1. Temel Kavram: Engel, Bireysel mi, Toplumsal mı?Engelsiz yaşam felsefesi, "engel"i bireyin biyolojik bir "eksikliği" olarak görmeyi reddeder. Bunun yerine, toplumsal bir inşaa olarak tanımlar – yani, toplumun yarattığı bariyerler (erişimsiz mekanlar, önyargılar, etiketler) asıl engel. Bu fikir, 20. yüzyıl engelli hakları hareketinin babası olarak anılan Mike Oliver'ın "sosyal model"inden gelir: Engel, bedende değil, çevrede.
2. Felsefi Derinlik: Varoluşçuluk ve ÖzgürlükBuraya Jean-Paul Sartre'ı sokalım: "Varlık, özgürlüğe mahkumdur." Engelsiz felsefede, "engel" bir kader değil; bireyin özgürce yeniden tanımlayabileceği bir hikaye. Helen Keller'ı hatırla: Sağır ve kör doğdu, ama "Hayat ya cesur bir macera ya da hiçbir şeydir" diye yazdı. Onun felsefesi? Engel, seni sınırlamaz; senin seçimlerin seni özgürleştirir.
- Felsefi Köken: Antik Yunan'dan Stoacı filozof Epiktetos'u düşün. Kendisi topal doğmuştu, ama "Engel, olayda değil, yargımızda" derdi. Epiktetos için, bir yetiyi "yitirmek" trajedi değil; onu nasıl yorumladığımız trajedi. Engelsiz felsefe de buradan beslenir: "Koşamamak" bir kayıp mı? Hayır, eğer toplum "yürüme"yi tek standart yapıyorsa. Bolluk odaklı bak: O kişi, belki bir filozof gibi düşünüyor – ve bu, maraton koşmaktan daha mı az değerli?
Eksiklik Odaklı Bakış (Geleneksel) | Bolluk Odaklı Bakış (Engelsiz Felsefe) |
---|---|
"Yürüme yetisi yok" → Acıma, koruma. | "Yürüme yetisi yok" → Farklı mobilite araçları ile özgürlük (tekerlekli sandalye = süper güç). |
Tanımlama: "Engelli birey." | Tanımlama: "Çok-yetenekli birey" (Stephen Hawking: Fizik dehası, bedensel sınırlardan öte). |
Odak: Kayıp (ne yapamaz?). | Odak: Potansiyel (ne yapabilir?). |
Sonuç: İzolasyon, bağımlılık. | Sonuç: Katılım, yaratıcılık. |
- Uygulama: Bir engelli birey, "Görememek"i bir kayıp olarak değil, "dokunma ve dinleme"yi bir süper güç olarak yorumlar. Bu, Nietzsche'nin "amor fati"si (kaderini sev) ile örtüşür: Yitirileni kabullen, ama eldekini kutla. Sonuç? Bir sanatçı, görmeden doku resimleri çizer (örneğin, kör ressam John Bramblitt); bir müzisyen, işitmeden ritim yaratır (Beethoven'ın son senfonileri gibi).
- Örnekler:
- Stephen Hawking: Kara delikler üzerine kitaplar yazarken, "bedensel çöküş"ü bir engel değil, zihinsel özgürlüğün kapısı yaptı. Felsefesi: "Zihin, evren kadar sınırsız."
- Itzhak Perlman: Polio'lu ünlü kemancı. Konserlerde "Ayaklarım çalışmıyor, ama kemanım uçuyor" der – bolluk, yokluğu ezer.
- Etik Soru: Bir şairi "gitar çalamaz" diye etiketlemek yersizse (önceki sözlerimiz gibi), toplumu "erişimsiz" diye eleştirmek neden değil? Cevap: Değişim, empatiyle başlar. "Universal Design" (herkes için tasarım) felsefesi buradan doğar: Asansörler, engelliler için değil, herkes için.
- Kabul Et: Yitiriyi onurlandır, ama tanımlama.
- Yarat: Yeni yollar icat et (teknoloji: AI destekli protezler gibi).
- Bağlan: Topluluklar kur – engelsiz yaşam, yalnız değil, birlikte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder