Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

18 Şubat 2014 Salı

Çılgın karıncalar, nasıl her defasında savaşı kazanıyor?




çılgın,karınca,hayvan,zooloji,formik asit,AmerikaBilim insanları, çılgın karıncaların, en büyük rakipleri ateş karıncalarını her defasında nasıl yendiğini ortaya çıkardı.

Çılgın karıncaların, salgıladıkları formik asitle düşmanlarını geri püskürttüğü, savaş yaralarını da tedavi ettiği anlaşıldı


ABD'nin birçok eyaletine hızla yayılan ve kırsal alanlardan taşarak yerleşim birimlerini istila etmeye başlayan çılgın karıncalar, düşman karınca türlerine de göz açtırmıyor.
Texas Üniversitesi'nde ateş karıncası uzmanı olan Edward LeBrun, "Bu durum değişmezse, çılgın karıncalar ABD'nin güneydoğu eyaletlerinde ateş karıncalarını püskürtecek ve baskın tür haline
gelecek" ifadesini kullandı.
Güney Amerika'dan Kuzey Amerika'ya 1930'lu yıllarda geçiş yapan ateş karıncaları, 2000'li yıllarda ABD'nin güneyinde beliren çılgın karıncalara karşı koyamazken, binaları istila ederek havalandırma sistemleri dahil her türlü elektronik cihazı bozan çılgın karıncalar, savaş taktiğiyle de rakiplerine üstün geliyor.
Panzehirle yıkanıyor
Çılgın ve ateş karıncalarının nasıl savaştığını gözlemleyen LeBrun, bir çekirge ölüsü etrafında iki türe ait karıncaları serbest bıraktı. Ateş karıncaları, çekirgenin üzerini kimyasallarıyla kapladı. Ardından, çılgın karıncalar bu tuzağa düşerek ateş karıncalarının zehirine bulandı. LeBrun, çılgın karıncaların kamikaze hareketinin aslında bir taktik olduğunu gördü.
Karıncalar, güvenli bir bölgeye geçerek karınlarından çıkardıkları panzehiri ağızlarına götürdü ve tüm vücutlarını panzehirle ovmaya başladı. Karınlarına tırnak cilası sürülerek panzehir salgılaması engellenen çılgın karıncalardan yüzde 48'i, girdikleri savaşta ölürken, kimyasal formik asit olan panzehiri salgılayan karıncalardan yüzde 98'i hayatta kaldı.
LeBrun, insanlara daha az zarar vermelerine rağmen, çılgın karıncaların neden olduğu ekolojik ve çevresel zararın daha fazla olduğuna dikkat çekti.


Yaşam ve İnsan için herşey Genel Kültür, Bilgi Bankası

Hiç yorum yok: