Bu Blogu Takip Et

Sayfalar

Translate

21 Ekim 2015 Çarşamba

Neye direniyoruz?

Acı çektiğimiz her defasında direnç yaratıyoruz. Bir ucundan biz, diğer ucundan yaşadığımız olay veya kişi asılıyor…

direnç

İlişkilerde Acı ve Kutuplaşmalar

Bir halatı iki ucundan çekişen iki insan düşünün. Çektikçe direnç büyüyecektir ve birinden biri bırakmadığı sürece kısırdöngü bir süreç devam edecektir. Oysa yaşanan her neyse kabul verdiğimizde direnmeyi kesmiş oluyoruz. Yani halatın ucunu bırakıyoruz; Böylece bir boşluk oluşuyor…
Ve bu boşluktan yepyeni bir şey çıkar. Bir seçim yaparsınız bu bir harekettir ve sonrasında olana izin vermiş, aradan çekilmiş olursunuz. Her şeyin bir oluş süreci vardır, aktif bir seçimle teslimiyete girip, gizli güce teslim olursunuz. İlahi işleyiştir bu.

Postmodern dünyanın vebası: Enformasyon ve insan kapışma telaşı

İnsanın hayattaki yeri, eskiden Şeytan ile Tanrı arasındaki mücadelenin ortasında kalmış bir beşer figürü, yahut iyi – kötü yönelimi ile sembolize edilmiş savaşta kendisine saf tutmak zorunda olan bir canlı şeklindeydi. Teknolojinin, ekonomik ve sosyal gelişmelerin etkisi ile dönüşü hızlanan küçük mavi evimizde, konumumuz değişerek ilginç bir hal aldı: kapışılan ve insan kapışması gereken insan.

insan kapışma telaşı

Postmodern dünyanın vebası: Enformasyon ve insan kapışma telaşı

Dünya hızla değişmekte ve bu değişim her geçen gün daha hızlanmaktadır. O derece ki, bu yazı süresince her kelimede dahi dünyanın diğer kıtalarında bir yerde o an peyda olmuş bir düşünce akımı, bir sosyal fenomen veya bir buluş biz sonraki kelimeye geçinceye kadar bizim sokağımıza, evimizin önüne gelebilir veya ailemize, arkadaşlarımıza ulaşıp bizi bekleyebilir.

“Yapmak istiyorum ama zamanım yok”

“Yapmak istiyorum ama zamanım yok”, “bir türlü zaman kalmıyor”, “vakit bulsam yapacağım”. Bu klişeleri hepimiz sarf etmişizdir herhalde? Şehirde okul iş şu bu derken hepimiz ağzımıza sakız etmişiz bu sözleri. Ama doğada evinde yaşayıp görünürde “yapması gereken” listesi kısacık olanlardan da aynılarını duyunca yedim tokadı.

zaman ayırmak
Meğer yalanmış, bahaneymiş bunlar. Yapmak isteyen ne koşulda olursa olsun yapar, yapmayansa gerçekte yapmak istemiyor demekmiş. Yani yapacak kadar, yeterince istemiyormuşuz meğer bahsettiklerimizi.
Hepimiz yapılabilecek güzel şeylerin hayallerini kurarız. Kitap okumaktan tut, değişim yaratacak sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmeye, yolculuk yapmaya, veya sadece oturup

15 Ekim 2015 Perşembe

Deliler Kasabası: Rapunzel olan teyzenin garip hikayesi..

Deliler Kasabası: Rapunzel olan teyzenin garip hikayesi..: Saçlarınız uzadı diye şikayet mi ediyorsunuz? Gu Meiying ile tanışın. Kendisi 59 yaşında ve saçının uzunluğu tamı tamına 2.52 metre, üstel...

Yaşam ve İnsan için herşeyGenel Kültür, Bilgi Bankası

Deliler Kasabası: Göz renginiz karakteriniz hakkında bilgi veriyor

Deliler Kasabası: Göz renginiz karakteriniz hakkında bilgi veriyor: İsveç'teki Orebro Üniversitesindeki araştırmacılar 428 denekle çok ilginç veriler ortaya çıkartan bir çalışmaya imza attılar. Ulaşmak ... Dünyanın En Çılgın Resimleri,İlginç Resimler,Sıradışı Olaylar, Garip Olayların Resimleri, Enterasan Resimler** Normal üstü (Paranormal) Olaylar

7 Ekim 2015 Çarşamba

Yunan Mitolojisinden 2 Tanrı Hakkında

Athena ve Ares hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için araştırdık

Yunan mitolojisini zaman zaman sizlerle paylaşacağız.

1. Yunan Mitolojisinde Zeka Tanrıçası olarak inanılmıştır.

Yunan Mitolojisinde Oniki Olimposlu tanrılar içinde geçen, Baş Tanrı Zeus Annesi, Okeanos’un kızı olan ve Eski Yunancada “akıl, düşünme gücü” anlamına gelen Metis’tir. Yunan Mitolojisinde Zeka Tanrıçası olarak inanılmıştır. Zeus, Metis ile birlikte olduktan sonra Metis'in hamile kaldığını öğrenir. Çocuğunun olmasını istemeyen Zeus, Metis'i hamileyken yutar. Böylece, akıl gücüyle elde edilen dünya egemenliğini ve

14 Eylül 2015 Pazartesi

Noktalama işaretlerinin tarihçesi

Nokta, virgül, soru işareti gibi noktalama işaretleri öylesine yaygın kullanılıyor ki onların tarih boyunca var olduğunu sanıyoruz. Oysa öyle olmadı. İşte bu işaretlerin hikayesi.Noktalama işaretleri gramatik yapıların nasıl kurulacağını gösterir; tek tek harfleri kelimelere ve cümlelere dönüştürmemize veya beynimizde onların resmini oluşturmamıza yardımcı olur. Onlar olmadan kitapları nasıl okur anlardık diye merak ediyor insan. Oysa ilk zamanlarda noktalama işaretleri yoktu. Yazarlar binlerce yıl onlarsız yazdı yazılarını. Peki, ne oldu da bu tarzı değiştirme gereği duydular?
M.Ö. 3. yüzyılda Yunan uygarlığının etkisi altındayken Mısır’ın İskenderiye kentinde ünlü bir kütüphane vardı. Bu kütüphanenin başında Aristofanes vardı. Buradaki yüzbinlerce parşömen tomarını okumak çok zaman alan bir işti. Yunanlılar daima kelimeleri bitişik olarak ve hiçbir