Orpheus, Yunan mitolojisinin en bilinen figürlerinden biridir. Diğer Yunan kahramanlarının aksine, Orpheus savaşçı kimliğiyle değil, tutkulu bir âşık olarak anılır. Efsanevi bir ozan, müzisyen, şair ve kâhin olan Orpheus, bu özellikleriyle mitolojide kendine özgün bir yer edinmiştir. Ancak trajik bir kahraman olarak, onu korkunç bir sona sürükleyen şey, belki de âşık kimliğiyle kazandığı ünüdür.
Orpheus’un Kökeni
Orpheus’un gerçek bir kişi mi yoksa yalnızca bir mit mi olduğu, kadim tarihçiler arasında tartışma konusu olsa da, soyunun mitolojik olduğu açıktır. Genellikle annesi, belagat ve epik şiir ilham perisi Kalliope olarak tasvir edilir. Babasının ise çoğu zaman ya Tanrı Apollon ya da daha sıklıkla Trakya Kralı Oeagrus olduğu söylenir.
Eğer babası Apollon ise, bu, Orpheus’un müzikal yeteneklerini açıklamaya yardımcı olabilir; çünkü Apollon, Yunan mitolojisinin en büyük müzisyenidir. Oeagrus’un babası olması durumunda ise, lirin Trakya kökenli olduğu söylentisi, Orpheus’un yeteneklerini anlamlandırmamıza katkı sağlar.
Orpheus’un yer aldığı pek çok mit, onun müzik yeteneğini Apollon’dan aldığını öne sürer. Annesi ve diğer ilham perileriyle vakit geçirirken, Apollon, ilham perilerinden Thalia’ya kur yapar. Bu sırada genç Orpheus’la tanışan Apollon, ona bir lir hediye eder ve çalmayı öğretir. Annesi, şiir ilham perisi olarak, Orpheus’a şarkı sözleri yazmayı öğretir.
Orpheus’un Maceraları
Tüm gün evde oturup şiir yazan bir kahramanın hikâyeleri pek heyecan verici olmazdı. Ancak Orpheus yalnızca bir ozan değil, aynı zamanda dünyayı dolaşan ve zorlu durumlarla karşılaşan bir maceraperestti. Şimdi, Orpheus’un en önemli üç hikâyesini ele alarak, âşık kimliğiyle ünlenmesinin onu trajik sonuna nasıl sürüklediğini inceleyelim.
Orpheus ve Argonotlar
Orpheus’un gençliğinde, Olympos Dağı’nın eteklerindeki memleketi Pimpleia’dan ayrılarak eğitim için Mısır’a gittiği söylenir. Antik Yunan’a dönerken, efsanevi kahraman Iason’la bir keşif yolculuğuna katılır. Iason ve Argonotlar mitini bilmeyenler için, Iason, tahtını geri almak için Altın Post’u aramaktadır.
Orpheus’un bu yolculukta yer alması yalnızca eğlence için değildir. Gemide, kürekçilere tempo tutmak gibi düzenli bir görevi vardır. Argonautica’ya göre, Orpheus, kavga eden sarhoş denizcileri müziğiyle sakinleştirir ve müziğinin denizi bile yatıştıracak kadar güçlü olduğu söylenir.
Iason’un Orpheus’u yanına almasının asıl nedeni ise sirenlerdir. Sirenler, şarkılarıyla gemileri kayalık adalarına çeken ve denizcileri yiyen korkunç deniz yaratıklarıdır. Argonotlardan Kheiron, Iason’a, sirenleri yalnızca Orpheus’un yardımıyla geçebileceklerini söyler. Haklıdır da. Orpheus, öyle yüksek ve büyüleyici bir müzik çalar ki, sirenlerin şarkısını bastırır ve Argonotlar, sirenleri güvenle geçer.
Orpheus ve Eurydike’in Trajik Aşkı
Argonotlarla maceralarından sonra Orpheus, Eurydike’yle tanışır ve ona âşık olur. Ancak sonsuza dek mutlu bir hayat, Orpheus’un kaderinde yoktur. Orpheus ve Eurydike mitinin iki ana yorumu olsa da, hikâye her zaman trajik bir şekilde başlar.
Düğün gününde Eurydike, uzun otlar arasında yürürken bir satir tarafından saldırıya uğrar. Satirler, kadınlara saldırmasıyla bilinen doğa varlıklarıdır. Eurydike satiri savuşturur, ancak bu sırada engerek yılanlarının olduğu bir çukura düşer. Ayak bileğinden ısırılır ve kısa sürede ölür.
Kederden çıldıran Orpheus, öyle hüzünlü bir müzik çalar ki tanrılar bile gözyaşı döker. Tanrılar, ona yeraltı dünyasına giderek karısını geri getirmesini önerir. Orpheus, kayıkçı Kharon ve yeraltının üç başlı köpeği Kerberos’u yetenekleriyle etkileyerek yeraltı dünyasına ulaşır.
Hades ve Persephone’ye (yeraltı dünyasının kral ve kraliçesi) müziğini çalar. Büyülenen tanrılar, Eurydike’yi geri götürmesine izin verir, ancak bir şartla: Eurydike, yeraltı dünyasından çıkana kadar Orpheus’un arkasında yürümeli ve Orpheus ona bakmamalıdır.
Ne yazık ki, yaşayanlar diyarına ulaştığında Orpheus, sevinçle arkasını döner ve karısına bakar. Bu hata, Eurydike’nin anında kaybolmasına ve sonsuza dek yeraltı dünyasında kalmasına neden olur.
Vergilius’un versiyonunda Orpheus, karısını kurtarmaya çalışan trajik bir kahramandır. Ancak Platon’un anlatısında Orpheus bir korkak olarak resmedilir. Platon’a göre, gerçek bir âşık, sevdiği için ölümü göze almalıydı. Orpheus ise savaşmak yerine cazibesini kullanarak yeraltı dünyasına girmiş, ancak korkaklığı yüzünden tanrılar tarafından cezalandırılmıştır.
Orpheus’un Ölümü
Orpheus’un ölümüyle ilgili iki ana mit vardır ve ortak nokta, genellikle kadınlar tarafından öldürülmesidir.
Bir versiyonda, Eurydike’yi ikinci kez kaybettikten sonra Orpheus, Apollon hariç tüm tanrılardan nefret eder. Dionysos kültünü terk ederek yalnızca Apollon’a tapar. Bir sabah, Dionysos mabedinde Apollon’u selamlamak için Pangaion Dağı’na çıkar. Bu, Dionysos’a hakaret sayılır ve Orpheus, Dionysos’a tapan Trakyalı Maenadlar tarafından parçalanarak öldürülür.
Başka bir versiyonda, Eurydike’nin ölümünden sonra yalnızca erkeklerle ilişki kurmayı seçen Orpheus, Trakyalı kadınlar tarafından reddedilmiş hissedildiği için parçalanır. Kafası ve liri, bir nehirde süzülürken bile kederli müziğini çalmaya devam eder. Sonunda tanrılar介入し、音楽を止Orpheus’un ruhu, Eurydike ile yeniden birleşmek için yeraltı dünyasına döner.
Hüzünlü Bir Son
Bir Yunan kahramanıyla kıyaslandığında, Orpheus’un sonu utanç vericidir. Ne bir canavara yenilmiş ne de savaşta ölmüştür; öfkeli kadınlar tarafından parçalanmıştır. Bu, kahramanca bir son olmaktan uzaktır.
Bazı Antik Yunan tarihçileri, Orpheus’un hayatına bakıldığında bu sonun adil olduğunu savunur. Onlara göre Orpheus, yeteneklerini savaşmaktan kaçmak ve tanrıları manipüle etmek için kullanan bir korkaktı.
Antik Yunan’da ilk şair olarak anılmasına rağmen, Homeros ve Hesiodos ondan hiç bahsetmez, Platon ise hakkında olumsuz konuşur. Bunun nedeni, belki de Orpheus’un kahramanlık anlayışına uymamasıdır.
Ancak modern popüler kültürde Orpheus şaşırtıcı bir şekilde sıkça yer bulur. Filmlerde, oyunlarda ve hatta video oyunlarında görünür. Savaşmak yerine sevmeyi seçen bu kurnaz ozan, modern izleyicilerin ilgisini, antik çağdakilere kıyasla daha fazla çekiyor gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder