Taş devrini sadece insanların yaşadığını, taş aletleri sadece insanların kullandığını sanırız. Oysa taşı alet olarak kullanan şempanze ve maymunlar da var.
Batı Afrika’daki yağmur ormanlarında, Brezilya ormanlarında ve Tayland sahillerinde
Sıcak banyolar, saunalar, buhar odaları, kaplıcalar… Banyo dünyanın farklı bölgelerinde farklı biçimler almıştır. Turistik gezi yapılan ülkelerde bu tecrübeyi oranın yerlileri gibi yaşamak ilgi gören bir etkinlik haline gelmiştir.
Modern toplumlarda banyo kültürü birbiriyle iç içe geçmiştir ve ısı yoluyla vücuttaki toksinleri atmak on binlerce yıl öncesine, taş devrine kadar uzanır.
Dünyanın ilk halk banyolarından biri M.Ö. 2500 yıllarında bugünkü Pakistan sınırları içindeki Indus Vadisi’nde inşa edilmişti. 1900’lerin başlarında yapılan kazılarda ortaya çıkan banyonun yapımında fırınlanmış tuğlalar kullanılmıştı. Antropologlar bu banyoların tapınak olarak kullanıldığına inanıyor. Temizlik, kirlerden arınma dini inançlarla bağlantılı görülüyordu.
MÖ 300 yıllarında halk banyoları Romalılarda yaygınlık kazandı. Zenginin de yoksulun da banyoya gitmesi toplumsal yaşamın bir parçası haline geldi. Çoğu insan için ağır bedensel çalışmanın ardından, temizlenilecek tek yer bu halk banyolarıydı. Kadınlı erkekli bu banyolara çıplak girilir, insanlar burayı toplanma ve görüşme alanı olarak kullanırdı.
Halk banyoları daha sonra dünyaya yayıldı ve her ülkenin kendi kültürü ve gelenekleri doğrultusunda şekil aldı.
Türk hamamı
Türk hamamlarının kökeni Roma ve Bizans banyolarına dayanıyor. Bedensel temizlik ile ruhsal temizlik ilişkilendiriliyordu. 600’lü yıllarda giderek yayılan hamamlar ayrıca doğum, düğün gibi önemli olayların kutlandığı yerler haline gelmişti.
Bugün de hamamlar insanların bir araya geldiği, dinlendiği bir yer. Üç kısımdan oluşan
Zamanda yolculuk yapan bir makine icat edip Dünya’nın ilk dönemlerine gitmeye kalksak kötü bir sürprizle karşılaşırdık.
Hava olmadığı için soluk alamaz, birkaç dakika içinde oksijensizlikten ölürdük.
Gezegenin oluştuğu ilk dönemlerde atmosferde oksijen yoktu. Bilim insanları bu gazın ancak 2,4 milyar yıl kadar önce oluşmaya başladığını belirtiyor.
Atmosferde oksijenin ortaya çıkması “Büyük Oksidasyon Olayı” olarak adlandırılıyor. Bu ise gezegenin başına gelen en önemli olaylardan biri olmuştur. Zira oksijen olmasaydı yeryüzünde bugün gördüğümüz canlılar da olmayacaktı.
Oksijen nasıl oluştu?
Yıllar boyunca bilim insanları ilk oksijenin nasıl ortaya çıktığını araştırdı. Uzun zaman,
Un, su ve mayayı bir araya getirdiğimizde büyüleyici bir süreç başlar ve ısıyla birlikte ekmek ortaya çıkar. Ekmeği meydana getiren bu kimyasal süreç nasıl işliyor?
Ekmek bir anlamda örgü örmek gibidir. Nasıl yapıldığını iyice incelediğinizde onun ilk nasıl bulunduğunu, nasıl düşünülmüş olduğunu merak edersiniz.
Ekmek yapımı esas olarak, karbondioksit üreten minik bir mantar olan mayanın un ve suyla karıştırılmasını içerir. Hamur yoğrulurken mayanın salgıladığı gazla un ve su karışımı elastik