Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

meditasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
meditasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2010 Cumartesi

Joyoga - An Introduction To Yoga With Joy Nielen- Groen

Joyoga - An Introduction To Yoga With Joy Nielen- Groen



JOYOGA


RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting

Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Siddha ( Siddhasana ) Bilgelik Oturuşu Hakkında

Çalışmanın kelime anlamına baktıgımızda " siddha " , ( bilgece, birşeyi kısmen his etmeye başlamak ) , gibi anlamlara geldigini görmekteyiz, buna görede siddha-asana adını anlamlandırdıgımızda " bilgelige ulaşmak için oturmak, bilgelik oturuşu " olarak adlandırabiliriz

Bacakların çapraz vaziyette oldugu tüm oturuş şekillerinde kalp ve akcigerler üzerine olumlu ve kuvvetlendirici bir etkinin meydana geldigi, bu organların kuvvetlendikleri tesbit edilmiştir, fakat bu etkinin nedeni bilimsel olarak çözülmüş degildir.


Siddha-asana pozisyonu düzenli çalışıldıgı takdirde yürüyüş ve ayakda duruş bozukluklarını ortadan kaldırmaktadır. Vücudun güç birikimini artırmakda, güç işleri başarma azmini tetiklemekde, zayıflamış olan seksüel dürtüleri kuvvetlendirmekde.

Meditasyon çalışmalarında yogunlaşmanın kolay gerçekleşmesini ve muhafaza edilmesini saglamaktadır. Ayrıca, enerji çalışmalarında kapalı bir devre oluşturup enerjinin vücut dışına çıkmadan, vücudun içinde dolaşabilmesini temin etmektedir.

Belkide bu nedenle Hatha - Yoga - Predipika' da onun önemli bir oturuş olduguna deginilir ve bu çalışmanın kişiye özgür olmanın yollarını açacagı, vücut içinde yer alan Nadi kanallarını temizliyecegi söylenir



Döşeme üzerine oturalım.

Sag ayak topugunu apış arasının ( prenium ) önüne gelecek şekilde yerleştirelim.

( Ayak sırtının yere, ayak tabanının yukarıya bakmasına dikkat edelim )

Sol ayagımızı sag ayagın üzerine koyalım

( Ayak tabanının yukarıya bakmasına, ayak sırtının diger ayagın tabanına oturmasına, topukların üst üste gelmesine, aşık kemiklerinin üst üste gelmemesine dikkat edelim )

Ellerimizle dizlerimizi kavrayalım

Omurgamızı dik hale getirelim

Burnumuzdan düzenli nefesler alalım



Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Yoganın Tanımları - Yoga Biçimleri



Yoga bir çok farlı dalları olan bir bilimdir.
Yoga çeşitli din mensuplarınca uygulanmakla birlikte, hiçbir dinsel unsuru konu edinmeyen, çeşitli derinliklerde trans hallerinin, içe dönme halinin, “değişik şuur hallerinin sözkonusu olduğu bir nefsini denetleme sistemidir.
Yoga maya aleminin (yaşadığımız, aldatıcı illüzyonlardan ibaret olan dünya) ötesindeki birtakım hakikatlere ulaşmayı amaçlayan ve bu nedenle maya aleminden duyumlarımla gelen aldatıcı etkilere kapıları kapatarak duyum sınırları ötesindeki aşkın realitelere ulaşmaya çalışan mistik bir yoldur.
Yoga eşyayı (nesneleri) göründükleri gibi değil de, oldukları gibi görebilmeyi amaçlayan, bu amaçla aşama aşama yükselen şuur hallerinin deneyimlendiği spiritüel bir eğitimdir ki, bu aşamalar şuurun iç realiteye yönelmesinden yüksek şuur haline (samadhi) varıncaya değin 7 aşamadan oluşurlar.

Yoga-Sutra’lar ve yedi aşama

Yoga hakkındaki en eski metinler Patanjali adlı yoginin yazdığı Yoga-sutra'lardır. Patanjali’nin kim olduğu ve bu metinlerin ne zaman yazılmış olduğu halen tartışmalı bir konudur. Yoga-sutralar 4 bölümden oluşur:
Samadhi halini ve ilkelerini açıklayan bölüm.
Samadhi haline ulaşma araçlarını ve disiplinlerini açıklayan bölüm.
Psişik (paranormal) yetenekleri (siddhis) açıklayan bölüm.
Kurtuluştan (aydınlanma) söz eden bölüm.
Patanjali’ye göre, sekizinci aşama olan Samadhi’ye ulaşabilme yolundaki 7 aşama şunlardır:
1- Yama: Ahimsa, Satya, Asteya, Brahmacarya, Aparigraha olmak üzere beş bölümden oluşur.
2- Niyama: Sauca, Santosa, Tapa, Svadhyaya, Isvarapranidhanat olarak beş bölümdür.
3- Asana: Bedensel dururuşları içerir.
4- Pranayama: Çeşitli, solunumu denetleme yöntemlerini içerir.
5- Pratyahara: Algıların denetlenmesi demektir.
6- Dharana: Meditasyon nesnesine odaklanmayı belirtir.
7- Dhyana: Zihnin tam olarak denetim altına alınması demektir.
SAMADHİ ise,özne ile nesnenin ya da, gözleyen ile gözlenenin bir olması demektir. Samadhiye varınca Y O G A tamamlanmış olur.

Yoga Biçimleri

Hindistan'ın kutsal kitabı Bhagavad Gita'ya göre yoganın çeşitli uygulamaları vardır. En çok ilgi toplayanlar: Jhana Yoga, Karma Yoga, Bhakti Yoga, Mantra Yoga, Raja Yoga, Tantra Yoga, Kriya Yoga, Swara Yoga ve Hatha Yoga (İzer, Müheyya; Çağdaş Yoga).
Başlıca Yoga biçimlerinin Tanımları:
Bhakti-Yoga: İlahiliğe sevgi ve tapınmayla erişmeyi önerir.
Hatha-Yoga: Aslında bir yoga biçimi değildir. Batı’da yanlış algılanmıştır. Yalnızca Raja-Yoga’nın bir tekniğidir. Üstün şuur hallerine hazırlık uygulamalarından ibarettir. Çeşitli arınma egzersizlerine ve bedensel pozisyonlara dayalı bir tekniktir. Batı’da daha ziyade fiziksel sağlık amacıyla uygulanmaktadır.
Jnana-Yoga: Bilgi yolu olarak kabul edilen Jnana-Yoga, aşkın realitelere, aydınlanmaya bilgi ve zihinsel analiz yoluyla ulaşmayı önerir. Bu sistemde gözlem, çalışma ve deneyim yoluyla kazanılmış bilgiler hakkında meditasyon yapılır.
Karma-Yoga: Diğerkamca hizmet yolu olarak kabul edilir. Karma-Yoga kişinin görevlerini yerine getirmesini, bununla birlikte yerine getirdiği görevlerden bir karşılık beklememesini, yani yaptığı hareketlere ve sonuçlarına ilgisiz kalmasını önerir.
Mantra-Yoga: Mantralar kullanan bir sistemdir, dua ve ses yolu olarak kabul edilir.
Raja-Yoga: En metafizik yoga olarak kabul edilir. Kimilerince bu, aydınlanma yolundaki diğer bütün yoga yollarını kapsar. Konsantrasyon, nefes denetimi, bedensel pozisyon, meditasyon ve kontamplasyon aracılığıyla zihni denetleme olarak tanımlanır.
Kundalini-Yoga: Kundalini gücünü uyandırmaya ağırlık verir. Bu amaçla bedensel pozisyonlardan ve mantralardan yararlanır.
Laya-Yoga: Kundalini gücünü uyandırmak amacıyla, meditasyon, nefes denetlemesi, mantralar, vizüalizasyon ve bedensel pozisyonlar kullanan yol olarak tanımlanır.
Ölüm Yoga’sı: Tibet’te uygulanan bir yoga biçimidir. Kişinin imajinasyonunu,duygu ve düşüncülerini denetleyebilmesi amacına yönelik bir disiplin içerir. Bu yogada yapılan deneyimler, Tibet yogilerine göre kişiyi ölüm-ötesine de hazırlar, yani kişiye ölüm sonrası yaşamında büyük kolaylık sağlar.

Yoga'nın Amacı

Farklı yoga türlerinin amaçları hemen hemen birbirinin aynıdır: İnsanı "esir" eden duygu ve düşüncelerden kurtararak yücelmesine yardımcı olmak

Gerçek Yogiler

Batı’da yoga biçimlerinin oluşmasında ve yayılmasında en büyük etki Teozofi Cemiyeti’nin yanı sıra, Ramakrishna, Sri Aurobindo, Ramana Maharishi ve Yogananda adlı Hintli mistiklerden gelmiştir. Yoga felsefesinde psişik yetenekler elde etmek gibi bir amaç yoktur. Yani psişik yetenekler amaç değil, sonuçtur. Yogi sözcüğü yoganın Batı’da ilk geçişi sırasında yanlış kavranmış bir sözcüktür. Batı’da yogi denildiğinde ilk zamanlarda, genellikle vücuduna garip şekiller verebilen, birtakım gösteriler yapan, saçı sakalı ve tırnakları uzamış, temiz olmayan insanlar akla gelmekteydi. Kimilerine göre bu imajın yaygınlaşmasına neden olanlar yoganın şarlatanlarıdır. Aslında Yogi adı Asya’da hazırlık aşamalarını çoktan geçmiş, zihinsel deneyimin ileri aşamalarına başlamış kimselere verilen bir addır. Asya’nın çeşitli ülkelerinde rastlanan bu gerçek yogiler, ıssız dağlarda ve ormanlarda inzivaya çekilmiş, dinle ilgilenmeyen, mal mülk edinme ve evlenme gibi hedefleri olmayan, az yiyen, az konuşan, az hareket eden, çeşitli uygulamalarla nefsini terbiye etmeye çalışan, şiddete karşı olan kimselerdir. Uzmanlar yoganın yanlış tanıtılmasının halen sürdüğüne, günümüzde, Hint’te değerli biri olamayacaklarını anlayan ve bu yolu gereğince bilmeyen pek çok Hintli’nin farklı ülkelere göç edip mürit grupları edindiklerine ve yoganın çıkar amaçlı olarak kullanılabildiğine dikkat çekmekteler. Oysa Asya’daki gerçek yogiler mala mülke değer vermeyen, henüz kendisinin kurtuluşa ermemiş olduğunu bildiğinden öğrenci edinmek için de bir çaba göstermeyen kimselerdir.

Kökenleri ve Tarihi

Geçmişi, genellikle 4000 yıla tarihlenen yoga, Alman Profesör Max Mueller'e göre 6000 yıla dayanmaktadır. Faklı kaynaklar yoganın çıkışını daha bile eskiye tarihlemektedirler. Avrupa'da ise yoga, 40-50 yıldan bu yana ciddi anlamda tanınmaktadır. Bunun nedeni bilimin, yogilerin (yogayı uygulayanların) binlerce yıl önceki bulgularının doğruluğunu ancak bugün kanıtlamakta olmasıdır. Yogayı ilk kimin uyguladığı tam olarak bilinmiyor. Yoga, geçmişte, kulaktan kulağa, üstaddan öğrenciye aktarılan bir bilimdi (İzer, Müheyya; Çağdaş Yoga).
Meditasyon halindeki ilk Yogi imajları yapılan kazılarda 6-7 bin yıl önce yaşandığı düşünülen Indus Vadisi Uygarlığında tespit edilmiştir. Yoga'nın yer aldığı ilk yazılı kayıtlar M.Ö. 1500-1200 yılları arasında kodifiye edilen Rig Veda'da yer almaktadır. Rig Vedalar şifahen aktarıldığından Yoga'nın ortaya çıktığı zaman dilimini kesin olarak tayin etmek imkansızdır. İlk yoga metini yoganın babası Patanjali tarafından yaklaşık M.Ö. 200 yılında yazılmış, bu yoganın ilk üstadıdır ve metinde kişinin zihnini sükunete kavuşturması ve sonsuza katılması için gereken "sekiz kol/basamak" ile Yoga tarif edilmiştir.
Yoga'nın ilkeleri ve hedeflerinin ilk kez tam tarifi M.Ö. 8 ve 4. yüzyıllar arasında derlenen Upanişadlarda bulunmaktadır. Upanişadlarda harici tanrılara sunulan kurbanlar ve seremoniler yerini dahili kurban ve Yüce Varlıkla (Brahman veya Mahatman olarak işaret edilir) ahlaklı olmak, nefsi zapt etme ve zihnin talimi yoluyla bir olma haline bırakan bir anlayışa bırakmıştır.
Patanjali'nin Yoga Sutralarındaki klasik yoga, altı "orthodox" (Bu ifadeyle Vedaların otoritesinin kabulü anlaşılır) darshana (Hindu felsefe okulları)'dan biridir. "Yoga" olarak bilinen Hindu felsefe okulunun kökeni yine Hindu felsefe okullarından olan Samkhya ile Upanişadlardadır.

Yoga ve Din

Yoga bir Din değildir, kişinin bedeni, zihni ve ruhunu birleştirmesine yarayan eski bir bilimdir; yoga sözcüğü de zaten birlik anlamına gelir. Batılılar birlik kavramının yerine bütünlük sözcüğünü kullanabilirler. Yoga duruşları bedeni iyileştirmek ve gençleştirmek, güçlü duyguları sakinleştirmek ve zihni berak bir hale getirmek için geliştirilmiştir, duruşlar yanlızca bu amaçla yapılabilir. Bununla birlikte, çalışmanın gerçek ürünü meditasyon olduğu kabul edilir (Kelder, Peter; Tibet'in Gençlik Pınarı, ikinci kitap)
Hindu, Budist ve Jain geleneklerinde yoganın manevi/ruhsal hedefleri yoganın bir parçasını oluşturduğu dinlerden ayrılabilir görülmektedir. Bazı yogiler dini daha çok kültür, değerler, inançlar ve ritüeller, yogayı da daha çok kendi kendini gerçekleştirmek (self-realization)yani yüce hakikatin doğrudan deneyimi olarak görerek din ile yoga arasında süptil bir ayırım yaparlar. Sri Ramakrishna dini kabuk doğrudan deneyimi ise öze benzetmektedir. Her ikisine de ihtiyaç vardır "fakat eğer kişi öze ulaşmak istiyorsa kabuğu aşmalıdır".



Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Gençlik ve güzelliğin 5 altın prensibi



Gençlik ve güzelliğin 5 altın prensibi


1- Doğru rahatlama

2- Doğru nefes

3- Doğru beslenme

4- Doğru egzersiz

5- Pozitif düşünce

13 Haziran 2010 Pazar

Sabah Yogası

Günler aydınlandıkça vücudumuz daha fazla hormon salgılamaya ve daha çok oksijen almaya başlıyor. Metobolizma ve hücre yenileme süreçlerini uyararak bu işlemleri hızlandırıyor. Kış gelince devreye giren "enerjini sakla" sinyali ilkbaharla "tüm enerjini ortaya dök" e dönüşüyor.

Sabahları uyanmak her zamankinden daha mı zor geliyor? Şaşılacak bir şey yok, vücudunuza güvenmelisiniz: İlkbaharın gelişine inatçı bir tembellikle tepki veriyor. Özellikle sabahları güne başlarken büyük zorluklar yaşayabilirsiniz ve ne yazık ki bu mevsimsel yorgunluğun nedeni henüz tam olarak açıklanamadı.

Doktorlar bunun, organizmanın karanlık kış aylarında yeterli vitamin, mineral ve eser elementlerle beslenemezken, bağışıklık sistemi için çok fazla enerji harcanmasından kaynaklanabileceğini düşünüyorlar.

Sabah yogası size etkin tazelenme önerileri sunuyor.

GÜÇ DALGALARI

Beş dakikalık keyif: Kalkmadan önce yatakta bir süre daha uzanın ve kapalı gözlerle, size gün içinde enerji verecek bir yer hayal edin. Örneğin dalgaların sahile vurduğu bir deniz kenarı, gün doğarken ilk güneş ışıklarının aydınlattığı ıssız bir kumsal…Bu esnada, avuç içleri birbirine bakacak şekilde ellerinizi birbirine yapıştırırsanız konsantrasyonunuz artar.

GÜNE CANLI BAŞLAYIN

Vücut, sabahları metabolizma için enerjiye ihtiyaç duyar. Çünkü, uyurken karaciğerdeki karbonhidrat deposu boşalıyor. Depoyu yeniden doldurmak için en ideali, tahıl ve meyve. Örneğin, müsliyi muz ve fındıkla karıştırın. Bu karışım, mutluluk hormonu, B6 gibi stres önleyici vitaminler, magnezyum ve potasyum içeriyor. Ayrıca süt, canlandırıcı etkiye sahip bir aminoasit olan fenilanin sağlıyor vücuda. Kuru karanfil ve ginseng çayı, dolaşım sistemini kahveden daha iyi uyarıyor. Ekstra enerjiye ihtiyacı olanlar için: Aç karnına, içine bir limon sıkılmış bir bardak sıcak su içebilirsiniz.

DERİN UYKU İZLERİ….

Uykunun izleri yüzünüzden bir türlü gitmek bilmiyor mu? Bu sorunu iki küçük havlu rahatlıkla çözebilir. Bir tanesini sıcak diğerini buz gibi soğuk suya daldırıp sıkın. Havluları değişimli olarak 15 saniyelik sürelerle yüzünüze bastırın. Beş kez tekrarladıktan sonra tazelenmiş olarak güne başlayabilirsiniz.

DUYULAR İÇİN ENERJİ

Gözleriniz bir türlü açılmak bilmiyor ve kendinize gelmeniz iyice gecikiyorsa, buzdolabında bekleteceğiniz göz jeli size yardımcı olur. Termal su ve soğuk süte batırılmış pamuğu gözlerinizin üstünde 10 dakika bekletmek de ferahlatıcı etki yaratıyor.

Burun yoluyla canlılık: Üstüne birkaç damla nane yağı döktüğünüz mendili burnunuza tutup derin nefes alın. Hemen zihninizi açacaktır. Bedeniniz duştan sonra bile uyumaya devam ediyorsa, canlandırıcı bir vücut spreyi iyi gelir. Özellikle de bacaklarınızda daha etkili sonuç alırsınız.

Kulak yoluyla canlılık: İşaret ve başparmağınızla kulak kepçelerinizden tutup güçlüce çekiştirin. Sonra yukarıdan aşağıya doğru kulağınıza masaj yapın. Size baştan aşağıya canlılık verecektir. Çünkü kulakta bütün vücuda ait çok önemli refleks merkezleri bulunuyor.

ENERJİ DEPOLAYIN

Gevşemiş bir şekilde ayakta durun, ayak parmaklarınızla yeri hafifçe kavrayın. Yüz kaslarınızı gevşetin ve gülümseyin. Kollarınızı yana doğru açın ve yavaş yavaş yukarı doğru kaldırın. Nefes alın ve kafanızın üstünde birleşecek şekilde kollarınızı kaldırmaya devam edin.

Şimdi kollarınızla enerji toplayıp kafanızın içine doldurduğunuzu düşünün. Nefesinizi verin ve yavaşça vücudunuzun yanına bırakın. Bu sırada vücudunuz kat kat enerjiyle dolacak. Sonunda bacaklarınıza doğru hızlı bir el hareketiyle bütün yorgunluğunuzu dışarıya atın.

KAHRAMAN DURUŞU

Bacaklarınızı iyice yanlara doğru açın, ayaklar ileriye doğru bakmalı. Kollarınızı, omuz hizasında yanlara doğru uzatın, avuçlarsa aşağıyı göstermeli. Parmaklar, dirsekler ve omuzlar aynı hizada nefesinizi verin ve sağ dizinizi hafifçe bükün. Başınızı bükülen dizinizin yönüne çevirin. Çenenizi hafif yukarıya kaldırın ve ileriye doğru bakın. Kendinizi rahatsız hissetmeye başlayıncaya kadar bu pozisyonda durun.

GÖKYÜZÜNÜ TAŞIYIN

"Ve yeryüzünü hissedin" diyor bir Uzakdoğu egzersizi: Bacaklarınızı kalçanızın genişliğinde açın, dizinizi gevşetin. Nefes alırken sağ kolunuzu yukarıya doğru kaldırın, sol kolunuzu bacağınıza bastırın. 2-3 saniye nefesinizi tutun. Nefesinizi verin, kolların yerini değiştirin. Bunu 8 kez tekrar edin.

GÜÇ VEREN NEFES

Hemen hücrelere oksijen taşıyor: Yatakta oturun, burnunuzdan hızlı hızlı 10 kez nefes alıp verin. Dik durun, derin nefes alın ve bu sırada kollarınızı öne doğru kaldırın. Yavaşça nefes verin, kollarınızı indirin. Bunu 15 kez tekrarlayın.

BAŞTAN AYAĞA TAZELENMEK

Yüzünüz yorgun mu görünüyor? Japonların uyguladığı Do-In masajı size iyi gelecektir.

1- Kaşlarınızı işaret parmağı ve başparmağınız arasında tutun ve burun kökünden şakaklara doğru sıkıştırarak masaj yapın. 3 kez tekrarlayın.

2- Her iki işaret ve orta parmağınızla daire çizerek burun kökünden ucuna kadar masaj yapın. Bunu üç kez tekrarlayın. Biraz destek de ayaklarınıza vermelisiniz: Ayaklarınızı kremleyin, baş parmaklarınızı kullanarak, daire şeklinde hareketlerle ayağınıza aşağıya ve yukarıya doğru masaj yapın.

Sonra ayak parmaklarınızı tek tek işaret ve baş parmağınızın arasına alıp hafifçe parmak köküne doğru bastırın. Sonra da her bir ayak parmağını tutup hafifçe çekiştirn.



Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Siddha ( Siddhasana ) Bilgelik Oturuşu Hakkında

Çalışmanın kelime anlamına baktıgımızda " siddha " , ( bilgece, birşeyi kısmen his etmeye başlamak ) , gibi anlamlara geldigini görmekteyiz, buna görede siddha-asana adını anlamlandırdıgımızda " bilgelige ulaşmak için oturmak, bilgelik oturuşu " olarak adlandırabiliriz

Bacakların çapraz vaziyette oldugu tüm oturuş şekillerinde kalp ve akcigerler üzerine olumlu ve kuvvetlendirici bir etkinin meydana geldigi, bu organların kuvvetlendikleri tesbit edilmiştir, fakat bu etkinin nedeni bilimsel olarak çözülmüş degildir.


Siddha-asana pozisyonu düzenli çalışıldıgı takdirde yürüyüş ve ayakda duruş bozukluklarını ortadan kaldırmaktadır. Vücudun güç birikimini artırmakda, güç işleri başarma azmini tetiklemekde, zayıflamış olan seksüel dürtüleri kuvvetlendirmekde.

Meditasyon çalışmalarında yogunlaşmanın kolay gerçekleşmesini ve muhafaza edilmesini saglamaktadır. Ayrıca, enerji çalışmalarında kapalı bir devre oluşturup enerjinin vücut dışına çıkmadan, vücudun içinde dolaşabilmesini temin etmektedir.

Belkide bu nedenle Hatha - Yoga - Predipika' da onun önemli bir oturuş olduguna deginilir ve bu çalışmanın kişiye özgür olmanın yollarını açacagı, vücut içinde yer alan Nadi kanallarını temizliyecegi söylenir



Döşeme üzerine oturalım.

Sag ayak topugunu apış arasının ( prenium ) önüne gelecek şekilde yerleştirelim.

( Ayak sırtının yere, ayak tabanının yukarıya bakmasına dikkat edelim )

Sol ayagımızı sag ayagın üzerine koyalım

( Ayak tabanının yukarıya bakmasına, ayak sırtının diger ayagın tabanına oturmasına, topukların üst üste gelmesine, aşık kemiklerinin üst üste gelmemesine dikkat edelim )

Ellerimizle dizlerimizi kavrayalım

Omurgamızı dik hale getirelim

Burnumuzdan düzenli nefesler alalım



Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

Besinlerin Titreşimleri / Yoga ve Beslenme

Yiyecekleriniz ilaçlarınız, ilaçlarınız da yiyecekleriniz olmalıdır...
Hippocrates


Yaşadığımız evrenin; enerji ve maddenin farklı titreşimlerdeki toplamından meydana geldiği bugün bilim tarafından da kabul görmektedir. Aynı şekilde bütün besinlerin de kendine özgü titreşimleri vardır. Bu salınımlar onu yiyen kişinin bedenini ve zihnini etkiler. Besinlerin etkilerini uzun süreler deneyen yogiler, besinleri, titreşimlerine ve insan sağlığındaki etkilerine göre 3'e ayırmıştır.






Duyarlı enerji içeren besinler

Duyarlı besinler, duyarlı kuvvetin baskın olduğu, zihnimizi açan ve sakinleştiren besinlerdir.
İnsan zihninde ve hücrelerinde duyarlı etki yaratan bu besinler ise: pirinç, buğday ve diğer tahıllar; nohut, fasulye, soya gibi baklagil ürünleri; ayrıca, süt ve süt ürünleri, patates, turp, havuç gibi yumru kökler ve yeşil yapraklı sebzelerin çoğu.

Değişken etkisi olan besinler

Bunlar beden için faydalı olup, zihin için tüketim biçimine göre bazen faydalı bazen faydasız olabilirler. Ama zararlı değildirler, etkileri değişkendir. Küçük miktarlarda çay, (Kara veya yeşil çay) kahve ve kakao ürünleri, bazı baharatlar ve hazır içeceklerin çoğu…

Kaba ve durağan etkisi olan yiyecekler
Kullanım ölçüsüne, besinin cinsine, kişinin biolojik yapısına ve de yaşına göre aşırı tüketimleri zararlıdır. Özellikle ileri yaşlarda çok tüketim; kollestrol oranın artmasına, kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasına ve de hipertansiyona neden olabilir. Bunlar; soğan, sarımsak, mantar, alkollü içecekler, et ve yumurta gibi...
İnsanın zihinsel, bedensel ve psikolojik yapısına en uygun beslenme tarzı olan vejetaryenlik , ilerici ve yeniliğe açık insanlarca daha bir kabul görmektedir.













Özellikle insanın fiziksel yapısı, bedensel işlevleri ve sindirim sistemi etoburlarınkinden tümüyle farklıdır. Aslan, köpek, kurt, kedi gibi etobur hayvanlarda çok kısa ve basit bir sindirim sistemi vardır. Bunun nedeni ise, vücutta uzun süre kalan etin, çabuk çürümesi
ve meydana gelen zehirli maddelerin kana karışmasıdır. Bu yüzden çürümüş bakterilerin bir an önce beden dışına atılması için kısa bir sindirim sistemine ihtiyaç vardır. Otla beslenen hayvanlarda ise bağırsak sistemi bedenlerinin 10 katı kadardır. Bu etoburlarda 3 kattır. Sindirim sisteminin uzun olmasının nedeni besinlerin sindirilmesi için uzun zaman gerekmesidir. Ayrıca etobur hayvanların diş yapıları da buna göre düzenlenmiştir. Eti koparmak için güçlü çeneleri ve sivri ön dişleri vardır. Etin sindirimi için çiğnenmesi
gerekmez, bu daha çok midede ve kalın bağırsaklarda yapılır. Damar sertliği, kanser ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıkların tetikleyen unsurlardan birinin de aşırı et tüketimi olduğu 10 yıllarca süren araştırmalar sonucu nihayet anlaşılmıştır.
Bir beslenme uzmanına göre :

Yeryüzünde sözüm ona en gelişmiş insan kadar; bedenini
aşırı yeme ile sindirilmemiş, mayalanmış, çürümüş besinlerle ve doğal olmayan yiyeceklerle dolduran bir başka canlı yoktur
”.


Alternatif Tıp,tamamlayıcı tedavi,şifalı bitkiler,şifa,reiki,yoga,taşlar,
meditasyon,biyoenerji,fitoterapi,tıp,sağlık

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Aşkınızı yogayla güçlendirin

Aşkınızı yogayla güçlendirin

Yoga Akademi Kurucusu Prof. Dr. Akif Manaf, ''Yoga teknikleriyle zihinsel gerginliğin giderilmesi ve kişinin rahatlamasıyla aşk performansı güçleniyor'' dedi.


Prof. Dr. Manaf, yaptığı açıklamada, sevginin en büyük düşmanının zihinsel gerginlik ve stres olduğunu ifade ederek, zihinsel dağınıklık ve konsantrasyon yetersizliğinin, insanın sevdiği kişiye odaklanmasını, duygu ve aşkını göstermesini zorlaştırdığını söyledi. Bu konuda Yoga Akademi'nin uyguladığı orijinal yoga sisteminin çok etkili bir araç olduğunu anlatan Manaf, uygulanan nefes ve bio enerji teknikleri ve vücut çalışmalarının hem konsantrasyonu artırdığını, hem de daha iyi odaklanmayı sağladığını belirtti.


Zihinsel gerginliğin giderilmesi ve beraberinde gelen gevşemeyle, aşk performansının güçleneceğini bildiren Manaf, zihnin dağılması nedeniyle Sevgililer Günü gibi bazı özel günlerin bile unutulma tehlikesi altında olduğunu savundu.
Konsantrasyon ve meditasyon teknikleriyle, kişinin her konuya daha iyi odaklanabileceğini anlatan Manaf, şunları kaydetti: ''Önemli bir nokta daha var. Orijinal yoga sisteminin uygulanması halinde kişilerin içindeki sevgi potansiyeli ortaya çıkıyor. İnsanlar var ki aşık olamaz ya da aşkını ifade edemez. Bunun nedeni kalp çakralarının tıkanmasıdır. Yoga tekniklerine başlamasıyla birlikte bu aşkı yaşamaya ve kendini ifade etmede sorun yaşamıyor. Çekingenlik ve utangaçlık gibi farklı zihinsel kalıplardan kurtularak, insanlarla çok daha kolay ve rahat bir iletişime girebilir.''
Yoga Eğitmeni Özlem Karaöz de 9 yıldır yoga yaptığını ve 18 yıldır iş hayatının içinde olduğunu ifade ederek, yaptığı yoga sayesinde insanların içindeki sevgi ve aşk potansiyelini fark ettiğini ve her anlamda zihnini yönetebildiğini söyledi.
Yoga yapanların sevgi ve aşkı gerçek anlamıyla tam olarak yaşayabildiklerini kaydeden Karaöz, ''Yoga yaptıktan sonra sevgi ve aşkın gerçek anlamını anladım'' diye konuştu.

Tuğçe Taşkın-Bahri Duman çifti de 6 aydır yaptıkları yoga sayesinde daha az kavga ettiklerini ve daha huzurlu bir birliktelik yaşadıklarını belirttiler.
Bahri Duman, yoga sayesinde her şeye daha pozitif baktıklarını ve bu durumun da ilişkilerini olumlu yönde etkilediğini söyledi. Duman, ''Galiba 6 aydır sevgilimi daha çok seviyorum'' dedi.
Volkan Özsoy ve Alev Emine İnce çifti de yogayı birlikte yaptıklarını ifade ederek, uygulanan nefes tekniklerinin ve vücut hareketlerinin birlikteliklerine katkı sağladığını, bu nedenle yoga yapmayı sürdüreceklerini dile getirdiler.
Daha sonra Prof. Dr. Manaf önderliğinde çiftler, ''Partnerlerine sevgilerini güçlendirmeye katkı sağlayan'' yoga tekniklerini sergilediler.

Evde Yoga Nasıl Yapılır?



Yoga yapmak için bir yoga stüdyosuna yazılmanız şart değil. Yogaya başlamak istiyorsanız bunu evinizde de gerçekleştirebilirsiniz. Elbette uzman bir yoga eğitmeninin yönettiği yoga dersleri size çok şey kazandıracaktır. Bu şekilde duruşları ve teknikleri daha hızlı öğrenebilirsiniz. Ancak yoga derslerine ayıracak zaman ve paranız yoksa, bu hiçbir zaman yoga yapamazsınız anlamına gelmiyor.

Evde Yoga Nasıl Yapılır?

Yoga yapmak için rahat, sessiz ve huzurlu bir mekan ve bir yoga matından başka ekipmana ihtiyacınız yok. Doğuda, yoganın geleneksel bir uygulama olduğu yerlerde de yoga bu şekilde yapılıyordu. Yoganın gelişmesini sağlayan en eski yogiler, yogayı ıssız ormanlarda ve sessiz mağaralarda yapıyorlardı. Yani geleneksel yoga, bugün şehir hayatına adapte edilen ve stüdyolarda yapılan müzikli ve kalabalık derslerden çok farklıydı. Toplu halde yapılan dersler motivasyon açısından yararlı olabilir. Ancak evde tek başınıza yoga yaparak daha huzurlu ve dinlendirici bir yoga saati geçirebilirsiniz.
Evde yoga yapmanın ilk tercih edilen yolu videolar olabilir. Bunun için hazır yoga dvdleri işinizi görebilir. İnternet her konuda olduğu gibi yoga konusunda da iyi bir kaynak olabilir. Birçok video sitesinden çok sayıdaki yoga hareketleri videolarına ulaşarak hareketleri evinizin rahatlığında öğrenebilirsiniz. Öncelikle farklı yoga stillerini izleyip kendinize uygun gördüğünüz bir yoga stili seçebilirsiniz.

Evde Yoga Nasıl Yapılır?

Videolar yogaya yeni başlayanlar için oldukça iyi bir alternatiftir. Sizinle birebir ilgilenen bir eğitmen olmasa da videoları dilediğiniz yerde durdurup, tekrar tekrar izleyerek teknikleri rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Aynı videolar sürekli olarak izlendiğinde sıkıcı olabilirler ama yogaya başlamak için bu fırsatı geri tepmeyin. İzlediğiniz asanalara ve diğer hareketlere alışınca farklı asanalar deneyerek kendi rutininizi yaratabilirsiniz.



Evde yoga yapmanın başka bir yolu da eğitici yoga kitaplarıdır. Videoyla kıyaslarsanız kitaplar biraz daha zor olabilir çünkü karşınızda izleyebileceğiniz canlı bir eğitmen olmaz. Ancak yogaya aşinalığınız varsa ve temel hareketleri az da olsa biliyorsanız kitaplardan yardım almak iyi bir fikir olabilir. Kitap seçerken dikkat etmelisiniz. Yalnızca ticari amaçla yazılan ve eksik bilgi içeren kitapları satın almamalısınız. Aldığınız kitabın yazarının konusunda uzman olduğundan emin olun. Yanılma payınızı düşürmek için çoğunlukla tercih edilen yoga kitaplarını araştırıp bu kitapları satın alabilirsiniz.
Evde Yoga Nasıl Yapılır?

Bizce evde yoga yapmanın en iyi yolu tüm bu yöntemleri birleştirmek olacaktır. Kitaplardan, videolardan ve hatta katıldığınız derslerden öğrendiklerinizle kendinize bir yoga rutini oluşturabilirsiniz. Böylece yalnızca size ait olan bir tempoda ve kendi evinizin rahatlığında yoga yapabilirsiniz.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Aşkınızı yogayla güçlendirin

Aşkınızı yogayla güçlendirin

Yoga Akademi Kurucusu Prof. Dr. Akif Manaf, ''Yoga teknikleriyle zihinsel gerginliğin giderilmesi ve kişinin rahatlamasıyla aşk performansı güçleniyor'' dedi.


Prof. Dr. Manaf, yaptığı açıklamada, sevginin en büyük düşmanının zihinsel gerginlik ve stres olduğunu ifade ederek, zihinsel dağınıklık ve konsantrasyon yetersizliğinin, insanın sevdiği kişiye odaklanmasını, duygu ve aşkını göstermesini zorlaştırdığını söyledi. Bu konuda Yoga Akademi'nin uyguladığı orijinal yoga sisteminin çok etkili bir araç olduğunu anlatan Manaf, uygulanan nefes ve bio enerji teknikleri ve vücut çalışmalarının hem konsantrasyonu artırdığını, hem de daha iyi odaklanmayı sağladığını belirtti.



Zihinsel gerginliğin giderilmesi ve beraberinde gelen gevşemeyle, aşk performansının güçleneceğini bildiren Manaf, zihnin dağılması nedeniyle Sevgililer Günü gibi bazı özel günlerin bile unutulma tehlikesi altında olduğunu savundu.
Konsantrasyon ve meditasyon teknikleriyle, kişinin her konuya daha iyi odaklanabileceğini anlatan Manaf, şunları kaydetti: ''Önemli bir nokta daha var. Orijinal yoga sisteminin uygulanması halinde kişilerin içindeki sevgi potansiyeli ortaya çıkıyor. İnsanlar var ki aşık olamaz ya da aşkını ifade edemez. Bunun nedeni kalp çakralarının tıkanmasıdır. Yoga tekniklerine başlamasıyla birlikte bu aşkı yaşamaya ve kendini ifade etmede sorun yaşamıyor. Çekingenlik ve utangaçlık gibi farklı zihinsel kalıplardan kurtularak, insanlarla çok daha kolay ve rahat bir iletişime girebilir.''
Yoga Eğitmeni Özlem Karaöz de 9 yıldır yoga yaptığını ve 18 yıldır iş hayatının içinde olduğunu ifade ederek, yaptığı yoga sayesinde insanların içindeki sevgi ve aşk potansiyelini fark ettiğini ve her anlamda zihnini yönetebildiğini söyledi.
Yoga yapanların sevgi ve aşkı gerçek anlamıyla tam olarak yaşayabildiklerini kaydeden Karaöz, ''Yoga yaptıktan sonra sevgi ve aşkın gerçek anlamını anladım'' diye konuştu.

Tuğçe Taşkın-Bahri Duman çifti de 6 aydır yaptıkları yoga sayesinde daha az kavga ettiklerini ve daha huzurlu bir birliktelik yaşadıklarını belirttiler.
Bahri Duman, yoga sayesinde her şeye daha pozitif baktıklarını ve bu durumun da ilişkilerini olumlu yönde etkilediğini söyledi. Duman, ''Galiba 6 aydır sevgilimi daha çok seviyorum'' dedi.
Volkan Özsoy ve Alev Emine İnce çifti de yogayı birlikte yaptıklarını ifade ederek, uygulanan nefes tekniklerinin ve vücut hareketlerinin birlikteliklerine katkı sağladığını, bu nedenle yoga yapmayı sürdüreceklerini dile getirdiler.
Daha sonra Prof. Dr. Manaf önderliğinde çiftler, ''Partnerlerine sevgilerini güçlendirmeye katkı sağlayan'' yoga tekniklerini sergilediler.

19 Nisan 2010 Pazartesi

SEICHIM REİKİ (Yaşam Işığı Enerjisi

Reiki ve benzeri şifacılık tekniklerinin tümü aynı evrensel yaşam enerjisi kaynağını kullanır. Özünde hepsi aynı amaca hizmet eder ve etkilidir. Ancak zaman içinde bazı arayışların etkisi ve çeşitli kaygılarla bazı Reiki master'lar tarafından enerjinin farklı uygulama teknikleri geliştirilmiştir. Tekniklerin biri ötekinden daha üstündür diyemeyiz. Önemli olan uygulayan kişinin ve tedavi alanın kendini daha iyi hissedip hissetmediğidir. Tüm teknikler Reiki'nin farklılaştırılması olduğundan orijinal ve basit olanın yani Reiki'nin en kolay uygulanan ve geçmişte olduğu gibi bu gün ve gelecekte de aynı güçte etkinliğini sürdüren teknik olarak kalacağını düşünüyoruz.

Aşağıda farklılaştırılmış tekniklerin en çok bilinenleri hakkında kısa bilgiler yer almaktadır.


SEICHIM REİKİ (Yaşam Işığı Enerjisi)

Sekhem ( seichim )cok eski Mısır tapınaklarından alınmış bir terimdir ve "güç", "kuvvet", "kudret" demektir, ama her zaman kutsal bir yan anlamla beraber anılır. Sekhem'in hiyeroglif yazısı tapınak, piramit ve mezarların duvarlarına kazınmış, kutsal belgelerde bolca referans olarak kullanılmış, hatta hermetik rahiplerin dilinin bir parcasi olmuştur ama halk bu kelime hakkında
bilgilendirilmemiştir.

Sekhem Amerikalı Reiki Master'ı Patrick Zeigler tarafindan yeniden ortaya çıkarılmıştır.Seichim, Sekhem'in sankritçesidir. Seichim yüzyıllardan beri, Sekhem'in Doğu kültürü ile yoğrulmuş ve titreşimleri biraz değiştirilmiş sekilde kullanılması ile ortaya çıkmıştır. Seichim'in temeli Sekhem üzerine oturur. Aslında hepsi ayni orijinli enerjidir.

Bu enerjilerin Reiki ile bazı ortak noktaları varsa da birbirlerine çok uzak farklılıkları da mevcuttur. Hem Seichim hem de Sekhem'in, Reiki'den daha kuvvetli enerji titreşimleri mevcuttur. Bir yere
yönlendirilebilir, yoğunluğu değiştirilebilir, başka enerjilere dönüştürülebilir. Güçleri çok fazla olduğundan bilinçli olarak kullanılmaları gerekir. Duruma göre kullanma metodları farklıdır.

Reiki ve diğer enerjilerden onu farkı; Uygulandığı sırada insanı çevreleyen güç cok daha fazladır. Diğerlerinin yarısı kadar zaman uygulansa bile diğerlerinden çok daha uzun sure vücutta
kalır. İnsanın fiziksel, ruhsal, enerji bedeni, zekası, duyguları üzerinde ayni zamanda etki gösterir. Diğer enerji sistemleri ile beraber uyumludur. Kaynak bir tanedir ama onu kaynaktan kendimize akıtma teknikleri değişiktir. Enerji kaynağı bir tanedir ama onu kendimize akıtma tekniği bir çoktur. Reiki, Sekhem, Seichim, Seichem, SKHM, Isis Seichim, Archangelic Seichim, Tera Mai Seichem vs gibi.

Seichim de Reiki gibi inisiyasyonla verilen, dereceleri ve sembolleri olan bir sistemdir. Seichim'de sistemi kullanan ve öğretenler kendilerine göre bir çok değişiklik yaptıklarından bugün yirmiden fazla sembol çalışmalarda kullanılmaktadır, net bir standart yoktur ve master'a göre değişiklik gösterir.

Reiki ve Seichim sembolleri birlikte kullanıldığında evrensel yaşam enerjisinin kullanım alanını destekleyicidirler, yada doğrudan etkilerler.
Seichim Reiki enerjisi ve 4 adet sembol ile birlikte öğrenilir, ilave olarak 2. aşama da 5 sembol eklenir. Değişim, yönlendirilme ve aktarıcı özellik içerirler. Her alanda kolaylıkla uygulanabilirler, bol pratik yaparak kolaylıkla adaptasyon sağlanabilmektedir. Semboller kullanılarak kısaca aktarım kolaylaştırılır, gizlilik içeren semboller, uyumlamadan geçen kişi dışında asla başkası tarafından kullanılmamalıdır. Tüm semboller zaman içerisinde enerjiyi yakalar, Master' ın dokunuşuyla öğrenci ve sembol arasında bağlantı sağlanır, hafızasına yerleştirilir, arınmışlığı sağlar, hepsinin yazım ifadesi içinde saklıdır. Baştan aşağıya doğru tüm vücuda çizilir.

Reiki/Seichim sembollerini Practitioner(Pratisyen) Master' lar çizmektedirler, parmaklarıyla kullanabilirlik yetisine sahiptirler. Bazen ise sadece gözleri ile çizerler. Onların çizimi uyumlama dışında, mekanlar içinde söz konusudur. Arındırma, uyumlama, bilhassa enerji kanal kontrolününün sağlanmasında, küçük niyetler için, söz konusudur. Seviyeyi tutmak, öğretmek, sembol pratiğini belirtmek, amaçlı enerji dengeleyici, kontrol sağlayıcı ve yönlendirilerek belirgin kullanımlı müvekkil tayin etmeye yarar. Nihayetinde şifasal enerjiyi daima yükseltici, aktarıcı, konular hakkında pratisyenin ihtiyaçlarını karşılayıcıdır.

Semboller, elle çizim ve kontrol içerir. Sembolü çizdiğinizde işlemi tamamlarsınız. Fakat şifasal alan için enerji aktarımını yapmak zorundasınız, aktarım işlev için son derece önemlidir. Tümünü çizerek başlamalı, bağlantı sağlamak ve olumlu sonuçlara ulaşmak için sol taraftan sembolü atmalısınız. Sembollerin adını çizim esnasında tekrarlamalısınız.Bazı eğitmenler çizim bitince de sembol isminin tekrar edilebileceğini söyler ama bu işlevin frekansını azaltıcı nitelik taşımaktadır. Söyleniş sembol çizimi ile başlamalı, bitimiyle son bulmalıdır.

5 Seichim sembolünün bilgiye eklenmesi Patrick Zeigler Seichim üzerine araştırmalarıyla tanınmaktadır, dokunmak ona göre uzaktır; eğitilmek gibi, fakat SKHM öğretmek bambaşka bir yolun ışığıdır. Patrick, Seichim'i Tom Seaman için öğrendi ("Renegade Reiki" ilave değişimler zamanını getirdi). Tom ve o bir süredir oda arkadaşıydılar, Ken Lowry (Seichim Reiki Öğretmeni) değişim ve aktarım sembollerini buldu. Hangisinin değiştirdiği, hangisinin Ken'e aktardığının bilinmemesi söz konusuydu. "Işığın içinden ileride" ve bir üniversitede yalnızca oluşumunu açıkladılar, sembollerin onlara nereden geldiğini. Seichim Reiki sembolleri, kart kullanımları, grafik üzerindeki işlevleri açıklamışlardır.

SEICHIM TARİHÇESİ



Tera Mai Seichem oluşumu SEICHIM (kısaca SKHM) enerji sisteminin oluşum kapısı Patrick Zeigler tarafından Mısırda Piramitlerin içerisinde 1980 yılında başlamıştır.. Patrick piramitte kaldığı o gece oldukça yoğun bir enerjiye maruz kalmıştır. Daha sonra Sufi Seyhi Khartoum Tarafindan inisiye edilmiştir. Amerika'ya dönünce Barbara Weber Ray ile Reiki çalışmıştır.
1991 yılında Kathleen Milner'in Amerika' da L.A. Expo içerisinde Reiki workshop'una katılmış, orada Seichim bilgilerini paylaşmış, önce Seichim Master (Ağustos yıldızı olarak kazanmıştır) daha sonra Tera Mai Seichem ve Reiki/Seichim şifa sisteminde Master ünvanını (1994 sonu 1995başı) kazanmıştır. Seichim/SKHM tüm dünyaya duyurulmuştur. Kısaltılmış yazılım biçimleri şöyledir: SKHM, SEICHIM, SEICHEM, SEKHEM, SETIM, hepsi Seichim' i ifade eder.

Hindistan'da yaşayan Satya Sai Baba. 23 Kasım 1926 yılında sembol çizim ve anlamı konusunda destek olmuştur. 1991yılında Kathleen ile bağlantı bütünleşmiş ve beş kademeli olmuştur: Ascended Masters, Galactic Federation ve Angels of the Eternal Light, diğerleri healing dokunuşları ile aktarılır, Sakara, Sophiel ve Angeliclight. Ve en son aşama 1991 Kathleen Seichem Master olması ile son bulmuştur. Seichem enerjisini Sakara ile bütünleştirmişlerdir. SEICHEM yada kısaca SKHM "Master" Patrick Zeigler sayesinde dünya çapına yayılmıştır. Trans halinde aktarım söz konusudur.


SEICHIM REİKİ SEMBOLLERİ

Chokurei( çokurey)güç sembolüdür

Seiheiki ( seheyki) mental/sağlık-duygu sembolüdür

Honshazeshonen ( honşazeşonen) şifa bağlantısı/köprü sembolüdür

Daikomyu ( daykomyu) master sembolüdür


Chokuret (çokuret) cansız obje-güç sembolüdür

Angel wings potansiyel fark edilme sembolüdür

Male-Female Balance yin ve yang dengesi enerji sembolüdür

Align High ışığın yükselişi,sevgisi,yaratıcı enerjinin öze aktarımı sembolüdür
Eeeeftchay ebedi içindeki gizli gözlem sembolüdür