Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

Parapsikoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Parapsikoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ocak 2012 Pazar

Psi araştırmaları - Parapsikoloji nasıl bilim oldu?

PSİ ARAŞTIRMALARI
  Dünya üzerinde varolan her ekolün, her bilimsel araştırmanın kendine ait bir tarihçesi vardır. Her ne kadar psi ve psi araştırmalarının başlangıcı insanlık tarihi kadar eski ise de kurumlaşması ve bir bilim dalına dönüşmesi 1850’li yıllara rastlar.
  Mitolojilerde, efsanelerde ve ruhsal öğretilerde insanın beş duyunun dışına taşan yönleriyle ilgili sayısız örnek vardır ama
New York 'un Hydesville kasabasında yaşayan Fox ailesi, özel metotlarla ruhsal iletişimin kurulabileceğini ispatlayan ilk ailedir.
  Fox
kardeşlerin başından geçen olaylar ve psi yetenekleri konuyla ilgilenmek zorunda kalan birçok bilim adamı ve uzman tarafından incelenmeye alındı. Böylece Fox ailesi bugün dünya üzerinde milyarlarca kişiye hizmet veren Parapsikoloji adlı bilimin doğmasına neden oldular.   
                         
  Parapsikoloji nasıl bilim oldu?
  Her bilimin, gelişme ve yayılma süreci içinde tarihçe önemlidir. Herhangi bir olgu ilk defa nerede nasıl başlamıştır? Sorusunu yanıtlamak gerekir.
  Parapsikolojinin bir bilim dalı haline gelmesini sağlayan olaylar dizisi, 1847 yılında Fox ailesinde meydana gelen olaylarla başlamış ve bu evde olup bitenlerin basına yansımasıyla da çok kısa bir süre içinde bir dalga gibi bütün Amerika’ya yayılmıştır.
Ünlü Fox ailesi, baba John Fox, Anne Leah Fox ve genç yaştaki kızları Margaretta ve Kate Fox’tan oluşuyordu. Ayrıca Rochester’de yaşayan evli bir kızları daha vardı.

Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm ... Astroloji Burçlar,fallar,tarot,Rüya Analizi

19 Mart 2011 Cumartesi

Kontrolsüz Düşünme, Ayağımın Prangası

Kontrolsüz Düşünme, Ayağımın Prangası
Zihnimiz her an yaşadığımız ya da yaşayacağımız deneyimlere ilişkin onlarca senaryo oluşturur. Tüm senaryolar düşüncelerimizin bir parçasıdır ve senaryolarımızın içerikleri bizim bakış açımızla doğru orantılıdır. Kendimize göre biçimlendiririz.
Farkında olmadığımız zamanlarımızda zihnimizde senaryo yaşanan geçmiş deneyimlerin sonuçlarından yola çıkarak başımıza gelen olayların dış dünyada başkaları tarafından oluşturulduğu varsayımıyla bizi her şeyden ayrı bir varlık olduğumuz yanılsaması içine sokar. Bu hal içinde bilincimiz bizi dış dünyadan ayırır ve bizim her birimizi diğerlerinden ayrıymış gibi hissettirir.
Zihnimiz ve düşüncelerimiz bu durumda bizim dışımızda gelişmekte olan olaylara karşı kendini savunma, olan olayları kontrol etme ihtiyacındadır. Yani sürekli bir mücadele hali içindedir. Böylece bilincimiz açıkken kendi içimizle bağlantımızı kesmiş oluruz. Süregelen durumda farkındalıkta olamadığımız için düşüncelerimiz de kontrolden çıkar ve sözcüklerle ifade bulur.
Oysaki bizler enerji varlıklarıyız, düşüncelerimizi yansıtan sözcüklerimizde birer enerjidir. Her bir düşünce, sözcük bir manyetik alan oluşturur bu manyetik alanın çekim gücü sayesinde sözcüklerle ifade edilenler ve /veya düşüncenin ardındaki niyetler, duygular yaşanmak üzere birer deneyim olarak hayatımızda yerini alır. Madde zihinden doğar.