Cankurtaran sözcüğü Türkçeye, İngilizce 'Ambulance' sözcüğünden geçmiştir. Sözcüğün kökeni yürümek ya da hareket etmek anlamına gelen 'Ambulare’dir ve
eski tarihlerde tıbbi girişimler için yaralı ya da hastaların tekerlekli sandalye benzeri araçlarla taşınma ya da itilerek götürülmesinden gelmektedir. Sözcük aynı zamanda bir ordunun peşinde hareket eden hareketli hastane anlamında da kullanılmıştır.İLK CANKURTARAN 1487’DE KULLANILDI
Günümüzden 5000 yıl önce Mısır’da, Hitit Uygarlığı’nda ve diğer uygarlıklarda da acil tıbbi müdahalelerin geliştirildiği ve uygulandığı, Eski Yunan ve Roma Uygarlıkları’nda ilk yardım ve savaş meydanlarından yaralıların taşınması ile ilgili uygulamalar yapıldığı bilinmektedir. Tarihte ilk cankurtaran benzeri araç, atlı arabalarla 1487 yılında Malaga Kuşatması sırasında İspanyol ordusu tarafından kullanılmıştır. Napolyon’un baş cerrahı Baron Domique Larrey, Prusya seferi sırasında ilk kez askeri tıbbi birliği kurdu, 1793 yılında atlı arabalarla oluşturulan ve uçan cankurtaran denilen araçlarla hasta ve yaralılar taşındı.
İngiltere'de 1832 yılında Londra’da kolera hastalarını taşımak için atlı cankurtaranlar kullanılmaya başlanmış ve o güne kadar sadece savaş alanında kullanılan cankurtaranlar, sivillere de hizmet vermeye başlamıştır. Edward Dalton, 1869 yılında New York’ta hastaların hızlı ve daha rahat bir şekilde hastaneye götürülebilmeleri için atlı cankurtaran servisi kurmuştur. Atlar 30 saniyede harekete geçecek şekilde cankurtarana bağlı tutuluyordu. Bu cankurtaranların içinde tıbbi ekipmanlar (atel, mide pompası) ile morfin bulunmaktaydı. 1881 ve 1882 yıllarında İngiltere ve İskoçya’da kilise yardım örgütleri (İskoçya St. Andrew’s Cankurtaran Birliği) Kraliçe Victoria’nın izniyle savaş yaralıları ve ilk yardım konularında teşkilatlanma ve kitap yayınlama faaliyetlerine girişmişler; aynı zamanda ilk cankurtaran birlikleri de kurulmaya başlanmıştır. İlk sivil cankurtaran organizasyonu 1878 yılında Londra’da kurulmuş; ilk tam gün süreli cankurtaran servisi de 1897 yılında yine Londra’da hizmet vermeye başlamıştır. İlk motorlu cankurtaran ise, 1899 yılında Chicago’da Michael Reese Hastanesi’nde kullanılmıştır.
TREN, GEMİ VE UÇAKLAR
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda çok sayıda hasta ve yaralı, kara cankurtaranları yanında hastane trenler, gemiler, uçak ve helikopterler ile hastanelere taşınmış; özellikle Kore ve Vietnam Savaşları sırasında askeri helikopterler yoğun bir şekilde yaralıları taşıma amacı ile kullanılmışlardır. Yaralıların helikopter kullanılarak savaş alanından tahliyesi ilk olarak 1942 yılında Burma’da Amerika Birleşik Devletleri ordusu tarafından yapılmıştır.
Daha sonraki yıllarda Almanya ve İskandinav ülkelerinde Hava Kurtarma Örgütleri kurulmuş ve bu hizmetlere yönelik personel yetiştirilmeye başlanmıştır. ABD ve Fransa’da 1960 yılı sonlarına doğru cankurtaranlarda paramedikler ve hekimlerin görev almaya başlaması ile birlikte daha hızlı ve kaliteli acil sağlık hizmeti de sunulmaya başlanmıştır. 1970’li yıllarda telsiz iletişiminin kullanılmaya başlaması ile acil sağlık hizmetlerinin daha hızlı ve yaygın kullanım olanağı ortaya çıkmış ve bu durum adı geçen hizmetlerde önemli bir sıçrama yaratmıştır.
Yine 1972 yılında ilk sivil tıbbi helikopter ABD’deki St. Anthony Central Hastanesi'nde kullanılmaya başlanmış; aynı yıl Amerikan Ulusal Bilim Akademisi'nin acil tıbbın ABD’deki sağlık sisteminin en zayıf halkası olduğunu açıklaması üzerine, ayrı bir tıp disiplini olarak tanımlanan acil sağlık hizmetleri, o günden itibaren hızla gelişerek, dört farklı yetki ve eğitim düzeyindeki cankurtaran personeli, acil çağrı karşılama görevlisi ve özel finansal yapısı ile sağlık hizmetleri içinde ayrı bir yere sahip olmuştur. Son Covid-19 pandemisinde gördüğümüz gibi ABD için bile sürdürülmesi zor görünen özel mali yapılı cankurtaran sistemleri ülkemizde büyük kısmı devletin geri kalanı devlet denetiminde yurt içinde ve yurt dışında başarılı hizmetler vermektedir.
Türkiye’de cankurtaranların kullanımı Osmanlı Dönemine kadar uzanmakta. Ülkemizdeki acil sağlık hizmetlerinin gelişimini gelecek hafta inceleyeceğiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder