili iki kitap yayınladı; The Serpent and the Rainbow (yılan ve gökkuşağı-1985) ve Passage of Darkness: The Ethnobiology of the Haitian Zombie (Karanlığın pasajı: Haitili zombilerin ethnobiyolojisi-1988). Davis 1982 yılında Haiti’ ye gitmiş ve orada yaptığı araştırmalar sonucunda, yaşayan bir insanın iki özel tür tozu almasıyla bir zombiye dönüştürülebileceğini iddia etmişti. Birincisi coup de poudre (Fransızca: 'toz çarpması') içersinde bulunan tetrodotoxin (TTX) maddesi nedeniyle ölü benzeri duruma neden olur. Tetrodotoxin Japonların yemek zevkini oluşturan , fugu, ya da kirpi balığı içinde bulunan zehirli toksin ile aynı özelliklere sahiptir. Öldürücü etkisi olan bu maddenin 1 mg’ lık dozu insanı günlerce, bilincü açık olmasına rağmen yarı ölü bir durumda bırakabilir. İkinci toz ise (şaşkınlık veren halisilasyon etkisi vardır) insanı bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri bir duruma sokar. Davis aynı zamanda bu deneyimleri yaşamış Clairvius Narcisse ‘ ın hikayesini de popülerleştirmişti. David’ in yaptığı çalışmaların gerçekliği ve doğruluğu üzerinde halen şüpheci görüşler bulunmaktadır.





korku, korkunç resimler, resimleri, zombi, zombies, zombiler, ölü resimleri, ölüm