Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

etkileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
etkileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mart 2011 Salı

Şifa Objeleri ve Etkileri

Kozmosta milyonlarca yıllık kadim tecrübesi bulunan dünya, insanlığın ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı kalması için binlerce hediye sunuyor.

Hastalandığınız zaman da çareleri hazır. Taşlar, bitkiler, kokular ve yağlarla hazırlanan şifa yöntemleri kullanılmayı bekliyor.

Şifalı bitkiler

Güzellik ürünleri, masaj yağları, saç bakım kürleri, banyo kokuları, aromaterapi yağları, macunlar, distile sular, uzun yaşam iksirleri, düzenli ve bilinçli uygulanması halinde insan ömrünü yıllarca artıran gizemli formüller. Papatyalar, fesleğenler, lavantalar, kekikler... Dünyanın florasında tedavi amacıyla kullanılan 32 bin tane bitki var. Bunların 10 bini ülkemizre kayıt altında. Beş bin tanesi de araştırılıyor. Özellikle Kazdağı taraflarında daha adı bile konmamış bitkiler bulunuyor.

Bitkiler, tam da "şifalı" nitelemesini hak eder şekilde neredeyse hemen her tür hastalığa iyi geliyorlar. Sadece nerede hangi bitkiyi kullanacağınızı, bitkilerin birbirleriyle olumlu ya da olumsuz etkileşimlerini, yararları kadar tehlikelerini de bilmek kaydıyla. Ecem&Furkan Doğal Ürünler şirketinin sahibi Ayhan Ercan, bu alanda ülkemizin en yetkin isimlerinden biri. Binlerce yıldır uygulanan bitkilerle şifa yönteminin bu çağda yeniden popüler olmasına şaşırmayanlardan o. "Çevremizdeki bitkiler, modern tıbba yardımcı olarak tüm beyin rahatsızlıklarından alzheimer'a, yüz felcinden tıkalı beyin damarlarına, astımdan bronşite, zayıflamadan guatr'a, şeker hastalığından tansiyona, grip nezle gibi bağışıklık sisteminin düşük olması nedeniyle ortaya çıkan hastalıklardan romatizmaya, kanserin pek çok türünden tüm iltihaplı hastalıklara yardımcı ürünler" diyor. Bunlar tedavide ya da sağlıklı bir yaşam sürmede işe yarıyorlar. Çünkü yapısıyla oynanmamış, yaratıldığı gibi olan doğal ürünler, bedende toksik birikim yapmıyorlar.


Ayhan Ercan, insan sağlığı açısından en büyük düşmanlardan birinin tükettiğimiz tüm gıdalardaki yapaylık ve sentetiklik olduğunun altını iziyor. Dinleyelim: "Sağlığımıza en büyük tehlike, doğada bulunmayan ama yiyerek tükettiğimiz gıdalarla bedenimize giren ve burada diğer kimsayal katılmış gıdalarla reaksiyon sonucunda ortaya çıkan 'üçüncü maddeler'den geliyor. Bu nedenle rafine edilmiş tüm ürünler çok tehlikeli. Düşünsenize bu ürünler o gerekli olsalardı doğada bulunmazlar mıydı? Neden o kadar da pahalı olmayan doğal ürünleri tercih etmiyor; onları arayıp satın almıyoruz? Neden sürekli zehir yutuyoruz? Üstelik ülkemizde tüm mahallelerde doğal ürünler satan dükkanlar var. Eğer mahallenizdeki yıllardır tanıdığınız aktar değilse ya da bir doğal ürünler mağazasmdan doğal ürün almak isterseniz Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'yla Sağlık Bakanlığı'nin kayıt numaralarının bulunduğu ürünleri tercih etmeniz yeterli olur."

Ayhan Ercan, doktor reçetesine uymamanızı isteyen hiçbir öneriyi kabul etmemeniz gerektiğini belirterek; sağlığınızı riske atmamanızı da öneriyor. "Bitkilerin şifasından da yararlanın; pek çok farklı doğal ürünü deneyin, hangisinin size uygun olduğunu tecrübe edin, fayda görmeseniz bile zarar da görmezsiniz" diyor.

Ayhan Ercan ülkemizde şifalı bitkiler konusunda yazılmış olan kitaplar konusunda önemli uyarılarda bulunuyor. Akademik kariyeri olmayan, belli kurumlara bağlı çalışmayan, ciddi araştırmalar yapmayan kişilerin kitaplarına rağbet edilmemesi gerektiğim söylüyor. Halk dilinde yazıldığı için çok kişinin okuduğu bu kitaplarda pek çok yanlış bilgi bulunduğunu belirtiyor. Dört dönem Eczacılık Fakültesi dekanlığı yapmış, Türkiye'deki en büyük bitki bilimcilerden Prof. Dr. Turhan Baytop'un kitabı dışında bir kitabı maalesef öneremiyor; tıp ve eczacılık fakültelerinde okutulanlar hariç. Ama onların da dilini halk anlamıyor.

Şifalı taşlar

Dünya havadan, sudan, ateşten ve topraktan oluşuyor. Herhangi bir zamanda doğar ve bu çemberde yerinizi alırsınız. Ama bu çemberde durmaz dolaşırsınız. Siz de doğduğunuz yerde kalmayın. Taşların şifalı dünyasını keşfe çıkın. Taşlar ilginçtir; herkes için ayrı anlamlar taşırlar. Ama bazı taşlar, dünyanın merkezindeki enerjiyi içinde toplar.

Türkiye'nin en deneyimli taş uzmanlarından Sedat Kandemir, 60 yıldır taşların büyülü dünyasını dış dünyaya taşıyor. Sedat Kandemir, dünyada her yıl yeni 15-20 yeni gerçek element bulunduğunu söylüyor. "Bunun manası, biz bilinmeyen, bilinmeyen, bilinmeyen bir dünyada yaşıyoruz demektir" diyor, insanlar farkında olmadan zaten bu taşları kullanıyorlar. Nasıl mı? İçtiğiniz maden sularının içindeki minerallerin nereden geldiğini sanıyorsunuz? Şifa için gittiğiniz kaplıcalarda yine bu mineraller var. Şairin dediği gibi: "Herkesin bir taşı var: Ya elinde, ya belinde, ya koynunda ya da mezarının başında."
Sedat Kandemir, herkes için şifa verecek bir taşın bulunduğu dünyamızda konunun temelinin sevgi olduğunu söylüyor. "Ben bunu sevdim' diyorsa, o taş onundur" diyor ve şöyle devam ediyor? "Taşların hikayesi çok yönlüdür. Enerjidir, ayrı bir hikayedir. Renk tedavisi vardır, ayrı bir hikayedir. Mücevherattır, ayrı bir hikayedir. Şifa verir, ayrı bir hikayedir." Taşlar doğanın ateşini ve enerjisini içlerinde barındırırlar.

Ayurveda

Tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olan Ayurveda, beş bin yıllık bir geçmişe sahip. "Uzun yaşam bilimi" demek olan Ayurveda hayatı daha sağlıklı yaşamak için buhar banyosu, bitkisel yağlarla yapılan masajlar ve beden tipine uygun beslenme önerileri taşıyor. Ayurveda'yı Ovvo'da sunan Hintli doktorlar Satish ve Prerna Arora ile konuştuk. Ayurveda, yaşlanmayı yavaşlatıyor, fazla kiloları eritiyor, cildi gençleştiriyor. Ölüme neden olan hastalıklara yol açan toksinleri vücuttan söküp atıyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayurveda, birbiriyle bağlantılı pek çok bölümden oluşuyor. İşte genç kalmanın Hintli yöntemleri:
Abhyanga: Doğal bitki yağıyla tüm vücuda yapılan masaj. Ritmik bir şekilde ılık bitkisel yağ ile yapılan bu masaj, derin bir rahatlık ve canlanma sağlıyor. Vücutta kullanılmayan atıl enerjiyi yaşam enerjisine dönüştürüyor. Vücudu toksinlerden arındırıyor, cildi yumuşatıyor, yüksek tansiyonu düşürüyor.

Basti Karma: Bal ve çeşitli otlarla karıştırılmış ilaçlı yağlar, anal yoldan kişiye uygulanıyor. Gastrit, eklem ağrısı, kronik kabızlık ve artritin iyileştirilmesine yardımcı oluyor. Kilo verme, mide ve barsakları temizleme gibi yararlar sağlıyor. Niruha tipi bitkisel yağlarla, Anuvasana tipi bitkisel yağlar ve bal ile yapılıyor.

Kerala vücut tedavisi: Bu tam vücut masajını, iki masöz senkronize bir biçimde uyguluyorlar. Gevşeme, göz rahatsızlığını gideriyor, yüksek tansiyonun düşmesini, toksinlerin atılmasını sağlıyor. Cildin yumuşaklığına ve gerginliğine katkıda bulunuyor.

Nasya: Başı saflaştırıyor ve tüm duyulara enerji veriyor. Nasya, bitkisel ilaçlı yağların burun deliğine uygulanmasıyla mikrolitik unsurların atılmasını ve böylece sinirlerin, dokuların uyarılmasını; baş ağrılarının, sinüzitin, kronik soğuk algınlığının ve göğüs tıkanıklığının azalmasını sağlıyor. Derin ve verimli uyku veriyor.

Navarakizhi: Hastalığın cinsine bağlı olarak ilaçlanmış yağların bolca uygulanmasından sonra vücudun küçük keten keselere konmuş navara pirinci ile ovulması yöntemine deniyor. Artrit, felç, kas bozuklukları ve eklem ağrıları gibi kronik hastalıkların tedavisinde yararlanılıyor.

Netre Terpen: Bu terapi, göz hastalıkları olan kişilerin közlerine ve göz çevresine çeşitli bitkilsel ilaçlar uygulanarak rahatlama sağlamayı amaçlıyor. Göz çevresine uygulanan özel bir karışımla gözün daha iyi görmesi ve göz dokularının güçlenmesi sağlanıyor.

Pizhichil: Bu terapide, ılık ilaç yağa batırılmış keten keten parçaları sıkılarak ahşap bir yüzeyde düz yatan hastanın vücuduna damlatılıyor. "Pizhichil" daha fazla gevşeme için yararlı bir terapi. Kişi daha enerjik hissediyor, kaslar form alıyor.

Sirodhara: İlaçlı yağlar ahşap bir yüzeyde düz olarak yatan hastanın başına ve vücuduna bol miktarda uygulanıyor. Ruh sağlığının bozulması, histeri, servikal spondiloz, felç tedavisi, migren, genel sıkıntılar, uykusuzluk ve hafızanın geliştirilmesine yarar sağlıyor.

Sirovasti: Bu işlemde tepesi açık uzun deri bir başlık hastanın başına takılıyor ve ılık ilaçlı yağ başına dökülüyor. Nevralji, optik atrofi, yüz felci, omurga şikayetleri ve felç durumlarında işe yarıyor. Genel iyi olma hali için "sirovasti"
öneriliyor.

Swedanam: Bitkisel buhar banyosu.

Ubtan: Tüm vücuda yapılan bitkisel maske ile cildin gençleşmesi sağlanıyor.

Udvarthanam tedavisi: Tüm vücuda yumuşak bir biçimde çeşitli şifalı otlarla hazırlanan tozlarla masaj yapılıyor. Bu, vücuttaki yağ oranının azalmasını sağlıyor, kan dolaşımını iyileştiriyor ve eklem ağrılarını azaltıyor. En önemlisi vücutta incelme meydana geliyor.

Yüz tedavisi: Hastanın yüzüne ve boynuna yaklaşık 30 dakika boyunca sürekli olarak bitkisel kremle masaj yapılıyor. Daha sonra gül suyunda eritilmiş bir bitkisel karışım yüze uygulanıyor. Bu terapi yüz kaslarının form almasını ve rahatlamasını sağlıyor. Akneleri iyileştiriyor ve cildin rengini açıyor.

13 Mart 2011 Pazar

Kefir Nedir, Kefirin Faydaları, Kefirin Yararları, Kefir Nasıl Yapılır

Kefir Nedir, Kefirin Faydaları, Kefirin Yararları, Kefir Nasıl Yapılır,Kefirin Sağlığa Etkileri
Kefir, kefir taneleriyle elde edilen Kafkas orjinli etilalkol ve laktik asit fermantasyonlarının bir arada oluştuğu tarihi geçmişi olan bir süt içeceğidir.
Kefir çok karışık mikrobiyolojik yapıya sahiptir. Boyutları 0,5-3 cm arsasında değişir ve fındık yada buğday tanesi büyüklüğünde beyaz, beyaz-sarı arasında renklerde küçük karnabahar veya patlamış mısır görünümündedir.
İnsanlar kendi hücrelerinin 10 katı sayıdaki (100 trilyon) faydalı bağırsak mikrobu ile ortak bir yaşam sürdürmektedir. Faydalı bağırsak mikropları (probiyotikler) çeşitli yararlarının yanında dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir bağırsak tabakası oluştururlar. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, yani bağırsaktaki mükemmel dengenin bozulması çok sayıda ivegen ve müzmin hastalığa yol açar.
Son yıllarda rafine gıdaların tüketimindeki artışa paralel olarak, turşu, kefir, boza, çeşitli salamuralar gibi geleneksel fermantasyon gıdalarının az tüketilmesi, süt ve yoğurt gibi fazla tüketilenlerin ise ekşimesin ya da kesmesin diye pastörize edilmesi ya da antibiyotik katılması vücudumuzun mükemmel probiyotik dengesini alt üst etmiştir.
Kefir nasıl yapılır?

Kefir yapılışında kullanılan süt kaynatılır ve metal olmayan (tercihan cam) bir kap içinde ılıtılır (süt temiz ise kaynatılmayabilir).
Üzerindeki kaymak tabakası alınır ve 1 çorba kaşığı kadar kefir mayası atılır ve süt iyice karıştırılır.
Kabın kapağı kapatılır ve süt 20-25 C ‘de kalacak şekilde kap bir yere bırakılır. Mayalanacak kab soba ya da kalorifer yakınına getirilir. Çevre ısısı düşük ise kabın etrafı bezle sarılır. Kabın 20-30°C’ lerde olması sağlanır. Kap içindeki süt normal olarak 18-24 saat sonra pıhtılaşır. Maya miktarı düşük ve ortam soğuk ise pıhtılaşma gecikir. Mayalanmış süt madeni olmayan bir tel süzgeçten ya da tülbentten süzülür. Süzgeç üzerinde kalan daneler tekrar maya olarak kullanılır. Kefir mayası (taneleri) hemen kullanılmayacaksa ağzı kapalı bir cam kavanoz içinde buzdolabında saklanır. Bazıları kefir tanelerini saklamadan önce yıkarlar. Eğer yıkama yapacaksanız kefir tanelerinin zarar görmemesi için klorsuz su kullanın. Saklanmak istendiği zaman daneleri örtecek kadar bardağa su koymak gerekir.
Kefirin Faydaları
Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır,
Serinletici aromasıyla kronik yorgunluğu giderir,
Stres azaltır, sakinleştirir ve kolesterolü düşürür,
Sinir sistemini güçlendirir,
Uykusuzluğu ve sinirsel depresyonu ortadan kaldırır,
Damar sertliğini ve kas kasılmalarını önler,
Yüksek tansiyonu düzenler ve dengeler,
Kan bozukluklarını giderir ve kanı temizler,
Karaciğer rahatsızlıklarını iyileştirir,
Cildi güzelleştirir ve parlaklık verir,
Egzema ve benzeri deri hastalıklarına iyi gelir,
Yara ve yanıkların hızla iyileşmesini sağlar,
İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder,
Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir,
Safra kesesi ve böbrek hastalıklarına iyi gelir,
Sindirim sistemini mükemmel şekilde düzenler,
Sağlıklı diyet için önemlidir, kilo almayı önler.