Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

Kadın Özgürlüğünün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kadın Özgürlüğünün etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Mayıs 2010 Çarşamba

MASKE : Özgür Ruhun Renkli Yüzü ( Maske - Maskeler )

MASKE:

Özgür

Ruhun

Renkli

Yüzü







Günümüzde balolarda, partilerde ve çeşitli sanat etkinliklerinde kullanılan maskeler, yoğun emek gerektiren bir sanat ve meslek dalı olarak karşımıza çıkıyor. Taktığımız zaman bizi olduğumuzdan farklı gösteren ve hayal edilebilecek bütün imgeleri çehremize yerleştirebilen maskeler, binlerce yıldır kültürden kültüre farklı anlamlar yüklenerek özgür ruhların renkli yüzleri olarak hayatımızda yerini alıyor.

29 Nisan 2010 Perşembe

Yeni Çağ’ın bu Yüce Gerçeği ile insanın düşük bilinci



Kadınıneli bağlı; modern hayatta mesleki işler, ev işleri, günlük işlerden başka şeye yetişemiyor. Vakit yok. Kadının eli bağlı; kaldırıp elini masaya vuramıyor: artık yeter bu baskı diye!
Kadının ayağı bağlı; istediği her saatte mesela gece yalnız çıkıp yürüyemiyor bile… Kadının ayağı bağlı; toprağa çıplak ayak basacak yer bulamıyor; ayaklar ayakkabılara bağlı.
Kadının bedeni bağlı; kimi zaman bir çarşaf ardında saklı kimi zaman seksi-yapay görüntülerin ardında saklı.
Kadının gözü bağlı; göremiyor üzerindeki baskıyı, alışıyor hatta üzerindeki baskıya, hatta kimi zaman kendi kapıyor gözlerini boyun eğiyor baskıya…
Kadının bedeni özgür değil. Çekiştiriliyor dört bir yandan.
Peki insan – kadın, önce ruh olduğunu bilse, bunu yaşasa kim ve nasıl onun bedenine zincir vurabilir?
Çünkü ruhun kendi zaten özgür ve kadın özgür ruh olduğunu idrak etse; ne ruhuna ne de bedenine hiçbir şeyin ve hiç kimsenin zincirler vuramayacağını bilir.
Ve hangi özgür ruh, kendine veya çevresine yapılan hangi baskıya hangi haksızlığa tahammül edebilir ki?

17 Nisan 2010 Cumartesi

Kadın Özgürlüğü, Yeniçağ Kadın Özgürlüğünün Önemi

KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ



Kadınıneli bağlı; modern hayatta mesleki işler, ev işleri, günlük işlerden başka şeye yetişemiyor. Vakit yok. Kadının eli bağlı; kaldırıp elini masaya vuramıyor: artık yeter bu baskı diye!
Kadının ayağı bağlı; istediği her saatte mesela gece yalnız çıkıp yürüyemiyor bile… Kadının ayağı bağlı; toprağa çıplak ayak basacak yer bulamıyor; ayaklar ayakkabılara bağlı.
Kadının bedeni bağlı; kimi zaman bir çarşaf ardında saklı kimi zaman seksi-yapay görüntülerin ardında saklı.
Kadının gözü bağlı; göremiyor üzerindeki baskıyı, alışıyor hatta üzerindeki baskıya, hatta kimi zaman kendi kapıyor gözlerini boyun eğiyor baskıya…
Kadının bedeni özgür değil. Çekiştiriliyor dört bir yandan.
Peki insan – kadın, önce ruh olduğunu bilse, bunu yaşasa kim ve nasıl onun bedenine zincir vurabilir?