Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

yaşam enerjisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaşam enerjisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2010 Pazar

Meyveler kadar tohumları da değerli

Meyveler kadar tohumlarının da besleyici olduğu, bu nedenle mutlaka değerlendirilmeleri gerektiği bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Kadıoğlu, bitki tohumlarının halk arasında yaygın olarak 'çekirdek' olarak bilindiğini, bazen de bitkinin tohumunun, meyvesi ile karıştırıldığını söyledi. Bitkilerin tohumlarının organik ve inorganik maddeler bakımından çok zengin olduğunu belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, ''Tohumlarda en fazla bulunan organik bileşikler karbonhidrat ve yağlardır. Bu nedenle bilimsel sınıflandırmada tohumlar, karbonhidrat ve yağ ihtiva edenler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bazı istisnalar olmakla beraber proteinler tohumlarda en fazla bulunan 3. grup organik maddedir'' dedi.

Prof. Dr. Kadıoğlu, bunlara ilave olarak tohumların alkaloidler, fenolik bileşikler, pigmentler, organik asitler, amino asitler, vitaminler (özellikle B grubu) ve mineral maddeleri de belirli oranlarda bulundurduklarını ifade ederek, ''Zengin içeriğinden dolayı tohumlar, insan ve hayvanlar için çok besleyicidirler. Hayvanlara ait yumurtaların besin içeriği ne kadar yüksekse, bitki tohumlarının besleyici özelliği de aynı derecede veya daha yüksektir. Diğer taraftan değişik tohumlar alkaloidler, fenolikler ve glikozitler gibi ilaç yapımında kullanılan hammaddelerin kaynağını oluşturduklarından, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadırlar'' diye konuştu.

Tohumlar antioksidan özelliğe sahip

Birçok tohumun E vitamini içerdiğinden dolayı antioksidan özelliğe sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kadıoğlu, şöyle devam etti: ''Tohumlar, genel olarak toksik madde ihtiva etmezler. Ancak bazı tohumların toksik madde ihtiva ettikleri de bilinmektedir. Bu nedenle tohumların kullanımında dikkatli olunmalı, bazen aşırı tüketimden kaçınılmalıdır. Bitki tohumlarının kimyasal içeriği kalıtsal olarak kontrol edilir. Bu nedenle her türün tohumlarının kimyasal bileşenleri aynıdır. Sadece bileşenlerin miktarları ortamdan ortama değişebilir. Bitkiler tohumlarını çok büyük bir özenle üretirler. Çünkü bitkiler nesillerini devam ettirmek için genellikle tohumlarını kullanırlar.''
Prof. Dr. Asım Kadıoğlu, bitkilerin, tohumlarını yayan insan ve hayvanlara meyvelerini bir ödül olarak sunduğu, bu nedenle lezzetli meyvelerin yayılımının daha geniş ve hızlı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: ''İnsanlar tarafından besin ve tedavi amacıyla kullanılan çok değerli tohumlar bulunmaktadır. İnsanlar, bazı meyveleri tüketirken aynı zamanda tohumlarını da tüketmiş olurlar. Bu nedenle besleyicilik değeri daha da yükselmiş olur. Örneğin incir, dut, nar, üzüm, ahududu, böğürtlen, çilek, frenküzümü ve kivi bu gruptadır. Bunun dışındaki meyvelerin tohumları ayrıca tüketilebilir. Örneğin kayısı, badem, yerfıstığı, Antepfıstığı ve çamfıstığı gibi bazı meyve tohumları çerez olarak tüketilir. Meyvelerin ihtiva ettiği tohumların hepsinin belirli oranlarda insan sağlığı için önemli olduğunu söylemek mümkündür.''

Tıbbi önem taşıyan meyve tohumları

Prof. Dr. Asım Kadıoğlu, yıllarca kullanılmış ve tıbbi önemi tecrübe ile sabit olan bazı meyve tohumlarını ve faydalarını şöyle sıraladı:
Ayva tohumu: İçeriğinde yağ ve yüzde 20 oranında musilaj bulunur. Çocuk ishallerinde, boğaz hastalıklarında ve deride yumuşatıcı olarak kullanılır. Annelerin sütünü ise artırır.
Acıbadem tohumu: Yağ ve amigdalin glikoziti bakımından zengindir. Öksürük kesici, idrar artırıcı, ve bağırsak kurtlarını düşürücü olarak etkilidir. Fazla miktarda kullanılırsa zehirli etki yapabilir.
Muşmula tohumu: İdrar artırıcı etkiye sahiptir. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesinde kullanılır.
Şeftali tohumu: Yağ içerir ve amigdalin isimli bir glikozit taşır. Karın ağrısı ve şeker hastalığına karşı etkilidir. Fazla alındığında zehir etkisi yapabilir.
Kayısı tohumu: Tohumlarda bulunan yağ cilt bakımında, göz kenarlarında oluşan kırışıklıklarda kullanılır.
Antepfıstığı tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Yağ, sakaroz ve protein bakımından zengindir. Beden, zihin ve cinsel gücü artırır. Öksürüğe iyi gelir, böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir.
Fındık tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Yağ oranı fazladır. Protein, şeker, fosfor, kalsiyum taşır. Kuvvet verici ve cinsel gücü artırıcı etkisi vardır. Son yıllarda ise kolesterol düşürücü etkileri üzerinde durulmaktadır.
Çamfıstığı tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Akciğer ve kalp hastalıklarında faydalıdır. Cinsel gücü artırır.
Ceviz tohumu: İnsanlar tarafından yenilen kısımdır. Kuvvet verici özellikleri yanında mide ve barsak için de yararlıdır. Zekayı geliştirir.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Reiki - Reikide Negatif Enerji

Negatif Enerji Evrende enerji tekdir. Ancak enerjiyi negatif yada pozitif yapan insan bilincidir. Özellikle kollektif bilinç enerjinin pozitif mi negatif mi olacağını derinden etkiler. Negatif enerji temel olarak evrensel bütünlüğe ve uyuma zarar veren, kişinin enerji dengesini olumsuz yönde etkileyen ve hem bütüne hem kişiye zarar veren enerji frekansı demektir. Evrende her şey enerjiden oluşmaktadır. Canlı cansız her şey titreşen enerjidir. Fiziğin geldiği son noktada enerjinin tek olduğu ve titreşen varlıkların arasında aslında bir boşluk olmadığı bilinmektedir. Yani varlıklar arasına ayırım koyan ve farklı algılayan sadece beyindir. Bu noktadan hareketle her şeyin titreşen enerjiler olduğu gerçeği insanların içsel ve dışsal enerjilerden önemli ölçüde etkilendiklerini göstermektedir. 



Bir insanın sağlığını bozan, duygusal yada zihinsel sorunlar yaşatan şeyde içsel enerji dengesizlikleri yada dışsal negatif enerjilere maruz kalmasıdır. Doğuştan hepimizde bulunan ve elektromanyetik alan titreşimi olarak tanımlanan auratik alanımız dışsal negatif enerjilere karşı önemli bir kalkandır ancak auramızın zayıfladığı durumlarda aura bu işlevini yeterince yerine getirmez. Dr. Kirlian'in bulduğu kirlian makinesi ile auranın fotoğrafı çekilmiştir ve artık auranın varlığı ispat edilmiştir. Ancak auranın eğer gerekli çalışmalar yapılmazsa içsel yada dışsal nedenlerle zayıfladığı ve koruma işlevini yerine getiremediği de bilinmektedir. Örneğin bir üzüntü yada negatif düşünceli insanlarla bir arada olmak aurayı zayıflatan bir çok nedenden biridir. Kişi negatif enerjilerden korunmak için auratik alanını güçlendirmek zorundadır. Bunu yapmanın bir çok yolu vardır. Örneğin reiki,meditasyon gibi çalışmalar, pozitif ortamlarda bulunma, doğayla baş başa kalma, olumlu beslenme alışkanlıkları bu yollardan bir kaç tanesidir. Ancak yoğun bir negatif enerji tesiri altındaysanız aurayı güçlendirmeniz de kolay olmayacaktır.

Negatif enerji etkisi içsel yada dışsal nedenlerden kaynaklanabilir. İçsel olanlarda kişi biliçsizce negatif enerji üretiyordur ve bu şekilde hem kendisine hem başkalarına zarar veriyordur. Dışsal nedenlerde ise kişi bir başkasının ürettiği bilinçli yada bilinçsiz kullandığı negatif enerjiye maruz kalıyordur. Her iki durumda da kişinin yaşamında bazı olumsuzluklar görünür. Bunlardan bazıları sürekli yinelenen hastalıklar, yaşamın kısır döngüye takılması, kısmetsizlik dediğimiz durum yani işlerin sürekli ters gitmesi, sonçlanmayan işler,sürekli düşmanlıklar görme,huzursuzluk ve mutsuzluk, sürekli halsizlik ve insanlarla birlikte olmaktan rahatsız olma gibi durumlardır.

Eğer negatif enerji içsel nedenlerden kaynaklanıyorsa bunun çözümü çok daha kolaydır. Bilinç düzeyinizi değiştirmeniz, yapacağınız bazı çalışmalarla bu etkiden kurtulabilirsiniz. Dışsal nedenlerden kaynaklanıyorsa ve negatif enerjiyi size yönlendiren kişi bunu bilinçsizce yapıyorsa bu durumdan kurtulmak biraz daha fazla çalışma isteyecektir. Ancak bir kişinin bilinçli negatif enerji yönlendirmesi ile karşı karşıya iseniz durum biraz daha karışıktır. Bu durumda kendinizi korumanız ve bu kişiye karşı etkili bir savunma mekanizması geliştirmeniz gereklidir.

NEGATİF ENERJİ TESİRİ ALTINDAMISINIZ?

Aşağıdaki maddelerin en az 4 tanesini yaşıyorsanız negatif bir enerjinin tesiri altında olduğunuzu söyleyebiliriz.

1- Sürekli huzursuzsanız,endişeliyseniz ve nedenini bilmiyorsanız.

2- Yaşamınızda sürekli aynı sorunlar defalarca karşınıza çıkıyorsa ve yaşamınız bir kısır döngüdeyse.

3- İnsanlar sizinle konuşunca rahatlıyorlarsa siz kendinizi kötü hissediyorsanız.

4- En pozitif işleriniz bile son anda tersine dönüyorsa ve hep beklenmedik sorunlar yaşıyorsanız

5- Uykusuzluk,iştahsızlık veya halsizlik sorunlarınız geçmiyorsa.

6- Ne kadar çalışırsanız çalışın kısmetsizlik yakanızı bırakmıyorsa.

7- Özellikle bir kişi yada bir kaç kişiyle aynı ortama girdiğinizde yorgunluk,baş ağrısı, sıkıntı gibi duygular yaşıyor ve ortamdan kaçmak istiyorsanız.

8- Sürekli karabasanlar görüyor, birinin sizi izlediğini düşünüyor ve nedensiz korkular duyuyorsanız.

9- Kaybeden sürekli siz oluyorsanız ve haklı bile olsanız hakkınızı aramak konusunda kendinizi aciz hissediyorsanız.

10- Ne yaparsanız yapın,yaşamdan tat almıyorsanız ve her işiniz yarım kalıyorsa.

NEGATİF ENERJİLERDEN KORUNUN?

Negatif enerjilerden korunmak için neler yapabilirsiniz?

Günlük yaşamda size bilinçsizce yönlendirilen negatif enerjilerden korunmak için yapabilecekleriniz var. Örneğin;

1- Pozitif düşünün ve kendi kendinize sürekli olumlamalar yapın.

2- Bir ametist taşı alın,toprağa gömerek 12 saat bekletin ve bu şekilde negatif enerjilerden arındırın. Daha sonra taşı teninize değecek şekilde örneğin kolye gibi üzerinizde taşıyın. Ancak her hafta bir kere toprağa gömerek arındırmayı unutmayın.

3- Üzerinizde bir miktar tuz taşıyın. Her gün tuzu değiştirin ve eski tuzu suyla akıtın.

4- Reiki enerjisini kullanın ve bu şekilde çevrenizde korunma kalkanı oluşturun.

5- Meditasyon yapın. Meditasyonunuzda çevrenizi menekşe rengi ışıklı bir halenin çevirdiğini imgeleyin.

6- Kendinizi güçlü hissedin ve sizi mutlu eden şeylerle zaman geçirin. Sürekli kendinize ben güçlüyüm ve mutluyum şeklinde telkinler verin.

7- Auratik alanı güçlendiren çalışmalar yapın.