Depremde En Az Zararı Görmek İçin Bireysel ve Devlet Düzeyinde Alınacak Önlemler ve Psikolojik Etkiler
Depremler, doğanın en yıkıcı olaylarından biridir ve hem fiziksel hem de psikolojik açıdan bireyler ile toplumlar üzerinde derin etkiler bırakır. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ülkelerde, deprem riskine karşı hazırlıklı olmak hayati önem taşır. Bu makalede, depremde en az zararı görmek için bireysel ve devlet düzeyinde alınabilecek önlemler detaylı bir şekilde ele alınacak, aynı zamanda depremden etkilenen bireylerin psikolojik durumları ve bu süreçte psikolojik dayanıklılığı artırmak için yapılabilecekler incelenecektir.
1. Bireysel Düzeyde Alınacak Önlemler
Bireyler, deprem öncesi, sırası ve sonrasında kendi güvenliklerini artırmak için çeşitli adımlar atabilir. Bu önlemler, hem fiziksel güvenliği sağlamak hem de psikolojik olarak daha hazırlıklı olmayı destekler.
a) Deprem Öncesi Hazırlık
- Eğitim ve Farkındalık: Deprem konusunda bilinçlenmek, bireylerin doğru tepkiler vermesini sağlar. Deprem anında yapılması gereken “çök-kapan-tutun” hareketini öğrenmek ve bu konuda düzenli tatbikatlar yapmak önemlidir. Eğitim, aynı zamanda paniği azaltarak psikolojik dayanıklılığı artırır.
- Acil Durum Çantası: Her birey, içinde su, yiyecek, ilk yardım malzemeleri, battaniye, el feneri, düdük ve önemli belgelerin kopyalarının bulunduğu bir acil durum çantası hazırlamalıdır. Bu çanta, deprem sonrası hayatta kalma şansını artırır ve bireylerin kendilerini daha güvende hissetmelerine katkı sağlar.
- Acil Durum Planı: Aile bireyleriyle bir buluşma noktası belirlenmeli, iletişim planı yapılmalı ve yerel acil durum numaraları öğrenilmelidir. Bu plan, belirsizlikten kaynaklanan kaygıyı azaltır.
b) Deprem Anında Yapılması Gerekenler
- Deprem sırasında paniğe kapılmamak için önceden yapılan tatbikatlar büyük önem taşır. “Çök-kapan-tutun” hareketiyle sağlam bir mobilyanın altına girilmeli veya baş korunmalıdır.
- Asansörler kullanılmamalı, merdivenlerden kaçınılmalı ve açık alanlara ulaşılmaya çalışılmalıdır.
- Psikolojik olarak sakin kalmak, doğru kararlar almayı kolaylaştırır. Nefes egzersizleri veya önceden öğrenilen rahatlama teknikleri bu süreçte yardımcı olabilir.
c) Deprem Sonrası
- Artçı sarsıntılara karşı dikkatli olunmalı ve hasarlı binalardan uzak durulmalıdır.
- Acil durum çantasındaki malzemeler kullanılmalı ve resmi kaynaklardan gelen bilgilere itibar edilmelidir.
- Psikolojik olarak, bireyler kendilerini ve yakınlarını sakinleştirmek için destekleyici bir dil kullanmalı, travmatik deneyimleri paylaşmak için güvenli bir ortam yaratmalıdır.
2. Devlet Düzeyinde Alınacak Önlemler
Devletin, deprem riskini azaltmak ve toplumun güvenliğini sağlamak için kapsamlı politikalar geliştirmesi gerekir. Bu önlemler, hem fiziksel altyapıyı güçlendirmeyi hem de psikolojik destek sistemlerini kapsamalıdır.
a) Deprem Öncesi
- Yasal Düzenlemeler ve Denetim: Deprem yönetmeliklerine uygun yapılaşma sağlanmalı, mevcut binaların dayanıklılığı düzenli olarak denetlenmelidir. Kaçak yapılaşmaya izin verilmemeli ve kentsel dönüşüm projeleri hızlandırılmalıdır.
- Eğitim ve Tatbikatlar: Toplumun deprem farkındalığını artırmak için okullarda, iş yerlerinde ve mahallelerde düzenli eğitim programları ve tatbikatlar düzenlenmelidir. Bu, bireylerin psikolojik olarak daha hazırlıklı olmasını sağlar.
- Altyapı Güçlendirme: Elektrik, su, iletişim ve ulaşım gibi kritik altyapılar depreme dayanıklı hale getirilmelidir. Ayrıca, hastaneler ve itfaiye gibi acil durum birimleri her an hazır olmalıdır.
- Erken Uyarı Sistemleri: Deprem erken uyarı sistemlerinin kurulması, saniyeler içinde halkı bilgilendirerek can kaybını azaltabilir.
b) Deprem Sonrası
- Acil Müdahale ve Koordinasyon: Devlet, arama-kurtarma ekiplerini hızlı bir şekilde bölgeye yönlendirmeli ve yardım dağıtımını etkin bir şekilde koordine etmelidir. AFAD gibi kuruluşların kapasitesi artırılmalıdır.
- Psikolojik Destek: Deprem sonrası travma yaşayan bireyler için psikolojik ilk yardım ekipleri kurulmalı, toplum temelli destek programları hayata geçirilmelidir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi hassas gruplara özel dikkat gösterilmelidir.
- Yeniden Yapılanma: Hasar gören bölgelerde, depreme dayanıklı yeni yerleşim alanları oluşturulmalı ve afetzedelere ekonomik destek sağlanmalıdır.
3. Deprem Geçiren Bireylerin Psikolojisi
Depremler, bireylerde akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Özellikle, yakınlarını veya evlerini kaybeden bireyler, yoğun bir çaresizlik ve güvensizlik hissi yaşayabilir. Çocuklarda regresyon (örneğin, alt ıslatma), yetişkinlerde ise uyku bozuklukları ve sürekli tetikte olma hali sıkça görülür.
Psikolojik Etkilerin Azaltılması İçin Öneriler
- Toplumsal Dayanışma: Deprem sonrası dayanışma, bireylerin yalnızlık hissini azaltır. Komşuluk ilişkileri ve topluluk etkinlikleri bu süreçte önemlidir.
- Psikolojik İlk Yardım: Eğitimli uzmanlar tarafından sunulan psikolojik ilk yardım, bireylerin travmayla başa çıkmasına yardımcı olur. Bu, dinleme, rahatlama teknikleri ve güvenli bir ortam sağlama gibi yöntemleri içerir.
- Rutin Oluşturma: Deprem sonrası düzenli bir yaşam rutini oluşturmak, bireylerin kontrol hissini geri kazanmasına yardımcı olur.
- Profesyonel Destek: Uzun süreli psikolojik etkiler için terapistlerden veya psikologlardan destek alınmalıdır. Özellikle EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi yöntemler, TSSB tedavisinde etkilidir.
Özetlersek;
Depremler, kaçınılmaz doğal afetlerdir ancak alınacak önlemlerle zararları en aza indirilebilir. Bireyler, eğitim, hazırlık ve bilinçli davranışlarla kendilerini ve sevdiklerini koruyabilir. Devlet ise yasal düzenlemeler, altyapı güçlendirme ve etkili kriz yönetimi ile toplumun güvenliğini sağlamalıdır. Psikolojik etkiler göz ardı edilmemeli; hem bireysel hem de toplumsal düzeyde psikolojik dayanıklılığı artıracak adımlar atılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, depreme hazırlık sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir süreçtir. Bu bütüncül yaklaşım, depremle yaşayan toplumların daha güvenli ve dirençli olmasını sağlayacaktır.
Yaşam ve İnsan için her şey
Genel Kültür, Bilgi Bankası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder