Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

14 Mart 2011 Pazartesi

Ateş saati,Ateş saati hakkında bilgi,ateş saati nasıl çalışır

Ateş saati,Ateş saati hakkında bilgi,ateş saati nasıl çalışır,ateş saati nerelerde kullanılır,ateş saatinin özellikleri,

Ateş Saati ya da diğer ismiyle Mum Saati; Petrol lambasının alevi ile çalışan saat mekanizmasında, tüketilen yağın bölmeli bir saydam kapta izlenmesi ya da kısalan mumun gölgesinin, arkadaki bir cetvel üzerindeki boyuna göre zaman belirlenen saatdir.

Milattan Önce Ve Milattan Sonra Anlamı

Hangi Yüzyıldayız? Yüzyıl Hesaplama Bilgisi

Milattan Önce Ve Milattan Sonra Anlamı

Kaçıncı Yüzyıldayız ? Yüzyıl Nasıl Hesaplanır?
21.yüzyılın il çeyreğindeyiz. YÜZYIL (Asır):Yüz yıllık bir zaman dilimine denir. 0-100 yıl= Bir yüzyıldır. YÜZYIL HESAPLAMASI: Miladi takvimde başlangıç yılı “0” dır.Buna göre; 1.Yy = 1 Ocak 0 tarihinde başlar31 Aralık 99 tarihinde sona erer. 2.Yy = 1 Ocak 100 tarihinde başlar 31 Aralık 199 tarihinde sona erer. 0- 25 yıl = Çeyrek yy’dır. 0-50 yıl = Yarım yy ve ilk yarıdır. 0-75 yıl = İkinci yarının ilk çeyreğidir. Bir yy’da dört çeyrek vardır.Buna göre yy okunuşları şöyle yapılır. Örnek: 1881 yılı = 19.yüzyılın ikinci yarısının ikinci yani son çeyreğidir.( Veya 19.yy dördüncü çeyreğidir.) 2050 yılı = 21. yüzyılın ikinci yarısının ikinci çeyreğidir. M.Ö’YE AİT YÜZYILLARIN OKUNUŞU: Örnek: M.Ö. 1881 yılı = 19.yy 1.yarının ilk çeyreğidir. M.Ö. 2050 yılı = 21.yy 1. yarının ikinci çeyreğidir. NOT:Örneklerden de anlaşılacağı gibi M.S. ile M.Ö. de yüzyıllar aynı okunuryarı asır ile çeyrek asır kavramları ters okunur.Milattan önceki yılların önüne mutlaka “M.Ö.” ifadesi yazılmalıdır.”0” dan sonraki yıllar “M.S.” diye tanımlanır.

13 Mart 2011 Pazar

Eskikent Yazıları / Yüzlerce yıllık kadim dost: Pişmiş toprak

Yüzlerce yıllık kadim dost: Pişmiş toprak
Tuğla ve kiremit, tarihte imalatı yapılan ilk yapı malzemesidir. Evlerimizin ana maddesi olan bu sıcak yapı malzemesi bugüne kadar mükemmel karakteri ile dizayn, boyut ve işlevi dışında hemen hiç değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir.

Tuğlanın ilk kez MÖ 3. yüzyılda Mezopotamya'da kullanıldığı arkeolojik kazılar ve bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Yine M.Ö. 4. yüzyılda Babil Kulesi'nin yapımında 85 milyon adet tuğla kullanıldığı dikkate alındığında, o tarihlerde nasıl bir endüstriyel çalışma yapıldığı görülmektedir.

Tuğla daha sonra Anadolu ve Avrupa'da yaygınlaşmıştır. M.Ö. 4. yüzyılda Anadolu'da Lidyalılar tarafından üretilmiştir. Yunanlılar ve Bizanslıların katkıları ile gelişen tuğla üretiminde Osmanlı dönemine geçişle birlikte önemli gelişmeler yaşanmıştır.

Kuzukulağı Hakkında Bilgiler

Kuzukulağı Hakkında Bilgiler, Kuzukulağı Nedir, Kuzukulağının Sağlığa Faydaları, Kuzukulağının Faydası, Kuzukulağının Faydaları, Kuzukulağı nelere iyi gelir, Kuzukulağı Neye İyi Gelir, Kuzukulağının Yararları,

Karabuğdaygiller familyasından; nemli kırlarda yetişen, genellikle bir kaç yıl yaşayan, yeşil veya firfiri renkte orsu bir bitki cinsidir. Yaprakları hafifçe kabarık ve geniştir. Meyveleri üç köşeli veya yassıdır. Yurdumuzda yetişen türleri; Labada, büyük kuzukulağı, küçük kuzukulağı gibi çeşitleridir. Ev ilaçlarında büyük ve küçük kuzukulağının yaprakları kullanılır.
Kuzukulağının Faydaları
Yaprakları ile salata yapılıp, yenir. İdrar söktürür. Mide şişkinliğini giderir. Egzamalar üzerine kompress yapılır. Romatizmalılar, böbreklerinden hasta olanlar, yememelidir.

Kimyon Nedir, Kimyon Hakkında Bilgiler

Kimyon Nedir, Kimyon Hakkında Bilgiler, Kimyonun Sağlığa Faydaları, Kimyonun Faydası, Kimyon Neye İyi Gelir, Kimyonun Yararları, Kimyon nasıl kullanılır
Kimyon bitkisi Maydanozgiller familyasındandır. Mayıs ile Haziran aylarında bayez veya pembemsi çiçekler açan, 15 – 20 cm boyunda, bir yıllık otsu bir bitkidir. Anavatanı Mısır’dır. Yaprakları dar ince şeritler halinde parçalıdır. Çiçekleri 3-5 saplı şemsiye durumundadır. Meyveleri ovaldir. İçeriğinde, reçine, sabit ve uçucu yağlar vardır. Keskin, hoş kokuludur. Tohumları baharat olarak kullanılır.
Kimyonun Faydaları Nelerdir?
İştah açar. Hazımsızlığı giderir. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Birikmiş gazı söktürür. Hava yutmayı önler. Sinirleri yatıştırır. Sinirsel başdönmelerini keser. Anne sütünü artırır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. İdrar söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Romatizma ve şişmanlıkta faydalıdır. Hamileler kullanmamalıdır.

Nar Suyunun Faydaları Nelerdir, Nar Suyunun Yararları ve Kullanımı


Nar, özellikle içerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan korur.
İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engellemektedir. Nar tanelerinden ziyade, tüm meyveden üretilen nar suyunun kırmızı şarap ve yeşil çaya nazaran üç kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu bulunmuştur.
Meyve kabuğu alkaloit, tanen ve glikozitler içerir. İshal kesici ve kurt düşürücü özelliği vardır. Kanlı ishalde kullanılır. Meyve kabuğu ekstresinin güçlü virüs ve mikrop öldürücü özelliği de vardır. Cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki de gösterir. Meyve kabuğu tanenlerinin antioksidan ve anti-tümör etkileri de bilinmektedir.

Yapılan araştırmalara göre narda, serbest radikallere karşı güçlü etkisi olan çeşitli vitaminler, mineraller, enzimler, antioksidanlar var. Serbest radikallerle en iyi mücadele yolu bu antioksidanları tanımak ve dışarıdan doğru besinleri seçerek bunların etkinliğini en üst düzeyde tutmaktır.
Bugün için bilinen en güçlü antioksidanlar; C ve E vitaminleri, glutatyon, lutein, N-Acetylcystein, keratonoidler, flavonoidler, koenzim Q-10, alfa lipoik asit ve selenyumdur. Nar suyu da doğal antioksidanlardan biridir. Nar ayrıca diğer bir antioksidan vitamin olan C vitamini yönünden de zengindir. Vücudumuz için önemli mineraller olan demir ve potasyum içeriğine sahip bir meyvedir.
Narın mikro besin içeriğine bağlı, vücudu ve kalbi kuvvetlendirme, ishali kesme, şerit düşürme, burun poliplerine faydalı olma gibi yararları bulunduğu bazı çalışmalarla ortaya konulmuştur. Narın idrar söktürücü, kan yapıcı, enerji verici ve tansiyon düşürücü özelliği de vardır.
Narın bilinen bazı faydaları:
• Tansiyonumuzu olumlu bir şekilde düzenler
• Kalbimizi korur düzenli çalışmasına destek olur
• Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır
• Enerji verir, yorgunluğu giderir
• İdrar söktürücü etkisiyle toksin atılımını sağlar
• Bağışıklık sistemini güçlendirir hastalıklara karşı korur
• Kolesterol ve kan şekerimizi regüle eder artmasını engeller
• Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar
• İshali (diare) önler, tedavide destek sağlar
• Ciltte olumlu katkısı vardır, pürüzsüz görünüm sağlar
• Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır

Kefir Nedir, Kefirin Faydaları, Kefirin Yararları, Kefir Nasıl Yapılır

Kefir Nedir, Kefirin Faydaları, Kefirin Yararları, Kefir Nasıl Yapılır,Kefirin Sağlığa Etkileri
Kefir, kefir taneleriyle elde edilen Kafkas orjinli etilalkol ve laktik asit fermantasyonlarının bir arada oluştuğu tarihi geçmişi olan bir süt içeceğidir.
Kefir çok karışık mikrobiyolojik yapıya sahiptir. Boyutları 0,5-3 cm arsasında değişir ve fındık yada buğday tanesi büyüklüğünde beyaz, beyaz-sarı arasında renklerde küçük karnabahar veya patlamış mısır görünümündedir.
İnsanlar kendi hücrelerinin 10 katı sayıdaki (100 trilyon) faydalı bağırsak mikrobu ile ortak bir yaşam sürdürmektedir. Faydalı bağırsak mikropları (probiyotikler) çeşitli yararlarının yanında dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir bağırsak tabakası oluştururlar. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, yani bağırsaktaki mükemmel dengenin bozulması çok sayıda ivegen ve müzmin hastalığa yol açar.
Son yıllarda rafine gıdaların tüketimindeki artışa paralel olarak, turşu, kefir, boza, çeşitli salamuralar gibi geleneksel fermantasyon gıdalarının az tüketilmesi, süt ve yoğurt gibi fazla tüketilenlerin ise ekşimesin ya da kesmesin diye pastörize edilmesi ya da antibiyotik katılması vücudumuzun mükemmel probiyotik dengesini alt üst etmiştir.
Kefir nasıl yapılır?

Kefir yapılışında kullanılan süt kaynatılır ve metal olmayan (tercihan cam) bir kap içinde ılıtılır (süt temiz ise kaynatılmayabilir).
Üzerindeki kaymak tabakası alınır ve 1 çorba kaşığı kadar kefir mayası atılır ve süt iyice karıştırılır.
Kabın kapağı kapatılır ve süt 20-25 C ‘de kalacak şekilde kap bir yere bırakılır. Mayalanacak kab soba ya da kalorifer yakınına getirilir. Çevre ısısı düşük ise kabın etrafı bezle sarılır. Kabın 20-30°C’ lerde olması sağlanır. Kap içindeki süt normal olarak 18-24 saat sonra pıhtılaşır. Maya miktarı düşük ve ortam soğuk ise pıhtılaşma gecikir. Mayalanmış süt madeni olmayan bir tel süzgeçten ya da tülbentten süzülür. Süzgeç üzerinde kalan daneler tekrar maya olarak kullanılır. Kefir mayası (taneleri) hemen kullanılmayacaksa ağzı kapalı bir cam kavanoz içinde buzdolabında saklanır. Bazıları kefir tanelerini saklamadan önce yıkarlar. Eğer yıkama yapacaksanız kefir tanelerinin zarar görmemesi için klorsuz su kullanın. Saklanmak istendiği zaman daneleri örtecek kadar bardağa su koymak gerekir.
Kefirin Faydaları
Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır,
Serinletici aromasıyla kronik yorgunluğu giderir,
Stres azaltır, sakinleştirir ve kolesterolü düşürür,
Sinir sistemini güçlendirir,
Uykusuzluğu ve sinirsel depresyonu ortadan kaldırır,
Damar sertliğini ve kas kasılmalarını önler,
Yüksek tansiyonu düzenler ve dengeler,
Kan bozukluklarını giderir ve kanı temizler,
Karaciğer rahatsızlıklarını iyileştirir,
Cildi güzelleştirir ve parlaklık verir,
Egzema ve benzeri deri hastalıklarına iyi gelir,
Yara ve yanıkların hızla iyileşmesini sağlar,
İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder,
Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir,
Safra kesesi ve böbrek hastalıklarına iyi gelir,
Sindirim sistemini mükemmel şekilde düzenler,
Sağlıklı diyet için önemlidir, kilo almayı önler.