Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

5 Şubat 2012 Pazar

Ilk çiftçi yıllığı...

İLK "ÇİFTÇİ YILLIĞI"

Amerikalı bir ekibin Irak'ta yaptığı kazılarda bulunan 3500 yılı aşkın bir zamandan öncesine ait küçük bir kil tablet, tarım tarihinde temel öneme sahip bir belgenin onarımını olanaklı kıldı. Giderlerini Chicago Üniversitesi Doğu Enstitüsü ile Pennsylvania Üniversite Müzesi'nin ortaklaşa karşıladıkları 1949-50 kazılarında, kadim Sümer kenti Nippur'da 7,5'a 11,5 cm. boyutlarındaki söz konusu tablet çıkarıldı. Bulunduğu sırada oldukça kötü durumdaydı- ama Üniversite Müzesi laboratuarında bir kez daha fırınlanıp, temizlendikten ve onarıldıktan sonra hemen bütün metin okunabilir hale geldi. Nippur'da bulunan bu tabletten önce, üzerlerinde bu tarımsal "İlk kıtapçık"ın farklı bölümlerinin bulunduğu sekiz tablet ve parça zaten biliniyordu, ancak yazıtın ortasından otuz beş satırı içeren bu yeni Nippur parçası gün ışığına çıkarılana değin bütün olarak metni güvenilir bir biçime getirmek olanaksızdı.

Parçalar bir araya getirildiğinde 108 satıra ulaşan bu belge, bir çiftçinin oğluna bir yıl içinde gerçekleştirdiği tarımsal etkinliklerde kılavuzluk etmesi amacıyla verdiği talimatları içerir; bu öğütler mayıs-haziran aylarında tarlaların sular altında kalmasından başlar ve gelecek nisan-mayıs aylarında yeni alman ürünün ayıklanması ve tanelerinin ayrılmasıyla sona erer. Nippur buluntusundan önce, kadim devirlere ilişkin iki tane benzer çiftçi "elkitabı" biliniyordu; Vergilius'un ünlü ve oldukça şiirsel Georgics'i ve Hesiodos'un işler ve Günler'i. Bunlardan Hesiodos'un yapın daha eskidir ve olasılıkla 10 sekizinci yüzyılda yazılmıştır. Öte yandan, İ.Ö. yaklaşık 1700'lerde yazılmış olan Sümer tabletimiz Hesiodos'un eserinden binyıl kadar önceye tarihlenmektedir.

Sümerlerin çiftçi "elkitabı "Bir zamanlar bir çiftçi oğluna öğütler verdi," cümlesiyle başlar. Bunu izleyen talimatlar çiftçinin iyi ürün almak için yerine getirmesi gereken en önemli günlük işler ve angaryalar ile ilgilidir. Sümer'in çorak toprağı İçin sulama temel unsur olduğundan, öneriler sulama işleriyle ilgili öğütlerle başlar: Suyun tarlada çok yükselmemesine dikkat edilmeli; sular çekildiğinde, nemli toprak öküz ve kötü niyetlilerin çiğnemelerinden özenle korunmalı; sonra tarla yabani otlardan ve anızlardan temizlenip, etrafı çitle kapatılmalıdır. Sonra çiftçiye ev halkı ve gündelikçilerle birlikte gerekli araç gereç, sepet ve kapları önceden hazırlaması öğütleniyor. Saban için yedek bir öküz edinmeye bakmalıdır. Sürmeye başlamadan önce, toprağı iki kez kazmayla bir kez de çapayla bellemelidir. Topakları parçalamak için gerektiğinde çekiç kullanılmalıdır. İşçilerin yanında durulması ve işten kaytarmalarının önlenmesi de öğütleniyor.

Sürme ve ekme işlemleri bir tohumluk yardımıyla aynı anda yapılıyordu; sabana tutturulan bir kabın dar ucundan tohumların evleklere inmesi sağlanıyordu. Çiftçiye, yaklaşık altı metrelik genişlikte sekiz evlek açması öğütlenir. Tohumların eşit derinliğe gömülmesi gerekir, "Elkitabının deyişiyle, "Gözün arpa tohumu eken adamda olsun da, tohumları düzenli olarak iki parmak derinliğe atsın." Eğer tohum toprağa gerektiği biçimde düşmüyorsa, "sabanın dili'ni, saban demirini değiştirmesi gerekir. "Elkitabı"nın yazarına göre, çeşitli sürme biçimleri var ve özellikle önerdikleri şunlar; "Düz evlekler açtığın yeri (şimdi) çaprazlamasına sür; çaprazlama sürdüğün yeri (şimdi) düz sür. "Ekimden sonra, arpanın filizlenmesine engel olmaması için evleklerin topaklardan arındırılması gerekiyordu.

"Tohumun toprağı yardığı gün," diye devam eder Sümer "elkitabı," çiftçi, fare ve haşarat tanrıçası Ninkilim'e, bunlar yetişen ürüne zarar vermesinler diye dua etmelidir; kuşları da korkutup kaçırmalıdır. Sürme biçimleri var ve özellikle önerdikleri şunlar; "Düz evlekler açtığın yeri (şimdi) çaprazlamasına sür; çaprazlama sürdüğün yeri (şimdi) düz sür. "Ekimden sonra, arpanın filizlenmesine engel olmaması için evleklerin topaklardan arındırılması gerekiyordu. Arpa evleklerin dar diplerini örtecek kadar büyüdüğünde, sulanmalıdır; "kayığın ortasındaki hasır "gibi tarlayı kaplamaya yetecek sıklıkta olduklarında bir daha sulanmalıdır. "Olgun" başak haline geldiğinde üçüncü kez sulanır Sulanan başağın kızarmaya başladığını fark ederse, urun için tehlikeli olan korkunç samana hastalığına yakalanmış demekti. Ürün iyi bir gelişme göstermişse, yüzde on fazlasını kaldırmak için dördüncü kez sulanırdı.

Hasat zamanı geldiğinde, çiftçi arpa başaklarının kendi ağırlıklarıyla eğilmelerini beklememeli, "gücünün yerinde olduğu gün geldiğinde," yani tam zamanında kesmeliydî. Ürün kaldırma işinde üç kişilik bir ekip çalışırdı. Bir orakçı, bir başakları demetleyen ve görevi pek anlaşılamayan bir üçüncü kişi. Ürünün kaldırılmasından hemen sonra, yığılan sapların üzerinden beş gün boyunca ileri geri geçirilen bir kızak yardımıyla harman dövülürdü. Böylece bir öküz tarafından çekilen "açıcı" ile arpa başakları "açılmış" oluyordu. Bununla birlikte, bu işlem sırasında toprağa değen tahıl taneleri kirlenirdi; bunlar da, uygun bir dua okunmasındandır. Arpa evleklerin dar diplerini örtecek kadar büyüdüğünde, sulan-malıdır; "kayığın ortasındaki hasır "gibi tarlayı kaplamaya yetecek sıklıkta olduklarında bir daha sulanmalıdır. "Olgun" başak haline geldiğinde üçüncü kez sulanır Sulanan başağın kızarmaya başladığını fark ederse, urun için tehlikeli olan korkunç samana hastalığına yakalanmış demekti. Ürün iyi bir gelişme göstermişse, yüzde on fazlasını kaldırmak için dördüncü kez sulanırdı. Hasat zamanı geldiğinde, çiftçi arpa başaklarının kendi ağırlıklarıyla eğilmelerini beklememeli, "gücünün yerinde olduğu gün geldiğinde," yani tam zamanında kesmeliydî. Ürün kaldırma işinde üç kişilik bir ekip çalışırdı bir orakçı, bir başakları demetleyen ve görevi pek anlaşılamayan bir üçüncü kişi.

Ürünün kaldırılmasından hemen sonra, yığılan sapların üzerinden beş gün boyunca ileri geri geçirilen bir kızak yardımıyla harman dövülürdü. Böylece bir öküz tarafından çekilen "açıcı" ile arpa başakları "açılmış" oluyordu. Bununla birlikte, bu işlem sırasında toprağa değen tahıl taneleri kirlenirdi; bunlar da, uygun bir dua okunmasından sonra, sopalara geçirilmiş saman tırmıklanyla savrulur, böylelikle tozu topraklan arındırılırdı. Belge, burada yer alan tarımsal kuralların çiftçinin kendisinin değil, Sümer'in baştanrısı Enlil'in oğlu ve "gerçek çiftçi" tanrı Ninurta'nın sözleri olduğu ifadesiyle sona erer.

Okurun yazılı insanlık tarihindeki ilk. çiftçi elkitabının gerçek tadını alabilmesi amacıyla ilk onsekiz satırının sözcüğü sözcüğüne yapılmış bir çevirisini veriyoruz. Ancak metin anlaşılmaz ve karmaşık teknik terimlerle dolu olduğundan, okur bazı karşılıkların geçici olduğunu akıldan çıkarmamalı. Aşağıdaki çeviri (Sümer dili ve kültür gelişimi bilgimiz arttıkça kuşkusuz daha da geliştirilebilecek bir çeviridir) Chicago Üniversitesi Doğu Enstitüsü çiviyazısı uzmanları olan Benno Landsberger, Thorkild jacobsen ve benim tarafımdan geçici olarak yapılmıştır.

Bir zamanlar bir çiftçi oğluna öğütler verdi: tarlanı sürüp ekeceğin zaman, sulama arklarını dîkkatli aç (ki) sular tarlayı basmasın. Su çekildiği zaman, tarlanın ıslak toprağının düz kalmasına özen göster; başıboş öküzlere çiğnetme- Kötü niyetlileri kov ve oraya oturulan bir yer gibi bak. Yanm kilonun 2/ı'ünden (daha ağır olmayan) ensiz on baltayla onu temizle. Anızlar (?) elle sökülmeli ve demetler halinde bağlanmalıdır, çukurlar tırmıkla düzeltilmelidir; tarlanın dört tarafına çit çekilmelidir. Tarla (yaz güneşi altında) yanarken eşit parçalara bölünsün. Aletlerin hani hani çalışsın (?). Boyunduruk çubuğu berkitilmeli. yeni kırbacın çivilerle sağlamlaştınlmalı ve eski kırbacının sapı işçilerin çocukları tarafından onarılmış olmalıdır

Yalnızca tahıl tarlaları değil, sebze ve meyve bahçeleri de Sümer'in ekonomik zenginliğinin kaynağı olmuştur. Çok eski zamanlardan beri Sümer'de uygulanan en önemli bahçıvanlık yöntemlerinden biri ağaç gölgesi bahçeciliğiydi - yani, bahçenin bitkilerini güneş ve rüzgârdan korumak için geniş gölge veren ağaçlar dikiyorlardı. Bunu 12. Bö-lüm'de sunulan bir şiirden öğreniyoruz.
Yaşam ve İnsan için herşey

Hiç yorum yok: