Doğa anadan özür dilemek yetmiyor
Yeryüzündeki her şey gibi doğa da sınırlı ve doğanın kendini yenileme eşiği, bilim adamlarına göre 1980'lerde aşıldı.
2010, ‘Dünya Biyoçeşitliliği Koruma Yılı’. Bilim adamlarına göre biyoçeşitlilik “yerkürenin sağlığı konusunda tartışılmayacak tek gösterge”. Ancak yine bilim adamlarına göre yeryüzündeki biyoçeşitlilik, 65 milyon yıl önce dinozorlar çağındakine benzer bir yıkımla karşı karşıya. Bu büyük yok oluşun tek sorumlusu ise yalnızca “insan”. Dünya çevre haftasının içinde bulunduğumuz şu günlerde küresel çeşitlilik alarm veriyor.Ekonomik, sosyal yapımızı, gıdamızı, uygarlığımızı ve yeryüzündeki yaşamın varlığını destekleyen ekosistem yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yeryüzündeki doğal yaşam alanları giderek küçülüyor. Mevcut bitki ve hayvan nüfusunu ciddi tehdit altında bırakıyor. Son 30-40 yılda insanlar “doğaya bir şey olmaz” yanılgısı içinde doğanın çığlıklarına umursamazlıkla kulak tıkadılar.
Yeryüzündeki her şey gibi doğa da sınırlı ve doğanın kendini yenileme eşiği, bilim adamlarına göre 1980’lerde aşıldı. Norveç’in buzdağları görenleri büyülüyor ama Kuzey Kutbu’ndan 1231 kilometre uzaklıktaki NY-Alesun kıyılarında sayısı gittikçe artan Kuzey Kutbu’ndan kopan buzdağları küresel ısınma endişelerini her geçen gün arttırıyor. Bölgedeki adalarda yaklaşık 3 bin 500 kutup ayısı yok olma tehlikesi altında yaşıyor. Küresel iklim değişikliğinin etkilerine en çarpıcı kanıtlardan bir başka örnek: Avrupa, Afrika ve Avustralya’da yapılan araştırmaların sonuçlarına göre son 10 yılda, farklı yılan türlerinin sayısında alarm verici düzeyde azalma tespit edildi.