CHEN - I Ching'deki altmış dört altıgeni oluşturan sekiz trigramdan biridir, düz bir yang çizgisinin üzerinde yer alan iki kesikli yin çizgisiyle temsil edilir. Karar almayı simgeler, ayrıca sağlık ve aile işlerini de yönetir.
CH'İ - Saf enerji, yaşayan her varlığın içindeki evrensel yaşam gücüdür. Feng shui'de ejderhanın soluğu olarak kabul edilir. Ch'i enerjisi bu enerjinin varlığıyla çevrili biçimde yaşayacak kadar talihli olan insanlara şans ve mutluluk getirir. Ch'i hareket edecek özgürlüğe sahip olmalıdır; yoksa durgunlaşır ve iyi şans dağılır gider. Rüzgârlı mekânlarda Ch'i kolayca dağılacağından rüzgâr alan bölgeler feng shui açısından elverişli yerler değildir.
CHİEN - Sekiz trigramdan biridir ve üç düz yang çizgisiyle temsil edilir. Hareket, enerji ve dayanıklılık simgesidir. Kılavuzları ve öbür gerekli insanları temsil eder.
PUSULA EKOLÜ - Feng shui'de iki ana ekol vardır. Form Ekolü ve Pusula Ekolü. Pusula Ekolü pa-kua'yı, I Ching'in sekiz trigramını ve Çin astrolojisini kullanarak hesaplamalarını yapar. Konuya Form Ekolü'nden daha teknik bir yaklaşımı vardır. Bugün feng shui uygulayıcıları bu iki ekolün ilkelerini bir arada kullanırlar.
DOĞUM DÖNGÜSÜ - Çin astrolojisinin beş elementi üç farklı döngü yaratırlar. Doğum döngüsü olumlu ve üretken döngü olup her element kendinden sonra gelenin yaratılmasına katkıda bulunur. Döngü şöyledir: ateş, toprak, metal, su, ahşap. Sonra yeniden ateşle başlar. Ateş toprağı üretir. Toprak metali, metal sıvılaşarak suyu simgeler. Su ahşabı besler ve sonunda ahşap yanarak ateşi üretir.
YOK OLUŞ DÖNGÜSÜ - Çin astrolojisinin beş elementi her birinin kendinden sonra gelen elementi bastırıp yok ettiği bir yıkım döngüsü oluştururlar. Bu düzenlemeye göre ateş metali eritir. Metal ahşabı yok eder. Ahşap toprağın gücünü soğurur ve toprak da suyun önünü keser. Su ateşi söndürür.
İNDİRGENME DÖNGÜSÜ - Çin astrolojisinin beş elementi Yok Oluş Döngüsü'nün kötü sonuçlarına çare olabilecek bir döngü biçiminde düzenlenebilirler. İndirgenme Döngüsü'nde ateş ahşabı yakar. Ahşap suyu emer. Su metali paslandırır. Metal de topraktan gelir. Son olarak da toprak ateşi söndürür. İndirgenme döngüsü bu elementlerin güçlerini indirgemekte kullanılır. Birisi çok fazla ateşse örneğin biraz toprak ekleyerek bu potansiyel olarak olumsuz elementin etkileri indirgenebilir.
EJDERHA - Çin'deki en dikkat çeken mitolojik hayvandır. Feng shui üzerindeki etkisinin ölçüsü yoktur ve konu hakkında tüm eski metinlerde sözü geçer. Yang Yun Sang 9. yüzyılda yazdığı bir üçlemede ejderhanın nasıl kullanılacağından ayrıntılarıyla söz etmiştir. Feng shui'de uygun olan ve olmayan alanlar ejderha simgesi kullanılarak açıklanır. Form ekolünün açıklamalarına göre, ejderhanın bulunduğu her yerde bir de beyaz kaplan olmalıdır. Ejderhalar tepelerde ve dağlarda bulunur ve arazi, bitki örtüsü, havanın yumuşaklığı incelenerek keşfedilir. Ejderhalar düz arazilerde ya da dik tepelerde bulunmaz.
DOĞUNUN DÖRT EVİ - Pa-kua'nın sekiz kenarından türemiştir. Dört doğu evi varsa dört de batı evi vardır. Doğu evleri Li, K'an, Chen, ve Sun'dur. Evinizin güneye bakan bir arka kapısı varsa bir Li evi demektir ve elementi de ateştir. Dört Doğu Evi'ni şöyle özetleyebiliriz:
FENG SHUİ - Sözcük anlamı 'rüzgâr ve su'dur. Yerküreyle uyum içinde yaşama sanatı ve pratiği anlamına gelir. Feng shui inanışına göre yaşamak ve çalışmak için doğru yeri seçerseniz yaşamınız neşe ve bollukla dolar. Yerkürenin rüzgârları ve sularıyla uyum içinde yaşamak kendimize mutlu, olumlu yaşamlar yaratmak anlamına gelir. Feng shui'nin binyıllar öncesine dayanan bir tarihi vardır. Genel olarak yalnızca Doğu'da uygulanmış, Batı'da batıl inanç muamelesi görmüştür. 20. yüzyılda dünyada yayılmıştır ve şu anda tarihinde en popüler olduğu dönemi yaşamaktadır.
BEŞ ELEMENT - Feng shui'de Çin astrolojisinin beş elementini kullanırız: ateş, toprak, su, metal ve ahşap. Her elementin kendi enerjisi farklıdır ve bir arada kullanılmaları feng shui açısından önemlidir. Bu farklı elementler ya Doğum Döngüsü'ndeki gibi uyum içindedirler ya da öbür elementlerle çatışırlar.
UÇAN YILDIZ - Uçan Yıldız sistemi, feng shui sistematiği içinde bir yapı inşa etmek için verili bir dönem aralığında uygun olan ya da olmayan zamanları belirlemeye yarar. Böylece önümüzdeki zaman parçacığının trendlerini belirleyerek uygun davranış biçimine karar verebiliriz.
FORM EKOLÜ - Feng shui'de iki belli başlı ekol vardır: Pusula Ekolü ve Form Ekolü. Form Ekolü farklı alanlara bakarak Ch'i enerjisinin miktarını ve kalitesini belirlemeye temellenmiş çalışmalar yapar. İyi bir arazide hem yeşil ejderha hem de beyaz kaplan olmalıdır. Bunun sonucu olarak bu ekolde önemli olan, tepelerin, dağların akarsı ve ırmakların biçimi ve yönüdür.
LUO-PAN - Feng shui'nin Pusula Ekolü uygulamalarında yönleri belirlemek için kullanılır. Feng shui'de kullanılan bilgilen içeren halkaların çevrelediği bir pusuladır. Her şey kare bir taban üzerine yerleştirilmiştir. Kare tabanın kenarı bina duvarıyla bir hizaya getirilerek pusula'dan doğru yönler belirlenir.
Keyifli ve Doygun zaman geçirmek isteyenlerin tek adresi... Unusual Life Game Forums
24 Temmuz 2010 Cumartesi
Çalışma Odası İçin Renkler
Çalışma Odası İçin Renkler
Çalisma odasinda insani zinde tutup düsünce ufkunu arttirabilecek maviden mora kadar olan renkler tercih edilmelidir.Bu renkler bizim anlama ve çalisma yetenegimizi arttiracak ve bizleri uyutmayacaktir.
Çalisma odasinda insani zinde tutup düsünce ufkunu arttirabilecek maviden mora kadar olan renkler tercih edilmelidir.Bu renkler bizim anlama ve çalisma yetenegimizi arttiracak ve bizleri uyutmayacaktir.
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
Çalışma Odası,
renkler
Feng Shui Tedavileri
Yaşadığımız alanların Feng Shui öğretisine göre mükemmel olmasını beklememiz mümkün değildir. Zaten Feng Shui’nin de amacı farklı yöntemler kullanarak, yaşanılan alanları daha iyi hale getirmek, böylece yaşayanların hayatlarındaki aksaklıkları gidermek, eksiklikleri tatmin etmek ve daha iyiye taşımaktır.
"Dokuz Temel Çare" olarak bilinen "tedavi" yöntemleri evde yaşayanların kişisel ihtiyaçlarına ve Feng Shui’nin kurallarına göre dikkatli bir şekilde uygulanabilir. Ancak bir tarafı düzeltirken, diğer hayat alanına zarar vermemek konusunda dikkatli olmak da önemlidir.
Parlak Nesneler
Feng Shui’de “aspirin” olarak kabul edilen aynalar, iç ya da dış mekanlarda enerji akışını daha iyi hale getirmek, eksik noktaları tamamlamak, kötü enerjileri dışarı yansıtmak ya da iyi enerjileri içeri çekmek için kullanılabilir. Ancak aynaların çoklukla ve bilinçsiz şekilde kullanılması tehlikelidir.
Kullanılan ayna ne kadar büyükse o kadar iyidir.
Feng Shui’de tedavi olarak kullanılan aynaların çerçeveli, temiz ve bakımlı olmasına dikkat edilmelidir. Kırık aynaların hemen yenisi ile değiştirilmesi ya da tamir edilmesi önemlidir.
Aynalar çok farklı şekillerde olabilir. yuvarlak, kare ya da dikdörtgen aynaların kullanılması mümkündür. Ama aynalar yekpare (tek parça) olmalıdır. Küçük parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan aynalardan kaçınmak gerekir.
Bagua Aynası olarak bilinen, dışbükey aynalar koruma amaçlı olarak kullanılır. Bagua Aynası’nın iç mekanlarda kullanılması uygun değildir. Sekizgen şeklinde olan ve sekiz yönün sembollerini içeren (trigramlar), yeşil kırmızı ve sarı renklernden meydana gelen, Bagua Aynası, dışarıdan gelen Shar Chi’yi yansıtmak hatta kaynağına geri yollamak için evlerin, dükkanların dışına asılır. Yin enerjisini sembolize ettiği için, iç mekanlarda dengesizlik yaratabilir.
Kapıların, girişlerin ya da pencerelerin karşısına ayna asmak uygun değildir. Chi’nin yani enerjinin giriş noktaları olan bu konumlardan, enerjinin geriye yansıtıldığı yani Chi’nin kaçtığı düşünülür.
Aynaları karşılıklı asmak, enerjinin sürekli yansıtılmasına neden olaması nedeniyle, mekanın içinde dolaşmasına engel olur.
Yatağın tam karşısında hiç bir zaman ayna olmamalıdır.
Aynanın yansıttığı görüntünün güzel bir manzara ya da görüntü olmasına özellikle dikkat edilmelidir.
Aynaları dışarıdaki suyu, ışığı ve manzarayı içeri çekmek için kullanmak idealdir.
"Dokuz Temel Çare" olarak bilinen "tedavi" yöntemleri evde yaşayanların kişisel ihtiyaçlarına ve Feng Shui’nin kurallarına göre dikkatli bir şekilde uygulanabilir. Ancak bir tarafı düzeltirken, diğer hayat alanına zarar vermemek konusunda dikkatli olmak da önemlidir.
Parlak Nesneler
Feng Shui’de “aspirin” olarak kabul edilen aynalar, iç ya da dış mekanlarda enerji akışını daha iyi hale getirmek, eksik noktaları tamamlamak, kötü enerjileri dışarı yansıtmak ya da iyi enerjileri içeri çekmek için kullanılabilir. Ancak aynaların çoklukla ve bilinçsiz şekilde kullanılması tehlikelidir.
Kullanılan ayna ne kadar büyükse o kadar iyidir.
Feng Shui’de tedavi olarak kullanılan aynaların çerçeveli, temiz ve bakımlı olmasına dikkat edilmelidir. Kırık aynaların hemen yenisi ile değiştirilmesi ya da tamir edilmesi önemlidir.
Aynalar çok farklı şekillerde olabilir. yuvarlak, kare ya da dikdörtgen aynaların kullanılması mümkündür. Ama aynalar yekpare (tek parça) olmalıdır. Küçük parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan aynalardan kaçınmak gerekir.
Bagua Aynası olarak bilinen, dışbükey aynalar koruma amaçlı olarak kullanılır. Bagua Aynası’nın iç mekanlarda kullanılması uygun değildir. Sekizgen şeklinde olan ve sekiz yönün sembollerini içeren (trigramlar), yeşil kırmızı ve sarı renklernden meydana gelen, Bagua Aynası, dışarıdan gelen Shar Chi’yi yansıtmak hatta kaynağına geri yollamak için evlerin, dükkanların dışına asılır. Yin enerjisini sembolize ettiği için, iç mekanlarda dengesizlik yaratabilir.
Kapıların, girişlerin ya da pencerelerin karşısına ayna asmak uygun değildir. Chi’nin yani enerjinin giriş noktaları olan bu konumlardan, enerjinin geriye yansıtıldığı yani Chi’nin kaçtığı düşünülür.
Aynaları karşılıklı asmak, enerjinin sürekli yansıtılmasına neden olaması nedeniyle, mekanın içinde dolaşmasına engel olur.
Yatağın tam karşısında hiç bir zaman ayna olmamalıdır.
Aynanın yansıttığı görüntünün güzel bir manzara ya da görüntü olmasına özellikle dikkat edilmelidir.
Aynaları dışarıdaki suyu, ışığı ve manzarayı içeri çekmek için kullanmak idealdir.
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
feng shui,
Tedavileri
"Uzun yaşamın sırrı yogada"
"Uzun yaşamın sırrı yogada"
Dünyanın en eski ve tanınmış yoga ustalarından Himalaya doğumlu 101 yaşındaki Swami Yogananda, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrının yogada olduğunu söyledi.
Hamburg'un Eimsbüttel ilçesindeki "Yaşam Sanatı" (Kunst des Lebens) adlı yoga merkezinde kursiyerlere yoga tekniklerini tanıtmak ve ders vermek üzere bulunan Yogananda, "Hayatımda ne doktora gittim ne de ilaç içtim. Yoga benim için bir yaşama sanatı. Çoğu insan stresin, hayatını ne derecede etkilediğinin farkında değil. Yoga stresi azaltıyor, coşku, neşeyi, kişinin kendine güvenini ve konsantrasyonu artırıyor. Yoga öğretileri daha sakin, derin ve nitelikli nefes almayı ve nefes yoluyla sakinleştirmeyi önermektedir" dedi.
1,65 boyunda ve 40 kilogram ağırlığında olan Yogananda, yoganın bütünleşme anlamına geldiğini ifade ederek, kişinin yoga sayesinde kendi özünü kavrayarak Tanrı ile bütünleştiğini söyledi. Dünyadaki bütün dinleri öğrendiğine de dikkat çeken Yogananda, "Bütün dinleri okudum. Yoga üniversal bir öğreti. Yogayı dinler üstü görmek lazım. Bütün dinlere saygım var. Kur'an'ı da çok okudum. İslam dini güzel bir din. Ancak bazen yanlış yorumlanabiliyor. Yoga ve dini birbirine karıştırmamak lazım. Günde beş kere ibadet etmek de bir tür yoga" diye konuştu.
Türkiye'den Hindistan'a yoga tekniklerini öğrenmek üzere çok sayıda kişinin geldiğini belirten Yogananda, yoga tekniklerini öğretmek için Türkiye'ye de gitmek istediğini söyledi.
Yogananda, sağlıklı ve uzun yaşamanın 10 sırrını da şöyle açıkladı:
"Sindirim sistemini çalıştırmak, bunun için sabah kalktıktan sonra limon karışımı sıcak su içmek, kahvaltıdan önce domates yemek, et ve balık ürünlerinden kaçınmak, şeker ve tuzdan uzak durmak, sigara ve alkol kullanmamak, günde en az 6 saat uyku, susam yağıyla vücuda masaj yapmak, stresten olabildiğine uzak kalmak ve günde an az 45 dakika yoga yapmak."
Dünyanın en eski ve tanınmış yoga ustalarından Himalaya doğumlu 101 yaşındaki Swami Yogananda, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrının yogada olduğunu söyledi.
Hamburg'un Eimsbüttel ilçesindeki "Yaşam Sanatı" (Kunst des Lebens) adlı yoga merkezinde kursiyerlere yoga tekniklerini tanıtmak ve ders vermek üzere bulunan Yogananda, "Hayatımda ne doktora gittim ne de ilaç içtim. Yoga benim için bir yaşama sanatı. Çoğu insan stresin, hayatını ne derecede etkilediğinin farkında değil. Yoga stresi azaltıyor, coşku, neşeyi, kişinin kendine güvenini ve konsantrasyonu artırıyor. Yoga öğretileri daha sakin, derin ve nitelikli nefes almayı ve nefes yoluyla sakinleştirmeyi önermektedir" dedi.
1,65 boyunda ve 40 kilogram ağırlığında olan Yogananda, yoganın bütünleşme anlamına geldiğini ifade ederek, kişinin yoga sayesinde kendi özünü kavrayarak Tanrı ile bütünleştiğini söyledi. Dünyadaki bütün dinleri öğrendiğine de dikkat çeken Yogananda, "Bütün dinleri okudum. Yoga üniversal bir öğreti. Yogayı dinler üstü görmek lazım. Bütün dinlere saygım var. Kur'an'ı da çok okudum. İslam dini güzel bir din. Ancak bazen yanlış yorumlanabiliyor. Yoga ve dini birbirine karıştırmamak lazım. Günde beş kere ibadet etmek de bir tür yoga" diye konuştu.
Türkiye'den Hindistan'a yoga tekniklerini öğrenmek üzere çok sayıda kişinin geldiğini belirten Yogananda, yoga tekniklerini öğretmek için Türkiye'ye de gitmek istediğini söyledi.
Yogananda, sağlıklı ve uzun yaşamanın 10 sırrını da şöyle açıkladı:
"Sindirim sistemini çalıştırmak, bunun için sabah kalktıktan sonra limon karışımı sıcak su içmek, kahvaltıdan önce domates yemek, et ve balık ürünlerinden kaçınmak, şeker ve tuzdan uzak durmak, sigara ve alkol kullanmamak, günde en az 6 saat uyku, susam yağıyla vücuda masaj yapmak, stresten olabildiğine uzak kalmak ve günde an az 45 dakika yoga yapmak."
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
feng shui,
meditasyon,
reİkİ,
yoga
23 Temmuz 2010 Cuma
Yalnızlık erken yaşlandırıyor
Dünya Yaşlanma Konseyi (DUNYAK) Başkanı Kemal Aydın, ''yalnızlığın yaşlılığı erkene aldığını'' belirterek, ''Araştırmalara göre özellikle erkekler bu konuda son derece zayıf. Kadınlar, yalnızlıklarıyla daha barışık yaşayabiliyor ancak, erkekler bunu başaramıyor'' dedi.
Yaşlılık bilimi uzmanı (Gerentolog) Aydın, Pozantı ilçesinde düzenlenen ''Akdeniz Yaşlanma Forumu Çalıştayı'' için geldiği Adana'da, konseyin 2009 yılında İstanbul'da kurulduğunu ve 190 ülkede yapılanma çalışmasını tamamladığını bildirdi.
Yaşlılık bilimi uzmanı (Gerentolog) Aydın, Pozantı ilçesinde düzenlenen ''Akdeniz Yaşlanma Forumu Çalıştayı'' için geldiği Adana'da, konseyin 2009 yılında İstanbul'da kurulduğunu ve 190 ülkede yapılanma çalışmasını tamamladığını bildirdi.
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
erken,
sağlık,
yalnızlık,
yaşlandırıyor
Miranda Kerr bu pozlarıyla olay yarattı
Victoria's Secret'ın meleklerinden Miranda Kerr, Macquarie Bankası'nın David Kiely'yi işten atmasını bile gündeme getirecek olan çıplak pozları GQ dergisi için vermişti. Amerikalı aktör Orlando Bloom'un sevgilisi verdiği pozlarla sıfır beden olmadığını kanıtladı.
Miranda Kerr bu pozlarıyla olay yarattı
Miranda Kerr bu pozlarıyla olay yarattı
Etiketler: alternatif tıp,sağlık,resim,sanat
kerr,
miranda,
olay,
pozlarıyla,
yarattı
Düğüne giderken ne giyilir?
Düğüne giderken ne giyilir?
Düğün davetleri, özellikle yaz akşamlarının en eğlenceli etkinliklerinden. Ama bir yandan da hazırlığı insanın çok zamanını alıyor ve planlama gerektiriyor. Bu önemli gecede beyaz giyen olmasak da mükemmel görünmek isteriz.
İşte mükemmel düğün kıyafetini seçerken dikkat etmeniz gerekenler!
Düğünün yıldızı siz değil, gelin olmalı: Düğüne giderken abartıdan kaçınmanız çok önemli. Düğünün yıldızı siz değil, gelin olmalı. O yüzden abartılı ve dikkat çekici kıyafetler giyerek gelini ikinci plana atmayın. Ayrıca aşırı dekolte de düğün davetlerinde kaçınmanız gereken önemli bir detay.
Beyaz giymeyin: Eğer evlenen siz değilseniz kesinlikle başkasının düğününe beyaz giyinmeyin. Beyaz giymek düğün sahibine karşı yapılacak en büyük ayıptır. Hatta bej, krem, ten rengi gibi açık renkte elbiseleri giymekten de kaçının. Geniş renk alternatifleriniz varken gelini üzmeyin.
Düğün davetleri, özellikle yaz akşamlarının en eğlenceli etkinliklerinden. Ama bir yandan da hazırlığı insanın çok zamanını alıyor ve planlama gerektiriyor. Bu önemli gecede beyaz giyen olmasak da mükemmel görünmek isteriz.
İşte mükemmel düğün kıyafetini seçerken dikkat etmeniz gerekenler!
Düğünün yıldızı siz değil, gelin olmalı: Düğüne giderken abartıdan kaçınmanız çok önemli. Düğünün yıldızı siz değil, gelin olmalı. O yüzden abartılı ve dikkat çekici kıyafetler giyerek gelini ikinci plana atmayın. Ayrıca aşırı dekolte de düğün davetlerinde kaçınmanız gereken önemli bir detay.
Beyaz giymeyin: Eğer evlenen siz değilseniz kesinlikle başkasının düğününe beyaz giyinmeyin. Beyaz giymek düğün sahibine karşı yapılacak en büyük ayıptır. Hatta bej, krem, ten rengi gibi açık renkte elbiseleri giymekten de kaçının. Geniş renk alternatifleriniz varken gelini üzmeyin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)