Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

28 Mayıs 2010 Cuma

Arabesk SözLer

Arabesk SözLer
Geceleri Parklarda Yatan Ac Karnini Sigarayla Doyuran Yakasiz Gömlege Kravat Takan Nerede Bir Müslümcü Görürsen Beni Hatirla! Kim Demiski Sarhosluk Kötü Seydir .. Oysa Ben Herseyimi Ayikken Yitirdim!
Yalnizdim Birtanem Yine Dun Aksam. Hep Seni Dusundum Hep Seni Andim Dayanilmaz Birsey Oldu Hasretin. Dun Gece Resmini Optumde Yattim!
Gozleri Kanli, Cekmis Rakiyi, Yuruyor Sokakta Bir Delikanli, Hayata Kusmus, Dostlarina Sevdali. Sorarsan Guzelim Kim Bu Diye? O Gordugun Asi Bir Malatyali…!
Beni Yureklendirecek Bir Soz Soyle, şehrin Tutsaklarini Salayim Kalbimden, Beni Yureklendirecek Bir Soz Soyle, Kursunu Beynime Sikayim Oylesine
Serseriler Ne Aglamayi Nede Sevmeyi Bilirmis, Olaki Sevdi Bir Kez Severlermis Ve Olaki Agladi Gozyasinin Dustugu Yerde Olurlermis.
Cesedi Meyhanede Bulunmus Icki Dolu Masaya Konulmus Dua Yerine Muslum Okunmus Nerede Bir Müslümcü Görürsen Beni Hatirla!
Ne Orhan Ne Ferdi Kimse Bilmez Bendeki Derdi Sen Söyle Müslüm Baba “”nereden Sevdim O Zalimi!””
Guller Arasinda Bir Diken Kirik Masada Icki Icen Azab Olmus Gönlü Esrar Ceken Nerede Bir Muslumcu Görürsen Beni Hatirla!
Ictigim Sarab Olsun Cektigim Esrar Olsun Sevdigim Kiz Muslumcuyse Bu Can Ona Feda Olsun. Nerede Bir Muslumcu Gorursen Beni Hatirla
ßîzdé SâßâH oLmâz, ßîzdé GünéŞ Doğmâz, ßîz ¡§¥ãNKãR’ıZ Kızım ßîzLé DoSt oLmâk Sîze YaKıŞmaz… TopLumdâ Hép îtîLîrîz SanmaKî ßunâ îSteKLiyiz, ßîz SadeCe SêvdiKLêrimizin éSériyiz..!!
Ayağıma prangalar vurulmuş olsa bile. Nemli baltalarda yürüyüşümüz var arkadaş. Ne dostlarım arar ne düşmanlarım sorar. Kaderime terk edilmiş bedenim var arkadaş. Biz öyle insanlarız ki kimimiz park köşelerinde. Kimimiz ise hücre evlerinde yaşarız. Çok konuşma gardiyan sanada bi üçlü sararız… Sen qit istersen fahişe qönüLLerin kahpeLiqi koymaz bize bizim qönLümüz fahişe deiL ama unuturuz unutanı kahpece!!

Kahve molası verimliliği arttırıyor

Kahve molası verimliliği arttırıyor

ABD'de yapılan bir araştırma, birkaç dakikalık da olsa çay ve kahve molasının iş verimini artırdığını ortaya koydu.


İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, New York Üniversitesinin Psikoloji Bölümünden bir grup bilim adamı, uyku gibi kısa süreli mola vermenin de beyne aktarılan bilgilerin kavranmasına ve hatırlanmasına yardımcı olduğunu ortaya çıkardı.

4 mevsim çiçekli kiraz ağaçları

4 mevsim çiçekli kiraz ağaçları

Japonlar, tüm yıl boyunca açan kiraz ağacı yetiştirdi. Bu yeni tür kiraz ağacı, baharda çiçeklerin tomurcuklanması için bir soğuk hava dönemine ihtiyaç duymuyor.

Yüzyıllardır baharın gelişini, çiçek açan kiraz ağaçlarının altında oturarak karşılayan Japonlar, küresel ısınma yüzünden ağaçlar hem zamanından önce hem de az açmaya başlayınca bu geleneklerinin tehlikeye düşmesi kaygısına düştü.
Daily Telegraph'ın haberine göre, Dr. Tomoko Abe ve ekibi, bu tehlikeye karşı, her mevsim açan, çiçekleri daha uzun süre dayanan, daha çok çiçek veren kiraz ağacı yetiştirerek cevap verdi.

Kızılderili Sözleri

Kızılderili Sözleri




ARKAMDA yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.

(Ute Kabilesi)


Yoksa dişlerinizi fırçalamıyor musunuz?

Yoksa dişlerinizi fırçalamıyor musunuz?

İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, ağız ve diş sağlığına dikkat etmeyenlerde kalp krizi riskinin, dişlerini günde iki kez fırçalayanlara oranla yüzde 70 fazla olduğu ortaya çıktı.Kalp rahatsızlığı ile dişeti hastalıkları arasındaki ilişkiyi incelemeye yönelik ilgi son 20 yılda önemli artış gösterirken, Londra Üniversitesi Koleji'nde yapılan ve British Medical Journal dergisinde yayınlanan son araştırmada, hekimler günlük diş fırçalama sayısının, kalp hastalığına yakalanma riski konusunda bir etkisi olup olmadığını göstermek istediler.


27 Mayıs 2010 Perşembe

Kutsal Seks ve Ötesi - Tantra and Sex?



Kutsal Seks ve Ötesi

Hinduizm ve Budist inançlar hızla batıya yayılırken, binlerce yıllık bir biyolojik ama aynı zamanda da ruhsal bir aşk öğretisini de yanında getirdiler. Tantra veya Tantrik Yoga hem bedensel bir eğitim, hem de kutsal seks ritüelidir. Tantra´nın temelinde, evrensel seks ve orgazmik bütünleşme vardır. Amaç ve yöntemler çok çeşitli olmakla beraber, amaç tektir; kozmik birliktelik ve sınırsız orgazm...

Tantra, beraber olmak, bütünleşmek anlamındadır. Bir sistemi çağrıştırır ve bu sistem Hindu bir yoga sistemidir, aynı zamanda da erkeksi ve kadınsı prensiplerin bütünleştirilmesi anlamındadır. Pratik olarak, seksüel eylemin ya da yaşamın yavaşlatılmış hali veya orgazmik amacı olmadan yerine bir tür mistik deneyimin getirildiği yöntem olarak düşünülebilir. Hinduist Tantra´nın kökenlerinde Tibet Budizm´i bulunabilir ama versiyon değişiktir. Tantra, sözcük anlamda mistik seksüel birlik veya mastürbasyon ya da ruhsal vecd deneyimi anlamına gelir. Batıdaki uygulamalar, 19. Yüzyıl´da başlar ve bilindiği kadarıyla raslantısal ve de bireysel girişimlerin sonucudur. Alice Bunker Stockham´ın Hindistan´da Tantra´yı araştırması, başlangıç olarak düşünülebilir. Her Tantracı, kendince bir tanımlama getirmiştir; "Erkeksi Ilımlılık", "En İyi Yol", "Karezza", "Antik Gizem", "Zugassent´ın Keşfi" veya "İhtişam" gibi... Dinsel içeriğe rağmen modern dünyanın çeşitli ülkelerinde seksüel bir olay olarak tanımlanmasının nedeni sosyo-kültüreldir, temelde insan bedeniyle ilgili bazı nörolojik ilişkiler bulunabilir, amaç veya sonuç seksüel eşin kişiliğinin fiziksel ve ruhsal olarak çözümlenmesi veya tam olarak tanımlanmasıdır.

Tantrik bir örnek

Bu yaklaşım veya kabulün etkisiyle Tantra´yı Hinduizm´in dışında uygulayanlar ortaya çıkmış yani mistik içeriği dışlanmıştır. Tantra ile ilgilenen batılılar, orgazm kavramına yönelmişler ve amaç olarak orgazmı bastırmayı, engellemeyi ya da olabildiğince geciktirmeyi seçmişlerdir. Temeldeki anatomik ve mistik olmayan tantra teknikleri öncelikle merak edilmekte ve öğrenilmektedir. Örneğin bir kadın ilk kez 48 yaşında Tantra´yı duyar ve birşeyler okur, ilgilenmiştir ama bir eşe ihtiyacı vardır. Bu arayışın içinde mistisizm olmadığı için, olay kısa zamanda seksüel bir ilişkiye dönüşür, farklılık sadece estetiğin öncelik taşıması ve ille de hemen orgazm peşinde koşulmamasıdır. Bir tantracı anlatıyor; "1977´de bir kadın arkadaşım tantrayı denemek istedi, aramızda duygusal bir geçmiş yoktu sadece arkadaşça bir sempati vardı, ne yapabileceğimizi uzun uzun tartıştık sonra olayı görünüşte temelinde çok önemli olmayan biyolojik bir eylemin yer aldığı ruhsal bir deney olarak kabul ettik. Ama sıradan bir eylem değildi, kabulün içten olması gerekliydi, o zaman yararlı ve geçerli olacaktı. Öte yandan, işin bir de aksi yönü vardı; tantrik deney başka yani bu konuyla ilgisi olmayan bir eşle yapılamıyordu, bu da kısıtlanma anlamındaydı. Yaşadığımız deney olağanüstüydü ve yeterince uyum sağlayabildiğimiz için yaşamımızı değiştirdi. Bu arada, aramızdaki uyum sayesinde yepyeni şeyler keşfettik, bunlar yazılı şeyler değildiler. Okuduğumuz kitaplarda anlatılanlar ise, temel biyolojik ve ruhsal gerçeklerin sosyo kültürel cilalanmış halleriydiler."

Quantum - Kuantum Dokunuş Nedir

QUANTUM DOKUNUŞU NEDİR?
Sevgi şifa enerjisinin transferini sağlayan evrensel bir titreşimdir.

Quantum-touch görülmeden inanılması imkansız bir şifa sistemidir.Etkileri öylesine hızlı ve olağan dışıdırki, hafif bir dokunuşla ağrıların azaldığını yada yok olduğunu, açık yaraların hızla kapanmaya başladığını,kemiklerin kendilerini yeniden düzenlediklerini görebiliriz.


Quantum-Touch'ı öğrenerek kendimizi güçlendirmek, yaşamımıza renk katmak için beden taramaları yaparak farkındalığımızı artırmak ve nefes tekniklerini öğrenmek yeterlidir.

Quantum-Touch için, işlevi gereği uyumlama tekniği diyebiliriz. Şöyleki: Bir odanın duvarlarına karşılıklı olarak iki sakraçlı saat yerleştirelim, ve değişik yönlerde çalıştıralım. Bir süre sonra her iki saatinde sakraçı aynı yönde çalışıyor olacaktır.

Aynı şekilde: sıcak bölgelerde akşam saatleri bazı yerlere kümelenip düzensizce yanıp sönen ateş böcekleri. Kısa bir süre sonra tek bir ışık olarak yanıp söneceklerdir. Bütün bunlar doğal olarak uyumlanmadır.

Quantum-Touch, iki değişik enerji frekansına sahip bedenin bir araya gelip, enerjisi düşük olanın yüksek olana uyumlanarak şifa sürecine girmesidir.

Binlerce yıldır bir çok kültür tarafından bilinen ve kullanılan yaşam gücünü sadece batı kültürü kabul edememıstir. Batı kültürü her şeyin niyesi ve ispatı olması gerektiğini düşündüğünden yaşam gücünü kabullenememişlerdir. Çünkü yaşam gücünü ölcebilecek aletleri yoktu, elle tutamıyor gözle göremiyorlardı ve kabul edilemezdi.Bu yaklaşam, dokunamadıkları,koklayamadıkları hatta boyutlarını ölçemedikleri için sevgi denilen o yüce evrensel enerjiyi yok saymak gibi bir yaklaşımdı.

Yaşam enerjisi insan zekasının üstünde bir zeka seviyesinde işler ve yaşayanla yaşamayanı ayırt eder.Quantum-Touch, nefesimiz yardımıyla çakralarımızda güçlendirip ellerimizle yönlendirdiğimiz çok güçlü ve hızlı sonuca varan enerji sistemidir. Evrende varolan ve farkında olmadığımız için yararlanmadığımız bu enerji hafif dokunuşlarlarla kendimizin veya başkalarının enerji frekanslarını yükseltip, vücudun kendi kendisini iyileştirmesine ve yaşam kalitesini arttırmasına aracılık eder.

Quantum-Touch’da Reiki’de olduğu gibi uyumlama yada sembol yoktur sadece bolca pratik gerektirir. Quantum-Touch eğitimi alıp nefes tekniklerini ve el pozisyonlarını öğrenen bir kişi, kendisine şifa verebildiği gibi yanındaki birine yada uzaktaki birine, yada birilerine ( aynı anda birden fazla kişiye şifa gönderilebilir) rahatlıkla şifa gönderebilir. Bu şifa fiziksel bedene olduğu kadar duygusal bedenede etki eder.



Nıye hasta oluruz

Tüm canlıların bedenleri mükemmel bir donanıma sahiptir. Ve tüm organlar,dokular insan zekasının cok üstünde bir ahenkle işlerler. Ne zamanki bu dokulardan yada organlardan bazıları zayıf düşerse ağrılar,sızılar başlar, bizde buna hastalık deriz. Oysa bedendeki enerji titreşim seviyesi zayıflamış denge bozulmuştur. Dengesi bozulan beden ahenk içerisinde çalışamıyacaktır.

Quantum-Touch genel anlamıyla uyumlama teknıgıdır. Bedenımızın duzensız calısan bölgelerinin duzenli calısan bölgelerine uyumlanmasını saglayarak sifanın gerceklesmesı için aracı olur. Quantum-Touch uygulayıcısı,quantum-touch tekniklerini uygulayarak kendi enerji frekansını en yüksek seviyede tutmayı öğrenmiştir Ellerini hasta bedene dokundugunda, o bedenin zayıf olan enerjisi kendisine sunulan bu yüksek rezonansa uyumlanacaktır. Bu sayede, rezonansı yükselen kişinin beden zekası şifa için gerekeni yapacaktır

Quantum-Touch ve uyku

Enerji verdiğimiz kişi gözleri kapalı vaziyette yattığı zaman genellikle birkaç dakika içinde uyumaya başlarlar. Bunlar çoğunlukla derin meditasyonda gibi olurlar.Çoğu kişiler dinlendirici bir uykuya girer, bazılarıda gözlerini hızla hareket ettirirler.

Bunu nasıl yaparsınız. Ellerinizi kişinin başının altına koyun, yada, bir elinizi alnına diğerini başının arkasına koyun ve enerjiye başlayın. Çoğu kişiler birkaç dakika içinde uykuya geçeceklerdir. Genellikle 5-6 dakika sonra göz hareketlerini izlemek mümkündür.

Bu metodu genellikle, kişi uyku problemi çekiyorsa, aşırı asabi durum varsa yada travma geçirmişse uygularız. Sonuç mükemmeldir.

Richard Gordon


Dokunmanın gücü

Yapılan araştırmalar, dokunmanın gizemli gücünü ortaya çıkarmışlardır. Dokunularak ( kucağa alınan, okşanan,elinde tutulan...vb.) bebeklerin, bu duygulardan yoksun büyüyen yaşıtlarına göre daha ıyı ve hızlı geliştiklerini, bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğunu, yaşıtlarına göre daha az hastalandıklarını göstermiştir. Hatta dokunmadan yoksun büyüyen çocukların, ciddi duygusal bozukluklar yaşadıklarını saldırgan davranışlar sergilediklerini göstermiştir.

Sadece fiziksel bir temas olsaydı dokunmak,oyuncak bebeklerde karşılayabilirdi çocuğun dokunma ihtiyacını. Oysa, ağlayan bir bebeğe vereceğiniz oyuncak yada onun yatagı onu susturmaya yetmiyor ama anne yada baba kucağa aldığında dakikalar içinde ağıt kesiliyor. Sevdiklerimize , anne babamıza sarılmamız onlara en güçlü ilaç gibi gelebiliyor. Hatta annemizin başımızı okşaması rahatlamamızı sağladığı gibi genelde baş ağrımızıda gideriyor.

Peki, nedir dokunmadaki gizem.Burda söz konusu olan sıradan fiziksel bir dokunuş değil, sevgi ile yoğrulmus güzel bir enerjinin temasıdır. Bu da Yaşam gücü'dür.

Quantum-Touch ve Hayvanlar


Hayvanlarla çalışmak çok zevkli olabilir. Çünki, sevgilerini vermek için her zaman hazırdırlar. Onlar insan aıymaz, iyi kötü diye yargılamaz. Kendi hislerimize göre seçeceğimiz bölgeye sandwich pozisyonu en uygun pozisyondur.İlerleyen dakikalarda hayvan enerjiye ihtiyac olan bölgeyi elimizin altına getirecektir. Sadece bilmemiz gereken nokta enerjide yanlış yapamayız. Seanstan sonra alacağınız teşekkür sizi şaşırtacaktır.