Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

teorisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
teorisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2011 Cuma

Evrim Teorisi bilimsel değilse Elektromagnetik Dalga Teorisi hiç bilimsel olmamalıdır

Evrim teorisi bilimsel değilse elektromagnetik dalga teorisi hiç bilimsel olmamalıdır..çünkü;

Elektromagnetik dalgalar bir fenomendir,yapısı tam olarak henüz bilinmiyor.

Electromagnetic radiation - Wikipedia, the free encyclopedia

Ancak elektromagnetik dalgaları herkes kullanıyor,cep telefonu,radyo,televizyon,uydu haberleşmeleri,telsiz....yani elektromagnetik dalgalar gerçek ve var.

Gelin bu iki teoriyi karşılaştıralım;

-Elektromagnetik dalgalar gözle görülmez,dokunulmaz,hissedilmez
-Canlılar gözle görülür,dokunulur,hissedilir

-Elektromagnetik dalgaların yapısı şimdilik tam olarak bilinmemektedir
-DNA molekülü 1958 yılında keşfedilmiştir(keşfeden ateist Watson nobel ödülü almıştır)

-Elektromagnetik dalgaları gözleyemezsiniz
-Canlıların davranışlarını izleyebilirsiniz,doğal seçilim kuramı gözlemden doğmuştur.

-Elektromagnetik dalgalar geçmişe ait iz bırakmaz.Varsa sadece anlık vardır.
-Canlılar ölünce fosilleşmişse fosilleri görüp geçmiş hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz

-Elektromagnetik dalgaların yapısı ile (şimdilik) oynayamazsınız.
-Canlıların genleri ile oynayabilirsiniz,oynanıyor zaten

Liste uzatılabilir.Görüldüğü gibi canlılar ve evrim hakkındaki bildiklerimiz elektromagnetik dalgalardan daha fazla...






Tarafsız bakan her göz tarafından gözlenebilen evrim teorisi bilimsel değil ise elektromagnetik dalga teorisi hiç bilimsel değildir,cep telefonları,radyolar,televizyonlar yoktur,uydular yoktur...
Darwin,evrim teorisi,çeşitlilik, evrim, genetik, genetik,fosil,mutasyon, Ekoloji

3 Kasım 2011 Perşembe

Hologram Teorisi ve Eşzamanlılık

Hazırlayan : Hülya Xxanadu
Beyin Bir Hologramdır
Bu tanımlama, görünen dünyanın yanlış olduğu anlamına gelmez; orada bir gerçeklik seviyesinde nesnelerin bulunmadığını göstermez. Bunun anlamı şudur: Bu gerçekliğin arasından geçip, evrene holografik bir sistemle bakacak olursanız, başka bir görüntüye ulaşır, farklı realiteye varırsınız. Ve bu diğer gerçeklik şimdiye dek bilimsel olarak açıklanamayan şeyleri-paranormal fenomenleri, eşzamanlılığı, olayların sanki anlamlı gibi görünen karşılaşmalarını-açıklayabilir.
Karl Pribram
Psychology Today dergisinde yayımlanmış bir röportajdan (kaynak 1)
Hologram Teorisi ve Eşzamanlılık
Bir önceki yazı da Bohm’dan oldukça fazla bahsetmiştik ve biraz daha araştırma gereği hissettim ama konuya önce Pribram’ın Holografik Modeli ile giriş yapalım. Bakın neler buldum, umarım bu yazıların sonunda bir ekonomist olarak, ünlü ekonomist fıkrasında olduğu gibi size karşıdaki tepeyi göstermem. Bilmeyenler için önce bu fıkrayı anlatarak başlayayım:
Bilim adamları kaybolurlar, ellerinde bir harita vardır. Ekonomist ‘durun! Ben şimdi nerede olduğumuzu bulurum, merak etmeyin ’ der, biraz hesap yapar, inceler ve şöyle devam eder. ‘Tamam buldum. Şu karşıdaki tepeyi görüyormusunuz? İşte hesaplarıma göre şuan tam o tepenin üzerinde bulunuyoruz.’
Pribram’ı holografik modeli biçimlendirmeye yönelten ilk çıkış noktası, anıların beyinde nasıl ve nerede depolanmakta olduğu sorusuydu. Bu gizemle ilgilenmeye başladığı 1940’ların ilk yıllarında anıların beyinde belirli bir yerde yerleşmiş olduğu kanısı egemendi. Kişinin sahip olduğu her anı, örneğin büyük annesini en son gördüğün anın, beyin hücrelerinin belirli bir yerinde bulunduğuna inanılırdı. Bu gibi anı izlerine engramlar deniliyordu, bir engramın hangi maddeden yapıldığını-bir nöron mu, yoksa özel bir tür molekül mü olduğunu – hiç kimse bilmiyordu.