Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

21 Eylül 2010 Salı

Yaşadığımız dönemi delilik olarak adlandırmak yanlış olmaz

Gürültü kirliliğiyle mücadele




Alternatif formatta oynat Dinle!
Gürültü kirliliği, yaşadığımız dönemin başlıca sorunlarından biri.
Nerede olursanız olun, trafikten müziğe, uçak sesinden komşularınıza günün her anında bu sorunla yüz yüze yaşıyorsunuz.
Duyduğumuz, duymak zorunda kaldığımız sesler konusunda seçici davranmamız her zaman mümkün değil.
Peki şair Ian McMillan'ın önerdiği gibi, her hareketimizle yarattığımız "gürültü ayak izimizi" silmek için artık harekete geçme zamanı geldi mi?

18 Eylül 2010 Cumartesi

İki Dirhem Bir Çekirdek” tabiri nereden geliyor?

İki Dirhem Bir Çekirdek

Giyim kuşamına özen göstermiş, şık ve süslü kıyafetleriyle dikkat çeken insanlar hakkında sık sık ”iki dirhem bir çekirdek” sözü kullanılır. Bu yakıştırma, ağırlık ölçüsü olarak okkanın kullanıldığı eski devirlerden kalmadır. Bir okka, bugünkü ölçülerle 1283 gramdır. Okkanın dört yüzde birine, dirhem adı verilir. Dirhem, daha ziyade hassas teraziler için kullanılan bir ölçüdür. Ancak sarraflar, dirhemden daha hassas ölçümler için bir ağırlık birimi daha kullanırlar. Buna çekirdek denir ki toplam 5 santigram karşılığıdır. Eski devirlerin en kıymetli parası olan bir Osmanlı altını, toplam iki dirhem bir çekirdek ağırlığa sahiptir. Bu durumda süslenmiş kimselere, iki dirhem bir çekirdek yakıştırmasında bulunanlar, mecazi anlamda, onlara altın demiş olurlar.

Poligami (Cok Eslilik) : İNSAN DOĞASI TEK EŞLİ Mİ ÇOK EŞLİ Mİ?

İNSAN DOĞASI TEK EŞLİ Mİ ÇOK EŞLİ Mİ?

Çokeşlilik çapkınların kılıfı mı, yoksa tekeşlilik insanın doğasına mı aykırı? Bu kafa karıştıran sorulara bilim dünyasından iki farklı bakış: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emre Akkuş ve International Hospital Psikiyatris Uzmanı Prof. Dr. Aysel Ekşi çok tartışılan konuyu uzman olarak masaya yatırdı.

Çokeşlilik çapkınların kılıfı mı, yoksa tekeşlilik insanın doğasına mı aykırı? Bu kafa karıştıran sorulara bilim dünyasından iki farklı bakış: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emre Akkuş ve International Hospital Psikiyatris Uzmanı Prof. Dr. Aysel Ekşi çok tartışılan konuyu uzman olarak masaya yatırdı.

Kahvehane Kültürü


Kahvehane kültürü Türk insanın günlük yaşamında önemli yer tutar. Her ne kadar günümüzde bu tür mekanlar işsizlerin ve emeklilerin uğrak yeri olarak görülse de eskiden kahvehanelerde beyin fırtınaları yapılırdı.

O dönemlerde bu tür yerler zaman öldürmek için değil karşılıklı fikir alışverişi ve kitap okumak için açılmış yerlerdi. Memleketin ileri gelenleri, makam ve mevki sahipleri kahvehaneden çıkmazdı. Şimdi ise hükümetler devrilip hükümetler kuruluyor. Bir başka ülkeye savaş açılıyor, barış

UFO Nedir? UFO’lar gerçekten var mıdır? Uzaylılar Dünyayı Ziyaret ediyor mu?

UFO Nedir? UFO’lar gerçekten var mıdır? Uzaylılar Dünyayı Ziyaret ediyor mu?



Son üç haftadır Ufo konusuna kafayı takmış durumdayım, yıllardan beri ufolar hakkında dilden dile hikayeler dolaşmaktadır. Ufo gördüğünü söyleyenler, ufo ile temasa geçtiğini söyleyenler, uzaydan sinyal alanlar hatta ufolar benim ineklerimi kaçırdı ! diyenler ve tabiki hollywood ve cem yılmaz (Ufo Gören Masum Köylü) filmleri çocukluğumdan beri bunlar kafamın içini yiyip bitirmiştir. Bir kaç haftadır da HaberTürk’de Saba Tümer’in Programı konuk olan Sirius Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan’ı takip ediyorum. Dünkü programda yine Sayın Haktan Akdoğan bir kaç ufo fotoğrafı ve kısa videolar gösterdi.

Tarihi degistiren başarısızlıklar

Bu kişiler seçtikleri ilk yolda yenilgiye uğramasalardı belki de tarih çok farklı yazılacaktı ve biz onları hiç tanımayacaktık. Donald D. Besore’un Aykırı Yayıncılık tarafından yayımlanan “Tarihi Değiştiren Başarısızlıklar” (Success from Failure) adlı kitabı işte bu “büyük” adamların, kaderin cilvesi olarak tanımlayabileceğimiz, başarısızlıklarını ortaya koyuyor.

Papaz
Joseph Stalin
Joseph Stalin –veya okuldaki arkadaşlarının ona taktığı adıyla Soso – aslında bir papaz okuluna gidiyordu.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Yarın Henüz Yazılmadı!

Günümüzde zaman hızla geçmeye devam ediyor. 2000 yılından bu yana fizik ile metafiziğin bilimsel anlamda birleştiği ve görüş birliğine geldiği noktalar, her geçen gün araştırmacılar tarafından açıklanmakta, konu ile ilgili onlarca belgesel hazırlanmakta, insanlığın görselliğine sunulmaktadır.

Bu yeni oluşumda, kuantum adı verilen yeni enerji alanlarından söz edilmektedir. Bu yeni bilgi hepimizin algılarına girmekte, bizleri farklı düşünce biçimi içine almakta ve farkındalığımızın değişmesine neden olmaktadır. Fark edenlerimiz var, fark etmeyenlerimiz var. Ancak şimdilerde öyle zamanlardayız ki; artık hiçbir şey eskisi gibi değil… Hiçbir şey tesadüf değil… Hiçbir şey göründüğü gibi değil… Anlaşılan öyle ki; her şey artık bizim kurgularımızla olmakta. Bir anlamda senaryoyu yazan da biziz, oynayan da!