Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

zeytinyağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zeytinyağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Haziran 2011 Cumartesi

Zeytinyağı felci önlüyor

Zeytinyağı felci önlüyor

Fransa Bordeaux Üniversitesinde yapılan bir araştırma, zeytinyağının 65 yaş üzeri insanlarda felçten korumaya yardım ettiğini ortaya çıkardı.
Yaşam Enerji
Tıp Bilimleri- Fransa Bordeaux Üniversitesinde yapılan 65 yaş ve üstü 7 bin 625 kişinin en az beş yıl incelendiği bir araştırmada, zeytinyağını yemek yaparken ya da salata sosu olarak kullanan kişilerin, hiç zeytinyağı kullanmayanlara göre felç riskinin daha düşük olduğu bulundu. BBC'nin yansıttığı araştırmanın başkanı Dr.Cecilia Samieri, "Araştırmamız,
beslenmeyle ilgili bu yeni tavsiyenin 65 yaş ve üstü insanları felçten koruduğunu ortaya çıkardı" diyerek, yaşlı insanlarda yaygın olan felçten korunmak için zeytinyağının ucuz ve kolay bir yol olduğunu vurguladı.
Haberde, araştırmanın düzenli olarak ve "ölçülü miktarda" zeytinyağı kullanan kişilerde kullanmayanlara oranla beslenme, egzersiz ve kilo gibi diğer faktörler de göz önünde bulundurulduğunda, felç riskinin yüzde 41 azaldığını ortaya çıkardığına dikkat çekiliyor.
Ayrıca, Felç Vakfı'ndan Sharlin Ahmed ise zeytinyağının sağlık için yararlı olduğunun uzun zamandan beri bilindiğini belirterek, sağlıklı ve dengeli beslenmenin bir parçası olarak diğer yağlara alternatif olarak zeytinyağı tüketilmesinin felç riskini düşürebileceğine işaret etti.

13 Mart 2011 Pazar

Zinde kalmak için zeytin tüketin

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Özcan, içerisinde çok sayıda yararlı madde ile A, D, E ve K vitaminleri bulunan zeytinin tüketilmesi halinde, daha sağlıklı ve dinamik kalınabileceğini bildirdi.
Sağlıklı Yaşam
Prof. Dr. Özcan, sofraların baş tacı olan zeytinin hem katı hem de fonksiyonel bileşiklerinden dolayı bir sağlık kaynağı olduğunu belirtti. Zeytinin, içerdiği fonksiyonel yararlı maddelerin yanı sıra yağından dolayı A, D, E ve K vitaminleri açısından da çok zengin olduğunu ifade eden Özcan, kahvaltıların kaçınılmaz çeşnilerinden biri olan zeytinin özellikle yağının oleik asidinden dolayı adeta sağlık kaynağı olduğunu bildirdi.
Bu nedenle hiçbir zararı bulunmayan zeytinin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini vurgulayan Özcan, şunları kaydetti:
''Zeytinde, zeytin ve zeytinyağına has bir bileşik olan, acılık hissi veren oleuropein maddesi de bulunmaktadır. Zeytinde buruk, acı ve yakıcı tat hissinden sorumlu olan fenolik bileşikler, zeytinin duyusal özelliklerinin oluşmasına katkıda bulunuyor. Zeytinde oleuropein, tyrozol gibi çok sayıda fenolik bileşikler bulunur. Zeytinin içerdiği D vitamini kemiklerin gelişmesinde önemli rol almaktadır. Bu nedenle özellikle gelişme çağındaki, ilkokul çağındaki çocuklar zeytini düzenli şekilde tüketmeli. Sabah sofralarımızın vazgeçilmezlerinden olan zeytin, içerdiği fenolik maddeler nedeniyle daha sağlıklı ve dinamik olmamızı sağlamaktadır.''

Prof. Dr. Özcan, trafik, iş yaşamı ve benzeri nedenlerden kaynaklanan stresin, sağlığımızı olumsuz yönde etkilediğini dile getirerek, günde tüketilecek 15-20 zeytin ile bu stres ve yorgunluğun bir nebze de olsa hafifletilebileceğini, daha sağlıklı yaşam sürmemizi sağlayacağını bildirdi.
Tüketilecek zeytin yağının imkanlar ölçüsünde sızma yağ olarak tercih edilmesi gerektiğini, rafinasyon sırasında zeytin yağına has vitamin ve fenolik bileşiklerin çoğunun yağdan uzaklaştırılabildiğini anlatan Özcan, ''Zeytin yağının en önemli yağ asitlerinden biri olan oleik asidin, damar tıkanıklılıklarını önlediği araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. Bu nedenle zeytin meyvesi içerdiği doymamış yağ asitlerinden dolayı hem sindirimi hem de bağırsak faaliyetini kolaylaştırmaktadır. Zeytin meyvesinde rafinasyon söz konusu olmadığı için tüm bu faydalı maddeler insan vücuduna alınabilir'' diye konuştu.
Türkiye'nin zeytin tüketiminde İspanya, İtalya, ve Yunanistan'dan sonra Avrupa'da 4. sırada olduğunu anımsatan Özcan, zeytin tüketiminin daha da artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Zeytin ve Zeytinyağı

Zeytin ve Zeytinyağı










Nuh Peygamberin gemisinden uçurduğu güvercinin, ağzında taşıdığı zeytin dalı ile dönmesi dünya insanları için barışın simgesi olmuştur.





This image has been resized.Click to view original image







Barışın simgesi olan zeytinin M.Ö. 6000’li yıllardan beri üretildiği bilinmektedir. Akdeniz Uygarlığının beslenme yapısını olduğu kadar ticari hayatında da oldukça önemli yer edinen bu ürünün anavatanının Güneydoğu Anadolu toprakları olduğu kabul edilmektedir. Bu topraklardan doğan zeytin Batı Anadolu’dan Güney ve Kuzey Amerika’ya kadar uzanmıştır.















Zeytin Özellikle mitolojik dönemlerde tüm efsanelerde önemli yer edinmiş, ayrıca tüm kutsal kitaplarda bu üründen söz edilmiştir. Mitolojik dönemlerde sağlık ve güzellik iksiri olarak kullanılan bu ürün günümüzde de özellikle yağı sayesinde uzun yaşama ve kalp-damar hastalıkları riskinden kurtulma reçetelerinde en ön sırada yer almaktadır. Bunun en büyük nedeni zeytin yağının hayvansal yağlardaki gibi yüksek kolesterol içermemesidir.














Tamamen bitkisel bir yağ olan zeytin yağının doymamış yağ oranı diğer yağlara oranla oldukça düşüktür. Zeytinyağı ayrıca gastrit ve ülsere karşı koruyucu bir özelliğe sahip olduğu gibi safra taşı riskini azaltır ve bağırsaklar tarafından en iyi emilen yağ olma özelliğiyle de önem kazanmaktadır. Zeytin yağı doğal olarak tüketilebilen tek yağdır.










ZEYTİN



*Zeytin; boylu bir çalı veya 10 metreye kadar boylanabilen, sık dallı, yayvan tepeli, herdem yeşil yapraklı bir ağaçtır.






*Geniş, kıvrımlı, yamru yumru bir gövdesi vardır. Ağaç yaşlandıkça, düzgün gri renkli gövde kabuğu giderek çatlar. Ağacın tacı (tepesi), yaklaşık olarak artan boy kadar her sene genişler. Verimli topraklarda taç açık ve asimetrik, verimsiz topraklarda ise daha yoğun ve yuvarlaktır. Sürgünleri gri renkli, dikensiz ve hemen hemen üç köşelidir.






Mızraksı, çok kısa saplı, deri gibi sert yaprakları sürgünlere karşılıklı çiftler halinde dizilmiştir. Yaprakları basit, tam kenarlı ve kenarlar alt yüze doğru hafif kıvrıktır. Yaprağın boyu 20-86 mm, genişliği de 5-17 mm'dir. Yaprakların ucunda sivri bir çıkıntı bulunur. Yaprağın üst yüzü koyu gri-yeşil ve tüysüz, alt yüzü mavimsi gümüşi renkte ve beyaz sık ipeksi tüylerle kaplıdır.








Baharın sonlarına doğru yaprakların koltuğunda seyrek salkımlar halinde açan, küçük beyazımsı-sarı renkli, kokulu çiçekleri vardır. Rüzgarların taşıdığı çiçek tozlarıyla döllenen çiçekler etli ve yağlı meyve verir. Meyve önce yeşil, olgunlaştıktan sonra da parlak siyah bir renk alır. Etli meyvenin içinde sert bir çekirdek vardır. Meyvenin etli kısmından ve çekirdeğinden elde edilen yağı bakımından çok değerli bir ağaçtır. Aynı zamanda ağacının çok heybetli ve estetik bir görünümü vardır. Odunu çürümeye karşı son derece dayanıklıdır












EDREMİT (AYVALIK) ZEYTİNİ



** Yağı kimyasal ve duyusal özellikleri yönünden birinci sırada yer alır.
**İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir.
**Meyve orta büyüklüktedir.
**Orta derecede periyodisite gösterirler.
**Mekanik hasada uygun yapıya sahiptir.
**Verimi iyidir.
**Kendine verimlidir.
**Soğuğa kısmen dayanıklıdır.
**Çelikle çoğaltılabilir.

*__* Çanakkale, Ege Bölgesi Körfez yöresi ve İçel, Antalya, Maraş ve Mardin'e kadar uzanan geniş bir yetişme sahasına sahiptir.













GEMLİK (TRİLYA) ZEYTİNİ



**Orta kuvvette yetişir.
**Meyve orta iriliktedir.
**İyi bakım şartlarında düzenli ürün verir.
**Verimlidir.
**Kısmen kendine verimlidir.
**Soğuğa karşı kısmen dayanıklıdır.
**Çelikle çoğaltılabilir.



*__* Bursa, Tekirdağ, Kocaeli, Kastamonu,, Sinop, Samsun, Trabzon,, İzmir, Manisa, Aydın İçel, Adana,, Adıyaman illerini içine alan çok geniş bir coğafyada yetiştirilir. Zonguldak Antalya Balıkesir.











ÇEKİŞTE (kırma) ZEYTİNİ



** Çok kuvvetli gelişir.
** Meyvesi iridir.
** İyi bakım şartlarında düzenli ürün verebilir.
** Verimlidir.
** Soğuğa karşı duyarlı değildir,
**Aşı ve çelikle çoğaltılabilir. dayanıklıdır.


*__* İzmir'in Kiraz, Torbalı ve Ödemiş ilçelerinde, Aydın'ın Nazilli, Sultanhisar ve Yenipazar ilçelerinde yetiştirilir.










DOMAT ZEYTİNİ


**İyi bakım şartlarında kuvvetli yetişir.
**Meyvesi iridir.
**İyi bakım koşullarında düzenli ürün verir.
**Verimlidir.
**Erken meyveye yatar.
**Geç sulamalarda soğuğa karşı duyarlıdır.
**Aşı ile çoğaltılabilir.

*__* Manisa'nın Akhisar, Turgutlu, Saruhanlı ilçelerinde, İzmir'in Kemalpaşa ve Selçuk ilçelerinde, Aydın'ın merkezi ile Söke,, Kuyucuk ilçelerinde yetiştirilir.








TEKİR (KALAMATA)


**Meyveleri ve çekirdekleri çok iridir.
**Meyveleri %21.8 oranında yağ içerir.
**Meyve eti sert olduğundan beklemeye dayanıklıdır.
**Taneleri çok iri olduğundan standart dışıdır.
**Ancak son yıllarda iç ve dış piyasada iri zeytin talebinin artması nedeniyle yeşil sofralık olarak değerlendirilmeye başlamıştır.

*__* İzmir'in Ödemiş ilçesi ve civarında yaygın olarak görülen bir çeşittir.















ŞİFA KAYNAĞI BİR BİTKİ: ZEYTİN



Kalp ve Damar Sağlığına Faydalı Olması



Kuranda bile adından ‘’kutlu bir ağaç’’ olarak bahsedilen Zeytinin yanı sıra zeytinin yağı da önemli bir besin kaynağıdır.





Zeytin ve zeytinyağı içinde bulunan yağ asitlerinin çoğu tekli doymamış yağdır. Tekli doymamış yağlar kolesterol içermezler. Bundan dolayı zeytinyağı kandaki kolesterol oranını yükseltmemekte, tam tersine kontrol altında tutmaktadır.





Zeytinyağı, kanda dolaşan LDL adlı zararlı kolesterol düzeyini düşürdüğü, aynı zamanda HDL adlı faydalı kolesterol düzeyini ise yükselttiği için kalp ve damar hastalarına ilaç olarak tavsiye edilmektedir.





Bunun yanı sıra zeytinyağı, vücutta bulunan omega-6 yağ asidinin omega-3 yağ asidine oranını da bozmamaktadır. Omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin vücuda belli bir oranda alınması çok önemlidir. Çünkü bu oranlardaki dengesizlik durumunda kalple, bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar ve kanser de dahil olmak üzere birçok hastalığın ilerlemesi söz konusu olmaktadır











Kanser Önleyici Olması



The Archives of Internal Medicine'de yayınlanan bir çalışma, yüksek oranda tekli doymamış yağ tüketen kadınların göğüs kanserine yakalanma riskinin daha az olduğunu göstermiştir. New York'ta Buffalo Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ayrı bir çalışmada ise, zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir yağ olan B-sitosterol'ün, prostat kanseri hücrelerinin oluşumunu engellemede yardımcı olabildiği belirtilmiştir. Araştırmacılar B-sitosterol'ün, hücrelerin bölünmemesi emrini veren hücre içi haberleşme sistemini güçlendirdiği, böylece hücre büyümesi kontrolsüz hale gelmeden kanserin engellenebileceği sonucuna varmışlardır.










Artriti (eklem enflamasyonunu) Önlemesi




Araştırmacıların raporlarına göre bol miktarda zeytinyağı ve pişmiş sebze yiyen insanların eklemlerdeki şişme, kızarıklık ve ağrıya (kronik enflamasyona) sebep olan romatizmal artrit geçirme riskleri azalabilmektedir.











Kemik Gelişimine Yardımcı Olması



Zeytinyağının içerdiği E, A, D, ve K vitaminleri, çocukların ve erişkinlerin kemik gelişimine yardımcı olması, kalsiyumu sabitleyerek kemikleri güçlendirmesi bakımından oldukça önemlidir. Aynı zamanda yaşlılara da özellikle tavsiye edilmektedir, çünkü sindirimi kolaydır ve minerallerle vitaminlerin vücutta kullanılmasına yardımcı olur. Ayrıca kemik mineralizasyonunu (minerallerin kemiklerde çökmesi) harekete geçirerek kalsiyum kaybını engeller…












Yaşlanmayı Önlemesi



Zeytinyağının içerdiği vitaminler, hücre yenileyici özelliklere sahip oldukları için, yaşlılık tedavisinde de kullanılır, cildi besler ve korurlar. Besinler bedenimizde enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler ortaya çıkar. Zeytinyağı, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle zararlı maddelerin tahribatını önler, hücrelerimizi yeniler, doku ve organlarımızın yaşlanmasını geciktirir. Zeytinyağı aynı zamanda vücudumuzda hücreleri tahrip eden, yaşlandıran "serbest radikal"leri baskılayan E vitamini açısından da zengindir.











Çocukların Gelişimine Katkısı



Zeytin ve zeytinyağı, içinde bulunan linoleik asitten (omega-6 yağ asidi) ötürü yeni doğmuş bebekler, gelişim çağındaki çocuklar için son derece faydalı bir besindir. Linoleik asitin eksikliği, bebekteki gelişimin yavaşlamasına ve birtakım deri rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olur.









Tansiyon Düşürücü Etkisi:


Archives of Internal Medicine dergisinin 27 Mart 2000 tarihli sayısında yayınlanan bir çalışma, zeytinyağının yüksek tansiyona olumlu etkisini bir kez daha vurgulamaktadır. Ayrıca zeytin ağacının yaprağı ile tansiyon düşürücü ilaçlar yapılmaktadır.

İster sıcak, ister soğuk olarak tüketilsin, zeytinyağı mide asitini azaltarak mideyi gastrit ve ülser gibi hastalıklara karşı korur. Bunun yanı sıra safra salgısını harekete geçirerek, en mükemmel hale gelmesini sağlar. Safra kesesinin boşalma işlemini düzenler ve safra taşı riskini azaltır. Ayrıca içindeki klor sayesinde de karaciğerin çalışmasına yardımcı olur ve böylece vücudun atıklardan kurtulmasını kolaylaştırır. Bunların yanı sıra beyin atardamarlarının sağlığına da olumlu etkisi vardır








Zeytinyağı sabunu ;








Zeytinyağlı sabun tamamen Ege ve Akdeniz ikliminde yetişen Zeytin ağacı meyvesinden yani %100 Zeytinyağından imal edilmiştir.



Geleneksel kullanımın yanı sıra doğallığa önem veren herkesin tercih ettiği sabundur.Bitkisel yağ bakımından zengin olan zeytinyağlı sabun,E,D,K, vitaminlerini içerir. Banyoda kullanılan zeytinyağı sabunu genel vücut ,yüz ve saç temizliğinde de güvenle kullanabileceğiniz doğal bir üründür.



Bol köpüğü ve yumuşak yapısı ile mükemmel bir banyo sabunudur. Düzenli kullanıldığında cildi güzelleştirir , saçları güçlendirir , cilt hastalıklarına karşı cildin direncini artırır.




Antiseptik özelliği sayesinde yüz ve vücut derisindeki sivilce , tahriş egzama , mantar , sedef , pişik , isilik ,alerji gibi cilt rahatsızlıklarında kanıtlanmış yararları vardır. Saç dökülmesi , kepek ve baş derisindeki sivilcelerin giderilmesinde kullanabilirsiniz




Zeytinyağı sabunu kullanımı sonrasında cilt yumuşak , temiz ve daha esnektir.
Hassas ciltler uygundur sağlıklı ciltleri korur.