Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

reİkİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
reİkİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Nisan 2011 Cuma

Siddha ( Siddhasana ) Bilgelik Oturuşu Hakkında

Çalışmanın kelime anlamına baktıgımızda " siddha " , ( bilgece, birşeyi kısmen his etmeye başlamak ) , gibi anlamlara geldigini görmekteyiz, buna görede siddha-asana adını anlamlandırdıgımızda " bilgelige ulaşmak için oturmak, bilgelik oturuşu " olarak adlandırabiliriz

Bacakların çapraz vaziyette oldugu tüm oturuş şekillerinde kalp ve akcigerler üzerine olumlu ve kuvvetlendirici bir etkinin meydana geldigi, bu organların kuvvetlendikleri tesbit edilmiştir, fakat bu etkinin nedeni bilimsel olarak çözülmüş degildir.


Siddha-asana pozisyonu düzenli çalışıldıgı takdirde yürüyüş ve ayakda duruş bozukluklarını ortadan kaldırmaktadır. Vücudun güç birikimini artırmakda, güç işleri başarma azmini tetiklemekde, zayıflamış olan seksüel dürtüleri kuvvetlendirmekde.

Meditasyon çalışmalarında yogunlaşmanın kolay gerçekleşmesini ve muhafaza edilmesini saglamaktadır. Ayrıca, enerji çalışmalarında kapalı bir devre oluşturup enerjinin vücut dışına çıkmadan, vücudun içinde dolaşabilmesini temin etmektedir.

Belkide bu nedenle Hatha - Yoga - Predipika' da onun önemli bir oturuş olduguna deginilir ve bu çalışmanın kişiye özgür olmanın yollarını açacagı, vücut içinde yer alan Nadi kanallarını temizliyecegi söylenir



Döşeme üzerine oturalım.

Sag ayak topugunu apış arasının ( prenium ) önüne gelecek şekilde yerleştirelim.

( Ayak sırtının yere, ayak tabanının yukarıya bakmasına dikkat edelim )

Sol ayagımızı sag ayagın üzerine koyalım

( Ayak tabanının yukarıya bakmasına, ayak sırtının diger ayagın tabanına oturmasına, topukların üst üste gelmesine, aşık kemiklerinin üst üste gelmemesine dikkat edelim )

Ellerimizle dizlerimizi kavrayalım

Omurgamızı dik hale getirelim

Burnumuzdan düzenli nefesler alalım



Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Besinlerin Titreşimleri / Yoga ve Beslenme

Yiyecekleriniz ilaçlarınız, ilaçlarınız da yiyecekleriniz olmalıdır...
Hippocrates


Yaşadığımız evrenin; enerji ve maddenin farklı titreşimlerdeki toplamından meydana geldiği bugün bilim tarafından da kabul görmektedir. Aynı şekilde bütün besinlerin de kendine özgü titreşimleri vardır. Bu salınımlar onu yiyen kişinin bedenini ve zihnini etkiler. Besinlerin etkilerini uzun süreler deneyen yogiler, besinleri, titreşimlerine ve insan sağlığındaki etkilerine göre 3'e ayırmıştır.





Duyarlı enerji içeren besinler


Duyarlı besinler, duyarlı kuvvetin baskın olduğu, zihnimizi açan ve sakinleştiren besinlerdir.
İnsan zihninde ve hücrelerinde duyarlı etki yaratan bu besinler ise: pirinç, buğday ve diğer tahıllar; nohut, fasulye, soya gibi baklagil ürünleri; ayrıca, süt ve süt ürünleri, patates, turp, havuç gibi yumru kökler ve yeşil yapraklı sebzelerin çoğu.

Değişken etkisi olan besinler

Bunlar beden için faydalı olup, zihin için tüketim biçimine göre bazen faydalı bazen faydasız olabilirler. Ama zararlı değildirler, etkileri değişkendir. Küçük miktarlarda çay, (Kara veya yeşil çay) kahve ve kakao ürünleri, bazı baharatlar ve hazır içeceklerin çoğu…

Kaba ve durağan etkisi olan yiyecekler
Kullanım ölçüsüne, besinin cinsine, kişinin biolojik yapısına ve de yaşına göre aşırı tüketimleri zararlıdır. Özellikle ileri yaşlarda çok tüketim; kollestrol oranın artmasına, kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasına ve de hipertansiyona neden olabilir. Bunlar; soğan, sarımsak, mantar, alkollü içecekler, et ve yumurta gibi...
İnsanın zihinsel, bedensel ve psikolojik yapısına en uygun beslenme tarzı olan vejetaryenlik , ilerici ve yeniliğe açık insanlarca daha bir kabul görmektedir.













Özellikle insanın fiziksel yapısı, bedensel işlevleri ve sindirim sistemi etoburlarınkinden tümüyle farklıdır. Aslan, köpek, kurt, kedi gibi etobur hayvanlarda çok kısa ve basit bir sindirim sistemi vardır. Bunun nedeni ise, vücutta uzun süre kalan etin, çabuk çürümesi
ve meydana gelen zehirli maddelerin kana karışmasıdır. Bu yüzden çürümüş bakterilerin bir an önce beden dışına atılması için kısa bir sindirim sistemine ihtiyaç vardır. Otla beslenen hayvanlarda ise bağırsak sistemi bedenlerinin 10 katı kadardır. Bu etoburlarda 3 kattır. Sindirim sisteminin uzun olmasının nedeni besinlerin sindirilmesi için uzun zaman gerekmesidir. Ayrıca etobur hayvanların diş yapıları da buna göre düzenlenmiştir. Eti koparmak için güçlü çeneleri ve sivri ön dişleri vardır. Etin sindirimi için çiğnenmesi
gerekmez, bu daha çok midede ve kalın bağırsaklarda yapılır. Damar sertliği, kanser ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıkların tetikleyen unsurlardan birinin de aşırı et tüketimi olduğu 10 yıllarca süren araştırmalar sonucu nihayet anlaşılmıştır.
Bir beslenme uzmanına göre :

Yeryüzünde sözüm ona en gelişmiş insan kadar; bedenini
aşırı yeme ile sindirilmemiş, mayalanmış, çürümüş besinlerle ve doğal olmayan yiyeceklerle dolduran bir başka canlı yoktur
”.


Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Depresyon VE Yoga

DEPRESYON VE YOGA

İnsanlar mutluluk arayışıyla yaşamlarını sürdürür ancak çok azı erişir gibi görünür.

Kendilerini mutlu edeceğini düşündükleri aktivitelerle oyalanır– televizyon, sinema, spor — fakat kısa bir süre bulunabilse bile sürekli mutluluk duygusu yakalayamazlar…

İnsanlar güç, statü ve materyal de mutluluk ararlar. Bunun karşılığında birçok kişi korku, nefret,başarısızlık, yetersizlik, güvensizlik, ülser, kalp krizi, akli bozukluklar gibi şeylerden muzdarip olur…

Aslında hayatta mutluluğa ve hayata karşı pozitif ve dışa dönük bir tutum basittir, o kadar basit ki aslında insanlar onu hiç denemezler ve hatta düşünmezler bile...

Cevap: Farkındalığınızı arttırmak, zihnin sonsuz derinliklerine dalmaktır. Daha önce deneyimlediğiniz diğer huzur türlerini aşacak huzuru bulacağınız yer burasıdır. Zihninizi tanıdığınızda tüm küçük şeyler ve tartısmalar önemlerini yitireceklerdir.
Hala dünyada yaşayacak ve işinizi yapacaksınız, diğer insanlarla etkileşeceksiniz fakat devamlı bir tatmin durumu hissedeceksiniz. Çoğu insanın saplandığı yüzeyselliklerle değil, anlamı olanla etkileşimde olacaksınız.

İnsanın en büyük problemlerinden biri değişikliğe adapte olamamasıdır. Yüzyıl önceye kadar ve hatta şimdi de teknolojik bir toplum geliştirmemiş ülkelerde bu bir problem değildi zira yıldan yıla neredeyse hiç değişiklik olmuyordu. Ancak teknolojik toplumlar devamlı bir değişim hali içindeler. Değişimler zihnin onlara adapte olma hızından daha hızlı şekilde meydana geliyor. Sonuç, kişiye göre değişen, küçük ya da büyük ölçekte zihinsel rahatsızlıklar. Psikoloji bu problemi gördü ve değişiklikle yüzleşme kapasitesi geliştirmenin kesin yolu olarak Meditasyonu önermekteler.

Birçoklarımızın hayatta gerçek bir mesleği, bazı şeyleri yapmak için doğal bir yeteneği vardır fakat bunları bilmediğimizden, bunları hiç yapmayız . Bir bakıma devamlı bir düş kırıklığı hali içersindeyizdir. Bu potansiyeli dışa vurabilirsek artık kendimizi gerçekleştiren, yaratıcı ve mutlu hayatlar yaşarız. Metot meditasyon yoluyladır. Bu şekilde iç varlığımızı bulabilir ve sonra bunun doğuştan gelen doğasını uygulayabiliriz. En iyi olduğumuz şeyi yapmaya başlayabiliriz.

Dış olguları yaşamalıyız zira bu hayatın bir parçasıdır. Fakat dış hayatımızı iç hayat ile beslemeliyiz. Bu şekilde materyal hayatın tadını daha fazla alırız. Şu anda birçoğumuz bilgisizce neredeyse tamamen dışa dönük bir yaşam sürmekteyiz. Meditasyonun amaçlarından biri de bilincimizi dışarıdaki dolambaçlardan kısa bir süre için bile olsa almak ve onu içimize yönlendirmektir. Amaç iç yaşama küçük bir bakış atmak ve sonunda onu dış hayatla bağlamaktır. Bu bağlantı hep vardır ama biz bu gerçeğin hiçbir zaman bilincinde değilizdir. Meditasyon bizi bu bağlantıya bilinçli yapar ve mutluluk ve huzura götürür.

Meditasyon karamsarlık, depresyon ve benzerleri gibi insanların hayatın normal bir parçası olarak kabul ettiği zihin durumlarını etkisiz hale getirmenin kesin yoludur. Psikologlar bile artık buna inanmaktalar ve psikoloji alanında modern ileri düşünürler bu fikri ortaya koyarlar. Yoga gibi onlar da artık insanın normal durumunun sürekli bir mutluluk ifadesi olduğuna inanıyorlar. Meditasyon moralini kontrol altında tutmak, olumsuz durumları ortadan kaldırmak ve yerlerine iyi hissetme durumları koymak için herkes tarafından kullanılabilir. Böylece amaç var olan kompleksleri, fobileri, önfikir yüklü zihinsel programı kırmak ve yerine arınmış zihinsel programı yerleştirmektir

Vücudun dövüş ya da kaç savunma mekanizması

Vücudun dövüş ya da kaç savunma mekanizması sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezleridir. Sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezlerinin aktiviteleri bayağı bir süredir bilinmektedir; bu iki sistem birbirini tamamlar. Stres, tehlike veya korku anında adrenal bezleri vücudu dövüş ya da kaça hazırlayan adrenalin adında bir hormon salgılar. Bu vücudu daha etkin hale getirir. Kalp atış hızı artar, nefes alış sıklığını artar, görüşü, duymayı vs. keskinleştirir ve aynı zamanda sindirimsel işlevleri baskılanır ki tehdit eden durumla yüzleşirken enerji daha faydalı şekilde kullanılabilsin. Bu sistem kısa süreli tehlikeler içindir. Daha uzun süren tehditler için sempatetik sinir sistemi olayı devralır ve vücudu sürekli daha yüksek güç seviyelerinde tutar. Ancak bir an gelir ve tehdit geçtiğinde vücut fonksiyonları normal aktivite seviyelerine geri döner.

Stres dolu, rekabetçi, modern yaşam şekli ise öyledir ki insanlar neredeyse devamlı olarak dövüş ya da kaç durumuna hazır durumda yaşarlar. Bu, patron korkusundan, arkadaş ve komşuların gözünde değer kaybetmekte korkusundan, kira ve faturaları ödeyememe korkusundan vs. olabilir. Bu şartlar altında, kişi devamlı gergindir, ruh halinde büyük dalgalanmalar olur ve neredeyse devamlı bir tatminsizlik ve genel mutsuzluk hali yaşar. Vücut da hastalığa direnme kabiliyetini yitirir.

Birçok kişi hayatlarının büyük bölümünde gergin olmadıklarını söyleyebilir veya düşünebilir. Bazıları için bu doğru olabilir fakat çoğu kişi için bilimsel testler göstermektedir ki neredeyse sabit bir şekilde gerginlerdir fakat bunun farkında değillerdir. Değişik şartlara tepki olarak, bunların önemsiz sonuçları olacak olsa bile, kaslarını kasarlar, gözlerini kısarlar, tırnaklarını yerler veya bunun gibi şeyler… Bu şekilde hareket etmek öylesine alışkanlık olmuştur ki , hareketleri yaptıklarının farkında değillerdir…

Bu huy edinilmiş tepkiler psikosomatik hastalıkların habercisidir. Biri bu gerginlikleri gösterdiğinde, bilse de bilmese de kendini aslında dövüş ya da kaç tepkisine hazırlıyordur; sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezlerinin varoluş sebebi olan tepkiye. Bu faaliyetler dış görünüşte küçük ve önemsizdir ancak içerde kalp atışı ve kan basıncında vs. değişikliklerin meydana geldiğini işaret eder. Adrenal ve sempatetik sistemin bu uzayan uyarımı, medeni rahatsızlıklar denen yüksek tansiyon, diyabet, koroner trombosis, peptik ve duodenal ülserler ile birçok ruhsal rahatsızlık, ayrıca sırt ağrıları, cilt problemleri, kas çekmeleri ve bir dizi diğer rahatsızlığa yol açar.

Bu rahatsızlıkları dengelemek, önlemek ve iyileştirmenin kesin olan tek yolu her gün vücut ve aklı tamamen gevşetmektir. Uyku tabii ki her zaman ki yoldur fakat çoğu kişi o kadar gergindir ki uyku sırasında bile gevşeyemezler. Uyku, genel olarak, adrenal ve sempatetik sistemin fazla kullanılmasının zararlı etkilerini ortadan kaldırmak, gevşemek ve dengeye kavuşmak için yetersizdir. Vücut süreçlerinin nihayet kendilerini yenileyip edip normal aktivite seviyelerine dönmeleri sadece derin gevşeme sırasında olur. Meditasyon bunu yapmanın bir yoludur. Bir bakıma meditasyon ,sempatetik sinir sistemi ve adrenal bezlerin karşıtı, bunlara karşı bir denge unsuru olarak görülebilir. Modern hayatın her derde deva ilacıdır. Bütün akıl-vücut kompleksinin pozitif sağlık kazanmasının kesin bir yoludur.

Sadece gevşemeyi öğrenmek zorunda değil ayrıca çevremize tepkilerimizi de değiştirmeliyiz. Her kişinin mutluluğu çevre ile uyumlu hale gelmesine ve entegrasyonuna bağlıdır, çevreden devamlı korku içinde olmaya değil. Akıl-vücut sistemi yeniden programlanmalıdır ki her mümkün olan durumda kana adrenalin püskürtülmesin. Aklımızı ve vücudumuzu tepki değişik olacak şekilde yeniden programlamalıyız ki gevşeyelim, mutlu olalım ve farkındalık seviyemizi yükseltmeye başlayalım.

Usui Reiki Hikkei: The Usui Reiki Handbook Download İndir



For some time now I have known about the class booklet that Usui-sensei gave to his students and I have always wondered what it contained. In the Autumn of 1998, it was Inspiring to read part of it in F. Arjava Petter's book "Reiki: The Legacy of Dr. Usui" . In June, 1999 I gratefully received a Japanese copy from Akihiko Uechi who had obtained this in Japan. As with the Usui memorial translation, I felt a literal translation of this book might prove useful for Reiki practitioners and as an interesting comparison to Arjava's fine work. I wanted to make this guide available to all Reiki practitioners, mainly because it is one work of Usui-sensei's that we can all share at any Reiki level.

Spunkins Links
Code:

http://rapidshare.com/files/105977674/S ... ireiki.rar

24 Nisan 2011 Pazar

REİKİ; Yaşama ve İyileşme sanatı

REİKİ; Yaşama ve İyileşme sanatı

Reiki ışık ve sevgidir, herşeyi ayakta tutan evrensel güçtür. Bizi çevreleyen evren, sonsuz ve tükenmeyen bir enerjiyle doludur.
Reiki doğal şifa enerjisidir.
Beden ve ruhu dengelemek te, yaşamın her planın da etki göstermektedir. Japon ya da Mikao USİU tarafından tekrar keşfedilen tarihi M.Ö 2500 yıllarına dayanan, kültürel ve dinsel sınırları aşan bağımsız güç enerjisidir.
Neye gereksinimiz var sa onu verir.

Yukar da verilen Reiki kısa bilgisi, söylenebileceklere önsöz olabilir ancak...
Yıllardır reikiyle yaşıyan biri olarak, bu sınırsız akışkan gücü hiç bir tanıma sığdıramıyacağım için bu güne dek edindiklerimi ve hala öğrenme sürecim olan birlikteliğimiz de ulaşacağım bilgileri akış için de aktarmaya çalışacağım.



Reiki nedir ve nasıl işler sorusuna yqnıt ararken önce ne olmadığını bilirsek yolumuz daha açık ve yükümüz daha hafif olacaktır. Evet, yolculuğa çıkacaksak -yükümüz hafif olmalı-...
Bu çok önemli ve ilerki paylaşımlarımızın ana konusu olacak.

REİKİ Ne Değildir:
*Reiki belli bir düşünce ya da inançla ilgili değildir.
*Reiki konsantrasyona bağlı değildir.(Tersine geniş farkındalık gerektirir.)
*Reiki belli bir yana ya da belli kişilere ait değildir.
*Reiki bir kuruluş ya da Reiki Master dan öğrenilemez.
(Öğretmen öğrenciye ancak yolu gösterir, yürümek ya da yürüme biçimini belirlemek öğrenciye aittir.)
*Reiki prensibi nedeniyle asla kötüye kullanılamaz.
(Ne verirsen onu alırsın prensibiyle çalışır.)
*Reiki reddedilecek bir şey değildir, o zaten vardır.


Seda PEKGÖZ


Reiki Nedir? Reiki Hakkında; Reiki Dereceleri, Çakralar, Uyumlama

İçimizdeki Güç Reiki

İÇİMİZDEKİ GÜÇ
REİKİ


Uzakdoğu Şifa Yöntemi olarak anılan Reiki yi tanımlamak tan kaçınmış, Yaşam Biçimi olarak algıladığımı paylaşmıştım.
Reiki (yaşam enerjisi) diğer şifa yöntemlerinden ayrı değildir hepsini içinde barındırır. Reiki yapmanın amacı, iyileşmek ve iyileştirmeye yardımcı olmaktır. Hedefimiz, gerçekte kim olduğumuzu bilmek, gerçeklik içinde mutlu ve huzurlu yaşamaktır.

Reiki için kaynakların verdiği metodolojik bilgileri akış için de bulacaksınız.
Reikinin bu kadar olmadığını yol aldıkça farkedecek, anlamaya başlıyacak ve kendi deneyimlerinizle tanımınızı siz yapacaksınız.

Bu anlam da benim tanımım; Reiki elle, gözle, söz ve davranışlarımızla, duygu ve düşüncelerimizle, yaşam içindeki duruşumuzla gerçekleşen bir şifa gücüdür.



Şifa ancak, gerçek senin kişiliğin sevginin renkleriyle boyandığında gerçekleşir.
Şifa ancak, Tüm kavgalara son verdiğin, korkunun gölgesini aydınlanmanın ışığıyla yok ettiğin de gerçekleşir.
Şifa gücünü tanımladığın zaman göremezsin, ancak seninle bir araya geldiğinde tanımlıyabilirsin.
Varoluşumuzla DNA larımıza kodlanan Reiiki enerjisine açık hale geldiğimiz de o bizim için işler...

İnsan içselleştiremediği hiç bir olguya uyumlanamaz. Bir çok teknik öğrenip yol almaya yönelsek de zoraki bir yolculuk olur bu.

Daha önce, uyumlama yapıp yapmadığımı soran bir arkadaşıma ''Hayır'' demiştim. Reikiyi öğrenmek isteyen sayısız öğrencim den çok az sayı da kişiye uyumlama verdim. Sanırım yukar da verilen kısa bilgiler nedenini vurgulamıştır. Reiki nin amacına ters olduğunu bildiğim den kazanç kaygım hiç olmadı.

Ve karşıma çıkan vermeme olanak sağlayan herşeye teşşekkür içindeyim.

Siz de eğer ilgi duyuyorsanız; Yolculuğu başlatan siz. yardımcınız reiki olacaktır. Yola çıktığınız andan itibaren Reiki nin anlamını anlıyacaksınız. Reiki yi anlamaya çalışırken bakmamız gereken ilk yer; olumsuz duygu ve düşünce kalıplarımız, yanılgılarımız olacaktır. Hasta yanlarımız.
Bu anlam; İçimiz deki Güç tür.


Seda Pekgöz

İçimizdeki Güç Reiki

İÇİMİZDEKİ GÜÇ
REİKİ


Uzakdoğu Şifa Yöntemi olarak anılan Reiki yi tanımlamak tan kaçınmış, Yaşam Biçimi olarak algıladığımı paylaşmıştım.
Reiki (yaşam enerjisi) diğer şifa yöntemlerinden ayrı değildir hepsini içinde barındırır. Reiki yapmanın amacı, iyileşmek ve iyileştirmeye yardımcı olmaktır. Hedefimiz, gerçekte kim olduğumuzu bilmek, gerçeklik içinde mutlu ve huzurlu yaşamaktır.

REİKİ; Yaşama ve İyileşme sanatı

REİKİ; Yaşama ve İyileşme sanatı

Reiki ışık ve sevgidir, herşeyi ayakta tutan evrensel güçtür. Bizi çevreleyen evren, sonsuz ve tükenmeyen bir enerjiyle doludur.
Reiki doğal şifa enerjisidir.
Beden ve ruhu dengelemek te, yaşamın her planın da etki göstermektedir. Japon ya da Mikao USİU tarafından tekrar keşfedilen tarihi M.Ö 2500 yıllarına dayanan, kültürel ve dinsel sınırları aşan bağımsız güç enerjisidir.
Neye gereksinimiz var sa onu verir.

Yukar da verilen Reiki kısa bilgisi, söylenebileceklere önsöz olabilir ancak...
Yıllardır reikiyle yaşıyan biri olarak, bu sınırsız akışkan gücü hiç bir tanıma sığdıramıyacağım için bu güne dek edindiklerimi ve hala öğrenme sürecim olan birlikteliğimiz de ulaşacağım bilgileri akış için de aktarmaya çalışacağım.


22 Mart 2011 Salı

Reiki, Biyo Enerji, Çigong, Şamanik Şifa Çemberi

Reiki, Biyo Enerji, Çigong, Şamanik Şifa Çemberi



"Yalnızca bugünlük endişelenme. Yalnızca bugünlük öfkelenme. Anne-babana, öğretmenlerine ve büyüklerine saygı göster. Geçimini dürüst yollardan sağla. Her canlıya minnet duy."

Bu prensipler, Uzakdoğu'nun kökeni binlerce yıl ön-cesine dayanan, kendini ve başkalarını elle iyileştirme tekniği reiki'nin. Reiki, iç enerji sistemimizi dengeleyerek, temizleyip yenileyerek, mutlu ve sağlıklı insanlar olmamızı sağlayan bir şifa yöntemi. Reiki eğitimini Japonya'da almış olan reiki-master Petek Kitamura, aslen Japonca bir sözcük olan reiki'nin evrensel yaşam enerjisi anlamına geldiğini söylüyor. Reiki'den sonraki şifa verme aşamalarının da eğitimini almış olan Petek Kitamura, kolayca öğrenilebilen ve uygulanan reiki'nin, kişiyi hem ruhsal, hem bedensel, hem de zihinsel olarak arındırdığım, hatta hastalıklardan kurtararak tamamen sağlıklı hale getirdiğini belirtiyor.

Kitamura'dan

Petek Kitamura' nin yıllara dayanan deneyim imbiğinden süzdüğü cümlelere kulak verelim:
"Hastalık, sürecin en son aşamasıdır. Fiziksel anlamda bir hastalığın ortaya çıkması, çok daha önce bedenin enerji akışında meydana gelen tıkanmaların sonucudur. İstisnasız tüm hastalıklar, fiziksel ve ruhsal düzeydeki sıkıntıların vücuttaki yansımalarıdır. Batı tıbbının ilgilendiği alan, işte o son nokta; hastalığın ortaya çıktığı o dar alandır. Reiki ise rahatsızlıkların kökenine iner. Reiki'nin de içinde bulunduğu tamamlayıcı tıp tekniklerinin tümü, bütünsel iyileştirmeye yöneliktir. Sadece hastalık ortaya çıktıktan sonrasıyla ve hastalığın ortaya çıktığı bölgeyle değil, insan varlığının tümüyle ilgilenir. insanın ellerinde enerji akışına aracılık eden kanal çıkışları vardır. Reiki, bunları kullanır. Tarihte Buda gibi. İsa gibi, Muhammed gibi pek çok mistik insan elleriyle şifa vermişlerdir. Hatta ölüyü dirilttiklerine dair söylenceler vardır."

Fiziksel bir gerçek

Reiki, bir din değil. Temelde çok basit bir fiziksel gerçeğe dayanıyor. Reiki'ye göre canlı ya da cansız evrendeki tüm varlıklar aynı zamanda birer enerjiler. Reiki bu enerjilerin, evrenin pozitif yaşam enerjisiyle olan ilişkisini tekrar sağlıklı bir şekilde kurmalarım sağlıyor.

Reiki'yle bu enerjiye kanal olmayı öğreniyoruz. Reiki'nin diğer yararları şunlar: Kendinizi ve başkalarım bedensel, zihinsel ve duygusal açıdan iyileştirmek; kişisel olgunluğu, acıma duygusunu ve bilgeliği geliştirmek; hayvanları ve bitkileri iyileştirmek; işyerinde ya da evdeki ilişkilerle ilgili sorunları halletmek; savaş ve doğal afetler gibi dünya sorunlarına ya da suç, işsizlik ve yoksulluk gibi yerel sorunlara iyileştirici enerji göndermek; yeni bir iş, yeni bir ev, araba ya da başka bir şeye sahip olmak; belirli bir soruna çözüm bulmak; sınava girmek, bir görüşmeye katılmak ya da topluluk önünde bir konuşma yapmak gibi stresli durumlar öncesinde kendini sakinleştirmek, her zaman hayır duası almış, yol gösterilmiş olmak ve korunmak."

Enerji kanallarınızı pozitif enerjiye açın


Klasik reiki'nin üç aşaması var. Reiki l, 2 ve 3. İlk aşamada enerjiniz reiki tekniği için uyumlu hale getiriliyor. Bu aşamada reiki master, enerji kanallarınızı açıyor ve sevgi dolu evrensel enerjinin bedeninizden rahatça akarak parmak uçları-nizdan çıkmasını sağlıyor. Bu aşamada ellerinizi kullanarak kendi kendinize şifa vermeyi öğreniyorsunuz. Reiki 2'de, evrensel sembolleri kullanarak başkalarına reiki yapmaya başlıyorsunuz. Reiki 3 aşamasında siz de bir reiki master oluyor. Şifanın yanı sıra reiki eğitimi de verebilecek duruma geliyorsunuz. Dünyaya gelen yeni enerji dalgaları, reikinin diğer aşamalarının da açılmasını sağlamış. Petek Kitamura, klasik reiki'nin yanı sıra Kundalini Reiki, Karuna Reiki ve Seichim Reiki ile reiki aşamalarının sekize yükseldiğim ve önümüzdeki yıllarda insanlığa daha ileri şifa yöntemlerinin de öğretileceğim söylüyor.

Biyoenerji

Vücudumuzda devamlı bir titreşim ve düşük voltajlı elektromanyetik bir akım bulunduğu, bilim tarafından kanıtlanmış durumda. Bilim insan organizmasının evrendeki gibi bir enerji alanına sahip bulunduğunu da doğruluyor. Doğal enerji anlamına gelen bu biyoenerji akışı, insanla da sınırlı değil. Bu akım canlı cansız tüm varlıklarda bulunuyor. 27 yıldır insanlara biyoenerji veren ve bu konuda araştırmalar yapan biyoenerjist Kemal Haluk Cebe, sağlıklı bir vücutta negatif enerji barınmayacağını söylüyor.

Biyoenerji şu hastalıklara iyi geliyor: İkinci derecede yanıklar, burkulmalar, adale ağrıları, dizanteri, ishal, mide ağrıları, ateş, boğaz iltihapları, öksürükler, diş ağrıları gibi basit fiziksel rahatsızlıklar; şiddetli hastalıklar, tüberküloz, hipertansiyon, kalp sorunu, hepatit, miyom, kist, sara ve eklem rahatsızlıkları; duygusal ve akli rahatsızlıklar, stres, tansiyon, anksiyete, depresyon, fobiler, paranoya, şizofreni ve bunlara bağlı hastalıklar.

EMF

Çağlar ilerledikçe enerjiler ve enerji dengeleme yöntemleri de çeşitleniyor. Elektromanyetik Alan Dengeleme Tekniği de (EMF), bunlardan biri. Teknik insanın, "enerji anatomisi" denilen bedeninin etrafındaki enerjetik bir ağ olan "evrensel uyum kafesi" ya da diğer adıyla "kozmik kafes"le sürekli ve güçlü bir bağ kurulmasını sağlıyor. Bu kafes üzerinde, geçmişimizin tüm izleri ve geleceğimizi oluşturmamızı sağlayacak frekanslar yer alıyor. Enerji dengelemesi, elektromanyetik alan üzerinde insandan insana etkileşimle gerçekleşiyor. Owo'da enerji dengeleyen, EMF ileri derece uygulayıcısı Piraye Barutçu sistemin ana hatlarını anlatıyor: "insanın enerji alanı, ışık ve enerji liflerinden oluşur. EMF, insanın elektromanyetik alanım, kozmozdan dünyaya gelen yeni enerjlerle uyumlu hale getirir. Böylece varlığımızın tüm sorumluluklarını yüklenmeyi öğreniriz."

Evrensel uyum kafesi

Alıcı masaj masasında yatarken uygulayıcı zarif hareketlerle bu tekniği uyguluyor. Hareketlerin çoğu, kişinin evrensel uyum kafesi içinde çalışmayı içeriyor. Bu kafes, insanın enerji anatomisini 70 cm. etrafından çevreliyor. Uygulayıcı seans sırasında yüksek sesle niyet belirtiyor. Bu niyetler alıcıyı kapsıyor ve onu güçlendiriyor. Evrensel enerjiyle uyum, alıcının içsel bilgeliği tara-fından belirleniyor. Her seans insanın enerji ana-tomisinde güçlü bir denge sağlayarak "kendini muktedir kılma" enerjisini canlandırıyor. Şimdilik dört aşaması üzerinde çalışılan, bu yıl sonuna kadar diğer sekiz aşaması da insanlığa bildirilecek olan EMF uygulaması sonucunda kişi kendi bilgeliğinin farkına varıyor ve hayatım kendi isteği doğrultusunda tümden değiştirecek deneyimler yaşamaya başlıyor.


Çigong

İnsanın iç dünyasıyla doğanın güçlerini birbirine bağlama arzusu, insanlık tarihi kadar eski. Çigong eski Çin temelli Daoculuk'tan (Doğculuk) kaynaklanıyor. Bu öğreti, yerde ve gökteki tüm varlıkların yaşam deneyimlerinin insanların sağlıklı yaşam deneyim-lerine katkısı olduğu temeline dayanıyor.

Geleneksel Çin tıbbıyla diğer sanatların desteğini alan Daoculuk bir "yaşam enerjisi" kültürü. Türkçe'ye "can" olarak çevrilebilen bu enerji bedensel ve zihinsel sağlıkla birlikte ruhsal gelişimi de kapsıyor. Bu felsefeye göre insan bir "açık sistem". Açık sistem tüm canlılar madde ve enerji dış dünyasıyla bilgi alışverişi yapıyorlar. Çevredeki değişime uyum sağlıyorlar. Bu nedenle nefesin Çigong'da büyük önemi var. İnsanın dış dünyayla yaptığı en önemli alışverişin biri sevgi, diğeri hava. Güneş ışığı ve büyük ekosistemin de Çigong'da büyük yeri var. Çünkü varlıklar yaşam enerjilerinin yüzde 95'ini güneşten alıyorlar.

"Can yetkinleştirme" anlamına gelen Çigong'ta onbinlerce Daocu egzersiz, Çin tıbbi geleneği, savaş sanatı için ruhsal gelişim alıştırmaları, gösteri sanatları bulunuyor. Yaşam enerjisini dengeleyen ve güçlendiren özelliğiyle yemekler bu felsefede büyük yer tutuyor. Bünyenize, yaşadığınız bölgeye, o andaki mevsime ya da varsa çektiğiniz sıkıntıya ya da hastalığa göre yenecek yemekler değişiyor. Uyku da insanın yaşam sisteminde büyük anlam taşıyor. Her gece 23.00-03.00 arası derin uykuda değilseniz, yaşam enerjiniz hızla azalıyor. Bu saatlerde biz yatay durumdaysak karaciğer ve safrakesesi çalışıyor ve ertesi gün için enerji topluyor. Bioritminizi güneşe göre ayarlamazsanız, salgı bezi sorunları başlıyor. Bu da erken yaşlanmaya neden oluyor.
Çigong, tek başına yapılan çalışmalarda özel bir soluma biçimi, belli bir beden duruşu ve zihinsel etkinlik istiyor. Üçünü de kontrol ederek kişinin kendi üzerinde denetimli can yetkinleştir-mesi gerçekleştirmesini sağlıyor. Sağlığı korumak için yapılabildiği gibi; hasta olunduğu zaman ana tedavi ya da destek tedavi olarak uygulanabiliyor.

İç organlar önemli

Sadece kas ve eklemler değil; tüm iç organlar, salgı bezleri ve sinir sistemi üzerinde bile çalışmak mümkün. Bu sistem ile beyni ve ilikleri bile arındırmak olanaklı.
Çigong'a göre özellikle 30'unuzdan sonra iç organlar üzerinde çalışmalısınız. Sadece efor gerektiren ve kasları çalıştıran egzersizler, bir süre sonra iç organlara giden enerjinin giderek azalma-sına ve bedenin bir kısmının çökmesine neden oluyorlar. Kan ter içinde ve nefes nefese yapılan sporlar, vücut sistemine zararlı oluyor. Hakan Onum, şiddeti düşük, süresi uzun Çigong çalışmalarım 7'den 70'e herkesin yapabileceğim söylüyor.

Klinik deneyleri yapılmış ve sindirim, solunum ve sinir sistemiyle salgı bezlerine kadar tüm iç düzenin korunmasını sağlayan ve pek çok kronik hastalık grubunda destek tedavide büyük fark yaratan Çigong aynı zamanda zihinsel olgunlaşma ve doğanın yolunu izleme bilgeliği de sağlıyor.

Şamanik şifa çemberi MANİK

Bir cins enerji dengeleme yöntemi olan Şamanik Şifa Çemberi, astral ve eterik enerji bedenlerine girip oradaki bozuklukları çözmekle ilgileniyor. Şifayı alacak kişi rahat bir şekilde uzanıyor. Şifa verecek kişi ateş, su, toprak ve hava elementlerinin titreşimlerini kullanarak sırasıyla astral, eterik, fiziksel ve mentol bedendeki sıkışıklıkları açıyor. Seans sonunda kişi kendisinde psikolojik bozukluk olarak ortaya çıkmış olan ya da böyle bir risk taşıyan sorunlarından kurtulmaya başlıyor.

9 Mart 2011 Çarşamba

ABD'li model ve oyuncu Carmen Electra, yoga konusundaki ustalığını kanıtladı. İlk kez Playboy dergisine verdiği pozlarla tanınan, 'Sahil Güvenlik' dizisiyle ününü pekiştiren ve Beyaz Show'un konuğu olarak Türkiye'ye gelen 39 yaşındaki yıldız, bu fotoğraflarla formunu başarıyla koruduğunu kanıtlıyor.







Carmen Electra'dan yoga dersleri








Carmen Electra'dan yoga dersleri







Resimlerle yoga













Carmen Electra'dan yoga dersleri


4 Mart 2011 Cuma

Çakraların Çalışma Sistemi

ÇAKRALARIN ÇALIŞMA SİSTEMİ






KÖK ÇAKRASI

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:


Bu çakranın açık ve diğerler ile uyumlu çalışması neticesinde, dünya ve yaşamla derin bir ilişki kurabilirsiniz. Kökleri bozulmamış bir yaşam enerjisi, mutluluk ve iç gücü kazanabilirsiniz. Hayat sevincinizi üretici olarak şekillendirme arzusu duyabilir, dünyasal amaçlarınıza daha kolay ulaşabilirsiniz. Sarsılmaz güven duygunuz ve dünyayı her şeyinizi karşılayan güvenilir bir yer olarak algılayabilirsiniz. Kendinizi dünya yaşamına güvenle açar ve sizin için sakladığınız her şeyi memnuniyetle kabullenmenizi sağlar.







DÜZENSİZ ÇALIŞMASI:


Bu çakranızın dengesiz çalışması halinde zevk düşkünü ve düşüncesiz olabilir, korku gibi olguları oluşturabilirsiniz. Neticesini görmeden her şeyi arzu edersiniz. Özgürce alıp verme konusunda zorlanırsınız, mesafe sağlama konusunda belirgin anlamda eğilim sergilersiniz. Bedensel anlamda kabızlık, şişmanlığa yol açabilir. Eylemleriniz kişisel ihtiyaçlarınız yerine getirmek üzerine kurulu olur. Sağlık, beslenme, dinlenme, uyum konularında dengeyi bulma yolunda, başkalarının da ihtiyaçları olduğunu küçümser ya da bilinçsizce ihmal edersiniz. Tutkularınızın esiri olur, sinirli, huzursuz, öfkeli hatta saldırgan olursunuz. Zorlayıcı tutumlarınız ise sağlıksız bir mulahadra sahibi oluşunuzla bağlantılıdır. Bütün bunların arkasında size güven veren,kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan bazı şeyleri yitirme korkunuzdur. Dünyanın doğal dengesinin bozulması, doğal kaynakların sömürülmesi nüfus çoğunluğunda gözüken mulahadra çakra belirtileridir.



YETERSİZ ÇALIŞMASI:

Engelli veya kapalı olan mulahadra çakra fiziksel zayıflık eğilimi getirir. Maddi ve duygusal direnç yokluğu, belirsizlik hissi, endişeler, kararlılık ve başarı gücünden yoksunluk duyabilirsiniz. Hayat size mutluluk vermekten ziyade yük gibi gelebilir, daha hoş, daha basit, daha az derecede yorucu hayat arayışına girebilirsiniz. Yüksek çakralarınız düşüklere oranla daha çok gelişme göstermiş ise, dünyaya ait olamama duygusu,bu çakranızdaki yetersizlik halinin habercisidir. çakralar arasındaki dengesizlik neticesinde bu çakranın etkisi temel yaşam eksikliği duymanıza bağlı olarak iştahsızlık yaratabilir. Bu ise olay ve insanlardan kaçma arzunuzu belirtir. Holistik gelişim yolunuz için değerini kabullenmediği- niz sürece hayatın sorunlarıyla karşılaşacaksınız.







SAKRAL ÇAKRA

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:

Bu çakranız uyumlu ise kendinizi yaşamın ve duyguların doğal akışında gösterirsiniz, karşı cinse daha kolay içinizi açar ve doğal davranırsınız.


Cinsel birleşmede dişil ve eril enerjilerin yaratılışında sizde etki gösterir. Böylelikle doğa ile kucaklaşarak yavaşça içsel bütünlüğe ulaşırsınız. Zihniniz bedeniniz ve ruhunuzdan akan yaratıcı bir yaşam enerjisi hissedebilir-siniz. Bu yaratılışın mutluluğuna katılabilirsiniz.


Hayat sürekli olarak size coşku ve hayret vericidir. Yaratıcı eylemler, reel duygular sadece size ait değil başkalarının üzerinde de canlandırıcı etkinin sahibidir.



DÜZENSİZ ÇALIŞMASI:


Bunun kökeni ergenlik döneminde başlar. Cinsellik konusunda çocuklukta algılanan yanlış kavramlar, algılanamayan doğru kavramlar sizi cinselliğin inkar düzeyine dek sürükleyebilir. Bu da karşı cinse bağlı belirsiz ve gerilimler demektir. Eğiliminiz cinsel isteklerinizi bastırma, kaba olarak dışa vurma olabilir. Zamanında oluşa gelen bedensel temas eksikliği ve şefkattir. Başarısızlığın nedeninin içinizde var olduğunu bilemeden daimi olarak tam bir cinsel haz arayışı içinde yaşarsınız. Doğal duygu ve masumiyetin kaybı neticesinde enerjilerle ilgilenirken onların doğadaki ifadelerini küçümseyebilir, Yin Yang kuvvetlerinin etkileşimine açık olamaz ve yaşamsal mucizelere karşı çocuksu bir tavırla şaşkınlık yaşayabilirsiniz.



YETERSİZ ÇALIŞMASI:


Çoğu durumda bu merkezin yetersiz anlamda çalışması çocukluk devresine dek dayanabilir. Ebeveynlerinizin cinselliklerini bastırması, tutku, dokunuş, sevgi, şefkat uyarımlarından sizin yoksun bırakmasına neden olur. Sizde tensel anlamdaki mesaj alan antenlerinizi geri çekebilirsiniz. Ergenlik çağındaki cinsel enerjinizin önünü kapatarak öz güven eksikliğinize, cinsel soğukluğunuza sebebiyet verebilirsiniz. Yaşam size yaşamaya değmezmiş gibi gelebilir.





MİDE ÇAKRASI

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:


Ahenkli, sorun yaratmayan, açık bir çakra bir üçüncü çakra'dır.


Benliğinizde genel olarak hayatta ve yaşamdaki yerinize dair içsel denge ve huzur duygusu yaratır. Kendinizi kabullenirsiniz. Başkalarının duygularına ve kişilik farklılıklarına önem verirsiniz. Beraberlik ve bütünlüğe ulaşarak tüm eylemleriniz evrensel, dünyasal denge kurallarına
ahenk gösterir. Işık ve sevgi dolar, içinizdeki pozitif ışık bedeninizi adeta sararak sizi koruyucu görevler görür. İçsel gözünüz ve Sahasrara çakranızda açıksa maddelerin değişik ısı titreşimlerinden oluştuğunu fark edebilirsiniz. Işık enerjisi ile alakanız yakın olduğu için arzularınız kendiliğinden oluşur, her şeyi adeta kendinize çekersiniz. Bolluk bilincinin ilahi bir miras olduğunu da unutmamalısınız.







DÜZENSİZ ÇALIŞMASI:


Kendi arzularınızı isteminiz dahilinde hareket etmeniz bu çakranızın tek yönlü veya kötü çalışması anlamına gelmektedir. İç huzursuzluk, lanetleme, tatmin olamama duygusu yaşarsınız. Geçmiş yılların içinizde bulamadığınız tatmin, kabulleniş ve maddi dünya üzerinde arayışınızdır. İçsel huzura ihtiyaç duyuşunuz neticesinde olayları akışına bırakmayı zorlanarak tercih ediyorsunuz. Kabul görme, maddi refah sizin açınızdan önemlidir. Hatta bunları elde etme konusunda zorlanmazsınız. Sizin açınızdan imkansız olmadığı için istem dışı her şeyi bastırmaktasınız. Ancak bazen bu duygularınız kontrol dışına çıkıyor, kolayca üzülebiliyorsunuz. Ancak bu iniş ve çıkışlar uzun dönem sonunda içinize attığınız öfkenin dışa vurumudur denilebilir. Sonuçta kimsenin üzerinde uzun vadeli tatmin kuramayacağınızı bilmelisiniz.



YETERSİZ ÇALIŞMASI:


Kendinizi kırgın, mutsuz, üzüntülü hissedebilirsiniz. İsteklerinize ulaşmanızı engelleyen basamaklarla karşılaşmanız olasıdır. Geçmişten gelen birikimlerle duygularınızı anlatmakta zorlanarak Manipura çakranızın parlak enerjisini söndüren ve kendiliğinden gelen güçlü eylemlerinizi, duygularınızı sizden yok eden duygusal sirkülasyonlar sizi sarmış durumdadır. Hala boyun eğip, başarı ve ödül kazanma uğraşındasınız. Ancak kendi yaşamsal istemlerinizi dışlamaktan başka bir şey değildir bu.


Sıkışınca fevri davranabiliyorsunuz, hareketleriniz yanlış,dengesiz olabiliyor. Yaşam mücadelesinden kendinizi soyut bırakmayı tercih ediyorsunuz. Anlaşılmadık şeyleri dengelemek sizi ürkütüyor ve hayatta kalma mücadelesinde kendinizi eksik hissediyorsunuz.





KALP ÇAKRASI

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:


Bu çakranın tam anlamıyla açık olması ilahi sevgi için bir köprüdür.


Dünyanızı değiştirecek derecede kalp enerjisinin sahibisiniz. İnsanlar üzerinde ahenk sağlar, birleştirici olur ve onları uyumlu hale getirirsiniz. Natürel bir sıcaklık, içtenlik ve samimiyet sergilersiniz. Bu çevrenizdeki kişilerin neşesini arttırır, onlara güven verir ve kalplerini aydınlatır. Yardımseverlik arzusu size çok natürel gelir.


Duygularınız içsel çalkantılarınızdan, şüpheden ve belirsizlikten uzaktır.


Koşulsuz seversiniz. Yaratılışta ahenkli, güvende huzurlu olursunuz. Sevgi yüceliğiniz, hayattaki birleşme ve ayrılma oyununun bilincine varmasını sağlar. Bilgeliğin kalbinizdeki yolu aracılığı ile kişisel olaylara yeni bakış açınızdan bakabilirsiniz. Sevginin Yaratana duyulan sevginin gelişimi yolunda büyük destektir.Tüm yaşamı rahatlıkla benimseyebilirsiniz.İlahi sevginin anlatımını benimseyerek öğretebilirsiniz.



DÜZENSİZ ÇALIŞMASI:


Koşullu sevmenizi sağlayacaktır. Karşılıklı verme çabanız sonucunda hüsrana uğrayabilirsiniz. Size insanların vereceği sevgiye ihtiyaç duymadığınızı düşünebilirsiniz. Şefkat sizi rahatsız edecektir. Bedensel olarak bu davranışı tamamlayıcı saldırı ve acılara karşı savunma
mekanizmanızı genişletecek bir kalkana ihtiyaç duyabilirsiniz.



YETERSİZ ÇALIŞMASI:


Sizi başkalarının sevgisine karşı bağımlılık sahibi yapabilir. Kırılganlık ve dışlanmışlık duyabilirsiniz. Bu hal sizi kabuğunuzun içine hapsedebilir. Kederli olduğunuzu hissedebilirsiniz. Sevgi eksiğinizi gidermek için arkadaş düşkünü bir yardımcı olarak görünebilirsiniz. Bu çakranız tamamiyle kapalı ise kendinizi kayıtsız, kalpsiz görebilirsiniz.


Dışsal dürtülere ihtiyaç duyabilirsiniz.





BOĞAZ ÇAKRASI

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:


Tam anlamıyla açık olması halinde düşünce, duygu, korkusuzluk,özgürlük şeklinde ifade edebilirsiniz.Zayıf yanlarınızın açığa çıkışı esnasında güç gösterisi yapabilirsiniz Kendinizi ifade etme yeteneği kazanacaksınız. Kalbinizin yönlendirmesi ile başkalarını daha verici bir halde dinleyebilirsiniz. Yaratıcı ifadeniz sayesinde de melodili bir ses frekansına sahip olabilirsiniz ayrıca bilgelik ve doğruluğa kavuşursunuz.


Baskılara karşı kendinize dürüst olarak hayır cevabını verebilirsiniz.


Farklı düşünceler sizin bağımsızlığınızı korumanıza, azimli ve özgür olmanıza neden olacaktır. Ön yargınız olduğundan dolayı gizemli boyutların gerçeklerini görebilirsiniz. Onlar gönül sesinize yol göstererek yaşamınızı yönlendirir, yaşamsal tezahürlerin bir mesaj olduğunu anlarsınız. Diğer oluş katmanlarındaki yaşamlarla iletişim kurma yeteneği kazanırsınız. Yeri ve zamanı geldiğinde bu bilgileri görevlilerle paylaşırsınız. İçsel bağımsızlığınızdan ve varlığınızın özgür ifadesinden bütünlük duygusu çağrıştırılır.





DÜZENSİZ ÇALIŞMASI:

Bu çakranın engelli enerjileri beden ve zihin arasındaki titreşim ve etkileşimi bozabilir. Duygularınızı tam anlamıyla ifade edemezsiniz. İzin verdiğiniz duyguları ancak yargılayabilirsiniz. Gerçek varlığınızı adeta bir kalkanla öretmeye çalışıyorsunuz demektir. Ses frekansınızı yükseltmek zayıf olduğunuzu göstermez, sadece güçlü görünmeye çalışmaktasınız. Bu çakranın istem dışı olarak çalışması başkalarının karşısında ifade yeteneğinizi kandırmanızdan başka bir şey değildir. Tıkalı olan enerji varoluşun gizemli boyutlarında barınamaz. Geniş bakış açısından esirgenirsiniz. Dışsal yargılamalardan korktuğunuzu için içsel bilginizi açıklayamayabilirsiniz. Düşük olan çakra enerjisi gerekli olan güç ve dayanıklılığı yüksek çakralara veremeyebilir.



YETERSİZ ÇALIŞMASI:

Kendinizi ifadeden yoksun olursunuz. İçe dönük, utangaç ve belirsiz duyguların sahibi, sezgisel güçlerde dahi güven eksikliği duyan biri olursunuz. Bu çakranın gelişmemesi halinde potansiyeliniz sınırlar dahilinde kalacak ilerleme gösteremeyecektir. Sizin gözünüzde sadece dışsal dünya geçerli halde olacaktır.



ÜÇÜNCÜ GÖZ ÇAKRASI

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:


Bu çakra gelişimini tamamlamamasına rağmen diğer çakralardan daha ahenkli bir sistem dahilinde çalışır. Bu çakra kendini aktif zihin ve gelişmiş kabiliyetler şeklinde kendini sergiler. İdealler sizin anahtarınızdır denilebilir. Bilgilerinizi farkındalık yeteneğinizle pekiştirirsiniz. Duyu üstü algılar sayesinde tüm enerjileri daha rahat algılarsınız. İçsel sezgiler sayesinde başarınız bir kat daha artacaktır.



DÜZENSİZ ÇALIŞMASI:


Hayatın zihinsel alanındaki mantıklı kapasiteniz doğal dengenin dışına çıkabilir. Sanatsal alanlara yönelerek bunu düzene sokabilirsiniz. Bu durumda Manipura çakra dengeyi kaybeder, Anahata ve Sahasrara çakra ise dengesiz çalışmaktadır. Ajna çakranız açık olsa dahi doğal akışına ters düşebilir. Bütün bu dengesizliklerde dış dünyanıza yansıyarak sizi zor durumlara düşürebilir.



YETERSİZ ÇALIŞMASI:


Eğer enerji akışınız devinimini tamamlamamış yada tamamlayamamışsa dışsal dünyayı tek gerçeğiniz olarak görebilirsiniz. Yaşamınız bastırılmış duygularla doludur. Kurulu olan toplum bilinci dahilinde düzen sahibi olabilirsiniz. Duygusal kalıpların etkisinde kalırsınız.









TEPE ÇAKRASI

DÜZENLİ ÇALIŞMASI:


Bu çakra diğerlerinin işleyişinden çok daha farklıdır. Bu çakranın açılması halinde içsel ve dışsal hayat arasında zaman içinde kopukluklar yaşarsınız. Bilinciniz açıktır. Gerçek benliğinizi oluşturan bireysel egonun evrensel egoya dönüşümüdür. Gerçek dediklerinizin yansıma olduğunu göreceksiniz. Yedi yıllık evrelerin dönüşümünde, imkânsızı gerçekleştirebilirsiniz. Bölünmemiş bir birliğin farkına varabilirsiniz.



DÜZENSİZ ve YETERSİZ ÇALIŞMASI:


Bütünlüğün dışında olduğunuzu düşünerek korkulara kapılabilirsiniz.
Duygularınızı kontrol altına alabilmek için sorumluluğunuzun bilincine varmalısınız.

Aksi halde kısıtlı bir benlik ve yüzeysel bir yaşamın içinde sınırlı kalabilirsiniz.

18 Ocak 2011 Salı

Parlayan Güzellik İçten Gelir..

Tatminsiz, üzgün,stres altın altında veya depresif bir durum içinde olduğunuzda tüm kremler, makyaj malzemeleri işe yaramaz.



Kendi içinde dengeyi sağlamışsanız stresin ve sorunların daha kolay üstesinden gelen kişi olursunuz. Yaşama karşı mutlu ve güvende hissedersiniz.. Bu memnunluk ve denge yüz ifadenize yansır.

İçimiz nasılsa dışımız da öyledir !..


İçinde yaşadığımız zihinsel ve duygusal dünya yüzümüzde, mimiklerimize ifademize, zamanla yüz hatlarımızda kendini gösterir.


Bize, çevremize tüm yaşamımıza ışık verecek tek şey içimizdeki sevgidir.
Böylece, her durumda kendimize ve çevremizdeki canlılara nasıl davranacağımızın kararı bize aittir !..


S.PEKGÖZ

19 Kasım 2010 Cuma

İçimizdeki Güç Reiki

İÇİMİZDEKİ GÜÇ
REİKİ

Seda PEKGÖZ
Uzakdoğu Şifa Yöntemi olarak anılan Reiki yi tanımlamak tan kaçınmış, Yaşam Biçimi olarak algıladığımı paylaşmıştım.
Reiki (yaşam enerjisi) diğer şifa yöntemlerinden ayrı değildir hepsini içinde barındırır. Reiki yapmanın amacı, iyileşmek ve iyileştirmeye yardımcı olmaktır. Hedefimiz, gerçekte kim olduğumuzu bilmek, gerçeklik içinde mutlu ve huzurlu yaşamaktır.

Reiki için kaynakların verdiği metodolojik bilgileri akış için de bulacaksınız.
Reikinin bu kadar olmadığını yol aldıkça farkedecek, anlamaya başlıyacak ve kendi deneyimlerinizle tanımınızı siz yapacaksınız.

Bu anlamda benim tanımım; Reiki elle, gözle, söz ve davranışlarımızla, duygu ve düşüncelerimizle, yaşam içindeki duruşumuzla gerçekleşen bir şifa gücüdür.



Şifa ancak, gerçek senin kişiliğin sevginin renkleriyle boyandığında gerçekleşir.
Şifa ancak, Tüm kavgalara son verdiğin, korkunun gölgesini aydınlanmanın ışığıyla yok ettiğin de gerçekleşir.
Şifa gücünü tanımladığın zaman göremezsin, ancak seninle bir araya geldiğinde tanımlıyabilirsin.
Varoluşumuzla DNA larımıza kodlanan Reiiki enerjisine açık hale geldiğimiz de o bizim için işler...

İnsan içselleştiremediği hiç bir olguya uyumlanamaz. Bir çok teknik öğrenip yol almaya yönelsek de zoraki bir yolculuk olur bu.

Daha önce, uyumlama yapıp yapmadığımı soran bir arkadaşıma ''Hayır'' demiştim. Reikiyi öğrenmek isteyen sayısız öğrencim den çok az sayı da kişiye uyumlama verdim. Sanırım yukar da verilen kısa bilgiler nedenini vurgulamıştır. Reiki nin amacına ters olduğunu bildiğim den kazanç kaygım hiç olmadı.

Ve karşıma çıkan vermeme olanak sağlayan herşeye teşşekkür içindeyim.

Siz de eğer ilgi duyuyorsanız; Yolculuğu başlatan siz. yardımcınız reiki olacaktır. Yola çıktığınız andan itibaren Reiki nin anlamını anlıyacaksınız. Reiki yi anlamaya çalışırken bakmamız gereken ilk yer; olumsuz duygu ve düşünce kalıplarımız, yanılgılarımız olacaktır. Hasta yanlarımız.
Bu anlam; İçimiz deki Güç tür.

olumlu düşünme

 
Seda Pekgöz


Geleneksel Reiki'nin Öyküsü

GELENEKSEL REİKİ'nin ÖYKÜSÜ

Geleneksel Reiki nin öyküsü 1800'lerin ortaların da Japonya'da bir Üniversite Rektörü ve aynı zamanda Hıristiyan rahip olan Mikao Usui ile başlar...

Öğrencileri ondan; ''İsa nın şifa yöntemini''öğretmesini isterler. Usui bunu öğrenmek için 10 yılını verir. Japon ya daki Hıristiyan otoriteleri bu şifadan bahsetmenin ve öğrenmenin sözkonusu bile olamayacağını söylerler.
Usui, Hindistan'da ki Buda ve İsa'nın hayatı arasında çarpıcı benzerlikler bulur.
Hindistan'a gider. Budist keşişler -eski ruhsal şifa yöntemlerinin- kaybolduğunu ve ona ancak Budizm in Aydınlanma Yolu ile ulaşabileceğini söyler.
Bunun üzerine Usui ABD ye gider ve 7 yıl kalır. Oradaki Hıristiyan yetkililerden de cevapları alamayınca Chicago Üniversitesi nin İlahiyat Fakültesine yazılır ve -Karşılaştırmalı Dinler ve Felsefe- üzerine doktora yapar.
Bundan sonra Mikao Usui nin ne Hıristiyan ne de rahip olarak adı geçmez.

Japonya ya döndüğünde o artık bir Budist dir. Ve manastıra yerleşir.
Şifa formüllerini anlatan orjinal metinleri Zen Budist Manastır ında bulur.
Ne var ki bulduğu metinler enerjinin nasıl kullanılacağı bilgisini vermez.
Japon ya daki Kurama Dağın da inzivaya çekilir. 21 günlük oruç, dua ve meditasyon sonunda USUi 1920 de Şifa yöntemlerini çözmüş ve semboller kendisine gönderilmiştir.

(Bu oluşun ayrıntıları Reiki2 ve Reiki3 bilgilerinde verilir.)
USUİ bu şifalı enerjiye; Evrensel Yaşam Gücü Enerjisi adını verir.



Başarılı bir şekilde Reiki yi uygulamak için, enerjinin çıkış noktası hk. herhangi bir inanç geliştirmek son derece sakıncalıdır.

Reiki, hiç bir izm'e ve hiçbir ist'e ait değildir. Her yana aittir.
Böylece kişisel olarak kimsenin de tekelin de değildir. Herkese aittir. Ve zaten her birimiz de bulunmaktadır. Sadece hatırlamaya ihtiyacımız var. Kendimizde ve yaşamda zaten varolan bu öğretiyi tekrar geri almak için ücret ödemeyelim.

**** Bir kaç dakika da Reiki ci yaratacağımızı söyleyip, Usui hocanın kemiklerini sızım sızım sızlatmayalım. (Bu sözün gittiği yere...)

Sizler sevgiyle kalın arkadaşlar...


YasamOyunu
  Seda P.
 Reiki Master

30 Eylül 2010 Perşembe

Yeni bir motivasyonla yine yeni yeniden başlayın

Dilek Tutmanın 10 Adımı

1. Ne istediğinizi bilin. Bunu not alın .
2. Sezgilerinize odaklanın. Tesadüfleri ve eş zamanlı olayları keşfetmeye çalışın. Evrenin size iç görüler ve bilgi sunmasına izin verin.
3. İyi tanımlanmış ve zaman çerçevesine oturtulmuş bir plan geliştirin. Buna sadık kaldığınıza söz verin.
4. Korkmayın ve her fırsatı yargılamadan kucaklayarak ilerleyin. Sadece yapın.
5. Amacınıza hizmet etmeyen her kuruntuyu atıp, size faydalı olan şeyler için savaşın.
6. Dileğinizi tam istediğiniz şekilde olmuş gibi yaratıcı bir şekilde hayal etmeye çalışın. Bunun için, isteyerek kendi gözünüzde dahi ilahi ve güzel olmanızı sağlayacak fedakarlıkta bulunun.
7. Şİmdiye kadar işe yaramış her düşünce ve davranışınızı tekrarlayın.
8. Dileğinizi tekrardan yazın ve nasıl bir değişikliğe uğradığını gözlemleyin. Planınızdaki engelleri tanımlayıp, aşmaya çalışın.
9. Dileğinizin halen bir hayal olduğu düşüncesini bırakın. Eski halinizdeki sizin ölmesine izin verip, dileğinizi gerçekleştirebilecek bir insan olarak yeniden doğmasına izin verin.
10. Evrene dileğinizi gerçekleştirdiği için şükranlarınızı sunun. Başarınızın keyfini sürün.
Yeni bir motivasyonla yine yeni yeniden başlayın:)))
http://www.korfezhaber.org/makaleler/dilek-tutmanin-10-adimi.html

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Reiki'yi Gunluk Hayatta Uygulama

“BEAM” ( ENERJETİK KORUNMA VE ENERJİ DEPOLAMA EGZERSİZİ)


Kendini enerjetik koruma altına almanın bir yolu daha vardır. Bu yolla kişi, aynı zamanda enerji depolar. Bu egzersize “Beam” (Enerjetik korunma ve Enerji Depolama Egzersizi) diyoruz.

Mümkünse açık havada, değilse bir odada da uygulanabilen bu basit egzersiz aşağıdaki gibidir:


Yüzünüzü cama, yani güneşe dönün. Ayaklarınızı tam olarak yere basarak, bacaklarınızı aralayın. Kollarınızı avuç içleri birbirine bakacak şekilde yukarı kaldırın. Işık dolu enerjinin yukarıdan gelip içinize aktığını, önce ellerinize, sonra kollarınıza, başınıza, boğazınıza, omzunuza, tüm üst bedeninize, kasıklarınıza, bacaklarınıza oradan ayaklarınıza aktığını hayal edin. Bu ışık sizi tümüyle kaplasın ve bu özel duyguyla tamamen yoğunlaşın. Sonra kollarınızı, ellerinizi birbirine dokunacak şekilde başınızın üzerinde birleştirin. Ardından avuç içlerinizi dışa çevirip, kollarınızı yavaş yavaş aşağıya indirirken, etrafınıza, ayaklarınızı kapsayan bir ışık çemberi çizdiğinizi hayal edin. Bu şekilde hayal etmeyi birkaç dakika sürdürüp, bu duyguya yoğunlaşın. Son olarak ellerinizi kalp bölgenize koyun ve başınızı hafifçe öne eğerek teşekkür edin.

Bu etkili egzersiz yana birkaç dakika surer. Bu yüzden sabahları olmak üzere hergün içinde birkaç kere uygulamak en idealidir.

"Uzun yaşamın sırrı yogada"

"Uzun yaşamın sırrı yogada"

Dünyanın en eski ve tanınmış yoga ustalarından Himalaya doğumlu 101 yaşındaki Swami Yogananda, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrının yogada olduğunu söyledi.
Hamburg'un Eimsbüttel ilçesindeki "Yaşam Sanatı" (Kunst des Lebens) adlı yoga merkezinde kursiyerlere yoga tekniklerini tanıtmak ve ders vermek üzere bulunan Yogananda, "Hayatımda ne doktora gittim ne de ilaç içtim. Yoga benim için bir yaşama sanatı. Çoğu insan stresin, hayatını ne derecede etkilediğinin farkında değil. Yoga stresi azaltıyor, coşku, neşeyi, kişinin kendine güvenini ve konsantrasyonu artırıyor. Yoga öğretileri daha sakin, derin ve nitelikli nefes almayı ve nefes yoluyla sakinleştirmeyi önermektedir" dedi.
1,65 boyunda ve 40 kilogram ağırlığında olan Yogananda, yoganın bütünleşme anlamına geldiğini ifade ederek, kişinin yoga sayesinde kendi özünü kavrayarak Tanrı ile bütünleştiğini söyledi. Dünyadaki bütün dinleri öğrendiğine de dikkat çeken Yogananda, "Bütün dinleri okudum. Yoga üniversal bir öğreti. Yogayı dinler üstü görmek lazım. Bütün dinlere saygım var. Kur'an'ı da çok okudum. İslam dini güzel bir din. Ancak bazen yanlış yorumlanabiliyor. Yoga ve dini birbirine karıştırmamak lazım. Günde beş kere ibadet etmek de bir tür yoga" diye konuştu.
Türkiye'den Hindistan'a yoga tekniklerini öğrenmek üzere çok sayıda kişinin geldiğini belirten Yogananda, yoga tekniklerini öğretmek için Türkiye'ye de gitmek istediğini söyledi.
Yogananda, sağlıklı ve uzun yaşamanın 10 sırrını da şöyle açıkladı:
"Sindirim sistemini çalıştırmak, bunun için sabah kalktıktan sonra limon karışımı sıcak su içmek, kahvaltıdan önce domates yemek, et ve balık ürünlerinden kaçınmak, şeker ve tuzdan uzak durmak, sigara ve alkol kullanmamak, günde en az 6 saat uyku, susam yağıyla vücuda masaj yapmak, stresten olabildiğine uzak kalmak ve günde an az 45 dakika yoga yapmak."

30 Haziran 2010 Çarşamba

Usui Reiki Hikkei: The Usui Reiki Handbook

Image

For some time now I have known about the class booklet that Usui-sensei gave to his students and I have always wondered what it contained. In the Autumn of 1998, it was Inspiring to read part of it in F. Arjava Petter's book "Reiki: The Legacy of Dr. Usui" . In June, 1999 I gratefully received a Japanese copy from Akihiko Uechi who had obtained this in Japan. As with the Usui memorial translation, I felt a literal translation of this book might prove useful for Reiki practitioners and as an interesting comparison to Arjava's fine work. I wanted to make this guide available to all Reiki practitioners, mainly because it is one work of Usui-sensei's that we can all share at any Reiki level.

Spunkins Links

Download / İndir
http://rapidshare.com/files/105977674/SpunkinsUpireiki.rar

Radical Reiki Radical Life ebook Free Download

Image

Title: Radical Reiki Radical Life
Author: Judith Conroy
Publish date: 2003
Format: PDF
Language: English
Size: 1,83 MB
ISBN-10: 00NOISBN0X



Description:
Your Self-Attunement Wish Be Much Effective Than
Taking A Traditional Class In Usui Reiki
Is this actually possible?
Absolutely...
...for the self-attunement process you wish learn in Radical Reiki - Radical Life ensures that...
...unlike in traditional Reiki classes, all seven energy centers of your body are attuned to the fantastic energy of Reiki.
Which means...
Your whole body is attuned to, and resonates with, this astounding energy.
Allowing you to become not simply an ordinary Reiki Master - but thing more much complete, for...
You wish besides become a Chikara-Reiki-Do Master too.
A Master of the only whole body system of Reiki accessible today.
Wish I Actually Be Able To Carry Out
The Attunement Myself

Download:

Code:
http://sharingmatrix.com/file/4204244/Sharingmatrix_115.rar

Reiki manuals ebook Free Download

Image



Reiki manuals

Download more than 20 manuals of Reiki Ebooks hard to find


Download
http://rapidshare.com/files/273310038/Reiki_Manuals.rar