Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

tekniği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tekniği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2011 Perşembe

Astral Seyahat tavan ve pencere tekniği



-Rahat bir şekilde oturun veya uzanın ve bakışlarınızı pencerenin üst köşesine veya tavanın size en uzak köşesine sabitleyin.İçinizden 100'e kaar sayın ve yavaşça kendinizi o noktaya fırlatın,böylece aşağıdaki bedeninizi görebilirsiniz.Şimdi tavana doğru hareket edin veya pencerenin içinden geçin,sert yüzey,içinden zorlanmadan geçmenize izin vermek için eriyecektir.Kendinizi,iyi bildiğiniz bir yerin üzerinde,tanıdık detaylara dikkat ederek uçarken görün.Aynı yoldan geri dönerek bedeninize girin.

-Teknikten memnunsanız,iyi tanıdığınız birini seçip güzdüz vakti onu ziyaret edin.Aynı metodu uygulayın,ama evine giderken her zaman kullandığınız yolu kullanın ve eve ön kapıdan girin.Kapı siz girerken eriyip arkanızdan kapanacaktır.Astral yolculuklar,diğer ziyaretler gibi aynı protokolü izlemeli ve davetsiz olmamalı veya özel konuşmaları yada evin özel bölümlerini ihlal etmemelidir.Evde kimse yoksa yeni bir süs eşyası veya eşyaların yerinde bir değişiklik olup olmadığına bakın.Eğer ziyaret ettiğiniz kişi evdeyse ona yavaşça dokunun veya yanağından öpün.

-Aynı yolu izleyerek bedeninize geri dönün.O kişi nesnenin orada olup olmadığına bakın - o da belki, astral ziyaretiniz sırasında sizi düşünmüş olduğundan bahseder.Bu oldukça yaygın bir uygulamadır,ama eğer korkmayacağından veya bozulmayacağından emin değilseniz,ona bu ziyaretinizden bahsetmek iyi bir fikir olmayabilir.

-Psişikle ilgilenen veya bir psişik grubun üyesi olan bir arkadaşınız varsa,ziyaret edeceğiniz ve edileceğiniz zamanları önceden ayarlayıp çok göze çarpan,ama alışılmadık bir yerebir şey koyun.Sonra notlarınızı karşılaştırın.Labaratuarda yapılan beden dışı deneyimler,koşulların daha esnek olduğu ve ziyaret edilen ile eden arasında duygusal bir bağın bulunduğu ev deneyleri kadar başarılı değildir.

Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm ...

Kirlian Foto Tekniği İle Brain SnellGrove Tarafından Yapılmış İlginç Deneyimler

Kirlian Foto Tekniği İle Brain Snell Grove Tarafından Yapılmış İlginç Deneyimler
Bilim Araştırma Grubu
Aura, yani 'bedeni çevreleyen ve ışıyan parlak bir bulut' kavramı, kadim (eski) Mısır'dan da ötesine, Hıristiyanlık dönemi ressamlarının hale ile çevrili azizler tasvir ettiklerinden çok daha önce, kutsal kişilerin parlak bir kuşantı içinde gösterildikleri zamanlara değin dayanır. Durugörü yeteneği olan hassas kişilerin belirttiğine göre, insan bedeninin yanısıra yapraklar, hayvanlar ve hatta taşlar bile bir aura ile çevrilidirler.

Aura Fotoğrafı Tekniği Öncüsü S. Kirlian ve Çalışması

Kirlian Fotoğraf Apareylerinin Çalışma İlkeleri

Aura'yı Etkileyen Faktörler ve Psikolojik Durum

Kirlian Fotoları ile Çeşitli Araştırma ve Çalışmalar

Yiyecekler Üzerinde İlginç Kirlian Foto incelemeleri

Kirlian Foto Araştırmalarında, Snellgrove'un Vardığı Sonuçlar




Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui 
Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm

29 Nisan 2011 Cuma

Reiki Uygulama Tekniği > Kendimize Uygulama

REİKİ UYGULAMA TEKNİĞİ
KENDİMİZE UYGULAMA


Reiki’nin temelinde kişinin kendine düzenli olarak yaptığı uygulama büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir hastalık ya da rahatsızlığımız olsun ya da olmasın, düzenli uygulama bedenimize gerekli enerjinin sürekli olarak üst düzeyde tutulmasını, yorgunluklarımızın giderilmesini, uykunun düzenlenmesini ve sağlığımızın mükemmel düzeyde korunmasını sağlayacaktır. Düzenli uygulama fizik sağlığın yanısıra iç huzuru, çevreye uyum, tolerans ve stresten arınmayı da getirir. İç barışımızı, yaratıcılığımızı, sağduyumuzu, doğru karar verme yetimizi, zihin berraklığını ve sevgiyi arttırır.

İlk uygulamalar :

1. Derece inisiyasyonu sonrası hemen başlayacağımız 21 günlük bir arınma süresi boyunca aksatılmadan hergün tercihen yaklaşık aynı saatlerde kendimize Reiki uygulamak gerekir. Bu sürede vücudumuz, biriktirmiş olduğu çeşitli toksinleri atarak enerjinin saf halde kullanılmasına zemin hazırlayacaktır.

İnisiyasyon sonrası ilk bir kaç gün içinde kendimizi sanki daha kötüymüşüz gibi hissetmemiz, sebepsiz moral bozukluğu yaşamamız çoğunlukla beklenebilir. Ayrıca mevcut bazı hastalık ve kronik rahatsızlıklarımızın bize verdiği sıkıntının arttığını da gözleyebiliriz. Ancak bu etkiler son derece normaldir ve Reiki’nin üstümüzde çalışmaya başladığının göstergesidir. Bu etkiler birkaç gün içinde geçer ve kendimizi süratle çok daha iyi hissetmeye başlarız. Bu etkilerin görülmemiş olması, Reiki’nin işe yaramadığı anlamına gelmez, aksine, bedenimizin bu yeni enerji akışına çok çabuk uyum sağladığını gösterir.

Bu 21 günlük ilk arınma döneminde bedenimizin dışa açılan her gözeneğinden sürekli bir toksin atışı gerçekleşir:

- Aşırı terleme

- Dışkı düzeninin bozulması, renginin değişmesi

- Sık aralıklarla ve bol idrar yapma, renk değişikliği

- Geğirme, yellenme

- Öksürme, balgam çıkarma, tükürük birikmesi

- Gerinme, esneme ihtiyacı, esnemeyle gelen gözyaşı...
Bunların hepsini ya da sadece birkaçını yaşayabileceğimiz gibi, önce de söylediğimiz gibi belki de hiç biriyle karşılaşmayacağız. Ancak görülmesi normal olan bu etkiler birkaç gün içinde başlar ve azalarak genelde bir hafta içinde normale döner. Bu noktada en önemli şey Reiki vermeyi aksatmamaktır.

Dikkat edilecek noktalar:

İnisiyasyondan birkaç gün öncesinden başlayarak, tüm 21 günlük arınma süresi boyunca alkol alınmaması, aşırı yağlı, baharatlı yemeklerden ve kırmızı etten kaçınılması, çay, kahve, şeker, sigara tüketiminde mümkün olduğunca azaltmaya gidilmesi, aşırı stres ortamından mümkün olduğunca uzak durulması Reiki'nin çok çabuk etkisini göstermesi açısından gereklidir. Reiki uygulamasını gerek kendimize gerekse başkasına yapacağımız zaman kendimizin ve uygulayacağımız kişinin son 24 saat içinde alkol almamış olmasına dikkat etmeliyiz. Alkol enerji kanallarını olumsuz etkiler, Reiki’yi işlevsiz bırakır.

Arınma süresi sonrası normal yaşantımızda, sıraladığımız bu zararlı unsurların olumsuz etkileri de aşırıya kaçılmadığı sürece bir ölçüde Reiki sayesinde kontrol altında tutulabilecektir.

Uygulamaya hazırlık:

Her Reiki uygulaması öncesi ve sonrası ellerin akan su ve sabunla yıkanması gerekir. Bunun yapılma imkanı olmayan durumlarda uygulama öncesi ve sonrası avuçların 15-20 kez kuvvetlice birbirine sürtülmesi önerilir.

Reiki uygulaması sırasında hem kendimizin hem de uygulayacağımız kişinin üzerindeki metallerin çıkarılması gerekir.

Uygulama sırasında kol, el, bacak ve ayakların üst üste gelecek şekilde çaprazlanmaması, yani kolların kavuşturulmaması, bacak bacak üstüne atılmaması gerekir.

Bir hatırlatma:

Reiki uygulamalarında yanlış yapma ya da kendimize veya başkasına zarar verme ihtimali yoktur. Evrenin yaşam enerjisi kendi içinde, varlığı hissedilen bir bilgeliğe sahiptir; İlk aşamada tamamen mekanik ve kendi kendine çalışır: Reiki enerjisini almak niyetimiz olmasa bile ellerimizi doğru pozisyonlara yerleştirdiğimizde bizim bilinçli olarak yönlendirmemize gerek kalmadan bedenimiz, ihtiyacı olan enerjiyi kendiliğinden çeker.

En ideal konum, sessiz ve rahat bir ortamda oturarak Reiki’ye konsantre olup bedenimizi hissederek Reiki uygulamaktır. Ancak Reiki’yi televizyon seyrederken, yatarken, başkalarıyla sohbet ederken, yolculuk sırasında araçta otururken, sinemada, maçta… kısacası her ortamda uygulayabiliriz ve her şartta işlevini yerine getirir.

BİRİNCİ DERECE REİKİ UYGULAMA TEKNİĞİ

Reiki uygulama tekniği dereceler arasında temel uygulamalar açısından farklılık göstermez. İleri dereceler sadece temel uygulamanın ruh ve beden bütünlüğümüze sağladığı uyumla hazır hale gelmemiz sonrası ilave ettiğimiz teknikleri içerir ve Reiki uygulamasını hem çok kolaylaştırır hem de güçlendirerek bize yeni ufuklar açar.

Ellerin kullanımı:

Reiki ellerimiz aracılığı ile uyguladığımız bir tekniktir. İki elimiz birlikte kullanılır ve vücudun belirli bölgelerinin üzerine yerleştirilerek her bir pozisyonda 3-5 dakika süreyle durulur. Normal bir Reiki seansı yaklaşık 60 dakika sürer. Ancak çoğu zaman vücudun bütün bölümlerini kapsayan bu uygulama yerine, temel çakraları hedef alan ve yaklaşık 30-40 dakika süren kısaltılmış uygulama yapılır. Asgari sürelere uyulması önem taşımaktadır. Reiki’ye siz ve bedeniniz alıştıktan sonra keşiflere başlayıp, Reiki’nin hislerinizi yönlendirmesiyle sizin için neyin o anda uygun olduğunu bilebileceksiniz.

Temel seans dışında özellikle rahatsızlık hissedilen bir organ mevcutsa, ellerinizi o bölgenin üstüne koyarak ekstra Reiki verebilirsiniz. Bazı önemli hastalıkların ve rahatsızlıkların Reiki ile tedavisinde değişik pozisyonlar, spesifik uygulama tekniği ve farklı uygulama süreleri vardır ve bu konuda özel çalışma, araştırma ve derinleşmeyi gerektirir. Ancak Reiki’de yanlış yapmak ihtimali olmadığından en kötü ihtimalle özel uygulamanız sadece işe yaramayabilir, o kadar.

Reiki uygulaması sırasında ellerinizi yerleştirdiğiniz bölgelerde avuç içlerinizde çeşitli derecelerde ısınma hissedeceksiniz. Bu normaldir. Genellikle bu ısınmanın derecesi ilgili çakranın ihtiyaç duyduğu ve çektiği enerjiyle doğru orantılıdır. Nadir durumlarda hiç ısınma hissedilmemesi, başkasına uyguladığınızda sizin ısınma hissetmeniz ama uyguladığınız kişinin ısınma hissetmemesi veya tam tersi görülebilir. Bütün bu durumlar normaldir ve ısınma olsun ya da olmasın Reiki çalışmaktadır.

Ellerin Duruşu:

Ellerimiz bazı pozisyonlar dışında seans süresince parmaklar bitişik şekilde tutulur. Vücuda bastırılmadan rahatça yerleştirilir. Oturarak veya yatarak kollarımızın ve ellerimizi rahatsız hissetmeyeceğimiz ve yorulmayacağımız bir pozisyon almalıyız.

DOĞRU EL DURUŞ ŞEKLİ




Baş parmaklarımızın elimize bitişik tutulması bir süre sonra sıkıntı verebilir. Bu durumda bazı açılmalar ister istemez olabilir. Bunu çok fazla sorun etmeyin. Reiki huzur içindir; Huzursuzluk yaşamanız için değil! Her an sağlanamayacak ideal koşullar olmasa bile Reiki işini bilir ve mükemmelen yararlı olur.

REİKİ EL DURUŞ POZİSYONLARI VE SIRASI

Kendimize Uygulama ( Kısa uygulama )[/color]




,


REİKİ EL DURUŞ POZİSYONLARI VE SIRASI

Kendimize Uygulama ( Kısa uygulama )





REİKİ EL DURUŞ POZİSYONLARI VE SIRASI
Başkasına Uygulama ( Kısa uygulama )

8 Mart 2011 Salı

Bio-Ritmik Largo Tekniği Nedir?

LARGO-BAROK MÜZİK HIZLI ÖĞRENMEYİ SAĞLIYOR




Müziğin öğrenme potansiyeline bir başka sebepten dolayı da katkısının olduğunu ortaya koyan "telkin yöntemi" (suggestopedia ) psikiyatr ve eğitimci olan Bulgar Georgi Lozanov tarafından bulunmuştur.

Özellikle stressiz bir öğrenme, beden ve zihin faaliyetlerinin bir ahenk içinde çalışmasını sağlamaktadır. Bu şartlarda öğrenilen bilgiler daha kalıcı olmaktadır. Lozanov yaptığı araştırmalarda çok özel bir müziğin, yine çok özel bir ritimde olması kaydıyla, insanın beden fnoksiyonlarını stressiz bir ortama sokarak öğrenme konsantrasyonunu artırdığını keşfetmiştir.

Özellikle kolay ve kalıcı öğrenme beyin alfa dalgası ortamındayken gerçekleşmektedir. Lazanov'un test ettiği belli ritimdeki bazı kalsik müzik parçalarının beyin dalgalarını 8 ile 12 Hz. aralığına düşürerek beynin alfa dalgaları yaymaya başlamasını sağladığı gözlenmiştir. Lozanov yaptığı deneylerde her klasik müzik parçasının dinleyenleri alfa beyin dalgaları ortamına sokmadığını ve en etkili parçaların 60 vuruşlu "largo" tempolu ve 4/4 veya 3/4 ölçülü olan "barok müzik" eserlerinden oluştuğunu tesbit etmiştir.

Dünya hafıza şampiyonlarından olan Melik Duyar, bu konuyla ilgili tüm bilimsel çalışmaları inceleyerek hafıza ve zekayı geliştiren özel ritimleri ve parçaları önce kendi hafıza egzersizlerinde kullanarak test etmiştir. Elde ettiği sonuçlardan etkilenen Duyar, daha sonra bu teknolojiyi Türkiye'de herkesin kullanımına sunmak amacıyla "Bio-Ritmik Largo" adıyla bir set hazırlamıştır.

Windows Media Formatı
DİNLEYİN>> http://www.megahafiza.com/urunler/ses/bio.asf