Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

9 Haziran 2010 Çarşamba

Şifa Objeleri ve Etkileri

Kozmosta milyonlarca yıllık kadim tecrübesi bulunan dünya, insanlığın ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı kalması için binlerce hediye sunuyor.

Hastalandığınız zaman da çareleri hazır. Taşlar, bitkiler, kokular ve yağlarla hazırlanan şifa yöntemleri kullanılmayı bekliyor.

Şifalı bitkiler

Güzellik ürünleri, masaj yağları, saç bakım kürleri, banyo kokuları, aromaterapi yağları, macunlar, distile sular, uzun yaşam iksirleri, düzenli ve bilinçli uygulanması halinde insan ömrünü yıllarca artıran gizemli formüller. Papatyalar, fesleğenler, lavantalar, kekikler... Dünyanın florasında tedavi amacıyla kullanılan 32 bin tane bitki var. Bunların 10 bini ülkemizre kayıt altında. Beş bin tanesi de araştırılıyor. Özellikle Kazdağı taraflarında daha adı bile konmamış bitkiler bulunuyor.


Bitkiler, tam da "şifalı" nitelemesini hak eder şekilde neredeyse hemen her tür hastalığa iyi geliyorlar. Sadece nerede hangi bitkiyi kullanacağınızı, bitkilerin birbirleriyle olumlu ya da olumsuz etkileşimlerini, yararları kadar tehlikelerini de bilmek kaydıyla. Ecem&Furkan Doğal Ürünler şirketinin sahibi Ayhan Ercan, bu alanda ülkemizin en yetkin isimlerinden biri. Binlerce yıldır uygulanan bitkilerle şifa yönteminin bu çağda yeniden popüler olmasına şaşırmayanlardan o. "Çevremizdeki bitkiler, modern tıbba yardımcı olarak tüm beyin rahatsızlıklarından alzheimer'a, yüz felcinden tıkalı beyin damarlarına, astımdan bronşite, zayıflamadan guatr'a, şeker hastalığından tansiyona, grip nezle gibi bağışıklık sisteminin düşük olması nedeniyle ortaya çıkan hastalıklardan romatizmaya, kanserin pek çok türünden tüm iltihaplı hastalıklara yardımcı ürünler" diyor. Bunlar tedavide ya da sağlıklı bir yaşam sürmede işe yarıyorlar. Çünkü yapısıyla oynanmamış, yaratıldığı gibi olan doğal ürünler, bedende toksik birikim yapmıyorlar.

Ayhan Ercan, insan sağlığı açısından en büyük düşmanlardan birinin tükettiğimiz tüm gıdalardaki yapaylık ve sentetiklik olduğunun altını iziyor. Dinleyelim: "Sağlığımıza en büyük tehlike, doğada bulunmayan ama yiyerek tükettiğimiz gıdalarla bedenimize giren ve burada diğer kimsayal katılmış gıdalarla reaksiyon sonucunda ortaya çıkan 'üçüncü maddeler'den geliyor. Bu nedenle rafine edilmiş tüm ürünler çok tehlikeli. Düşünsenize bu ürünler o gerekli olsalardı doğada bulunmazlar mıydı? Neden o kadar da pahalı olmayan doğal ürünleri tercih etmiyor; onları arayıp satın almıyoruz? Neden sürekli zehir yutuyoruz? Üstelik ülkemizde tüm mahallelerde doğal ürünler satan dükkanlar var. Eğer mahallenizdeki yıllardır tanıdığınız aktar değilse ya da bir doğal ürünler mağazasmdan doğal ürün almak isterseniz Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'yla Sağlık Bakanlığı'nin kayıt numaralarının bulunduğu ürünleri tercih etmeniz yeterli olur."

Ayhan Ercan, doktor reçetesine uymamanızı isteyen hiçbir öneriyi kabul etmemeniz gerektiğini belirterek; sağlığınızı riske atmamanızı da öneriyor. "Bitkilerin şifasından da yararlanın; pek çok farklı doğal ürünü deneyin, hangisinin size uygun olduğunu tecrübe edin, fayda görmeseniz bile zarar da görmezsiniz" diyor.

Ayhan Ercan ülkemizde şifalı bitkiler konusunda yazılmış olan kitaplar konusunda önemli uyarılarda bulunuyor. Akademik kariyeri olmayan, belli kurumlara bağlı çalışmayan, ciddi araştırmalar yapmayan kişilerin kitaplarına rağbet edilmemesi gerektiğim söylüyor. Halk dilinde yazıldığı için çok kişinin okuduğu bu kitaplarda pek çok yanlış bilgi bulunduğunu belirtiyor. Dört dönem Eczacılık Fakültesi dekanlığı yapmış, Türkiye'deki en büyük bitki bilimcilerden Prof. Dr. Turhan Baytop'un kitabı dışında bir kitabı maalesef öneremiyor; tıp ve eczacılık fakültelerinde okutulanlar hariç. Ama onların da dilini halk anlamıyor.

Hiç yorum yok: