Creutzfeld-Jakop hastalığına neden olan prionlar, son bir araştırmaya göre DNA’ya sahip olmadıkları halde evrim geçiriyor.
Bu da onların ilaçlara karşı dirençlik kazanmasına yol açabilir. İki tür prion var. Normal prionlar sinir hücrelerindeki sinapslarda ve diğer organlarda önemli görevleri yerine getirir. Patolojik prionlar ise hatalı gelişmiş proteinlerdir. Gerçi yararlı moleküller akrabaları gibi aynı yapıtaşlarından oluşuyor ama değişmiş mekânsal yapıları beyinde her şeyden önce Creutzfeld-Jakob (insanda), BSE/deli dana (sığırda) ve skrapi/scrapie (koyunda) gibi beyin hastalıklarına yol açmakta.
Hastalık, zincirleme bir reaksiyonla gelişiyor. Çünkü prionlar hatalı yapılarını diğer prionlara aktarabiliyorlar. Bunlar da normal prionları bozuk yapıya geçmeleri için zorluyorlar. Bu şekilde memeli beyninde az ve veya çok çözülemeyen molekül birikimleri oluşmakta. Bu molekül birikimleri ise sinir hücrelerini öldürüp, beyne süngerimsi bir görüntü kazandırırlar. Bugüne kadar hatalı gelişimin değiştirilemez olduğu sanılıyordu. Bu açıdan bakıldığında prionlardaki “kalıtımın” bir kopya süreci olduğu düşünülebilirdi.
Florida Scripps Araştırma Enstitüsü’nden Charles Weissmann şimdi prionların daha marifetli olduğunu buldu. Anlaşıldığı üzere yapılarında güçlü değişimler şeklinde mutasyonlar oluşturuyor ve bu değişimleri sağlıklı prionlara aktarıyorlar. Weissmann ve ekibi çeşitli prion mutantlarını hücre kültürlerinde ve fare beyinlerinde büyüterek, çevre koşullarının farklı prion tiplerini tetiklediklerini görmüş. Bazıları fare beynindeki ekoloji için daha uygunken diğerleri hücre kültüründe daha iyi büyüyordu. Bu sonuçlardan yola çıkan bilim insanları, bu şekilde prion hastalıklarının tedavisinde prionların direnç kazanabileceği kanısına vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder